|
- I bought a cowboy hat for John's birthday.
- John'un doğum günü için bir kovboy şapkası aldım.
- He would probably have pulled another proposal out of the hat and secured enlargement without the Treaty of Nice.
- Muhtemelen şapkadan başka bir teklif çıkaracak ve Nice Antlaşması olmadan genişlemeyi güvence altına alacaktı.
- Perhaps in future every Member of this House could explain exactly which hat they are wearing when they address us.
- Belki de gelecekte bu Meclis'in her üyesi bize hitap ederken tam olarak hangi şapkayı taktığını açıklayabilir.
- I wear another hat as the Chairman of the committee, thereby keeping an eye on the rapporteur.
- Komite Başkanı olarak bir şapka daha takıyorum ve böylece raportöre göz kulak oluyorum.
- I saw another kid wearing that exact hat three weeks ago.
- Üç hafta önce aynı şapkayı takan başka bir çocuk gördüm.
- I saw another kid wearing that exact hat three weeks ago.
- Üç hafta önce aynı bu şapkadan takan bir çocuk daha görmüştüm.
- Tom was wearing a hat that was too small for him.
- Tom kendisine çok küçük gelen bir şapka takıyordu.
- This hat is too small, please show me another one.
- Bu şapka çok küçük, lütfen bana başka bir tane göster.
- This hat is too small, please show me another one.
- Bu şapka çok küçük, başka bir tane gösterin lütfen.
- I saw another kid wearing that exact hat three weeks ago.
- Üç hafta önce aynı şapkayı takan başka bir çocuk görmüştüm.
- Put your hat back on.
- Şapkanı geri tak.
- Tom isn't wearing a new hat.
- Tom yeni bir şapka takmıyor.
- I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu taktığı şapkadan tanıdım.
- I told Tom to wear a hat.
- Tom'a şapka takmasını söyledim.
- She's wearing a hat.
- O bir şapka takıyor.
- Tom put on the hat that Mary gave him.
- Tom Mary'nin ona verdiği şapkayı giydi.
- She's wearing a cool hat.
- Havalı bir şapka takıyor.
- Fewer people have come to wear hats after the war.
- Savaştan sonra daha az insan şapka takmaya başladı.
- I don't think this is Tom's hat.
- Bunun Tom'un şapkası olduğunu sanmıyorum.
- Tom bought a hat.
- Tom bir şapka aldı.
- I don't wear a hat every day, but I wear one almost every day.
- Her gün şapka takmıyorum ama neredeyse her gün takıyorum.
- The wind blew her hat off.
- Rüzgar şapkasını uçurdu.
- Leave your hat and overcoat in the hall.
- Şapkanı ve paltonu holde bırak.
- I like these hats.
- Ben bu şapkaları beğeniyorum.
- He took off his hat and made a polite bow.
- Şapkasını çıkardı ve kibarca selamladı.
- A puff of wind came and blew Curdken's hat far away.
- Bir rüzgar esintisi geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.
- Do you like to wear hats?
- Şapka takmayı sever misin?
- Tom doesn't always wear a hat.
- Tom her zaman şapka takmıyor.
- She put on her hat to go out.
- O, dışarı çıkmak için şapkasını giydi.
- This hat goes together with the dress.
- Bu şapka elbiseye uyuyor.
- Tom didn't have a hat on.
- Tom'un şapkası yoktu.
- You should wear a hat that covers your ears when it's cold outside.
- Dışarısı soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka takmalısın.
- Tom doesn't usually wear a hat.
- Tom genellikle şapka takmaz.
- She reached out to take his hat.
- Şapkasını almak için uzandı.
- Fetch me my hat.
- Bana şapkamı getir.
- It's not very often that someone buys a thousand dollar hat.
- Birinin bin dolarlık şapka alması çok sık rastlanan bir şey değildir.
- I noticed that she had worn a new hat.
- Yeni bir şapka taktığını fark ettim.
- He raised his hat when he saw me.
- O beni gördüğünde şapkasını kaldırdı.
- I do not like any of these hats.
- Bu şapkaların hiçbirini sevmiyorum.
- Do you know that man with a big hat on?
- Şu büyük şapkalı adamı tanıyor musun?
- You must take off your hats in the presence of ladies.
- Hanımların yanında şapkalarınızı çıkarmalısınız.
- I almost never wear a hat.
- Neredeyse hiç şapka takmam.
