bore - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
bore sıkmak v.
  • I will not bore you with the details, but we finally arrived here.
  • Ayrıntılarla sizi sıkmayacağım ama sonunda buraya geldik.
  • I will not bore you with the details, but we finally arrived here.
  • Sizi ayrıntılarla sıkmayacağım ama nihayet buraya geldik.
  • You're starting to bore me.
  • Beni sıkmaya başlıyorsun.
Show More (39)
bore canını sıkmak v.
  • Tom bores me.
  • Tom canımı sıkıyor.
  • I just hope I didn't bore you.
  • Umarım canını sıkmamışımdır ya.
  • Tom is boring the pants off us.
  • Tom canımızı sıkıyor.
Show More (2)
bore bunaltmak v.
  • Get to the point - don't bore me with details.
  • Sadede gelin, detaylarla beni bunaltmayın.
  • School bores me.
  • Okul beni bunaltıyor.
Show More (-1)
bore delik n.
  • We need to replace this with a fine-bore tube.
  • Bunu ince delikli bir tüple değiştirmemiz gerekiyor.
  • As a surfer, I also enjoy riding tidal bores.
  • Bir sörfçü olarak gelgit deliklerinde gezinmekten de keyif alıyorum.
Show More (-1)
bore delmek v.
  • We had to bore through the cement to erect the post.
  • Direği dikmek için çimentoyu delmemiz gerekti.
Show More (-2)
bore can sıkıntısı n.
  • That indie film was a terrible bore.
  • Şu bağımsız film tam bir can sıkıntısı oldu.
Show More (-2)
bore baş belası n.
  • How can you stand her? She's a total bore.
  • Ona nasıl katlanabiliyorsun? Tam bir baş belası.
Show More (-2)
bore can sıkmak v.
  • Was she really boring?
  • O gerçekten can sıkıyor muydu?
Show More (-2)