tap - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tap

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "tap" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 103 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tap n. tıkaç
tap n. musluk
tap v. hafifçe vurmak
General
tap n. bağlantı
tap n. burgu
tap n. tıkırtı
tap n. tıpırtı
tap n. tıklatma
tap n. fıçı (içki)
tap n. fıçıdan doldurulmuş içki
tap n. pençe
tap n. kapak
tap n. hafif vuruş
tap n. çeşme
tap n. pıtırtı
tap n. pençe (ayakkabı)
tap n. yat borusu
tap n. bar
tap n. priz
tap n. kılavuz
tap n. çıkma
tap n. tıpa
tap n. pafta ucu
tap n. erkek kılavuz
tap n. nalça
tap n. ayakkabı demiri
tap n. pub
tap n. telefon hattının gizlice dinlenmesi için tertibat takılması
tap n. özellikle fıçılarda bulunan içkilerin kalitesini nitelemek için kullanılan sözcük
tap n. fıçı içki
tap v. fıçının tapasını çekerek içindeki sıvıyı akıtmak
tap v. musluğu açmak
tap v. para sızdırmak
tap v. bağlamak
tap v. suyunu akıtmak
tap v. kullanmak
tap v. kaçak hat çekmek
tap v. yüklemek
tap v. musluk takmak
tap v. tıpa takmak
tap v. kullanmaya başlamak
tap v. hafifçe dokunmak
tap v. tıklatmak
tap v. step dansı yapmak
tap v. işletmeye başlamak
tap v. tıkırdatmak
tap v. dinlemek amacıyla birinin telefon hattına tel bağlamak
tap v. pençe vurmak (ayakkabı)
tap v. bir şeyi delerek içindeki sıvıyı akıtmak
tap v. hafifçe vurmak
tap v. akmak
tap v. hafif hafif vurmak
tap v. telefon hattını gizlice dinlemek için tertibat takmak
tap v. gizli bağlantı yaparak telefonu dinlemek
tap v. akıtmak
tap v. delip suyu/sıvıyı akıtmak
tap v. sızdırmak
tap v. sızdırarak tüketmek
tap v. musluk takmak
tap v. bağlantı yapmak
tap v. bağlamak
tap v. (elektrik) hat uzatmak
tap v. faydalanmak
tap v. istifade etmek
tap v. vida dişlerini kesmek
Colloquial
tap v. para istemek
tap v. -den faydalanmak
tap v. -den istifade etmek
tap adj. kullanıma hazır
Trade/Economic
tap n. piyasa fiyatı önceden belirlenmiş bir düzeye ulaştığında piyasaya yavaş yavaş sunulan devlet tahvili
Technical
tap n. diş açma
tap n. çıkma
tap n. dişli çubuk
tap n. hafif vuruş
tap n. musluk
tap n. priz
tap n. tapa
tap n. tıkaç
tap n. vuruş
tap v. vida dişi/kılavuz çekmek
tap v. akmak
tap v. bir kaptan sıvı çekmek
tap v. iç yüzeyine diş çekmek
tap v. kılavuzla deliklere diş açmak
tap v. kılavuz çekmek
tap v. somun açmak
Computer
tap n. çıkma telefon hattı
Telecom
tap n. bağlantı ucu
tap n. çıkma
tap n. priz
Electric
tap n. ara bağlantı
tap n. ara kablo ucu
Mechanic
tap n. kılavuz
Television
tap n. tv dağıtım hatlarında kullanılan ayırıcı
Automotive
tap n. kılavuz
tap n. musluk
tap v. tıklamak
Medical
tap n. (vücuttan) sıvı alma/çıkarma
tap v. (vücuttan) sıvı almak
tap v. ameliyat ile sıvı boşaltmak
tap v. kapatmak
Sport
tap n. topu yere vurma
tap v. (takımından habersiz) bir oyuncuyu ayartmak

Sens de "tap" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 302 résultat(s)

Anglais Turc
General
tap water n. çeşme suyu
tap water n. çeşme
tap wrench n. musluk anahtarı
tap dancer n. step dansçısı
tap water n. musluk suyu
wash-hand basin tap n. su musluğu
double tap n. çift vuruş
tap water n. musluk/şebeke suyu
love tap n. hafifçe okşama/vurma
tap water n. kullanma suyu
tap water n. kullanım suyu
tap drips n. musluk damlacıkları
tap house n. taverna ya da bar
tip-tap n. hafifçe vurma
tip-tap n. hafifçe vurarak çıkarılan ses
tap dancing n. tap dansı
tap dance n. tap dansı
slip tap n. (boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı
tap dance v. step dansı yapmak
tap on v. hafifçe vurmak
turn off the tap v. çeşmeyi kapatmak
turn on the tap v. suyu açmak
turn off the tap v. suyu kapamak
turn off the tap v. suyu kapatmak
turn off the tap v. çeşmeyi kapamak
tap-dance v. step dansı yapmak
tap into v. faydalanmak
tap into v. istifade etmek
tap out v. ritim tutmak
get a warrant for a tap v. dinlemeye almak için izin almak
tap one's telephone v. telefonunu dinlemek
tap one's telephone v. telefonlarını dinlemek
tap out the rhythm of something v. ritim tutmak
tap the screen v. ekrana dokunmak
tip-tap v. hafifçe vurmak
on tap adj. hazır
on tap adj. (bira) fıçıdan
on tap adj. fıçıdan
on tap adv. musluk takılmış
on tap adv. musluklu
Phrasals
tap into v. erişmek
tap into v. ulaşmak
tap into v. bağlantı kurmak
tap in/into v. girmek/yazmak/tuşlamak
tap into v. erişim sağlamak
tap on v. hafifçe vurmak
tap down v. hafifçe vurmak
tap at v. hafifçe vurmak
tap (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir şeyle) hafifçe vurmak
tap (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak
tap (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir şeyle) pat pat vurmak