- Remove your hat when you go inside.
- İçeri girerken şapkanı çıkar.
- Tom is wearing a cool hat.
- Tom havalı bir şapka takıyor.
- Tom is going to love that hat you bought him.
- Tom ona aldığın şapkaya bayılacak.
- This hat is too big for you.
- Bu şapka senin için çok büyük.
- You almost sat on my hat.
- Neredeyse şapkamın üstüne oturuyordun.
- Where on earth did you get that hat?
- O şapkayı nereden buldun?
- This hat is too small for me.
- Bu şapka benim için çok küçük.
- What hat do you like?
- Hangi şapkayı seversin?
- Tom went out without a hat.
- Tom şapkasız dışarı çıktı.
- I usually wear a hat when I'm outside.
- Dışarıdayken genellikle şapka giyerim.
- I've never seen her wear a hat.
- Onun bir şapka giydiğini hiç görmedim.
- Tom held his hat in his hand.
- Tom şapkasını elinde tuttu.
- Tom found the hat Mary was looking for in the basement.
- Tom, Mary'nin aradığı şapkayı bodrumda buldu.
- There's a black hat caught in the high tree top.
- Yüksek ağacın tepesinde siyah bir şapka var.
- I've never seen Tom wear a hat.
- Tom'un bir şapka giydiğini asla görmedim.
- Next year, hats will become fashionable.
- Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
- I want to get a hat like the one Tom is wearing.
- Tom'un giydiği gibi bir şapka almak istiyorum.
- Put on the hat.
- Şapkayı tak.
- Somebody has left his hat.
- Birisi şapkasını bırakmış.
- Tom lost his hat.
- Tom şapkasını kaybetti.
- Tom often wears a hat.
- Tom sık sık şapka takar.
- I don't like this hat.
- Ben bu şapkayı sevmiyorum.
- Tom always wears a hat, even inside.
- Tom her zaman bir şapka takar, içeride bile.
- I don't see anyone wearing a hat.
- Şapka takan kimseyi görmüyorum.
- Tom wondered where Mary had put his hat.
- Tom, şapkasını Mary'nin nereye koyduğunu merak etti.
- I almost always wear a hat.
- Neredeyse her zaman şapka takarım.
- The wind blew my hat off.
- Rüzgar şapkamı uçurdu.
- The men all wore hats.
- Adamların hepsi şapka takıyordu.
- Yesterday I put on a hat as it was very cold.
- Dün bir şapka taktım çünkü çok soğuktu.
- Put your hat on.
- Şapkanı tak.
- I seldom wear a hat.
- Ben nadiren şapka takarım.
- I've got quite a lot of hats.
- Oldukça fazla şapkam var.
- Why do you always wear that hat?
- Neden her zaman o şapkayı takıyorsun?
- I bought a hat.
- Bir şapka aldım.
- Tom is wearing a strange-looking hat.
- Tom tuhaf görünümlü bir şapka takıyor.
- That hat cost around fifty dollars.
- Bu şapka 50 dolar civarında tuttu.
- Bring me my hat.
- Bana şapkamı getir.
- Who do you think this hat belongs to?
- Sence bu şapka kime ait?
- This just has to be Tom's hat.
- Bu Tom'un şapkası olmalı.
- I bought my sister a new hat.
- Kız kardeşime yeni bir şapka aldım.
- I love my woolly hat.
- Yün şapkamı seviyorum.
- She brushed her husband's hat.
- Kocasının şapkasını fırçaladı.
- Tom was wearing a new hat.
- Tom yeni bir şapka takıyordu.
- I know a man who has many faces but only one hat.
- Birçok yüzleri ama tek bir şapkası olan bir adam tanıyorum.
- Is that Tom's hat?
- Bu Tom'un şapkası mı?
- Put on your hat.
- Şapkanı giy.
- You can leave your hat on.
- Şapkanı çıkarabilirsin.
- I've never seen them wear hats.
- Onların şapka giydiğini hiç görmedim.
- Tom always wears the same hat.
- Tom hep aynı şapkayı takar.
- It's cold outside, so don't forget to wear a hat.
- Dışarısı soğuk, o yüzden şapka takmayı unutma.
- Tom left his hat in the car.
- Tom şapkasını arabada bıraktı.
- I'm buying my sister a new hat.
- Kız kardeşime yeni bir şapka alıyorum.
- He put on a hat.
- O bir şapka giydi.
- Somebody has left his hat.
