Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Traduction
Synonymes
Phrases
Outils
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Traduction
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
plural of sonriente
occupational environment control
kısaca wc
kargaşa çıkarmak
personal protection equipment
uproot (someone or something) from (something or some place)
training tools
variation des capitaux propres
serpent-type wave generator
multivalent
programme des centres financiers offshore
exclusion of moisture
erkeklerin evde giydiği rahat ve zarif ceket
armed guard
masque anti-poussière
classification par grandes catégories économiques
insistent honking of a car's horn
spine wall
terminal printer
doo-wop
section of tender and contract management
align top left
mechanize
for decorative purposes (only)
scientific and technical guidelines
paddle
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historique
Phrases
Sens de
"paddle"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 120 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
paddle
n.
kısa kürek
General
2
General
paddle
n.
raket (masatenisi için)
Tom can't remember which ping-pong
paddle
is his.
Tom hangi ping-pong
raketinin
kendisine ait olduğunu hatırlayamıyor.
More Sentences
3
General
paddle
n.
kürek (kanoya ait)
With a
paddle,
stir the mixture for a few minutes.
Karışımı
kürekle
birkaç dakika karıştırın.
More Sentences
4
General
paddle
n.
sığ suda gezinme
We went for a
paddle
in the lake.
Sığ suda yürümek
için göle gittik.
More Sentences
5
General
paddle
n.
pinpon raket
Don't forget to bring your ping-pong
paddles.
Pinpon raketlerini
getirmeyi unutma.
More Sentences
6
General
paddle
v.
kürek çekmek
They
paddled
along the river and enjoyed the view.
Nehir boyunca
kürek çekerek
manzaranın tadını çıkardılar.
More Sentences
7
General
paddle
v.
sığ suda gezinmek
It is too cold for
paddling
in the sea.
Deniz
kıyısında yürümek
için hava çok soğuk.
More Sentences
8
General
paddle
v.
hızlı hızlı yüzmek
The black cat was
paddling
in the pool yesterday.
Kara kedi dün havuzda
hızlı hızlı yüzüyordu.
More Sentences
9
General
paddle
v.
kürekle dövmek
My parents used to
paddle
me when I did something wrong.
Yanlış bir şey yaptığımda ailem beni
kürekle döverdi.
More Sentences
10
General
paddle
n.
kaplumbağa yüzgeci
11
General
paddle
n.
çark kanadı
12
General
paddle
n.
tokaç
13
General
paddle
n.
pala
14
General
paddle
n.
bel
15
General
paddle
n.
kanat
16
General
paddle
n.
uzun saplı bel
17
General
paddle
n.
kanatçık
18
General
paddle
n.
palet
19
General
paddle
n.
sopa (ceza vermek amacıyla kullanılan ucu yassı ve yayvan)
20
General
paddle
n.
kürek çekme
21
General
paddle
n.
ayaklarını suda oynatma
22
General
paddle
n.
şaplak atma
23
General
paddle
n.
kürek çekerek harcanan zaman
24
General
paddle
n.
tembeller grubu
25
General
paddle
n.
uyuşuk tipler
26
General
paddle
n.
küreğe benzeyen karıştırıcı alet
27
General
paddle
n.
müzayedede teklif gösterme levhası
28
General
paddle
n.
mil üzerinde yer alan geniş karıştırma bıçağı
29
General
paddle
n.
spatula
30
General
paddle
n.
çıplak ayakla suda gezme
31
General
paddle
v.
çarkla hareket etmek
32
General
paddle
v.
badi badi yürümek
33
General
paddle
v.
suda oynamak
34
General
paddle
v.
sendeleyerek yürümek (çocuk/ihtiyar)
35
General
paddle
v.
kano kullanmak
36
General
paddle
v.
dayak atmak (çocuğa)
37
General
paddle
v.
kürekle kano kullanmak
38
General
paddle
v.
kıça şaplak atmak
39
General
paddle
v.
ayaklarını suda oynatmak
40
General
paddle
v.
kürek çeker gibi yüzmek
41
General
paddle
v.
yavaşça yüzmek
42
General
paddle
v.
sakince yüzmek
43
General
paddle
v.