tap (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyle) dürtüklemek
tap something with something v. bir şeye bir şeyle hafifçe vurmak
tap something with something v. bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak
tap something with something v. bir şeye bir şeyle pat pat vurmak
tap something with something v. bir şeyi bir şeyle dürtüklemek
tap out v. hafifçe vurarak içinden çıkarmak
tap out v. hafif hafif vurarak dökmek
tap out v. pat pat vurarak silkmek/dökmek
tap out v. hafifçe vurarak içini boşaltmak
tap out v. hafif hafif vurarak boşaltmak
tap out v. pat pat vurarak içindekileri boşaltmak
tap out v. dövüş sporlarında mindere vurarak rakibine teslimiyetini göstermek
tap out v. dövüş sporlarında mindere vurarak pes ettiğini göstermek
tap out v. pes etmek (dövüş sporları)
tap out v. kaynaklarını tüketmek
tap out v. bitirmek
tap out v. kaynağını kurutmak
tap out v. boşaltmak
tap something out v. bir şeyi hafifçe vurarak temizlemek
tap something out v. bir şeye hafif hafif vurarak içini boşaltmak
tap something out v. pat pat vurarak içini temizlemek
tap something out v. mors alfabesiyle mesaj göndermek
tap something out v. telgraf göndermek
tap something out v. müziğin ritmini tutmak
tap something out v. bir yere vurarak ritmine eşlik etmek
tap something out v. vurarak ritim tutmak
tap out v. arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak
tap out v. arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek
tap out v. klavyede yazmak
tap out v. zayıf vuruş yapmak (beysbol)
tap on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) bir yerine hafif hafif vurmak
tap on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) bir yerine hafifçe vurmak
tap on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) bir yerine tıktık/pat pat vurmak
tap on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) bir şeyini dürtmek
tap someone or something on something v. birinin/bir şeyin bir yerine hafif hafif vurmak
tap someone or something on something v. birinin/bir şeyin bir yerine hafifçe vurmak
tap someone or something on something v. birinin/bir şeyin bir yerine tıktık/pat pat vurmak
tap someone or something on something v. birini/bir şeyi bir yerinden dürtmek
tap on something v. bir şeye hafif hafif vurmak
tap on something v. bir şeye hafifçe vurmak
tap on something v. bir şeye arka arkaya vurmak
tap on something v. bir şeye tık tık/pat pat vurmak
tap on something v. bir şeye/şeyi tıklatmak
tap (one) for (something) v. (birini bir şeye/bir pozisyona) seçmek
tap (one) for (something) v. (birini bir pozisyona) atamak
tap (one) for (something) v. (birini bir şey/bir pozisyon) için seçmek
tap (one) for (something) v. (birinden bir miktar para) istemek
tap (one) into (something) v. (birinin bir şeyle) bağlantısını kurmak
tap (one) into (something) v. (biriyle bir şey) arasında bağlantı kurmak
tap (one) into (something) v. (birinin bir şeye) erişmesini sağlamak
tap (one) into (something) v. (birinin bir şeye) erişimini sağlamak
tap (one) into (something) v. (birini bir şeyin, ortamın, çevrenin içine sokmak
tap (one) into (something) v. (birini duygusal/zihinsel/ruhsal) bir alana sokmak
tap (one) into (something) v. (biriyle duygusal/zihinsel/ruhani) bir alan arasında bağlantı kurmak
tap (one) to (do something) v. (birini bir şey yapması) için seçmek/atamak
tap at (something) v. (bir şeye) hafifçe vurmak
tap at (something) v. (bir şeye) tık tık vurmak
tap at (something) v. (bir şeyi) tıklatmak
tap for v. için seçmek
tap for v. -e seçmek/atamak
tap into (something) v. (bir şeyden) istifade etmek
tap into (something) v. (bir şeye) erişmek/erişim sağlamak
tap into (something) v. (bir şeyden) faydalanmak
tap up v. bir sporcunun bağlı olduğu takımdan habersiz/izinsiz onu başka takıma transfer olmaya ikna etmeye çalışmak
tap up v. bir sporcuyu takımından çalmaya çalışmak
tap up v. birine şirketinde bir pozisyon teklif etmek
tap up v. birine iş teklif etmek
tap up v. birini işe almak
tap up v. birinden bir şey istemek
tap with v. ile hafifçe vurmak
tap with v. ile arka arkaya hafifçe vurmak
tap with v. ile pat pat vurmak
tap with v. ile dürtüklemek
Colloquial
double tap n. çift tıklama
double tap n. çift tık
double tap v. (silahı) iki kere üst üste ateşlemek
double tap v. çift ateş etmek
double tap v. çift tıklamak
tap someone v. birini seçmek
tap someone v. birini atamak
tap someone (for something) v. birini (bir pozisyona) seçmek/atamak
tap someone (for something) v. birini (bir pozisyon) için seçmek/atamak
what's on tap for today? expr. televizyonda/sinemada ne oynuyor?
