1 |
cheat |
aldatmak |
v. |
|
- Tom wasn't the first man Mary cheated.
- Mary'nin aldattığı ilk erkek Tom değildi.
- He knows how to cheat people.
- O, insanları nasıl aldatacağını biliyor.
- I never cheat.
- Ben asla aldatmam.
- You were cheating.
- Aldatıyordun.
- Tom cheats.
- Tom aldatıyor.
- Sami has been cheating.
- Sami aldatıyor.
- Never did I dream that George would cheat me.
- George'un beni aldatacağını hayal bile etmedim.
- I think Tom cheated.
- Bence Tom aldattı.
- You cheated too!
- Sen de aldattın!
- They cheat.
- Onlar aldatıyorlar.
- You aren't the only one Tom has cheated, are you?
- Tom'un aldattığı tek kişi sen değilsin, değil mi?
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce aldatırken yakalanmıştı.
- Tom is cheating.
- Tom aldatıyor.
- Don't cheat us.
- Bizi aldatmayın.
- They all cheated.
- Hepsi aldattı.
- Don’t let your friend cheat you.
- Arkadaşının seni aldatmasına izin verme.
- I still believe you cheated me.
- Hâlâ beni aldattığına inanıyorum.
- They all cheated.
- Onların hepsi aldattı.
- Tom has been caught cheating again.
- Tom yine aldatırken yakalandı.
- He cheated me.
- O beni aldattı.
- Sami's cheating fueled Layla's rage.
- Sami'nin aldatması Layla'nın öfkesini körükledi.
- Tom cheated Mary.
- Tom Mary'yi aldattı.
- I never dreamed that George would cheat me.
- George'un beni aldatacağını hiç hayal etmemiştim.
- Tom never cheats.
- Tom asla aldatmaz.
- You aren't the only one Tom has cheated, are you?
- Tom'un aldattığı tek kişi değilsin, değil mi?
- I never dreamed that George would cheat me.
- George'un beni aldatacağını hayal bile etmedim.
- Tom isn't cheating.
- Tom aldatmıyor.
- I don't need to cheat anyone.
- Kimseyi aldatmam gerekmiyor.
- I hope you're not trying to cheat us.
- Umarım bizi aldatmaya çalışmıyorsundur.
- I'm not trying to cheat you.
- Seni aldatmaya çalışmıyorum.
- I think Tom is cheating.
- Sanırım Tom aldatıyor.
- You're cheating.
- Sen aldatıyorsun.
- I know Tom cheated.
- Tom'un aldattığını biliyorum.
- You can't cheat fate.
- Kaderi aldatamazsın.
- You're not the only one Tom has cheated, are you?
- Tom'un aldattığı tek kişi sen değilsin, değil mi?
- I still believe you cheated me.
- Beni aldattığına hâlâ inanıyorum.
- I think Tom cheated.
- Tom'un aldattığını düşünüyorum.
- You shouldn't let him get away with cheating.
- Aldatmasının yanına kâr kalmasına izin vermemelisin.
- Tom cheated me.
- Tom beni aldattı.
- They'll think we cheated them.
- Onları aldattığımızı düşünecekler.
- They cheated me.
- Onlar beni aldattı.
- I've never cheated anybody.
- Kimseyi aldatmadım.
- Tom wasn't the first man Mary cheated.
- Tom Mary'nin aldattığı ilk erkek değildi.
- Who cheated?
- Kim aldattı?
- Sami has been cheating.
- Sami aldatıyordu.
- You steal, you cheat and you lie.
- Çalıyorsun, aldatıyorsun ve yalan söylüyorsun.
- You cheated.
- Sen aldattın.
- I felt like hitting him when he tried to cheat me.
- O beni aldatmaya çalıştığında canım ona vurmak istedi.
Show More (46)
|
2 |
cheat |
hile yapmak |
v. |
|
- Tom won the match by cheating.
- Tom maçı hile yaparak kazandı.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce hile yaparken yakalanmıştı.
- I think Tom is cheating.
- Bence Tom hile yapıyor.
- Why do people cheat?
- İnsanlar neden hile yapar?
- When have I ever cheated?
