depend - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
depend bağlı olmak v.
  • However, its success will depend largely on achievable objectives being set.
  • Ancak, başarısı büyük ölçüde ulaşılabilir hedeflerin belirlenmesine bağlı olacaktır.
  • The level of commitments will depend mainly on the results of the programming exercise in our partner countries.
  • Taahhütlerin düzeyi esas olarak ortak ülkelerimizdeki programlama çalışmasının sonuçlarına bağlı olacaktır.
  • I feel that it is on this that our effective credibility will depend in forthcoming years.
  • Önümüzdeki yıllarda etkin güvenilirliğimizin buna bağlı olacağını düşünüyorum.
Show More (11)
depend güvenmek v.
  • We depend a great deal on their active support and understanding.
  • Onların aktif desteğine ve anlayışına büyük ölçüde güveniyoruz.
  • You shouldn't depend too much on other people to help you.
  • Sana yardım edecek diğer insanlara çok fazla güvenmemelisin.
  • Don't depend too much on others.
  • Başkalarına çok fazla güvenme.
Show More (3)
depend bağımlı olmak v.
  • Should the Canaries depend almost exclusively on tourism-related activities for job and wealth creation?
  • Kanarya Adaları istihdam ve zenginlik yaratmak için neredeyse sadece turizmle ilgili faaliyetlere mi bağımlı olmalıdır?
  • These are essential both to the sustainability of fragile coastal communities and of the stocks on which they depend.
  • Bunlar hem kırılgan kıyı topluluklarının hem de bağımlı oldukları rezervlerin sürdürülebilirliği için gereklidir.
  • You must not depend so much on others.
  • Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
Show More (0)
depend bel bağlamak v.
  • You must not depend so much on others.
  • Başkalarına çok fazla bel bağlamamalısın.
Show More (-2)