Idioms
tap (one's) claret v. (birinin) kanını akıtmak
tap (one's) claret v. (birinin) kanını dökmek
tap (one's) claret v. (birinin) pekmezini akıtmak
tap (one's) claret v. burnunu kanatmak
tap (one's) claret v. burnunu/kafasını kırmak
tap someone's claret v. (birinin) kanını akıtmak
tap someone's claret v. (birinin) kanını dökmek
tap someone's claret v. (birinin) pekmezini akıtmak
tap someone's claret v. burnunu kanatmak
tap someone's claret v. burnunu/kafasını kırmak
tap out v. kumarda sıfırı tüketmek
tap dance like mad v. sürekli meşgul olmak
tap dance like mad v. sürekli meşgul/yoğun görünmek
tap the admiral v. gizlice fıçıdan içmek
on tap adj. planlanmış
on tap adj. gündemde
on tap adv. fıçıdan çekilmeye hazır
on tap adv. musluklu fıçıda
on tap adv. beklenen
on tap adv. umulan
what's on tap for today? expr. bugün gündemde/programda ne var?
what's on tap for today? expr. bugünün gündemi ne?
what's on tap for today? expr. günün programı/planı ne?
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanda, tarihte) gündem ne?
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanda, tarihte) gündemde/programda ne var?
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanın, tarihin) programı/planı ne?
Speaking
tap anywhere expr. herhangi bir yere dokunun
the tap is running expr. musluk akıyor
don't leave the tap running expr. musluğu açık bırakma
don't leave the tap on expr. musluğu açık bırakma
Trade/Economic
credit tap n. kredi musluğu
on tap adv. devamlı satışta olup satın alınacak miktarla sınırlandırılmamış (devlet tahvilleri)
Law
tap a wire v. gizli hat çekmek
Politics
on tap expr. seriler halinde
Technical
bridge tap n. aldı
master tap n. ana vida kılavuzu
pressure tap n. basınç musluğu
ball tap n. bilyeli musluk
pipe tap n. boru vida kılavuzu
tap hole n. curuf akma deliği
tap out block n. cam akıtma bloğu
tap off n. dağıtım kutusu
wall mounted tap n. duvara monte musluk
tap-to-tap time n. dökümden-döküme süresi
hand tap n. el klavuzu
tap hole n. fırın döküm deliği
tap hole n. fırın deliği
voltage tap n. gerilim kademesi
bridge tap n. hat çıkması
gas tap n. havagazı musluğu
tap switch n. kademe anahtarı
restriction tap n. kapatma
tap holder n. kılavuz tutgacı
tap and die n. kılavuz ve pafta
restriction tap n. kısma musluğu
taper tap n. konik tapa
gas tap n. konik gövdeli musluk
taper tap n. konik kılavuz
plug tap n. musluk tapası
tap water n. musluk suyu
tap discharge rate n. musluk boşalma oranı
tap key n. musluk erkeği
tap-wrench n. pafta anahtarı
tap bolt n. pim
bridge tap n. priz
tap bolt n. saplama
tap density n. sıkıştırılmış yoğunluk
hot-water tap n. sıcak su musluğu
tap measure n. şerit metre
heat tap n. şişe tabanı dengesizliği
tap density n. tozun belirtilen ölçülerdeki kaplarda vibrasyon veya sıkıştırma ile oluşan tabakasının görünür yoğunluğu
tap extractor n. tapa çıkarıcı
bottoming tap n. taban tapası
tap code n. tıklama kodu
screw tap n. vida kılavuzu
three-way tap n. üç yollu musluk
oil tap n. yağ tapası
heel tap n. yamuk dip
positioning tap n. yerleştirme musluğu
tap borer n. zıvana matkabı
load tap changer n. yükte kademe değiştirici
on-load tap changer n. yük altında kademe değiştirici
off-load tap changer n. yüksüz çalışan kademe değiştirici
on-load tap changer n. yüklü kademe değiştirici
under- load tap changer n. yük altında basamak değiştirici
on-load tap changer n. yükte basamak değiştirici
on-load tap changer n. yüklü kademe değiştiricisi
