hafifçe vurmak - Turc Anglais Dictionnaire

hafifçe vurmak

Sens de "hafifçe vurmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hafifçe vurmak rap v.
He gave a rap on the door.
Kapıya hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak tap v.
I tapped my foot on the floor.
Ayağımı yere hafifçe vurdum.

More Sentences
General
hafifçe vurmak touch v.
George touched the ball away from the penalty area.
George ceza sahasının dışından topa hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak flick v.
Mr. Sanchez flicked the rope at his dog's leg.
Bay Sanchez köpeğinin bacağındaki ipe hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak tap v.
Tom tapped me on the shoulder.
Tom omzuma hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak cuff v.
He thinks cuffing on her head is funny.
Kafasına hafifçe vurmanın komik olduğunu düşünüyor.

More Sentences
hafifçe vurmak jog v.
Sebille jogged the wine glass.
Sebille, şarap bardağına hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak pat n.
hafifçe vurmak pat v.
hafifçe vurmak dab v.
hafifçe vurmak clap v.
hafifçe vurmak tap on v.
hafifçe vurmak tip-tap v.
hafifçe vurmak knap v.
hafifçe vurmak bepat v.
hafifçe vurmak bob (against) v.
hafifçe vurmak drub v.
hafifçe vurmak snap v.
Phrasals
hafifçe vurmak tap at v.
hafifçe vurmak tap on v.
hafifçe vurmak tap down v.
hafifçe vurmak dab at (something) v.
hafifçe vurmak dab at something v.
Colloquial
hafifçe vurmak con [uk] v.
Technical
hafifçe vurmak tip v.
Tennis
hafifçe vurmak spoon v.

Sens de "hafifçe vurmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 33 résultat(s)

Turc Anglais
General
elle hafifçe vurmak (takdir/sevgi belirtisi olarak) pat v.
topa hafifçe vurmak putt v.
elle hafifçe vurmak pat v.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak slap someone on the wrist v.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak slap someone's wrist v.
bilardo toplarına hafifçe vurmak nurse billiard balls v.
(topa veya hokey pakına) hafifçe ve dikkatle vurmak feather v.
(hafifçe ve hızlıca) ayak tabanı ile vurmak pat v.
Phrasals
(kapıya, pencereye) hafifçe vurmak rap at (something) v.
birinin/bir şeyin bir şeyine hafifçe/hafif hafif vurmak pat someone or something on something v.
(birinin/bir şeyin bir yerine/bir şeyine) hafifçe/hafif hafif vurmak pat (someone or something) on (something or some place) v.
bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak tap something with something v.
(birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak tap (someone or something) with (something) v.
(birine/bir şeye bir şeyle) hafifçe vurmak tap (someone or something) with (something) v.
bir şeye bir şeyle hafifçe vurmak tap something with something v.
bir şeye hafifçe vurmak tap on something v.
(birinin/bir şeyin) bir yerine hafifçe vurmak tap on (someone or something) v.
birinin/bir şeyin bir yerine hafifçe vurmak tap someone or something on something v.
(birine/bir şeye) hafifçe vurmak bump into (someone or something) v.
eliyle yavaşça/hafifçe vurmak clap on v.
'-e hafifçe vurmak dab at v.
(bir şeyi bir şeyle) hafifçe vurmak/çarpmak flick (something) with (something) v.
ile hafifçe vurmak/çarpmak flick with v.
(bir şeye) hafifçe vurmak rap at (something) v.
-e hafifçe vurmak rap at v.
ile arka arkaya hafifçe vurmak tap with v.
(bir şeye) hafifçe vurmak tap at (something) v.
ile hafifçe vurmak tap with v.
Technical
kusurları test etmek için (bir şeye) çekiçle hafifçe vurmak tunk v.
kusurları test etmek için (bir şeye) çekiçle hafifçe vurmak tonk v.
Sport
topa hafifçe vurmak tip v.
Football
topa kafayla hafifçe vurmak glance v.
Tennis
(topa) filenin dibine düşürüp sayı alacak şekilde hafifçe vurmak dink v.