bore - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bore

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bore" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 72 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bore v. bunaltmak
bore v. delmek
bore v. sıkmak
bore v. usandırmak
General
bore n. dert
bore n. sondaj kuyusu
bore n. çap mermi
bore n. sondaj deliği
bore n. kuyu
bore n. sıkıntı
bore n. burgu
bore n. bela
bore n. can sıkıcı kimse
bore n. nehirde yüksek med dalgası
bore n. usandırıcı şey
bore n. kutur
bore n. sıkıcı tip
bore n. kalibre
bore n. can sıkıcı şey
bore n. sıkıcı şey
bore n. çap
bore n. can sıkıcı şey/kimse
bore n. delik
bore n. dairesel delik
bore n. baş belası
bore n. iç çap
bore n. oyuk
bore n. can sıkan şey
bore n. tünel
bore n. kaynaç deliği
bore v. usanç vermek
bore v. canını sıkmak
bore v. delik açmak
bore v. sondalamak
bore v. birisinin canını sıkmak
bore v. başını ağrıtmak
bore v. esnetmek
bore v. daraltmak
bore v. kafa ütülemek
bore v. kafa şişirmek
bore v. kabak tadı vermek
bore v. taciz etmek
bore v. can sıkmak
bore v. oymak
bore v. içini baymak
bore v. sondaj yapmak
bore v. bıkkınlık vermek
bore v. istikrarlı bir şekilde ilerlemek
bore v. (at) kenara itmek
bore v. delinmek
bore v. delici bakışlar atmak
Irregular Verb
bore v. bear - bore
Colloquial
bore v. (yarışta at veya atlet) diğer yarışçıları kenara sıkıştırmak
Technical
bore n. çap
bore n. delgi
bore n. delik
bore n. iç çap
bore n. oyuk
bore n. sondaj
bore v. delgi yapmak
bore v. matkap kullanarak delik açmak
bore v. sondaj yapmak
bore v. (delik) genişletmek
bore v. delmek
bore v. delik açmak
Automotive
bore n. rektifiye
bore n. silindir çapı
bore n. silindir çapı
bore n. silindir veya silindir çapı
Marine
bore n. sıçrama noktasından kıyı çizgisine doğru oluşan dalgalar
Geography
bore n. sonda
Hunting
bore n. namlunun içi

Sens de "bore" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 250 résultat(s)

Anglais Turc
General
tidal bore n. med cezir deliği
well bore n. kuyu sondajı
gun bore n. namlu deliği
bore water n. kuyu suyu
bore water n. sondaj suyu
bore [scotland] n. çatlak
bore [scotland] n. yarık
bore-hole n. (genellikle keşif amacıyla açılan) sondaj deliği
drill or bore a well v. sondaj kuyusu açmak
bore a hole in v. delik açmak
bore a hole in v. azıcık çürütmek (bir fikri)
bore someone to tears v. birinin canını çok sıkmak
bore somebody to death v. baygınlık getirmek
bore someone to death v. birinin canını çok sıkmak
bore a hole in something with a nail v. çivi ile delmek
bore a hole v. delik delmek
bore somebody stiff v. içini baymak
bore somebody silly v. içini baymak
bore somebody out of their (tiny) mind v. içini baymak
bore somebody rigid v. içini baymak
bore somebody to tears v. içini baymak
bore somebody to death v. içini baymak
bore [obsolete] v. kandırmak
bore [obsolete] v. aldatmak
small-bore adj. dar görüşlü
small-bore adj. bakış açısı dar olan
Phrasals
bore into (someone or something) v. (bir şeyde) delik açmak
bore into (someone or something) v. delmek
bore into (someone or something) v. (birine) ilgiyle ve yoğun bir şekilde bakmak
bore into (someone or something) v. gözünü dikmek
bore into (someone or something) v. bakışını yöneltmek
bore into (someone or something) v. bakışları üzerinde olmak
bore into v. (bir şeyde) delik açmak
bore into v. delmek
bore into v. (birine) ilgiyle ve yoğun bir şekilde bakmak
bore into v. gözünü dikmek
bore into v. bakışını yöneltmek
bore into v. bakışları üzerinde olmak
bore through (someone or something) v. delik açmak
bore through (someone or something) v. delmek
bore through (someone or something) v. delip geçmek
bore through (someone or something) v. (bakışları) delip geçmek
bore through (someone or something) v. (birisinin) benliğine nüfuz etmek
bore through (someone or something) v. içine işlemek
bore through someone v. delip geçmek
bore through someone v. (bakışları) delip geçmek
bore through someone v. (birisinin) benliğine nüfuz etmek
bore through someone v. içine işlemek
bore through something v. delik açmak
bore through something v. delmek
