kuyu - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kuyu



Sens de "kuyu" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kuyu well n.
General
kuyu borehole n.
kuyu wellhole n.
kuyu pit n.
kuyu bore n.
kuyu oil well n.
kuyu shaft n.
kuyu well n.
kuyu coalpit n.
kuyu puit n.
Technical
kuyu circular pit n.
kuyu well n.
Petrol
kuyu borehole n.
kuyu pit n.
Mining
kuyu shaft n.
Food Engineering
kuyu shaft n.

Sens de "kuyu" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 297 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kuyu başı düzeneği wellhead equipment n.
General
kuyu suyu well water n.
kuyu alanı wellsite n.
batırma kuyu sink shaft n.
verimsiz yerde petrol veren kuyu wildcat n.
borulu kuyu tubular well n.
keson kuyu sink shaft n.
kuyu işçisi sinker n.
çamur (kuyu açarken çıkarılan) sludge n.
kuyu açma shaft sinking n.
kuyu sondajı well bore n.
dahili kuyu blind shaft n.
terk edilmiş kuyu abandoned well n.
mükemmel kuyu perfect well n.
kusursuz kuyu perfect well n.
kuyu dibi pit bottom n.
yüze gülüp arkadan kuyu kazan a snake in the grass n.
kör kuyu dump well n.
kazma kuyu dug well n.
şehir şebeke suyu ve kuyu suyu city water supply and well water n.
kuyu kazan intriguer n.
dipsiz kuyu bottomless well n.
dipsiz kuyu bottomless pit n.
kör kuyu blind hole n.
kuyu suyu bore water n.
kuyu deliği well pit n.
dipsiz kuyu rathole [usa] n.
toprağa kazılmış maden veya kuyu hole n.
kuyu kalesi gallows n.
kuyu alanlarını inceleyen bir jeolog mudlogger n.
kuyu tandır imu n.
kuyu açma ve sondaj makinesi operatörü spudder n.
küçük kuyu staple n.
(mecaz) kuyu maw n.
açmak (kuyu, maden ocağı vb'ni) sink v.
kuyu kazmak sink a well v.
kuyu açmak dig a well v.
iğne ile kuyu kazmak attempt to do the impossible v.
kuyu açmak drill v.
kuyu açmak dig a pit v.
ardından kuyu kazmak lay a snare under someone v.
kuyu açmak drill a well v.
(kuyu) açmak sink v.
kuyu gibi very deep adj.
kör (kuyu) dry adj.
Phrasals
kuyu açmak drill down (to something) v.
Proverb
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez you never miss the water till the well runs dry
el için kuyu kazan evvela kendi düşer hate begets hate
el için kuyu kazan evvela kendi düşer hate breeds hate
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez we never miss the water till the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez we never miss the water until the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez you never miss the water until the well runs dry
Colloquial
dipsiz kuyu rathole n.
kör kuyu rathole n.
dipsiz kuyu rathole n.
içinde çözünmüş kalsiyum sülfat nedeniyle tadı bozulmuş kuyu suyu gyp water n.
kuyu kazıcı welldigger n.
kuyu kazan kimse welldigger n.
Idioms
dipsiz bir kuyu a bottomless pit n.
iğneyle kuyu kazma milking a duck n.
iğneyle kuyu kazmak run one's head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak knock one's head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak hit one's head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak bash one's head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak bang one's head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak milk a duck v.
iğneyle kuyu kazmak throw straws against the wind v.
iğneyle kuyu kazmak bang your head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak knock your head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak bang (one's) head against a wall v.
iğneyle kuyu kazmak bang (one's) head into a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak bang your head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak be banging your head against a brick wall [uk] v.
iğneyle kuyu kazmak be banging your head against a wall [us] v.
iğneyle kuyu kazmak knock head against a brick wall v.
iğneyle kuyu kazmak run (one's) head against a stone wall v.
iğneyle kuyu kazmak run (one's) head into a stone wall v.
Technical
açık daldırma kuyu open caisson n.
açık kuyu open well n.
açık kuyu fırın open pit furnace n.
adi kuyu percolation well n.
akar kuyu flowing well n.
aralı su verir kuyu intermittent well n.
batık kuyu sunk well n.
birleşik kuyu combination well n.
borulu kuyu tubewell n.
borulu kuyu cased well n.
çembersel kuyu circular pit n.
çakıl filtreli kuyu gravel jacketed well n.
çakıl filtreli kuyu gravel-packed well n.
çökertme kuyu sunk well n.
çakma kuyu driven well n.
çökertme kuyu caisson well n.
çakıl filtreli kuyu gravel-filter well n.
