| 1 |
convene |
toplanmak |
v. |
|
- That is why we are asking for the Association Council to be convened.
- İşte bu nedenle Ortaklık Konseyi'nin toplanmasını istiyoruz.
- I am grateful that the Chairman of the Committee on Constitutional Affairs and the rapporteurs have been convened.
- Anayasa İşleri Komisyonu Başkanı ve raportörlerin toplanmış olmasından dolayı müteşekkirim.
- The Council must now convene in March and make the relevant decision.
- Konsey şimdi Mart ayında toplanmalı ve ilgili kararı vermelidir.
- That is why we are asking for the Association Council to be convened.
- Bu nedenle Ortaklık Konseyi'nin toplanmasını istiyoruz.
- They convened and considered the matter, and gave a decision.
- Toplandılar, konuyu değerlendirdiler ve bir karar verdiler.
- They convened and considered the matter, and gave a decision.
- Toplanıp konuyu değerlendirerek bir karar verdiler.
- The students convened in front of the school.
- Öğrenciler okulun önünde toplandılar.
- The students convened in front of the school.
- Öğrenciler okulun önünde toplandı.
Show More (5)
|
| 2 |
convene |
toplamak |
v. |
|
- Your primary task will be to convene the IGC to examine the draft Constitution.
- Öncelikli göreviniz Anayasa taslağını incelemek üzere IGC'yi toplamak olacaktır.
- If for procedural reasons it does not happen, we will convene it as soon as possible.
- Usule ilişkin nedenlerden dolayı gerçekleşmezse, mümkün olan en kısa sürede toplayacağız.
- It is precisely for that reason, indeed, that I proposed that we should convene the Mediterranean Forum.
- İşte tam da bu nedenle Akdeniz Forumu'nu toplamayı teklif ettim.
- Your primary task will be to convene the IGC to examine the draft Constitution.
- Birincil göreviniz Anayasa taslağını incelemek üzere Hükûmetlerarası Konferans'ı toplamak olacaktır.
Show More (1)
|
| 3 |
convene |
toplantıya çağırmak |
v. |
|
- The speaker convened the parliament to discuss the matter.
- Meclis Başkanı konuyu görüşmek üzere parlamentoyu toplantıya çağırdı.
Show More (-2)
|
