|
- This report has all the integrity that is expected of this Parliament.
- Bu rapor, bu Parlamento'dan beklenen tüm dürüstlüğe sahiptir.
- In addition, the sale of a third GSM licence brought significantly higher revenues than expected.
- Ayrıca, üçüncü bir GSM lisansının satışı, beklenenden bir hayli daha yüksek gelir sağladı.
- But a strong signal of European support in this area will be both natural and expected in Genoa.
- Ancak Cenova'da Avrupa'nın bu alanda güçlü bir destek sinyali vermesi hem doğal hem de beklenen bir durum olacaktır.
- His dedication went far beyond what would normally be expected of a chief election observer.
- Kendini adaması, normalde bir seçim baş gözlemcisinden beklenenin çok ötesine geçmiştir.
- That is what is expected of Europe!
- Avrupa'dan beklenen de budur!
- That realism and that pragmatism are, indeed, exactly what is expected of the new president.
- Bu gerçekçilik ve pragmatizm aslında tam da yeni başkandan beklenen şeydir.
- A final decision by the Council cannot now be expected before the middle of next year.
- Konsey'in nihai kararını önümüzdeki yılın ortalarından önce vermesi beklenemez.
- Add all that together, plus the expected supplementary budget, and it all amounts to a tidy few billions.
- Tüm bunları ve beklenen ek bütçeyi bir araya getirdiğinizde ortaya birkaç milyarlık bir meblağ çıkıyor.
- There is now agreement in the Council on the Dublin II regulation, which is expected finally to be adopted.
- Sonunda kabul edilmesi beklenen Dublin II yönetmeliği üzerinde Konsey'de anlaşma sağlanmıştır.
- We have come to the end of the Commission statement on the reopening of the Mont Blanc tunnel earlier than expected.
- Mont Blanc tünelinin beklenenden erken açılmasına ilişkin Komisyon açıklamasının sonuna gelmiş bulunuyoruz.
- The results of this will be used in the drafting of a third report, expected in 2004.
- Bunun sonuçları, 2004 yılında hazırlanması beklenen üçüncü raporun hazırlanmasında kullanılacaktır.
- Now it is important to turn our gaze outwards and play the international role which is expected of us.
- Artık bakışlarımızı dışarıya çevirmek ve bizden beklenen uluslararası rolü oynamak önemlidir.
- In my view, the result expected in Brussels at this stage appears to be dreadful.
- Benim görüşüme göre bu aşamada Brüksel'de beklenen sonuç korkunç görünüyor.
- On the other hand, the research reveals other, less expected, implications.
- Öte yandan araştırma daha az beklenen başka sonuçlar da ortaya koymaktadır.
- Now it is important to turn our gaze outwards and play the international role which is expected of us.
- Şimdi ise yönümüzü dışa çevirmemiz ve bizden beklenen uluslararası rolü oynamamız önemlidir.
- The cost of developing and marketing orphan medicinal products would not be recovered by their expected sales.
- Yetim tıbbi ürünlerin geliştirilmesi ve pazarlanmasının maliyeti, beklenen satışlarıyla karşılanamayacaktır.
- I think that is the answer expected of us.
- Bizden beklenen cevabın bu olduğunu düşünüyorum.
- The Union has proved that it can show the solidarity expected of it and which we work to achieve.
- Birlik, kendisinden beklenen ve başarmak için çalıştığımız dayanışmayı gösterebileceğini kanıtlamıştır.
- There is now agreement in the Council on the Dublin II regulation, which is expected finally to be adopted.
- Sonunda kabul edilmesi beklenen Dublin II tüzüğü üzerinde Konsey'de anlaşma sağlanmıştır.
- If your belly expands sooner than expected, it could be due to these conditions.
- Karnınız beklenenden daha erken genişliyorsa bunun nedeni bu koşullar olabilir.
- I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.
- Beklediğimden çok daha uzun süre beklemek zorunda kaldım.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
- Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- We spent more money than was expected.
- Beklenenden daha fazla para harcadık.
- That's what's expected.
- Beklenen budur.
- The film was much better than expected.
- Film beklenenden çok daha iyiydi.
- We spent more money than was expected.
- Beklenenden fazla para harcadık.
- Someone needs to tell Tom what's expected of him.
- Birinin Tom'a ondan ne beklendiğini söylemesi gerek.
- The attendance at the party was larger than had been expected.
- Partiye katılım beklenenden daha büyüktü.
- Tom returned a day earlier than expected.
- Tom beklenenden bir gün önce döndü.
- There were more people present at the birthday party than was expected.
- Doğum günü partisinde beklenenden daha çok insan vardı.
- Any turnaround of the economy is not expected this year.
- Bu yıl ekonomide herhangi bir iyileşme beklenmiyor.
- There were some expected answers.
- Beklenen bazı cevaplar vardı.
- What's expected of me?
- Benden beklenen ne?
- Someone needs to tell Tom what's expected of him.
- Birinin ondan ne beklendiğini Tom'a söylemesi gerekiyor.
- That's what's expected.
- Beklenen şey bu.
- This film was as interesting as expected.
- Bu film beklendiği kadar ilginçti.
- I know what's expected.
- Neyin beklendiğini biliyorum.
- The attendance at the party was larger than had been expected.
- Partiye katılım beklenenden daha fazla oldu.
- I can provide you with some statistical predictions of expected revenues.
- Size beklenen gelirlerin istatistiksel tahminlerini sağlayabilirim.
- Any turnaround of the economy is not expected this year.
- Bu yıl herhangi bir ekonomik revizyon beklenmiyor.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
- Öğretmen beklenen cevap türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- Sami arrived earlier than expected.
- Sami beklenenden erken geldi.
- Tom knows what's expected.
- Tom neyin beklendiğini biliyor.
- Prosperity is not expected for the next two years.
- Refah gelecek iki yıl için beklenmiyor.
- He offered more than could be expected.
- Beklenenden daha fazlasını sundu.
- Don't you always do what's expected?
- Her zaman bekleneni yapmaz mısın?
- I'd expected Tom to wait for us.
- Tom'un bizi beklemesini beklerdim.
- I did what was expected.
- Benden bekleneni yaptım.
- Nothing happened today that wasn't expected.
- Bugün beklenmedik bir şey olmadı.
- There were more people present at the birthday party than was expected.
- Doğum günü partisinde beklenenden daha fazla insan vardı.
- This is better than expected.
- Bu beklenenden daha iyi.
- Tom is going to get here earlier than expected.
- Tom beklenenden daha erken burada olacak.
- Tom didn't realize what was expected of him.
- Tom kendisinden bekleneni fark etmedi.
- I did what was expected.
- Ben bekleneni yaptım.
- John did even better than was expected.
- John beklenenden daha iyisini yaptı.
- Prosperity is not expected for the next two years.
- Önümüzdeki iki yıl için refah beklenmiyor.
- I can provide you with some statistical predictions of expected revenues.
- Size beklenen gelirlerle ilgili bazı istatistiksel tahminler sunabilirim.
- I know what's expected.
- Ne beklendiğini biliyorum.
- This film was as interesting as expected.
- Bu film, beklendiği kadar ilginçti.
- Do you understand what's expected?
- Ne beklendiğini anlıyor musun?
Show More (57)
|
