| 1 |
colour |
renk |
n. |
|
- You don't have to choose just one colour of nail polish.
- Sadece tek bir renk oje seçmek zorunda değilsin.
- The colour of the helmets is of lesser importance.
- Kaskların rengi daha az önemli.
- Your child’s laughter, the colour of its skin and eyes, all were already present in the embryo.
- Çocuğunuzun kahkahası, teninin ve gözlerinin rengi, hepsi embriyoda zaten mevcuttu.
- Does this come in any other colour?
- Bunun başka bir rengi var mı?
- What colour is her hair?
- Saçları ne renk?
- What colour is the apple?
- Elma ne renk?
- Her eyes were the colour of kohlrabi.
- Gözleri alabaş rengindeydi.
- Red is a colour.
- Kırmızı bir renktir.
- What colour is this fish?
- Bu balığın rengi nedir?
- What colour are her eyes?
- Onun gözleri ne renk?
- If you could be a colour, what would you be?
- Bir renk olabilsen ne olurdun?
- What colour is this flower?
- Bu çiçek ne renk?
- What's the colour of her hair?
- Onun saçının rengi ne?
- This box is a different colour to that one.
- Bu kutu diğerinden farklı renkte.
- Every colour has a meaning.
- Her rengin bir anlamı vardır.
- The colour of Esperanto is green.
- Esperanto'nun rengi yeşildir.
- What's the colour of her hair?
- Saçının rengi ne?
- His T-shirt was a burnt orangish colour.
- Tişörtü yanık turuncumsu bir renkteydi.
- My favourite colour is red.
- En sevdiğim renk kırmızı.
- I don't like the colour of this house.
- Bu evin rengini beğenmedim.
- This box is a different colour to that one.
- Bu kutu diğerinden farklı bir renktedir.
- Green is my favourite colour.
- Yeşil benim en sevdiğim renktir.
- What colour was Tom wearing?
- Tom hangi renk giyiyordu?
- Which colour do you prefer?
- Hangi rengi tercih edersin?
- The leaves change their colour in autumn.
- Sonbaharda yaprakların rengi değişir.
- What colour is your pencil?
- Kalemin ne renk?
- What is your favourite colour?
- Senin en sevdiğin renk nedir?
- Does this come in any other colour?
- Bunun başka bir rengi de var mı?
- Do you like this colour?
- Bu rengi sever misin?
- What colour is the bird?
- Kuşun rengi ne?
- That colour doesn't look good on me.
- Bu renk bana hiç yakışmıyor.
- What colour is this fish?
- Bu balık ne renk?
- My favourite colour is dark blue.
- En sevdiğim renk laciverttir.
- What colour was Tom wearing?
- Tom ne renk giyiyordu?
- What colour is your pencil?
- Senin kalemin ne renk?
- Green is my favourite colour.
- Yeşil, benim en sevdiğim renktir.
- My favourite colour is purple.
- Benim favori rengim mordur.
- Every colour has a meaning.
- Her rengin bir manası var.
- What colour is Henri IV's white horse?
- Henri IV'ün beyaz atı ne renk?
- My favourite colour is red.
- En sevdiğim renk kırmızıdır.
- Which colour do you prefer?
- Sen hangi rengi tercih edersin?
- My favourite colour is blue.
- En sevdiğim renk mavi.
- What colour is your hair?
- Saçın ne renk?
- What colour is this cat?
- Bu kedi ne renk?
- The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green.
- Hindistan bayrağına üç renkli bayrak denmesinin nedeni, bayrağın safran, beyaz ve yeşil olmak üzere üç renkten oluşan şeritlere sahip olmasıdır.
- What colour is this house mouse?
- Bu ev faresi ne renktir?
- If you could be a colour, what would you be?
- Eğer bir renk olabilseydin, ne olurdun?
- What colour are your eyes?
- Gözlerinin rengi nedir?
- Tom doesn't know which colour to choose.
- Tom hangi rengi seçeceğini bilmiyor.
- What colour is this house mouse?
- Bu ev faresi ne renk?
- He thinks that blue is the most beautiful colour.
- O, mavinin en güzel renk olduğunu düşünür.
- That's a horse of another colour.
- Bu başka renkte bir at.
- What colour are your eyes?
- Gözlerin ne renk?