- Ne zaman hile yaptım ki?
- Who did Tom say was cheating?
- Tom kimin hile yaptığını söyledi?
- I suspect Tom cheated.
- Tom'un hile yaptığından şüpheleniyorum.
- Are you saying I cheated?
- Hile yaptığımı mı söylüyorsun?
- Tom has been caught cheating again.
- Tom yine hile yaparken yakalandı.
- Tom has denied cheating.
- Tom hile yaptığını inkar etti.
- You cheated.
- Hile yaptın.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce de hile yaparken yakalandı.
- Tom has been accused of cheating.
- Tom hile yapmakla suçlanıyor.
- Tom was cheating.
- Tom hile yapıyordu.
- You were cheating.
- Hile yapıyordun.
- No one cheated.
- Kimse hile yapmadı.
- That's cheating.
- Bu hile yapmaktır.
- Tom wanted me to cheat.
- Tom hile yapmamı istedi.
- Tom knows he cheated.
- Tom onun hile yaptığını biliyor.
- When have I ever cheated?
- Ben ne zaman hile yaptım?
- I think Tom's cheating.
- Tom'un hile yaptığını düşünüyorum.
- Tom never cheats.
- Tom asla hile yapmaz.
- Tom was accused of cheating.
- Tom hile yapmakla suçlandı.
- You cheated too!
- Sen de hile yaptın!
- You steal, you cheat and you lie.
- Çalıyorsun, hile yapıyorsun ve yalan söylüyorsun.
- Are you accusing me of cheating?
- Beni hile yapmakla mı suçluyorsun?
- Tom knows Mary cheated.
- Tom, Mary'nin hile yaptığını biliyor.
- Tom's cheating.
- Tom hile yapıyor.
- He was cheating.
- Hile yapıyordu.
- Tom is cheating.
- Tom hile yapıyor.
- Tom wanted me to cheat.
- Tom hile yapmamı söyledi.
- I never cheat.
- Ben asla hile yapmam.
- You always cheat.
- Hep hile yapıyorsun.
- Tom accused Mary of cheating.
- Tom, Mary'yi hile yapmakla suçladı.
- You're cheating.
- Sen hile yapıyorsun.
- I didn't cheat.
- Hile yapmadım.
- Tom cheated.
- Tom hile yaptı.
- They knew they were cheating.
- Hile yaptıklarını biliyorlardı.
- Tom isn't cheating.
- Tom hile yapmıyor.
- You shouldn't let him get away with cheating.
- Hile yapmasını yanına bırakmamalısın.
- No one cheated.
- Hiç kimse hile yapmadı.
- They cheat.
- Hile yaptılar.
- Tom won the race by cheating.
- Tom yarışı hile yaparak kazandı.
- I can't believe you thought I was cheating.
- Hile yaptığımı düşündüğüne inanamıyorum.
- I think Tom's cheating.
- Bence Tom hile yapıyor.
- The gambler used loaded dice to cheat.
- Kumarbaz hile yapmak için dolu zar kullandı.
- I caught Tom cheating.
- Tom'u hile yaparken yakaladım.
- Tom won the match by cheating.
- Tom hile yaparak maçı kazandı.
Show More (46)
|
3 |
cheat |
kopya çekmek |
v. |
|
- Three students were caught cheating.
- Üç öğrenci kopya çekerken yakalandı.
- Was it you who squealed to the teacher that I cheated?
- Öğretmene kopya çektiğimi söyleyen sen miydin?
- If you are caught cheating, you'll be expelled from school.
- Kopya çekerken yakalanırsanız, okuldan atılırsınız.
- The teacher suspected the student was cheating.
- Öğretmen, öğrencinin kopya çektiğinden şüpheleniyordu.
- Tom couldn't have passed that test without cheating.
- Tom kopya çekmeden bu testi geçemezdi.
- He was caught cheating in the exam.
- Sınavda kopya çekerken yakalandı.
- Tom couldn't have passed that test without cheating.
- Tom o sınavı kopya çekmeden geçemezdi.
- Tom's cheating.
- Tom kopya çekiyor.
- The teacher thought I was cheating.