(koşarken) ayaklarını yana atmak
44
General
paddle
v.
itmek
45
General
paddle
v.
yürütmek
46
General
paddle
v.
ileri doğru sürmek
47
General
paddle
v.
ileri doğru itmek
48
General
paddle
v.
kürek çekerek taşırmak
49
General
paddle
v.
kürek çekerek kanoda götürmek
50
General
paddle
v.
yan çark ile döndürmek
51
General
paddle
v.
kanatlı çark ile döndürmek
52
General
paddle
v.
(deri olarak işlenecek posta) kanatlı çarklı boya teknesinde işlem uygulamak
53
General
paddle
v.
(bir şeyi) uzun sapla karıştırmak
54
General
paddle
v.
uzun sapla şekil vermek
55
General
paddle
v.
sopayla karıştırmak
56
General
paddle
v.
sopayla şekillendirmek
57
General
paddle
v.
kürekle karıştırmak
58
General
paddle
v.
kürekle şekil vermek
59
General
paddle
v.
(topa) sopa ile vurmak
60
General
paddle
v.
(topa) kürek ile vurmak
61
General
paddle
v.
(deriyi, postu) çarklı boya teknesinde işlemek
62
General
paddle
v.
köpekleme yüzmek
63
General
paddle
v.
(topa) raketle vurmak
64
General
paddle
v.
kıyıda yürümek
65
General
paddle
v.
Sığ suda gezinmek
Technical
66
Technical
paddle
n.
çırpma tokmağı
67
Technical
paddle
n.
kısa kürek
68
Technical
paddle
n.
pala
69
Technical
paddle
n.
pinpon raketi
70
Technical
paddle
n.
tokaç
71
Technical
paddle
n.
keskiye benzer alet
72
Technical
paddle
n.
küreğe benzer alet
73
Technical
paddle
n.
çatallı uçlu uzun ince bir kürek türü
74
Technical
paddle
n.
çatallı kürek
75
Technical
paddle
n.
kereste kabuğunun ayıklama aleti
76
Technical
paddle
n.
tirpidin
77
Technical
paddle
n.
el küreği
78
Technical
paddle
n.
kuzey amerika'nın orta batısı ve doğusuna özgü geniş bıçaklı taş veya metal alet
79
Technical
paddle
n.
soketli mızrak başı
80
Technical
paddle
n.
buz burgusu
81
Technical
paddle
n.
buzda delik açmak için kullanılan bir keski
82
Technical
paddle
n.
(özellikle gözden) yabancı cisim çıkarmak için kullanılan kürek benzeri küçük bir alet
83
Technical
paddle
n.
kulak temizleme aleti
84
Technical
paddle
n.
kuyu genişletici
85
Technical
paddle
n.
delik genişletici
86
Technical
paddle
n.
maça pabucu
87
Technical
paddle
n.
semafor sinyal kolu
88
Technical
paddle
n.
(özellikle tereyağı işinde kullanılan) küçük, hafif ve düz ahşap alet
89
Technical
paddle
n.
kıyafet dövme sopası
90
Technical
paddle
n.
vapur çarkı
91
Technical
paddle
n.
yan çark
92
Technical
paddle
n.
(savak veya eklüz kapağında) küçük kapı
93
Technical
paddle
n.
eklüz kapağı
94
Technical
paddle
n.
(huniden akan tahıl miktarını düzenleyen) sürgülü panel
95
Technical
paddle
n.
kanatlı çark
96
Technical
paddle
n.
metal karıştırıcı
97
Technical
paddle
n.
ahşap tereyağı çırpıcı
98
Technical
paddle
n.
ambardan çıkan tahıl miktarını ayarlayan sürgülü panel
Computer
99
Computer
paddle
n.
denetim kolu
100
Computer
paddle
n.
imleç denetim kolu
Construction
101
Construction
paddle
n.
kanal havuzu veya setteki suyu düzenleyen sürgülü panel
Automotive
102
Automotive
paddle
n.
kulakçık
Marine
103
Marine
paddle
n.
(çarklı gemide) çark bıçağı
104
Marine
paddle
v.
yavaşça ve nazikçe kürek çekmek
105
Marine
paddle
adj.
yandan çarklı (vapur, gemi vb.)
