1 |
discreet |
sağduyulu |
adj. |
|
- I was very discreet.
- Ben çok sağduyuluydum.
- We're discreet.
- Sağduyuluyuz.
- I've always been very discreet.
- Ben her zaman çok sağduyuluydum.
- Tom was discreet.
- Tom sağduyuluydu.
- Tom is extremely discreet.
- Tom son derece sağduyulu.
- I can be quite discreet.
- Oldukça sağduyulu olabilirim.
- Tom told me that he'd be discreet.
- Tom bana sağduyulu olacağını söyledi.
- Tom is very discreet.
- Tom çok sağduyuludur.
- Can you be discreet?
- Sağduyulu olabilir misin?
- You'll be discreet, won't you?
- Sağduyulu olacaksın değil mi?
- You're discreet.
- Sen sağduyulusun.
- Tom told me that he thought Mary would be discreet.
- Tom bana Mary'nin sağduyulu olacağını düşündüğünü söyledi.
- I'm discreet.
- Ben sağduyuluyum.
- I've always been very discreet.
- Her zaman çok sağduyulu oldum.
- I'm pretty sure Tom's discreet.
- Tom'un sağduyulu olduğundan oldukça eminim.
- Tom was very discreet.
- Tom çok sağduyuluydu.
- Tom is discreet, isn't he?
- Tom sağduyulu, değil mi?
- I think Tom is discreet.
- Bence Tom sağduyulu.
- Tom is being quite discreet, isn't he?
- Tom oldukça sağduyulu davranıyor, değil mi?
- Tom is very discreet, isn't he?
- Tom çok sağduyulu, değil mi?
- I think Tom is discreet.
- Tom'un sağduyulu olduğunu düşünüyorum.
- She is discreet.
- O sağduyulu.
Show More (19)
|
2 |
discreet |
ağzı sıkı |
adj. |
|
- You're discreet.
- Sen ağzı sıkısın.
- Don't worry, Mary, I'll be discreet.
- Merak etme Mary, ağzımı sıkı tutacağım.
- She is discreet.
- Ağzı sıkıdır.
- Can you be discreet?
- Ağzı sıkı olabilir misin?
- Don't worry, Mary, I'll be discreet.
- Merak etme Mary, ben ağzı sıkı olacağım.
- I'm pretty sure Tom's discreet.
- Tom'un ağzı sıkı biri olduğuna eminim.
- We're discreet.
- Biz ağzı sıkıyız.
- Tom is discreet.
- Tom ağzı sıkıdır.
Show More (5)
|
3 |
discreet |
ihtiyatlı |
adj. |
|
- I think Tom should've been more discreet.
- Bence Tom daha ihtiyatlı olmalıydı.
- I was very discreet.
- Çok ihtiyatlıydım.
- I'll be very discreet.
- Çok ihtiyatlı olacağım.
- Tom was very discreet.
- Tom çok ihtiyatlıydı.
- Tom told me that he thought Mary would be discreet.
- Tom bana Mary'nin ihtiyatlı olacağını düşündüğünü söyledi.
- Tom was discreet.
- Tom ihtiyatlıydı.
Show More (3)
|
4 |
discreet |
tedbirli |
adj. |
|
- Be discreet.
- Tedbirli olun.
- I'll be discreet.
- Tedbirli olacağım.
- Can you be discreet?
- Tedbirli olabilir misin?
- Try to be as discreet as possible.
- Mümkün olduğunca tedbirli olmaya çalışın.
- You'll be discreet, won't you?
- Tedbirli olacaksın, değil mi?
- Tom told me that he'd be discreet.
- Tom bana tedbirli olacağını söylemişti.
Show More (3)
|
5 |
discreet |
ketum |
adj. |
|
- Tom is very discreet, isn't he?
- Tom çok ketum, değil mi?
- I'm discreet.
- Ben ketumum.
- Tom is discreet.
- Tom ketumdur.
- I'm very discreet.
- Çok ketumumdur.
- Tom is very discreet.
- Tom çok ketumdur.
Show More (2)
|