1 |
display |
sergilemek |
v. |
|
- In the bazaar, you can see local people displaying their handicrafts.
- Çarşıda yerel halkın el sanatlarını sergilediğini görebilirsiniz.
- The rapporteur displays too optimistic a view of biotechnology.
- Raportör biyoteknoloji konusunda fazla iyimser bir görüş sergilemektedir.
- I am referring, of course, to the violence displayed by the demonstrators and to relations with the United States.
- Tabii ki göstericilerin sergilediği şiddete ve ABD ile ilişkilere atıfta bulunuyorum.
- It is an offence to display pictures of the Dalai Lama.
- Dalai Lama'nın resimlerini sergilemek suçtur.
- That fact may help him and others to calm the excessive nerves they so often display.
- Bu gerçek, onun ve diğerlerinin sık sık sergiledikleri aşırı sinirlerini yatıştırmalarına yardımcı olabilir.
- Our growing responsibilities will leave no room for the vacillation and inaction we have displayed in the past.
- Artan sorumluluklarımız, geçmişte sergilediğimiz kararsızlık ve eylemsizliğe yer bırakmayacaktır.
- At the moment, car manufacturers can specify how many stock vehicles dealers must display on their forecourts.
- Şu anda otomobil üreticileri, bayilerin ön cephelerinde kaç adet stok araç sergilemeleri gerektiğini belirleyebiliyor.
- The right of freedom of expression entitles companies to display their wares on the Internet.
- İfade özgürlüğü hakkı, şirketlere mallarını internette sergileme hakkı verir.
- You had a very difficult role and you displayed skill and tenacity.
- Çok zor bir rol üstlendiniz ve beceri ve azim sergilediniz.
- She displayed her talents.
- Yeteneklerini sergiledi.
- She proudly displayed her jewels.
- Mücevherlerini gururla sergiledi.
- She proudly displayed her jewels.
- O gururla mücevherlerini sergiledi.
Show More (9)
|
2 |
display |
gösteri |
n. |
|
- On the 4th of July, the display of fireworks in Miami is one of the best.
- 4 Temmuz'da Miami'deki havai fişek gösterisi en iyilerden biridir.
- This horrifies us even more, because the case of this woman, like that of many others, is a display of savagery.
- Bu bizi daha da dehşete düşürüyor, zira bu kadının durumu, diğer pek çok kadınınki gibi, bir vahşet gösterisidir.
- What is more, it is the only part remaining after the European Central Bank's display of irresponsibility.
- Dahası, Avrupa Merkez Bankası'nın sorumsuzluk gösterisinden sonra geriye kalan tek kısımdır.
- The ruling is that these kinds of displays should not take place inside the Chamber.
- Karar, bu tür gösterilerin Meclis içinde yapılmaması yönündedir.
- That means, therefore, that there is more than simply a display of solidarity on our part.
- Bu da bizim açımızdan dayanışma gösterisinden daha fazlasının söz konusu olduğu anlamına gelmektedir.
Show More (2)
|
3 |
display |
ekran |
n. |
|
- When the display flashes a green signal, you can pass through the turnstile.
- Ekran yeşil sinyal verdiğinde turnikeden geçebilirsiniz.
- I gather from the display that the next report is the Bouwman report.
- Ekrandan anladığım kadarıyla bir sonraki rapor Bouwman raporu.
- At present, warnings are cleverly hidden by displays or coloured packaging.
- Şu anda uyarılar, ekranlar veya renkli ambalajlarla akıllıca gizlenmektedir.
- My camera's display is defective.
- Kameramın ekranı arızalı.
- A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
- Tablet; ekranı, devresi ve bataryası tek bir birimde olan bir mobil bilgisayardır.
Show More (2)
|
4 |
display |
gösterge |
n. |
|
- This aspect is absolutely fundamental, not only in presentation, but also as a display of solidarity.
- Bu husus, sadece sunum açısından değil, aynı zamanda bir dayanışma göstergesi olarak da kesinlikle çok önemlidir.
- The way in which some Member States are acting in this connection is a display of ignorance of how the system works.
- Bazı Üye Devletlerin bu konudaki davranışları, sistemin nasıl işlediğini bilmediklerinin bir göstergesidir.
- This aspect is absolutely fundamental, not only in presentation, but also as a display of solidarity.
- Bu husus, sadece sunum açısından değil, aynı zamanda bir dayanışma göstergesi olarak da kesinlikle esastır.
- It is a display of what I would term blind optimism.
- Bu benim kör iyimserlik olarak adlandırdığım şeyin bir göstergesidir.
- This is a practical display of solidarity.
- Bu, dayanışmanın pratik bir göstergesidir.
Show More (2)
|
5 |
display |
göstermek |
v. |
|
- In the contest he fully displayed what ability he had.
- Yarışmada sahip olduğu yeteneği tam olarak gösterdi.
- She displayed her talents.
- O, yeteneklerini gösterdi.
- That boy displayed no fear.
- O çocuk hiç korku belirtisi göstermedi.
- Tom displayed the contents of his wallet.
- Tom cüzdanının içindekileri gösterdi.
- That boy displayed no fear.
- O oğlan, hiç korku göstermedi.
Show More (2)
|
6 |
display |
görüntüleme |
n. |
|
- Bizerba develops the first digital evaluation and display system for industry.
- Bizerba, endüstriye yönelik ilk dijital değerlendirme ve görüntüleme sistemini geliştiriyor.
- Bizerba develops the first digital evaluation and display system for industry.
- Bizerba, sektöre yönelik ilk dijital değerlendirme ve görüntüleme sistemini geliştirmektedir.
- Bizerba develops the first digital evaluation and display system for industry.
- Bizerba, endüstriyel kullanım için ilk dijital değerlendirme ve görüntüleme sistemini geliştirir.
Show More (0)
|
7 |
display |
teşhir |
n. |
|
- Consumption tax is not included in the display price.
- Tüketim vergisi teşhir fiyatına dahil değildir.
- The jewels on display disappeared.
- Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
Show More (-1)
|
8 |
display |
(hayvan) kur amaçlı gösteri yapmak |
v. |
|
- These birds display by extending wings to impress their mates.
- Bu kuşlar eşlerini etkilemek için kanatlarını uzatıp açarak kur yaparlar.
Show More (-2)
|
9 |
display |
sergi |
n. |
|
- The display of paintings at the art gallery was impressive.
- Sanat galerisindeki resim sergisi etkileyiciydi.
Show More (-2)
|
10 |
display |
görüntülemek |
v. |
|
- My memory card reader displays an error message.
- Hafıza kartı okuyucum bir hata mesajı görüntülüyor.
Show More (-2)
|