106
Marine
paddle
adj.
kanatlı çarkı olan
Medical
107
Medical
paddle
n.
(defibrilatörün parçası olan) düz elektrot
Food Engineering
108
Food Engineering
paddle
n.
palet
109
Food Engineering
paddle
n.
(karıştırıcı) kanat
Gastronomy
110
Gastronomy
paddle
n.
kürek
111
Gastronomy
paddle
n.
kürek
Marine Biology
112
Marine Biology
paddle
n.
deniz tavşanı
Zoology
113
Zoology
paddle
n.
yüzgeç
Botanic
114
Botanic
paddle
n.
nilüfer yaprağı
Archaic
115
Archaic
paddle
v.
(bir şeye) parmaklarla hafifçe dokunmak
116
Archaic
paddle
v.
(bir şeye) amaçsızca vurmak
117
Archaic
paddle
v.
(bir şeyle) amaçsızca oynamak
118
Archaic
paddle
v.
(bir şeyle) öylesine oyalanmak
119
Archaic
paddle
v.
parmak ile okşamak
120
Archaic
paddle
v.
parmak ile sevmek
Sens de
"paddle"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 162 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
paddle steamer
n.
çarklı vapur
The
paddle steamer
is just leaving port.
Çarklı vapur
limandan ayrılıyor.
More Sentences
2
General
paddle wheeler
n.
çarklı vapur
3
General
paddle steamer
n.
yandan çarklı gemi
4
General
paddle wheel
n.
vapur çarkı
5
General
paddle steamer
n.
yandan çarklı vapur
6
General
paddle steamer
n.
kıçtan çarklı vapur
7
General
paddle-wheeler
n.
yandan çarklı vapur
8
General
paddle-wheeler
n.
kıçtan çarklı vapur
9
General
doggy paddle
n.
köpek yüzüşü
10
General
doggie-paddle
n.
köpek yüzüşü
11
General
dog paddle
n.
köpek gibi yüzme
12
General
doggie-paddle
n.
köpekleme
13
General
dog paddle
n.
köpekleme
14
General
dog paddle
n.
köpekleme yüzme
15
General
doggie-paddle
n.
köpek gibi yüzme
16
General
dog paddle
n.
köpek yüzüşü
17
General
doggy paddle
n.
köpekleme yüzme
18
General
doggie-paddle
n.
köpekleme yüzme
19
General
doggy paddle
n.
köpekleme
20
General
doggy paddle
n.
köpek gibi yüzme
21
General
paddle boat
n.
su bisikleti
22
General
paddle steamer
n.
su bisikleti
23
General
pingpong paddle
n.
masa tenisi raketi
24
General
wooden paddle
n.
tahta kürek
25
General
paddle tennis
n.
tenis ve hentbol öğelerinin birleştirildiği bir oyun türü
26
General
paddle tennis
n.
padel tenis
27
General
paddle staff
n.
uzun saplı kürek
28
General
paddle staff
n.
kürek
29
General
paddle staff
n.
(köstebek yakalayıcılarının kullandığı) geniş bıçaklı ucu olan bir alet
30
General
paddle one's own canoe
v.
kendi işini kendi görmek
31
General
turn the paddle
v.
küreği çevirmek
32
General
be up shit creek (without a paddle)
v.
hapı yutmak
33
General
be up the creek (without a paddle)
v.
ayvayı yemek
34
General
be up the creek (without a paddle)
v.
hapı yutmak
35
General
dog paddle
v.
köpekleme yüzmek
36
General
paddle (in)
v.
(koşarken) ayaklarını yana atmak
37
General
paddle [dialect] [uk]
v.
tepinmek
38
General
paddle (in)
v.
çukurlaştırmak
39
General
paddle [dialect] [uk]
v.
ayak ile çiğnemek
40
General
paddle (in)
v.