- Biri şapkasını bıraktı.
- Go get my hat!
- Git şapkamı al!
- He kept his hat on.
- O şapkasını takmayı sürdürdü.
- I never wore that hat again.
- O şapkayı bir daha hiç takmadım.
- You dropped your hat.
- Şapkanı düşürdün.
- Seeing the woman with the yellow hat reminded me of a story.
- Kadını sarı bir şapkayla görmek bana bir hikayeyi hatırlattı.
- Put your hat on.
- Şapkanı giy.
- That hat looks good on her.
- O şapka onun üzerinde iyi görünüyor.
- Tom is wearing a nice hat.
- Tom güzel bir şapka giyiyor.
- Tell me whose hat this is.
- Bu şapkanın kimin olduğunu bana söyle.
- I remember that she wore a green hat.
- Yeşil bir şapka taktığını hatırlıyorum.
- Take off your hat when you come into a room.
- Odaya girerken şapkanı çıkar.
- There's a black hat caught in the high tree top.
- Yüksek ağaç tepesinde yakalanmış siyah bir şapka var.
- Please take off your hats.
- Lütfen şapkalarınızı çıkarın.
- She lost her hat, but found it immediately.
- Şapkasını kaybetti ama onu hemen buldu.
- Bring the hat with you when you come over.
- Gelirken şapkayı da getir.
- I almost always wear a hat.
- Neredeyse her zaman bir şapka takarım.
- Tom took off his hat and bowed politely.
- Tom şapkasını çıkardı ve kibarca eğildi.
- Yesterday I put on a hat as it was very cold.
- Dün hava çok soğuk olduğu için şapka taktım.
- She's wearing a great-looking hat.
- Harika görünen bir şapka takıyor.
- Whose hat is this?
- Bu kimin şapkası?
- This hat cost me $10.
- Bu şapka bana 10 dolara mal oldu.
- Tom picked up the hat and put it on.
- Tom şapkayı kaldırıp taktı.
- That hat doesn't fit me.
- Bu şapka bana uymuyor.
- She lost her hat, but found it immediately.
- Şapkasını kaybetti ama hemen buldu.
- Tom wasn't wearing his new hat.
- Tom'un kafasında yeni şapkası yoktu.
- Tom almost always wears a hat.
- Tom neredeyse her zaman şapka takar.
- Her hair came out from under her hat.
- Şapkasının altından saçları çıktı.
- You must take off your hats in the presence of ladies.
- Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız.
- They saluted each other by raising their hats.
- Şapkalarını kaldırarak birbirlerini selamlıyorlardı.
- Take off your hat when you enter a classroom.
- Sınıfa girerken şapkanızı çıkarın.
- She got him a new hat.
- Ona yeni bir şapka aldı.
- She wants a new hat.
- Yeni bir şapka istiyor.
- She's selling an old-fashioned hat.
- Eski moda bir şapka satıyor.
- I usually don't wear a hat.
- Genelde şapka takmam.
- How many hats do you own?
- Kaç tane şapkanız var?
- Everyone but Tom is wearing a hat.
- Tom dışında herkes şapka takıyor.
- Tom is wearing the hat you gave him.
- Tom ona verdiğin şapkayı takıyor.
- Men's and women's hats for sale.
- Erkek ve kadın şapkaları satılıktır.
- Tom tried on many hats, but he couldn't find one that fit.
- Tom birçok şapka denedi, ama kendine uygun bir tane bulamadı.
- Tom picked up the hat and put it on.
- Tom şapkayı aldı ve taktı.
- I see you're wearing a new hat.
- Yeni bir şapka giydiğini görüyorum.
- Tom threw some money into the busker's hat.
- Tom, çalgıcının şapkasına biraz para attı.
- How much is this hat?
- Bu şapka ne kadar?
- I wasn't wearing a hat.
- Bir şapka giymiyordum.
- I often wear a hat in the winter.
- Kışın sık sık şapka takarım.
- Sami tried the hat on.
- Sami şapkayı üzerinde denedi.
- Their hats are hanging over there.
- Onların şapkaları orada asılı.
- Tom wears a tinfoil hat to protect his brain from harmful radiation.
- Tom beynini zararlı radyasyondan korumak için folyo şapka takıyor.
- Was Tom wearing a hat?
- Tom şapka takıyor muydu?
- Tom never wore that hat again.
- Tom o şapkayı bir daha takmadı.