bore through v. delik açmak
bore through v. delmek
bore through v. delip geçmek
bore through v. benliğine nüfuz etmek
bore through v. içine işlemek
bore (through) v. (kalabalıkta) iterek yolunu açmak
bore (into) v. (kalabalıkta) iterek yolunu açmak
Colloquial
bore someone to death v. birinin canını sıkmak
bore someone stiff v. birisini çok sıkmak
bore someone to death v. birisini çok sıkmak
bore someone to tears v. birinin canını sıkmak
bore someone to tears v. birisini çok sıkmak
snore-bore adj. çok sıkıcı
Idioms
a crashing bore n. çok sıkıcı kimse
bore the arse off somebody v. birisini baymak
bore the ass off somebody v. birisini çok sıkmak
bore to tears v. bezginlik vermek
bore someone stiff v. birisini çok sıkmak
bore the ass off somebody v. birisini baymak
bore the arse off somebody v. birisini çok sıkmak
bore someone to death v. birisini çok sıkmak
bore someone to tears v. birisini çok sıkmak
bore somebody to death v. birisini çok sıkmak
bore the socks off someone v. birisini aşırı sıkmak
bore the pants off v. canına tak ettirmek
bore the pants off of someone v. çok sıkıcı olmak
bore the pants off v. canından bezdirmek
bore someone to tears v. içini baymak
bore someone to death v. içini baymak
bore somebody to distraction v. içini baymak
bore someone stiff v. içini baymak
bore the pants off of someone v. insanı canından bezdirmek
bore (one) stiff v. (birini) çok sıkmak
bore (one) stiff v. (birini) baymak
bore (one) stiff v. (birinin) içini baymak
bore (one) to death v. (birini) çok sıkmak
bore (one) to death v. (birini) can sıkıntısından öldürmek
bore (one) to death v. (birini) çok fena baymak
bore (one) to death v. (birinin) içini baymak
bore (one) to tears v. (birini) çok sıkmak
bore (one) to tears v. (birini) can sıkıntısından öldürmek
bore (one) to tears v. (birini) çok fena baymak
bore (one) to tears v. (birinin) içini baymak
bore stiff v. çok sıkmak
bore stiff v. içini baymak
bore stiff v. baymak
bore the pants off (of) (one) v. (birini) çok sıkmak
bore the pants off (of) (one) v. (birini) can sıkıntısından öldürmek
bore the pants off (of) (one) v. (birini) çok fena baymak
bore the pants off (of) (one) v. (birinin) içini baymak
bore the pants off of v. çok sıkmak
bore the pants off of v. can sıkıntısından öldürmek
bore the pants off of v. çok fena baymak
bore the pants off of v. içini baymak
bore to death v. çok sıkmak
bore to death v. can sıkıntısından öldürmek
bore to death v. çok fena baymak
bore to death v. içini baymak
bore to death/tears v. çok sıkmak
bore to death/tears v. can sıkıntısından öldürmek
bore to death/tears v. çok fena baymak
bore to death/tears v. içini baymak
bore from within v. altını kazmak
bore from within v. temelini çürütmek
bore from within v. alttan oymak
Speaking
what a bore expr. ne kadar sıkıcı!
I don't want to bore you expr. seni sıkmak istemiyorum
do I bore you expr. seni sıkıyor muyum
Technical
nominal bore n. anılan çap
bore gauge n. ağız içi mastarı
nominal bore n. anma iç çapı
bore-stroke ratio n. çapın piston strokuna oranı
bore diameter n. delik çapı
inside bore n. dairesel bir deliğin iç çapı
straight-bore glass stopcock n. düz delikli cam musluk
bore diameter n. gözenek çapı
cased bore hole n. kılıflı sondaj deliği
seal bore n. keçe deliği
bore tog n. kuyu loğu
bore log n. kuyu loğu
taper bore n. konik delme
check bore hole n. kontrol sondajı
bore bit n. matkap ucu
small bore system n. küçük borulu sistem
cased bore hole n. muhafaza borulu sondaj deliği
lined bore hole n. muhafazalı sondaj kuyusu
axis of the bore n. namlu ekseni
bore cooling n. piston gibi parçalara yapılan iç soğutma
pyrometric bore n. pirometri sondası
piston bore n. piston çapı
cylinder bore n. silindir iççapı
cylinder bore n. silindir çapı
bore cooling n. silindir kapağı
bore hole n. sondaj deliği
bore log n. sondaj loğu
nominal bore n. ticari çap
full bore valve n. tam geçişli vana
bore bit n. taş delecek kalem
property of expanding its bore diameter when compressed longitudinally and thereafter returning to its initial diameter n. uzunlamasına sıkıştırıldığında iç çapında genleşme ve daha sonra sıkıştırma kuvveti serbest bırakıldığında ilk çapına geri gelme özelliği