çukur hale getirmek
41
General
paddle (in)
v.
oyuk hale getirmek
42
General
paddle (in)
v.
oyuklaştırmak
43
General
paddle [dialect] [uk]
v.
basmak
44
General
paddle-shaped
adj.
kürek biçimli
45
General
paddle-shaped
adj.
kürek şeklinde olan
46
General
paddle-shaped
adj.
geniş ve yayvan olan
Idioms
47
Idioms
paddle one's own canoe
v.
kendi yağıyla kavrulmak
48
Idioms
paddle one's own canoe
v.
başının çaresine bakmak
49
Idioms
paddle one's own canoe
v.
kendi işini kendi görmek
50
Idioms
up the creek without a paddle
v.
başı dertte olmak
51
Idioms
up the creek without a paddle
v.
başı belada olmak
52
Idioms
be up the creek without a paddle
v.
sarpa sarmak
53
Idioms
be up the creek without a paddle
v.
boka sarmak
54
Idioms
be up the creek without a paddle
v.
çok zor bir durumda olmak
55
Idioms
be up shit creek without a paddle
v.
çok zor bir durumda olmak
56
Idioms
be up shit creek without a paddle
v.
sarpa sarmak
57
Idioms
paddle one's own canoe
v.
kendi ayakları üzerinde durmak
58
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
sarpa sarmak
59
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
hapı yutmak
60
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
çok zor duruma düşmek
61
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
sarpa sarmak
62
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
ayvayı yemek
63
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
boka sarmak
64
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
çok zor bir durumda olmak
65
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
hapı yutmak
66
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
boku yemek
67
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
ayvayı yemek
68
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
çok zor bir durumda olmak
69
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
boka sarmak
70
Idioms
be up the creek (without a paddle)
v.
boku yemek
71
Idioms
be up a creek (without a paddle)
v.
çok zor duruma düşmek
72
Idioms
paddle own canoe
v.
kendi yağıyla kavrulmak
73
Idioms
paddle your own canoe
v.
kendi ayakları üzerinde durmak
74
Idioms
paddle your own canoe
v.
kendi yağıyla kavrulmak
75
Idioms
paddle your own canoe
v.
başının çaresine bakmak
76
Idioms
paddle own canoe
v.
başının çaresine bakmak
77
Idioms
paddle own canoe
v.
kendi işini kendi görmek
78
Idioms
paddle own canoe
v.
kendi ayakları üzerinde durmak
79
Idioms
paddle your own canoe
v.
kendi işini kendi görmek
80
Idioms
up the creek without a paddle
expr.
zor durumda olmak
81
Idioms
up the creek without a paddle
expr.
zorluk içinde olmak
82
Idioms
up the creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
83
Idioms
up the creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
Technical
84
Technical
paddle valve
n.
kanatçıklı vana
85
Technical
paddle agitator
n.
paletli karıştırıcı
86
Technical
paddle agitator
n.
kanatçıklı karıştırıcı
87
Technical
paddle valve
n.
çarklı vana
88
Technical
paddle shaft
n.
çark mili
89
Technical
paddle switch
n.
paletli anahtar
90
Technical
paddle wheel
n.
çark
91
Technical
paddle switch
n.
kanatlı kesici
92
Technical
paddle wheel
n.
yan çarkı
93
Technical
paddle-wheel fan
n.
santrifüjlü vantilatör
94
Technical
paddle dyeing machine
n.
paletli yıkama makinesi
95
Technical
paddle mixer
n.
kanatlı karıştırıcı
96
Technical
paddle mixer
n.
kanallı karıştırıcı
97
Technical
paddle shaft
n.
buharlı gemide kanatlı çarkı taşıyan aksam
Computer
98
Computer
paddle card
n.
yuva seçici kartı
99
Computer
paddle [dated]
n.
yuvarlak oyun kumandası
Mechanic
100
Mechanic
paddle [dialect] [uk]
n.
kesici bıçakları olan mekanik alet
101
Mechanic
paddle [dialect] [uk]
n.