çembersel kuyu fırın circular pit furnace n.
dairesel kuyu circular pit n.
derin kuyu pompası sump pump n.
derin kuyu tulumbası deep well pump n.
derin kuyu deep well n.
derin kuyu drenajı drainage by pumping from deep wells n.
derin kuyu pompası deep well pump n.
derin kuyu pompası submersible pump n.
derin kuyu drenajı deep well drainage n.
derin kuyu suları deep-well waters n.
dipsiz kuyu dead well n.
dipsiz kuyu absorbing well n.
dikey kuyu fırın vertical pit-type furnace n.
düşey kuyu vertical well n.
eğimli kuyu inclined shaft n.
fışkıran kuyu gusher n.
filtreli kuyu bleeder well n.
iri çakıllı kuyu boulder well n.
iç kuyu blind shaft n.
istifli kuyu fırın pit type batch furnace n.
jeofizik kuyu açma cihazları geophysical borehole instrumentation n.
kaplamalı kuyu lined well n.
kaplamalı kuyu cased well n.
kaplamasız kuyu unlined well n.
kapalı kuyu fırın closed-pit furnace n.
kirli kuyu seviye ölçü cihazı polluted well level meter n.
kılıflı kuyu cased well n.
keson kuyu caisson well n.
kuyu ağzı well top n.
kuru kuyu dry well n.
kuyu temeller well foundations n.
kuyu gövdesi well shaft n.
kuyu verileri well record n.
kuyu içi teçhizat downhole equipment n.
kuyu içi teçhizatı downhole equipment n.
kuyu randımanı well efficiency n.
kuyu suyu well water n.
kuyu filtraj borusu well screen pipe n.
kuyu deneyleri well testing n.
kuyu dibi bottom hole n.
kuyu loğu bore log n.
kuyu tipi sayaç well-type counter n.
kuyu temel foundation on wells n.
kuyu derinliği depth of a well n.
kuyu loğu well log n.
kuyu kazma izni well drilling permit n.
kuyu ağzı well head n.
kuyu verimi well efficiency n.
kuyu başı ekipmanları wellhead equipments n.
kuyu başı well head n.
kuyu bileziği well curb n.
kuyu başı well top n.
kuyu testleri well testing n.
kuyu derinliği depth in a well n.
kuyu kesiti well section n.
kuyu açma shaft sinking n.
kuyu dibi çekici down the hole hammer n.
kuyu çıkrığı sweep n.
kuyu kütüğü well log n.
kuyu delme well-drilling n.
kuyu pompası well pump n.
kuyu pompası swab n.
kuyu suyu brackish water n.
kör kuyu blind shaft n.
kuyu bileziği coaming n.
kuyu loğu bore tog n.
kuyu gözlemleri well observations n.
kuyu kaplaması well casing n.
kuyu dizisi well alignment n.
kuyu rasatları well observations n.
kuyu-fırında tavlama pit soaking n.
kuyu-fırın kapağı pit cover n.
kuyu alanı well field n.
kuyu randımanı well yield n.
kuyu başı pit top n.
kuyu kafası well head n.
kuyu şaftı well shaft n.
kuyu dibi tabanca down the hole hammer n.
kuyu dren well drain n.
kuyu tomruğu well log n.
kuyu verimi well yield n.
kuyu dibi pit bottom n.
kuyu yarıçapı radius of a well n.
kuyu özü iler well foundations n.
kuyu-fırın pit-furnace n.
kuyu derinliği well depth n.
kuyu sayaç well counter n.
kuyu pompası sump pump n.
kuyu kesonu drilled-in caisson n.
maksimum kuyu randımanı maximum yield of a well n.
otomatik kuyu genişletici self-opening reamer n.
salt basınçlı kuyu absolute artesian well n.
sapmış kuyu offset hole n.
rotsuz kuyu açma makinesi rodless shaft boring machine n.
sığ kuyu shallow well n.
sızdırmalı kuyu leaching well n.
sulu kuyu wet well n.
tabanı açık kuyu open-end well n.
tam indirilmemiş kuyu imperfect well n.
tamamlanmamış kuyu incomplete well n.
tek brülörlü kuyu fırınlar one-way fired pits n.
yığınlı kuyu fırın pit-type batch furnace n.
yetersiz kuyu imperfect well n.
su seviyesine yerleştirilen, yer üstünde çalıştırılan bir tür derin kuyu pompası unlimited pump n.
derin kuyu açma aparatının krank milini destekleyen direk jack post n.
kuyu başı düzeneği christmas tree n.
(kuyu açarken) yüzeye çıkan kayaç parçacıkları cuttings n.
(kuyu, rezervuar) su yüzeyi seviyesinin düşürüldüğü mesafe drawdown n.
kuyu genişletici paddle n.
basit bir tür kuyu pompası pitcher pump n.
kuyu temizleme tertibatı scraper n.
kuyu açmada kullanılan sulu çamur slush n.
Mechanic
kuyu dökümü pit molding n.
Architecture
basamaklı kuyu stepwells n.
basamaklı kuyu bawdi n.
kuyu etrafındaki çit puteal n.
kuyu etrafındaki çitle ilgili puteal adj.
(çit) kuyu etrafını saran puteal adj.
