container - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
container konteyner n.
  • I am referring to the double hull, which consists of two layers of steel, with containers divided into two tanks.
  • Konteynerlerin iki tanka bölündüğü, iki kat çelikten oluşan çift gövdeye atıfta bulunuyorum.
  • Rather, there must be clearly separated buildings and clearly separated transport containers.
  • Bunun yerine binalar ve taşıma konteynerleri net bir şekilde birbirinden ayrılmalıdır.
  • These containers are airtight.
  • Bu konteynerler hava geçirmezler.
Show More (12)
container kap (kutu/şişe vb) n.
  • Store your meals in an airtight container.
  • Yemeklerinizi hava geçirmez bir kapta saklayın.
  • The characteristics of the material make the recovery of the used ceramic containers pointless.
  • Malzemenin özellikleri kullanılmış seramik kapların geri kazanımını anlamsız kılmaktadır.
  • This container is completely watertight.
  • Bu kap tamamen su geçirmez.
Show More (6)
container konteynır n.
  • He built a little house out of old ship containers.
  • Eski gemi konteynırlarından küçük bir ev inşa etti.
  • Instead, there must be clearly separated buildings and clearly separated transport containers.
  • Bunun yerine, net bir şekilde ayrılmış binalar ve net bir şekilde ayrılmış nakliye konteynırları olmalıdır.
  • The people in this container still hoped they would reach their destination until they drew their dying breath.
  • Bu konteynırdaki insanlar son nefeslerini verene kadar varacakları yere ulaşmayı umut ediyorlardı.
Show More (2)