- Who do you think this hat belongs to?
- Bu şapkanın kime ait olduğunu düşünüyorsun?
- He ran into the room with his hat and overcoat on.
- Şapkası ve paltosuyla odaya koştu.
- Bring the hat with you when you come over.
- Buraya geldiğinde şapkayı yanında getir.
- He hung his hat on a nail.
- O, şapkasını bir çiviye astı.
- I told you to wear a hat.
- Sana şapka takmanı söyledim.
- She was wearing a black hat.
- Siyah bir şapka takıyordu.
- Why do you want to buy Tom this hat?
- Neden Tom'a bu şapkayı almak istiyorsun?
- I bought a new hat at the department store.
- Mağazadan yeni bir şapka aldım.
- Tom left his hat in my room.
- Tom şapkasını odamda bıraktı.
- His hat blew off.
- Şapkası uçtu.
- I noticed that she had worn a new hat.
- Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.
- My wife told me to throw this old hat away.
- Karım bu eski şapkayı atmamı söyledi.
- She's wearing a hat.
- Şapka takıyor.
- I take off my hat.
- Şapkamı çıkarıyorum.
- Tom took off his top hat and got into his car.
- Tom şapkasını çıkardı ve arabasına bindi.
- Tom lifted his hat politely.
- Tom şapkasını kibarca kaldırdı.
- I am interested in getting a hat like this.
- Ben, böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.
- He is wearing a hat.
- O bir şapka takıyor.
- He had his hat blown off by the strong wind.
- Güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.
- Her hat looked funny.
- Şapkası komik görünüyordu.
- Please take off your hat here in this room.
- Lütfen bu odada şapkanızı çıkarın.
- Go get my hat!
- Git şapkamı getir!
- Does she like my hat?
- Şapkamı beğendi mi?
- I bought a hat at the store.
- Mağazadan bir şapka aldım.
- Do you ever wear a hat?
- Sen hiç şapka giyer misin?
- I have a coat, but I don't have a hat.
- Paltom var ama şapkam yok.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
- Why don't you wear that hat anymore?
- Neden artık o şapkayı giymiyorsun?
- She was wearing a strange hat.
- O garip bir şapka giyiyordu.
- That hat doesn't fit me.
- O şapka bana uymaz.
- He can't find his hat.
- O şapkasını bulamıyor.
- She lost her hat, but soon found it.
- Şapkasını kaybetti fakat kısa sürede buldu.
- Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.
- He entered the room in his coat and hat.
- Odaya paltosu ve şapkasıyla girdi.
- I bought this hat in Boston.
- Bu şapkayı Boston'da satın aldım.
- Their hats are hanging over there.
- Şapkaları orada asılı.
- He had no hat on.
- O, şapka giymemişti.
- I bought this hat for 2000 yen.
- Bu şapkayı 2000 yen'e aldım.
- I'm wearing a hat.
- Bir şapka takıyorum.
- Why do you want to buy this hat for Tom?
- Neden bu şapkayı Tom için almak istiyorsun?
- Tom is going to love the hat you bought him.
- Tom ona aldığın şapkaya bayılacak.
- Where on earth did you get that hat?
- O şapkayı nereden aldın?
- He bought a hat.
- Bir şapka aldı.
- He's wearing a hat.
- Şapka takıyor.
- I rarely wear a hat.
- Nadiren şapka takarım.
- This is the hat that I got from Tom.
- Tom'dan aldığım şapka bu.
- Hats should be popular next year.
- Şapkalar gelecek yıl popüler olmalı.
- The hat was dirty around the top.
- Şapkanın üst kısmı kirliydi.
- The hat on the desk is Tom's.
- Masanın üzerindeki şapka Tom'un.
- Wait till I get my hat.
- Şapkamı alıncaya kadar bekle.
- Tom doesn't often wear a hat.
- Tom sık sık şapka takmaz.
- I got a new hat at the department store.
- Mağazadan yeni bir şapka aldım.
- A man like me needs a hat.
- Benim gibi bir adamın bir şapkaya ihtiyacı var.
- Her hat looked very funny.
- Şapkası çok komik görünüyordu.
- I hate his hat.
- Ben de onun şapkasından nefret ediyorum.
- Where's my hat?
- Şapkam nerede?
- I've never seen you wear a hat.
- Seni hiç şapka takarken görmedim.
- Tom can't find his hat.
- Tom şapkasını bulamıyor.