çapa
102
Mechanic
paddle [dialect] [uk]
n.
bıçaklı keski
Textile
103
Textile
paddle washing machine
n.
paletli yıkama makinesi
104
Textile
paddle dyeing machine
n.
paletli çile boyama makinesi
105
Textile
paddle wheel
n.
boya teknesinde deri işlenirken boyaya daldırılan kısmı hareket ettiren döner çarklı tekerlek
Construction
106
Construction
paddle beam
n.
padıl dolabının ön ve arka tarafında bulunan kemere
Automotive
107
Automotive
paddle-shift gearbox
n.
yarı otomatik vites
108
Automotive
flappy-paddle gear shift
n.
yarı otomatik vites
109
Automotive
paddle gearshift
n.
kulakçıkla vites değişimi
Aeronautic
110
Aeronautic
paddle-wheel aircraft
n.
bisiklet uçak
Marine
111
Marine
paddle box
n.
davlumbaz
112
Marine
paddle wheel
n.
kanatlı çark
113
Marine
paddle steamer
n.
yanları veya gövdesindeki çarklarla hareket eden tekne veya gemi
114
Marine
paddle steamer
n.
yandan çarklı
115
Marine
wave paddle
n.
dalga üreticisinin pedalı
116
Marine
paddle boat
n.
yandan çarklı gemi
117
Marine
paddle steamer
n.
yandan çarklı gemi
118
Marine
boat paddle
n.
tekne küreği
119
Marine
paddle-box
n.
davlumbaz
120
Marine
paddle-box
n.
gemilerde pervane koruyucunun üst kısmı
121
Marine
rolling circle of a paddle wheel
n.
hızı geminin hızına eşit olan bir noktayla tanımlanan çember
Medical
122
Medical
defibrillator paddle
n.
defibrilatör kaşığı
Food Engineering
123
Food Engineering
paddle agitator
n.
kanatlı karıştırıcı
124
Food Engineering
butter paddle
n.
tereyağı bloklarını şekillendirmek için kullanılan tahta kürek
Marine Biology
125
Marine Biology
cock-paddle
n.
yuvarlak yüzgeçligiller familyasından olan kuş
126
Marine Biology
cock-paddle
n.
deniz tavşanı
127
Marine Biology
paddle worm
n.
phyllodoce cinsi yeşil-mavi renkli deniz halkalı solucanı
Agriculture
128
Agriculture
paddle staff
n.
saban sapı
129
Agriculture
paddle staff
n.
pulluk sapı
Sport
130
Sport
paddle boarding
n.
kürek sörfü
131
Sport
paddle boarding
n.
ayakta bir board üzerinde kürek çekme sporu
132
Sport
paddle ball
n.
squash benzeri bir oyun
133
Sport
dog-paddle
n.
köpekleme yüzme hareketi
134
Sport
paddle board
n.
cankurtaran sörf tahtası
135
Sport
doggy-paddle
n.
köpekleme yüzme
136
Sport
dog-paddle
v.
(özellikle köpekleme) acemice yüzmek
137
Sport
doggie paddle
v.
köpekleme yüzmek
138
Sport
doggy paddle
v.
köpekleme yüzmek
Engineering
139
Engineering
paddle board
n.
cihazları eşlemede kullanılan baskılı devre kartı
Slang
140
Slang
be up shit creek (without a paddle)
v.
ayvayı yemek
141
Slang
be up the creek (without a paddle)
v.
boku yemek
142
Slang
be up shit creek (without a paddle)
v.
boku yemek
143
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
boka sarmış
144
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
ayvayı yemiş
145
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
başı belada
146
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
boku yemiş
147
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
hapı yutmuş
148
Slang
up poo creek (without a paddle)
adj.
zor durumda
149
Slang
up the creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
150
Slang
up a creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
151
Slang
up a creek (without a paddle)
expr.
başı dertte/belada
152
Slang
up the creek (without a paddle)
expr.
başı dertte/belada
153
Slang
up shit's creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
154
Slang
up shit creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
155
Slang
up shit's creek (without a paddle)
expr.
başı ciddi belada
156
Slang
up shit creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
157
Slang
up shit creek (without a paddle)
expr.
başı ciddi belada
158
Slang
up shit's creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
159
Slang
up shit creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
160
Slang
up shit's creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
British Slang
161
British Slang
up the creek without a paddle
expr.
başı ciddi belada
162
British Slang
up the creek without a paddle
expr.
belaya bulaşmış
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of paddle
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy