declining - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
declining azalan adj.
  • The lack of private consumption dynamics reflected declining consumer confidence and lower wage growth.
  • Özel tüketim dinamiklerindeki eksiklik, azalan tüketici güvenini ve düşük ücret artışını yansıtmaktadır.
  • I am sure he is aware of the declining age profile of European farmers.
  • Eminim kendisi Avrupalı çiftçilerin azalan yaş profilinin farkındadır.
  • It is ridiculous that 50% of our Community budget should be spent on a declining contribution to our GDP.
  • Topluluk bütçemizin %50'sinin GSYİH'mize azalan bir katkı için harcanması çok saçma.
Show More (3)
declining reddetme n.
  • I am extremely disappointed by the Czech Government's stance of declining even to talk about the issues.
  • Çek Hükümeti'nin meseleler hakkında konuşmayı dahi reddeden tutumu beni son derece hayal kırıklığına uğrattı.
Show More (-2)