groom - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
groom damat n.
  • Mom, the groom is running for president.
  • Anne, damat başkanlığa adaylığını koyuyor.
  • Mom, the groom is running for president.
  • Anne, damat başkanlık için yarışıyor.
  • Mom, the groom is running for president.
  • Anne, damat başkanlığa aday.
Show More (10)
groom yetiştirmek v.
  • We already have people in Harare who are being groomed to act as electoral observers.
  • Halihazırda Harare'de seçim gözlemcisi olarak görev yapmak üzere yetiştirilen insanlarımız var.
  • He was being groomed as a presidential candidate.
  • Başkan adayı olarak yetiştiriliyordu.
  • He was groomed from a young age to take over the family business.
  • Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.
Show More (1)
groom tımar etmek v.
  • Tom groomed his horse.
  • Tom atını tımar etti.
  • Mary groomed her horse.
  • Mary atını tımar etti.
  • Fadil groomed and raised horses in southern Arizona.
  • Fadıl, Güney Arizona'da atları tımar edip yetiştirdi.
Show More (1)
groom seyis n.
  • Fadil groomed and raised horses in southern Arizona.
  • Fadıl, Güney Arizona'da at seyisliği yapmış ve yetiştirmiştir.
  • The grooms tend to the horses.
  • Atlara seyisler bakıyor.
Show More (-1)