- He ran into the room with his hat and overcoat on.
- Üzerinde şapkası ve paltosuyla hızla odaya girdi.
- I don't like your hat.
- Şapkanı beğenmiyorum.
- Tom was wearing the hat Mary gave him.
- Tom, Mary'nin ona verdiği şapkayı takıyordu.
- Take off your hat when you enter a classroom.
- Bir sınıfa girdiğiniz zaman şapkanızı çıkarın.
- This hat is too big for you.
- Bu şapka sizin için çok büyük.
- Your hat matches your dress marvellously.
- Şapkanız elbisenize çok yakışmış.
- Tom was wearing a wide-brimmed hat.
- Tom geniş kenarlı bir şapka takıyordu.
- Mary wore a large hat.
- Mary büyük bir şapka takıyordu.
- Hang your hat on the hook.
- Şapkanı kancaya as.
- I hung my hat on the peg.
- Şapkamı askıya astım.
- This is the hat that I got from Tom.
- Bu, Tom'dan aldığım şapka.
- Tom says he needs a hat.
- Tom bir şapkaya ihtiyacı olduğunu söylüyor.
- I used to never wear a hat.
- Asla bir şapka giymezdim.
- She brushed her husband's hat.
- O, kocasının şapkasını fırçaladı.
- Tom is wearing a hat, isn't he?
- Tom bir şapka takıyor, değil mi?
- I like your hat.
- Şapkanı seviyorum.
- I'm looking for a hat to match a brown dress.
- Kahverengi elbiseme uygun bir şapka aramaktayım.
- This hat suits me nicely.
- Bu şapka bana yakışıyor.
- Tom is wearing a birthday hat.
- Tom doğum günü şapkası takıyor.
- He brushed his hat.
- O, şapkasını fırçaladı.
- Tom didn't take his hat off.
- Tom şapkasını çıkarmadı.
- Which hat is yours?
- Hangi şapka senin?
- He was wearing a hat.
- Şapka takıyordu.
- This hat will become her.
- Bu şapka ona olur.
- Isn't that Tom's hat?
- Bu Tom'un şapkası değil mi?
- Tom used to never wear a hat.
- Tom asla bir şapka takmazdı.
- Tom wore an orange hat, and his coat was orange, too.
- Tom turuncu bir şapka takıyordu ve ceketi de turuncuydu.
- This hat is from Australia.
- Bu şapka Avustralya'dan.
- It is too small a hat for you.
- Senin için çok küçük bir şapka.
- Get your hat and coat.
- Şapkanı ve ceketini al.
- I tried the hat on.
- Şapkayı denedim.
- I had my hat blown off by the wind.
- Rüzgarla şapkam savruldu.
- Tom is wearing a hat like mine.
- Tom benimki gibi bir şapka giyiyor.
- He is not wearing a hat.
- Şapka takmıyor.
- This is your hat, isn't it?
- Bu senin şapkan, değil mi?
- Tom took off his hat and bowed down to them.
- Tom şapkasını çıkardı ve onları eğilerek selamladı.
- This hat goes together with the dress.
- Bu şapka elbiseyle uyumlu.
- Tom was wearing his new hat.
- Tom yeni şapkasını takıyordu.
- Give me back my hat.
- Bana şapkamı geri ver.
- I don't like his hat.
- Onun şapkasını sevmiyorum.
- She selected a hat to match her new dress.
- Yeni elbisesine uyacak bir şapka seçti.
- She put on her hat.
- O, şapkasını taktı.
- This hat cost ten dollars.
- Bu şapka 10 dolar.
- I should've worn a hat.
- Şapka takmalıydım.
- He entered the room with his hat off.
- Odaya şapkasını çıkararak girdi.
- Jim has a white hat on his head.
- Jim'in başında beyaz bir şapka var.
- Take your hat off.
- Şapkanı çıkar.
- You need a new hat.
- Yeni bir şapkaya ihtiyacın var.
- Tom's hat blew off.
- Tom'un şapkası uçtu.
- I bought a hat in the shop.
- Dükkandan bir şapka aldım.
- I'm buying my sister a new hat.
- Kız kardeşime yeni bir şapka alacağım.
- This hat is too tight for me.
- Bu şapka benim için çok dar.
- They saluted each other by raising their hats.
- Şapkalarını kaldırarak birbirlerini selamladılar.
- I bought this hat in Boston.
- Bu şapkayı Boston'dan almıştım.
- Tom is wearing a hat.
- Tom bir şapka giyiyor.
- He hung his hat on a nail.
- Şapkasını çiviye astı.
- Why do you like wearing hats so much?
- Neden bu kadar şapka takmaktan hoşlanıyorsun?
- I always wear a hat in the summer.
- Yazları hep şapka takarım.
- How often do you wear a hat?
- Ne sıklıkla şapka takıyorsun?
- The duchess wore a large hat.
- Düşes büyük bir şapka takıyordu.
- This isn't my hat.
- Bu benim şapkam değil.
- That gentleman usually wears a hat.
- Şu beyefendi genellikle bir şapka giyer.
- These hats are yours.
- Bu şapkalar senin.
- Please keep it under your hat.
- Lütfen şapkanızın altında tutun.
- How often do you wear a hat?
- Ne sıklıkta şapka takıyorsun?
- Her new hat caught my notice.
- Onun yeni şapkası benim dikkatimi çekti.
- I wore a hard hat.
- Sert bir şapka taktım.
- I'm looking for a hat that matches my brown one piece dress.
- Kahverengi tek parça elbiseme uygun bir şapka arıyorum.
- I can't find my hat.
- Şapkamı bulamıyorum.
- Tom is holding his hat in his hand.
- Tom şapkasını elinde tutuyor.
- I want a new hat.
- Yeni bir şapka istiyorum.
- I don't usually wear a hat.
- Ben genellikle bir şapka takmam.
- My hat is bigger than Jim's.
- Benim şapkam Jim'inkinden daha büyük.
- I bought a new hat for my sister.
- Ben kız kardeşim için yeni bir şapka satın aldım.
- Do you know where my hat is?
- Şapkamın nerede olduğundan haberin var mı?
- Those hats aren't Tom's and mine.
- O şapkalar Tom ve benim değil.
- Take off your hat when you come into a room.
- Odaya girdiğinde şapkanı çıkar.
- Tom tried the hat on, but it didn't fit.
- Tom şapkayı denedi ama uymadı.
- Was Tom wearing a hat?
- Tom bir şapka takıyor muydu?
- She lost her hat, but soon found it.
- Şapkasını kaybetti ama kısa süre sonra buldu.
- I don't like the shape of this hat.
- Bu şapkanın şeklini beğenmiyorum.
- I'm looking for a hat that matches my brown one piece dress.
- Kahverengi tek parça elbiseme uyan bir şapka arıyorum.
- I have to tip my hat to Tom.
- Tom'a şapka çıkarıyorum.
- That hat is very much in fashion.
- O şapka çok moda.
- What's with the hat?
- Bu şapka da neyin nesi?
- Tom is wearing a cool-looking hat.
- Tom havalı gözüken bir şapka giyiyor.
- That hat is too small for you.
- Bu şapka senin için çok küçük.
- Try this hat on and see if it fits you.
- Bu şapkayı deneyin ve size uyup uymadığına bakın.
- I left my hat on the plane.
- Şapkamı uçakta unutmuşum.
- She came into the room with her hat on.
- Odaya şapkasıyla girdi.
- Tom wears a hat every day.
- Tom her gün şapka takar.
- Layla is gonna love this hat.
- Leyla bu şapkayı sevecek.
- This hat isn't Tom's.
- Bu şapka Tom'un değil.
- Your hat is similar to mine.
- Şapkan benimkine benziyor.
- I've never seen them wear hats.
- Onları hiç şapka takarken görmedim.
- I used to never wear a hat.
- Eskiden hiç şapka takmazdım.
- I see you've got a new hat.
- Bakıyorum da yeni bir şapka almışsın.
- He ran into the room with his hat and overcoat on.
- Üzerinde şapkası ve paltosuyla odaya daldı.
- He raised his hat.
- Şapkasını kaldırdı.
- I want to get a hat like the one Tom is wearing.
- Tom'un taktığı gibi bir şapka almak istiyorum.
- Harry put on his robe and wizard hat.
- Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.
- She can't find her hat.
- O, şapkasını bulamıyor.
- I bought a new hat for my sister.
- Kız kardeşime yeni bir şapka aldım.
- This hat cost thirty dollars.
- Bu şapka 30 dolara mal oldu.
- Why don't you take off your hat?
- Neden şapkanı çıkarmıyorsun?
- Tom took off his hat as he entered the church.
- Tom kiliseye girerken şapkasını çıkardı.
