|
- I would therefore urge some sort of creativity in this area.
- Bu nedenle bu alanda bir tür yaratıcılığı teşvik ediyorum.
- Yes, it is a challenge to our competitiveness, our creativity and our skills.
- Evet, bu bizim rekabet gücümüz, yaratıcılığımız ve becerilerimiz için bir meydan okumadır.
- It is invention and creativity that we are here to support and nothing else.
- Burada desteklemek için bulunduğumuz şey icat ve yaratıcılıktır, başka bir şey değil.
- This will require creativity and imagination on the part of everyone and together we can face that challenge.
- Bu herkesin yaratıcılığını ve hayal gücünü gerektirecektir ve bu zorluğun üstesinden birlikte gelebiliriz.
- I would therefore urge some sort of creativity in this area.
- Bu nedenle bu alanda bir tür yaratıcılık çağrısında bulunuyorum.
- We also believe that intellectual property rights are essential for encouraging creativity and innovation.
- Ayrıca fikri mülkiyet haklarının yaratıcılığı ve yenilikçiliği teşvik etmek için gerekli olduğuna inanıyoruz.
- We must encourage that intelligence and creativity by having infrastructure, training and everything else.
- Altyapı, eğitim ve diğer her şeyi sağlayarak bu zeka ve yaratıcılığı teşvik etmeliyiz.
- Nor do they promote the entrepreneurial creativity that we urgently need.
- Ne de acilen ihtiyaç duyduğumuz girişimci yaratıcılığı teşvik ediyorlar.
- On certain issues, there is of course great creativity when it comes to using the Rules of Procedure.
- Belirli konularda Usul Kurallarının kullanımı söz konusu olduğunda elbette büyük bir yaratıcılık söz konusudur.
- It must provide room for personal, responsible creativity and also for security and initiative.
- Kişisel ve sorumlu yaratıcılığın yanı sıra güvenlik ve inisiyatif için de alan sağlamalıdır.
- I would therefore urge some sort of creativity in this area.
- Dolayısıyla bu alanda bir tür yaratıcılık çağrısında bulunuyorum.
- This creativity has been of great help, but it is not especially open or transparent.
- Bu yaratıcılık çok yardımcı olmuştur, ancak özellikle açık veya şeffaf değildir.
- Nor do they promote the entrepreneurial creativity that we urgently need.
- Ayrıca acilen ihtiyaç duyduğumuz girişimci yaratıcılığı da teşvik etmiyorlar.
- Parliament, as ever, is immensely helpful with this creativity.
- Parlamento, her zaman olduğu gibi, bu yaratıcılık konusunda son derece yardımcı olmaktadır.
- My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
- Language acquisition requires creativity.
- Dil edinmek, yaratıcılık gerektirir.
- Language acquisition requires creativity.
- Dil edinimi, yaratıcılık gerektirir.
- Creativity is what we're looking for.
- Yaratıcılık bizim aradığımız şeydir.
- Creativity is an important aspect for the development of human.
- Yaratıcılık, insan gelişimi için önemli bir yöndür.
- Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination.
- Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez.
- Language acquisition requires creativity.
- Dil edinimi yaratıcılık gerektirir.
- His creativity ran out.
- Yaratıcılığı tükendi.
- Where's the creativity in that?
- Bunda yaratıcılık nerede?
- Creativity is an important aspect for the development of human.
- Yaratıcılık, insanın gelişimi için önemli bir unsurdur.
- Creativity is what we're looking for.
- Aradığımız şey yaratıcılık.
- His creativity ran out.
- Onun yaratıcılığı tükendi.
- Creativity is the key.
- Yaratıcılık anahtardır.
- Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination.
- Üretken düşünce ve yaratıcılık hayal gücü olmadan düşünülemez.
- Your creativity never ceases to amaze me.
- Yaratıcılığın beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
- Where's the creativity in that?
- Yaratıcılık bunun neresinde?
- My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern diller öğrenerek bir çıkış yolu buluyor.
Show More (28)
|