dignified - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
dignified ağırbaşlı adj.
  • The officer was a dignified man who behaved with the correct degree of formality.
  • Memur, uygun derecede resmiyetle davranan ağırbaşlı bir adamdı.
  • The lady's behaviour was always dignified.
  • Hanımefendinin davranışları her zaman ağırbaşlıydı.
  • You're so much more dignified than I am.
  • Sen benden çok daha ağırbaşlısın.
Show More (8)
dignified onurlu adj.
  • These conditions must provide a dignified standard of living and must respect the individual's fundamental rights.
  • Bu koşullar onurlu bir yaşam standardı sağlamalı ve bireyin temel haklarına saygı göstermelidir.
  • We must therefore adopt initiatives to help the people of Madagascar to rediscover a dignified way of life.
  • Bu nedenle Madagaskar halkının onurlu bir yaşam biçimini yeniden keşfetmesine yardımcı olacak girişimlerde bulunmalıyız.
  • This approach must include the guarantee of a dignified, independent, self-sufficient lifestyle.
  • Bu yaklaşım, onurlu, bağımsız ve kendi kendine yetebilen bir yaşam tarzının garanti altına alınmasını içermelidir.
Show More (5)
dignified asil adj.
  • He looks dignified.
  • Asil görünüyor.
  • What a dignified man!
  • Ne asil bir adam!
  • You're so much more dignified than I am.
  • Benden çok daha asilsiniz.
Show More (4)
dignified oturaklı adj.
  • Tom is a very dignified man.
  • Tom çok oturaklı bir adamdır.
Show More (-2)