- Is this hat Tom's?
- Bu şapka Tom'un mu?
- The girl had a big red hat.
- Kızın büyük bir kırmızı şapkası vardı.
- Take your hat off in the room.
- Odaya girerken şapkanı çıkar.
- This hat doesn't fit me.
- Bu şapka bana uymuyor.
- I usually wear a hat when I'm outside.
- Dışarıdayken genellikle şapka takarım.
- I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.
- Şapkamı takmayı unuttum ve yüzüm fena halde güneşten yandı.
- Tom lifted his hat politely.
- Tom kibarca şapkasını kaldırdı.
- Tom tipped his hat.
- Tom şapkasını eğdi.
- Tom stood up and put on his hat.
- Tom ayağa kalktı ve şapkasını taktı.
- The gentleman took off his gloves and top hat.
- Beyefendi eldivenlerini ve silindir şapkasını çıkardı.
- I'm the one who gave Tom that hat.
- O şapkayı Tom'a veren kişi benim.
- He does not wear a hat.
- Şapka takmaz.
- Can you guess whose hat this is?
- Bunun kimin şapkası olduğunu tahmin edebilir misin?
- Wait till I get my hat.
- Şapkamı alana kadar bekle.
- If you want that hat, I'll buy it for you.
- O şapkayı istiyorsan, onu senin için alırım.
- Put your hat back on.
- Şapkanızı geri takın.
- He raised his hat.
- O, şapkasını kaldırdı.
- This isn't Tom's hat, is it?
- Bu Tom'un şapkası değil, değil mi?
- That's the ugliest hat I've ever seen.
- Bu gördüğüm en çirkin şapka.
- Tom was wearing a black hat when I first met him.
- Onunla ilk karşılaştığımda Tom siyah bir şapka takıyordu.
- He stood up and reached for his hat on the table.
- Ayağa kalktı ve masanın üzerindeki şapkasına uzandı.
- What kind of hat do you want?
- Ne tür bir şapka istiyorsun?
- I don't like her hat.
- Onun şapkasını sevmiyorum.
- He has a hat on.
- Kafasında bir şapkası vardı.
- This hat is a little too small for me.
- Bu şapka benim için biraz küçük.
- Paulina has a pink hat.
- Paulina'nın pembe bir şapkası var.
- She showed us a beautiful hat.
- Bize güzel bir şapka gösterdi.
- I should've worn a hat.
- Bir şapka takmalıydım.
- I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
- Don't forget your hat.
- Şapkanı unutma.
- I told him to wear a hat.
- Ona şapka takmasını söyledim.
- I rarely wear a hat.
- Nadiren şapka takıyorum.
- She's wearing a great-looking hat.
- O, muhteşem görünümlü bir şapka takıyor.
- He was wearing a white hat.
- Beyaz bir şapka takıyordu.
- Tom raised his hat.
- Tom şapkasını kaldırdı.
- I don't like the shape of this hat.
- Bu şapkanın şeklini sevmiyorum.
- The girl had a big red hat.
- Kızın büyük kırmızı bir şapkası vardı.
- I wore a hat.
- Bir şapka taktım.
- Whose hat is this?
- Bu şapka kimin?
- I almost always wear a hat when I go outside.
- Dışarı çıkarken neredeyse her zaman şapka takarım.
- He stood there with his hat on.
- O, şapkası kafasında orada durdu.
- She showed us a beautiful hat.
- O, bize güzel bir şapka gösterdi.
- Don't go out in this heat without wearing a hat.
- Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.
- There were two red hats on this table two hours ago.
- İki saat önce bu masada iki tane kırmızı şapka vardı.
- I found my hat in Tom's car.
- Şapkamı Tom'un arabasında buldum.
- Tom is wearing a strange-looking hat.
- Tom garip görünümlü bir şapka takıyor.
- I lost my hat on the bus.
- Otobüste şapkamı kaybettim.
- Try a new hat on.
- Yeni bir şapka dene.
- She's wearing a strange-looking hat.
- O garip görünüşlü bir şapka giyiyor.
- Tell me where you bought that hat.
- O şapkayı nereden aldığını söyle.
- Her hat looked very funny.
- Onun şapkası çok komik görünüyordu.
- When did you buy this hat?
- Bu şapkayı ne zaman aldınız?
- He raised his hat in respect.
- Şapkasını saygıyla kaldırdı.
- Where did you get this great-looking hat?
