famine - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
famine kıtlık n.
  • Months of drought resulted in famine.
  • Aylarca süren kuraklık kıtlığa yol açtı.
  • In addition, a large-scale famine is threatening to erupt.
  • Buna ek olarak, büyük çaplı bir kıtlık patlak verme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
  • They have been the symbols of their own oppression, but they have also been the symbols of famine.
  • Kendi zulümlerinin sembolü oldular ama aynı zamanda kıtlığın da sembolü oldular.
Show More (36)
famine açlık n.
  • We know from experience that famine is a political and social problem, not a technical problem.
  • Deneyimlerimizden biliyoruz ki açlık teknik bir sorun değil, siyasi ve sosyal bir sorundur.
  • The fight against poverty and famine in the developing countries requires various initiatives in order to succeed.
  • Gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk ve açlıkla mücadelenin başarıya ulaşması için çeşitli girişimler gerekiyor.
  • Their departure will spell the end of farms, famine for 12 million inhabitants of Zimbabwe and widespread poverty.
  • Onların gidişi çiftliklerin sonu, 12 milyon Zimbabwe sakini için açlık ve yaygın yoksulluk anlamına gelecektir.
Show More (0)
famine sıkıntı n.
  • Famine caused great distress among the people.
  • Açlık insanlar arasında büyük sıkıntıya neden oldu.
Show More (-2)