eliminates - Turc Anglais Dictionnaire

eliminates

Sens de "eliminates" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 28 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
eliminate v. elemek
The Council has already eliminated one proposal.
Konsey şimdiden bir teklifi eledi.

More Sentences
General
eliminate v. ortadan kaldırmak
Smartphones eliminated the need for compact cameras.
Akıllı telefonlar kompakt fotoğraf makinelerine olan ihtiyacı ortadan kaldırdı.

More Sentences
eliminate v. gidermek
These steps must be based on a new UN resolution and must concentrate on eliminating any problems encountered.
Bu adımlar yeni bir BM kararına dayanmalı ve karşılaşılan sorunların giderilmesine odaklanmalıdır.

More Sentences
eliminate v. yok etmek
For example, the smallest disruption in the balance of heat or cold could eliminate everything.
Mesela, sıcaklık ve soğukluk dengesindeki ufacık bir aksama her şeyi yok edebilir.

More Sentences
eliminate v. bertaraf etmek
We tried to eliminate all danger beforehand.
Tüm tehlikeleri önceden bertaraf etmeye çalıştık.

More Sentences
eliminate v. çıkarmak
That would give us an opportunity to actually eliminate malaria as a disease.
Bu bize sıtmayı gerçekten bir hastalık olmaktan çıkarma olanağı verecektir.

More Sentences
eliminate v. elenmek
We were eliminated from the dancing contest early on.
Dans yarışmasından erken elendik.

More Sentences
eliminate v. ekarte etmek
eliminate v. elimine etmek
eliminate v. elemek (bir yarışçıyı)
eliminate v. atmak
eliminate v. saf dışı etmek
eliminate v. saf dışı bırakmak
eliminate v. aradan kaldırmak
eliminate v. vücuttan atmak
eliminate v. dikkate almamak
Trade/Economic
eliminate v. tasfiye etmek
Technical
eliminate v. çıkartmak
Math
eliminate v. denklemleri birleştirerek (bilinmeyen değeri) ortadan kaldırmak
Ottoman Turkish
eliminate v. ifna etmek
Archaic
eliminate v. kapı dışarı etmek
eliminate v. kovmak
eliminate v. arıtmak
eliminate v. ayırmak
eliminate v. çıkarım yapmak
Slang
eliminate v. soğukkanlı bir şekilde cinayet işlemek
eliminate v. birini ortadan kaldırmak
eliminate v. birini temizlemek (öldürmek)

Sens de "eliminates" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Anglais Turc
General
eliminate the barriers v. engelleri kaldırmak
In many companies, the directive has contributed to eliminating the barriers to information and consultation.
Birçok şirkette direktif, bilgilendirme ve istişarenin önündeki engellerin kaldırılmasına katkıda bulunmuştur.

More Sentences
eliminate the risk v. riski ortadan kaldırmak
The application of fiscal conventions agreed between the States should eliminate the risk of double taxation.
Devletler arasında kabul edilen mali sözleşmelerin uygulanması çifte vergilendirme riskini ortadan kaldırmalıdır.

More Sentences
eliminate any bias v. önyargıları gidermek
eliminate any bias v. önyargıyı gidermek
eliminate prejudice v. önyargıyı gidermek
eliminate one's prejudices v. önyargılarını yıkmak
eliminate the poverty v. yoksulluğu gidermek
eliminate the barrier v. engeli kaldırmak
eliminate the prejudices v. önyargıları ortadan kaldırmak
eliminate someone from the list v. birini listeden çıkarmak
eliminate from the body v. vücuttan atmak
remove/drop/eliminate something from inventory v. stoktan düşürmek
Phrasals
eliminate (someone or something) from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) elemek
eliminate (someone or something) from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
eliminate (someone or something) from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) uzaklaştırmak
eliminate (someone or something) from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) ekarte etmek
eliminate (someone or something) from (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) saf dışı bırakmak
eliminate someone or something from something v. birini/bir şeyi bir şeyden elemek
eliminate someone or something from something v. birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
eliminate someone or something from something v. birini/bir şeyi bir şeyden uzaklaştırmak
eliminate someone or something from something v. birini/bir şeyi bir şeyden ekarte etmek
eliminate someone or something from something v. birini/bir şeyi bir şeyden saf dışı bırakmak
eliminate from v. -den elemek
eliminate from v. -den çıkarmak
eliminate from v. -den uzaklaştırmak
eliminate from v. -den ekarte etmek
eliminate from v. den saf dışı bırakmak
Phrases
accentuate the positive and eliminate the negative expr. olumsuz olandansa olumlu olana odaklan
accentuate the positive and eliminate the negative expr. olumsuz olana değil olumluya odaklan
accentuate the positive and eliminate the negative expr. olumsuzu uzaklaştır olumluya odaklan
accentuate the positive and eliminate the negative expr. negatifi bırak pozitife odaklan
eliminate the negative and accentuate the positive expr. olumsuz olandansa olumlu olana odaklan
eliminate the negative and accentuate the positive expr. olumsuz olana değil olumluya odaklan
eliminate the negative and accentuate the positive expr. olumsuzu uzaklaştır olumluya odaklan
eliminate the negative and accentuate the positive expr. negatifi bırak pozitife odaklan
Trade/Economic
eliminate (employees) v. tasfiye etmek