tap bolt n. yivli bulon
Computer
bridge tap n. aldı
double tap screen n. çift dokunmalı ekran
bridge tap n. hat çıkması
bridge tap n. hat prizi
bridge tap n. priz
double tap screen n. 2 kere dokunarak açılan ekran
Informatics
tap weight n. dal katsayıları
tap changer n. kademe değiştirici
Telecom
network tap n. şebeke kopyalama cihazı
vampire tap n. vampir tuzağı
vampire tap n. vampir prizi
Electric
current tap n. bir bağlantı fişi yardımıyla elektrik devresinden ana devreye bağlantı sağlayan cihaz
tap-changer n. kademe değiştirici
tap position indicator n. kademe pozisyonu indikatörü
off-circuit tap-changer n. yüksüz çalışan kademe değiştirici
on load tap-changer n. yük altında kademe değiştirici
on-load tap-changer n. yük altında çalışan kademe değiştirici
Mechanic
tap hole n. kılavuz deliği
master tap n. bir dişaçarda diş oluşturmak için kullanılan kılavuz
Construction
pipe tap n. boru kılavuzu
pipe tap n. boru paftası
tap mixer n. musluk bataryası
mixer tap n. sıcak ve soğuk suyun ortak çıkışı olup ayrı kontrol edilebildiği musluk
Automotive
plug tap n. ara kılavuz
petrol tap n. benzin musluğu
bottom tap n. bitirme kılavuzu
pipe tap n. boru paftası
spark plug insert tap n. buji diş açma rayba ve kılavuzu
drain tap n. boşaltma rakoru
drain tap n. boşaltma musluğu
tap rachet n. cırcırlı kılavuz kolu
tap up control n. hızlanma düzeltme kontrolü
tap end stud n. iki taraflı saplama
cable terminal tap n. kablo başlığı
tap and die set n. kılavuz-pafta takımı
tap wrench n. kılavuz kolu
tap and die n. kılavuz pafta takımı
tapered tap n. konik kılavuz
tap bolt n. kriko cıvata
water drain tap n. su boşaltma musluğu
tap bolt n. tam diş altı köşe cıvata
vacuum tap n. vakum çıkışı
tap down control n. yavaşlama düzeltme kontrolü
open the tap expr. gaza bas
Railway
machinist's tap n. makinist musluğu
Aeronautic
rudder trim tap n. istikamet dümen fletneri
Petrol
hot tap n. karot delme
Mining
iron tap-hole drill n. maden deliği açma burgacı
tap hole drill n. maden deliği burgusu
tap hole n. maden akma deliği
tap hole n. maden deliği
cinder tap n. maden eritme ocağında içinden erimiş cüruf akan açıklık
Medical
spinal tap n. omurilikten sualma
pleural tap n. torasentez
screw tap n. taraud
ultrasound guided tap block n. ultrason yardımıyla tap blok
Food Engineering
tap water n. musluk suyu
Botanic
tap root n. kazıkkök
Apiculture
honey tap n. bal valfi
Environment
use tap water for drinking n. çeşme suyunu içme suyu olarak kullanma
tap water n. şebeke suyu
Sport
tap-in n. (golf, futbol, vb.) topa hafifçe dokunarak kolayca yapılan sayı
tap-in n. topa dokunarak atılan gol
Basketball
tap off v. hava atışıyla maçı başlatmak
tap in v. ribaunddan dönen topa hafifçe dokunarak sayı yapmak
Music
toe-tap n. ayak parmaklarının uçlarında yapılan step dansı
coil tap n. yamalı elektromanyetik sarmal
Bookbindery
tap-in n. kitabın veya bölümün cilt kenarına yapıştırılan ek
Slang
love tap v. arabayı park ederken yandaki/arkadaki araca hafiften çarpmak
tap out v. miadı dolmak
tap-dance like mad v. meşgul rolü oynamak
tap-dance like mad v. meşgul gibi görünmek
tap out v. ölmek
tap out v. kumarda tüm parasını kaybetmek
tap out v. ütülmek
tap-dance like mad v. yoğun gibi görünmek
wrap it before you tap it expr. (prezervatif) tak da öyle yap
wrap it before you tap it expr. (prezervatif) takmadan yapma
Metallurgy
tap cinder n. tavlanan demirin cürufu
Star Wars
tap tree n. çeşme ağacı