bearing bore n. yatak iç çapı
bore-hole apparatus for x-ray fluorescence analysis n. x-ışını flüoresans analizi için delik açma düzeneği
bore [australia] n. artezyen kuyusu
counter bore v. havşa açmak
large-bore adj. geniş delikli
full-bore adj. tam geçişli
Construction
twin-bore tunnel n. iki delikli tünel
twin-bore tunnel n. ikiz tünel
bore-rod n. sonda çubuğu
bore a tunnel v. tünel delmek
bore a tunnel v. tünel açmak
bore a tunnel v. tünel kazmak
Automotive
align bore n. ana yatak yuvası rektifiyesi
driveshaft bore n. aks dişlisi deliği
main bearing parent bore n. ana yatak deliği
spark plug bore n. buji yuvası
bore-stroke ratio n. çap ve strok oranı
bore in the water n. çapı aşırı genişletme
piston with ring below bore n. eteği segmanlı piston
throttle bore n. gaz kelebeği yuvası
spread bore carburetor n. geniş boğazlı karbüratör
center bore n. göbek deliği
bore gauge n. iç çap mikrometresi
bypass bore n. jet meme
pinion shaft bore n. istavroz dişli mili
bypass bore n. kapış memesi
camshaft bearing parent bore n. kam mili yatak yuvası
guide bore n. kılavuz çapı
crankshaft bore code location n. krank mili kod yeri
piston bore n. piston çapı
piston pin bore n. piston pim deliği
stroke-bore ratio n. piston kursunun silindir çapına oranı
pin bore offset n. pim deliği kayıklığı
piston pin bore n. piston pim deliği
small end bore diameter n. piston kolu pim yuvası iç çapı
bore diameter n. silindir çapı
cylinder bore n. silindir çapı
bore chamfer n. silindir başının pahlanması
dial bore gauge n. silindir komparatörü
cylinder bore honing n. silindir taşlaması
bore diameter n. silindir çapı
lifter bore n. supap itici çubuğu deliği
exducer bore n. türbin çıkışı
top ring reversal bore wear n. üst segman aşındırması
bearing bore n. yatak iç çapı
oil spray bore n. yağ püskürtme deliği
shift fork shaft bore n. vites çatalı mil deliği
oil bore n. yağ deliği
shift fork shaft bore n. vites değiştirme çatalı mili deliği
Aeronautic
bore sight n. görüş açısı
Marine
undular bore n. dalgalı  bor
tidal bore n. gel-git oyuğu
Marine Biology
snail bore n. delici yumuşakça
Agriculture
bore [australia] n. büyükbaş hayvan su deliği
Military
bore rest n. namlu ağzı klinometre yatağı
bore riding safety pin n. merminin namlu emniyet pimi
bore sighting n. nişan kontrolü
bore-safe fuze n. namlu emniyetli tapa
axis of bore n. namlu ekseni
bore impression n. namlu içi kalıbı
small-bore practice n. namlucukta atış eğitimi
bore brush n. namlu fırçası
bore sighting n. nişan hattı ayarı
axis of the bore n. namlu ekseni
small-bore n. namlucuk
small bore n. namlucuk
bore brush n. tomar fırçası
bore brush n. uskunca
smooth-bore weapon n. yivsiz silah
bore-safe adj. namlu emniyetli
small-bore adj. küçük (silah)
small-bore adj. nispeten küçük namlulu
small-bore adj. namlusu 0.22 inç kalibre olan (silah)
small-bore adj. küçük namlulu silahlara ait veya ilişkin
small-bore adj. küçük namlulu silahları içeren
Hunting
smooth bore n. av tüfeği namlusu
big bore n. büyük çap
smooth bore n. düz tüfek namlusu
small bore n. küçük çap
bore diameter n. namlu çapı
smooth bore n. yivsiz tüfek namlusu
Slang
bore shitless n. aşırı sıkılma
bore the arse off (one) v. (birini) çok sıkmak
bore the arse off (one) v. (birini) can sıkıntısından öldürmek
bore the arse off (one) v. (birini) çok fena baymak
bore the arse off (one) v. (birinin) içini baymak
bore the ass off (one) v. (birini) çok sıkmak
bore the ass off (one) v. (birini) can sıkıntısından öldürmek
bore the ass off (one) v. (birini) çok fena baymak
bore the ass off (one) v. (birinin) içini baymak
British Slang
bore the pants off someone v. birini çok sıkmak
bore the tits off someone v. birini çok sıkmak
bore the tits off someone v. birini baymak
bore shitless v. birini baymak
bore the pants off someone v. birini baymak
bore shitless v. birini çok sıkmak
bore off! expr. defol git!
bore off! expr. kaybol!
bore off! expr. uza!
Star Wars
heavy bore rifle n. ağır sondaj tüfeği
yuna bore venom mine n. yuna kuyusu zehir madeni