- What colour is the bird?
- Kuş ne renk?
- If that car wasn't black then what colour was it?
- Eğer o araba siyah değilse ne renkti?
- Do you like this colour?
- Bu rengi sevdin mi?
- What colour is Henri IV's white horse?
- Dördüncü Henri'nin beyaz atı ne renk?
- My favourite colour is purple.
- En sevdiğim renk mor.
- My favourite colour is orange.
- En sevdiğim renk turuncu.
- Every colour has a meaning.
- Her rengin bir anlamı var.
- What's the colour of the door of her house?
- Evinin kapısının rengi ne?
- I don't like the colour of this house.
- Bu evin rengini sevmedim.
- My favourite colour is dark blue.
- En sevdiğim renk koyu mavidir.
- What colour are her eyes?
- Gözleri ne renk?
- What colour is the book?
- Kitap ne renk?
- What colour is your hair?
- Saçının rengi nedir?
- What colour is the apple?
- Elma ne renktir?
- That's a horse of a different colour.
- Bu farklı renkte bir at.
- That colour doesn't look good on me.
- O renk benim üzerimde iyi görünmüyor.
- What is your favourite colour?
- En sevdiğin renk nedir?
- He thinks that blue is the most beautiful colour.
- Mavinin en güzel renk olduğunu düşünüyor.
- My favourite colour is orange.
- Favori rengim turuncudur.
- What colour is the cloud?
- Bulut ne renk?
- What colour is your pencil?
- Kurşun kalemin ne renk?
- What colour do you like?
- Sen hangi rengi seversin?
- Stop judging people by their skin colour.
- İnsanları derilerinin rengine göre yargılamaya son ver.
- What colour do you like?
- Hangi renkten hoşlanırsın?
Show More (74)
|
| 2 |
colour |
renkli |
adj. |
|
- We need a colour TV to watch the movies more clearly.
- Filmleri daha net izleyebilmek için renkli bir televizyona ihtiyacımız var.
- A monochrome print is less expensive than a colour print.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print compared to a colour print is less expensive.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print is less expensive than a colour print.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- Compared to a colour print, a monochrome print is cheaper.
- Renkli baskıya kıyasla, tek renkli baskı daha ucuzdur.
- A monochrome print is cheaper than a colour print.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print compared to a colour print is less expensive.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print cost less than a colour print.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print cost less than a colour print.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print compared to a colour print is less expensive.
- Renkli baskıya kıyasla tek renkli baskı daha ucuzdur.
- In comparison to a colour print, a monochrome print is less expensive.
- Renkli baskıya kıyasla tek renkli baskı daha ucuzdur.
- In comparison to a colour print, a monochrome print is less expensive.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- In comparison to a colour print, a monochrome print is less expensive.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
- We even have colour television.
- Renkli televizyonumuz bile var.
- Compared to a colour print, a monochrome print is cheaper.
- Siyah-beyaz çıktı renkliye göre daha ucuzdur.
- A monochrome print is cheaper than a colour print.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
- Compared to a colour print, a monochrome print is cheaper.
- Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
Show More (14)
|
| 3 |
colour |
yüzü kızarmak |
v. |
|
- When she couldn't give a proper answer, she coloured.
- Düzgün bir cevap veremeyince yüzü kızardı.
Show More (-2)
|
| 4 |
colour |
boya |
n. |
|
- Gel food colouring is perfect for cake icings.
- Jel gıda boyasın pasta kreması için idealdir.
Show More (-2)
|
| 5 |
colour |
bet beniz |
n. |
|
- Karen doesn't have a colour today, and there must be something wrong.
- Bugün Karen'in beti benzi atmış, sıkıntılı bir şeyler olmalı.
Show More (-2)
|
| 6 |
colour |
boyamak |
v. |
|
- If I didn’t colour my hair I’d be totally white.
- Eğer saçımı boyamasaydım tamamen beyaz olurdum.
Show More (-2)
|
| 7 |
colour |
ırk |
n. |
|
- People of all colours can come to this rally.
- Her ırktan insan bu mitinge gelebilir.
Show More (-2)
|
| 8 |
colour |
ton |
n. |
|
- Seawater is not naturally blue in colour.
- Deniz suyu, doğal olarak mavi tonda değildir.
Show More (-2)
|