Construction
barbakanlı kuyu perforated-casing well n.
kuyu çimentolaması well cementing n.
kuyu kazısı shaft sinking n.
kuyu kulesi gallows frame n.
kuyu çimentolanması well cementation n.
kuyu çimentosu well cement n.
pomba basıncı yardımıyla kuyu içindeki sorunlu alana çimento enjekte edilmesi squeeze cementing n.
pomba basıncı yardımıyla kuyu içindeki sorunlu alana çimento enjekte edilmesi squeeze job n.
pomba basıncı yardımıyla kuyu içindeki sorunlu alana çimento enjekte edilmesi remedial cementing n.
Automotive
kuyu tipi ısıtılmış jikle well-type heated choke n.
Marine
kuyu tipi jeti well-type jetty n.
sızma dreninin pompalandığı kuyu bilge n.
Petrol
farklı bir kaynağa hat çekmek için mevcut petrol kuyusu ile aynı yerde açılan ikiz kuyu twin n.
kuyu açma kulesi drilling tower n.
kuyu başı teçhizatı wellhead equipment n.
kuyu açma kulesi sinking tower n.
kuyu başı wellhead n.
kuyu açma donanımı rig n.
kuyu çimentolama donanımı well cementing equipment n.
kuyu sondajında boru, çubuk veya muhafaza çıkarma işlemi breakout n.
kuyu sondajında delinerek girilen oluşumlarda kullanılan kaplama gibi verilere ilişkin notları içeren ilerleme kaydı log n.
burgu kuyu açma aleti rotary n.
(petrol kuyularında) kuyu içindeki diziyi yakalamak için kullanılan alet overshot n.
kuyu sondajı projesinde patlayıcılardan sorumlu kimse sharpshooter n.
kapalı kuyu petrolü shut-in n.
kuyu sondajında silindirik delme tertibatına kuvvet veren bir tür kısa çubuk sinker bar n.
verimsiz bir yerde şüpheli olarak açılan (kuyu) wildcat adj.
Mining
çakma kuyu tube well n.
batırma kuyu sink roll n.
dahili kuyu blind shaft n.
dahili kuyu internal shaft n.
donma kuyu freezing shaft n.
eğik kuyu inclined shaft n.
kuyu girişi shaft access n.
kuyu kulesi hoist frame n.
kuyu derinleştirilmesi shaft deepening n.
kuyu başı pit top n.
kuyu kaygan boru sistemi shaft slicline system n.
kuyu açma shaft drilling n.
kuyu ekibi shaft crew n.
kuyu kulesi headframe n.
kuyu suyu well water n.
kuyu kafesi pit cage n.
kuyu inşaası well construction n.
kuyu dibi pit bottom n.
maden kuyu kazısı mine shaft skinking n.
kuyu sondajında boşaltma kabını tutmak için kullanılan olta bootjack n.
madencilikte kuyu, yol, pompalama tesisatı gibi unsurların yapım ve bakım masrafı oncost n.
sondajla işletmeye uygun olduğu saptanmış bir sahaya petrol ve gaz çıkarmak için açılmış kuyu development well n.
madende açılan ikinci kuyu subshaft n.
Gastronomy
kuyu-fırın pit furnace n.
kuyu kebabı meat cooked in underground pit oven n.
Biology
agar kuyu difüzyon yöntemi agar well diffusion method n.
Agriculture
delme kuyu drilled well n.
derin kuyu pompa deep-well pump n.
kuyu drenajı vertical drainage n.
sondajla açılmış kuyu drilled well n.
Linguistics
dipsiz kuyu stratejisi deep end strategy n.
Archaeology
kuyu mezar shaft tomb n.
Environment
artezyen kuyu suyu artesian well water n.
artezyen kuyu suyu artesian well n.
derin kuyu deep well n.
derin kuyu enjeksiyonu deep well injection n.
keson kuyu caisson well n.
kuru kuyu drywell n.
kuyu logu logging n.
kuyu loglaması well-logging n.
(su vb çıkarmak için açılan) kuyu deliği wellbore n.
Geography
kayanın içinde oluşan doğal kuyu namma hole n.
alüvyal kuyu alluvial well n.
jeotermal kuyu geothermal well n.
kuyu kontrolü well control n.
kuyu (petrol ve gaz) well n.
kuyu logları well logging n.
kuyu (yeraltı suyu) well n.
kuyu testi well test n.
yönlü kuyu directional well n.
Geology
jeofiziksel kuyu değerlendirme geophysical well logging n.
karşıt kuyu deneyi cross-hole experiment n.
kör kuyu blind shaft n.
(asonsör) kuyu alt boşluğu pit n.
kuyu açmada rehber işlevi gören jeolojik oluşum marker n.
değerli gaz veya petrol içermeyen kuyu dry hole n.
değerli gaz veya petrol içermeyen kuyu duster n.
Star Wars
kuyu (hapishane) the well (prison) n.