- Öğretmen kopya çektiğimi düşündü.
- I caught Tom cheating.
- Tom'u kopya çekerken yakaladım.
- Tom didn't think he could pass the test without cheating.
- Tom kopya çekmeden testi geçebileceğini düşünmüyordu.
- During the exam, Tom cheated off Mary.
- Sınav sırasında Tom, Mary'den kopya çekti.
- Ten students were caught cheating.
- On öğrenci kopya çekerken yakalandı.
- I caught him cheating in the examination.
- Onu sınavda kopya çekerken yakaladım.
- The student's cheating was easily caught out.
- Öğrencinin kopya çektiği kolayca anlaşıldı.
- The boy was accused of cheating during the exam.
- Çocuk sınavda kopya çekmekle suçlandı.
- Tom cheats.
- Tom kopya çeker.
- If you are caught cheating, you'll be expelled from school.
- Kopya çekerken yakalanırsanız okuldan atılacaksınız.
- The student was punished for cheating.
- Öğrenci kopya çektiği için cezalandırıldı.
- Shizuko cheated in an examination and received an appropriate punishment.
- Shizuko bir sınavda kopya çekti ve uygun bir ceza aldı.
- Tom passed the test by cheating.
- Tom kopya çekerek testi geçti.
- The teacher accused Tom of cheating.
- Öğretmen Tom'u kopya çekmekle suçladı.
- The teacher caught a student cheating in the exam.
- Öğretmen sınavda bir öğrenciyi kopya çekerken yakaladı.
- Tom was accused of cheating.
- Tom kopya çekmekle suçlandı.
- Don't cheat.
- Kopya çekmeyin.
- Jim was caught cheating in the examination.
- Jim sınavda kopya çekerken yakalandı.
- He was cheating.
- O kopya çekiyordu.
- The boy was accused of cheating during the exam.
- Oğlan, sınav esnasında kopya çekmekle suçlandı.
- Tom passed the test by cheating.
- Tom kopya çekerek sınavı geçti.
- I never cheat.
- Hiçbir zaman kopya çekmem.
- Tom didn't think he could pass the test without cheating.
- Tom kopya çekmeden sınavı geçebileceğini düşünmüyordu.
- The teacher caught a student cheating in the exam.
- Öğretmen sınavda kopya çeken bir öğrenciyi yakaladı.
Show More (29)
|
4 |
cheat |
kandırmak |
v. |
|
- The practice of adding water to food in order to cheat the consumer is despicable.
- Tüketiciyi kandırmak amacıyla gıdaya su eklenmesi uygulaması alçakça bir uygulamadır.
- He knows how to cheat people.
- İnsanları nasıl kandıracağını biliyor.
- I felt like hitting him when he tried to cheat me.
- Beni kandırmaya çalıştığında ona vurmak istedim.
- Don't cheat us.
- Bizi kandırma.
- Don’t let your friend cheat you.
- Arkadaşının seni kandırmasına izin verme.
- I don't need to cheat anyone.
- Kimseyi kandırmama gerek yok.
- I hope you're not trying to cheat us.
- Umarım bizi kandırmaya çalışmıyorsundur.
- Don't cheat him.
- Onu kandırmayın.
- Don't cheat me!
- Beni kandırma!
- I'm not trying to cheat you.
- Seni kandırmaya çalışmıyorum.
- You can't cheat fate.
- Kaderi kandıramazsın.
- You don't really think Tom tried to cheat you, do you?
- Gerçekten Tom'un seni kandırmaya çalıştığını düşünmüyorsun, değil mi?
Show More (9)
|
5 |
cheat |
ihanet etmek |
v. |
|
- Fadil figured out that his wife was cheating on him.
- Fadıl karısının kendisine ihanet ettiğini anladı.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce ihanet ederken yakalandı.
Show More (-1)
|
6 |
cheat |
hile |
n. |
|
- He's a cheat and a liar.
- O bir hilekar ve yalancı.
Show More (-2)
|
7 |
cheat |
dolandırıcı |
n. |
|
- He's a cheat and a liar.
- O bir dolandırıcı ve bir yalancı.
Show More (-2)
|