- Bu harika şapkayı nereden aldın?
- I don't often wear a hat.
- Sık sık şapka takmam.
- My hat blew off.
- Şapkam uçtu.
- The wind blew my hat off.
- Rüzgâr şapkamı uçurdu.
- Tom took his hat off.
- Tom kendi şapkasını çıkardı.
- Tom wasn't wearing his hat.
- Tom şapkasını takmamıştı.
- This is the hat I've been looking for.
- Aradığım şapka bu.
- She put on her hat to go out.
- Dışarı çıkmak üzere şapkasını taktı.
- Leave your hat and overcoat in the hall.
- Şapkanı ve paltonu koridorda bırak.
- That hat is too small for you.
- Bu şapka sana çok küçük.
- I bought a hat at the store.
- Ben mağazada bir şapka aldım.
- How much for that red hat?
- Kırmızı şapka ne kadar?
- Tom put on the hat that Mary gave him.
- Tom, Mary'nin verdiği şapkayı taktı.
- How old is that hat?
- O şapka kaç yaşında?
- Tom stood up and put on his hat.
- Tom ayağa kalktı ve şapkasını giydi.
- I hung my hat on the peg.
- Şapkamı kancaya astım.
- Tom is wearing the hat Mary gave him.
- Tom, Mary'nin ona verdiği şapkayı takıyor.
- The hat was blown away by the wind.
- Şapka rüzgarda uçup gitti.
- That's not your hat, is it?
- O senin şapkan değil, değil mi?
- This isn't your hat, is it?
- Bu senin şapkan değil, değil mi?
- I picked out the gray hat.
- Gri şapkayı ben seçtim.
- I hardly ever wear a hat.
- Neredeyse hiç şapka takmam.
- Tom put his hat on and went outside.
- Tom şapkasını taktı ve dışarı çıktı.
- He put on his hat at once.
- Hemen şapkasını taktı.
- Tom bought a hat for Mary.
- Tom, Mary için bir şapka aldı.
- Men wore hats back then.
- O zamanlar erkekler şapka takardı.
- He isn't wearing a hat.
- Şapka takmıyor.
- This is the hat Tom bought for me.
- Bu Tom'un benim için aldığı şapka.
- He had his hat blown off by the strong wind.
- Şiddetli rüzgar şapkasını uçurdu.
- I didn't see anyone wearing a hat.
- Şapka takan birini görmedim.
- Please stop playing with your hat.
- Lütfen şapkanla oynamayı bırak.
- Tom doesn't always wear a hat.
- Tom her zaman şapka takmaz.
- That's the ugliest hat I've ever seen.
- Bu, şu ana kadar gördüğüm en kötü şapka.
- This is the magician's hat.
- Bu, sihirbazın şapkası.
- He showed us a beautiful hat.
- Bize güzel bir şapka gösterdi.
- She is wearing a hat.
- O bir şapka takıyor.
- Do you ever wear a hat?
- Hiç şapka takar mısın?
- What does this hat remind you of?
- Bu şapka size neyi hatırlatıyor?
- His hat was very funny.
- Şapkası çok komikti.
- Her clothes were strewn about the room, and she found her hat at the foot of the bed.
- Kıyafetleri odaya saçılmıştı ve şapkasını yatağın dibinde buldu.
- Tom shifted his hat.
- Tom şapkasını değiştirdi.
- Tom tried on many hats, but he couldn't find one that fit.
- Tom birçok şapka denedi ama ona uygun bir tane bulamadı.
- I often wear a hat.
- Sık sık şapka takarım.
- She chose a hat.
- O bir şapka seçti.
- She was wearing a strange hat.
- Garip bir şapka takıyordu.
- Tom kept his hat on.
- Tom şapkasını çıkarmadı.
- I told you to wear a hat.
- Size şapka takmanızı söyledim.
- The keys are on the dresser next to my hat.
- Anahtarlar şifonyerin üstünde, şapkamın yanında.
- I don't always wear a hat.
- Ben her zaman bir şapka takmam.
- How come you don't wear that hat anymore?
- Neden artık o şapkayı giymiyorsunuz?
- Tom forgot to wear a hat.
- Tom bir şapka giymeyi unuttu.
- I hate her hat.
- Şapkasından nefret ediyorum.
- I need a hat.
- Bir şapkaya ihtiyacım var.
- What kind of hat do you want to buy?
- Ne tür bir şapka almak istiyorsun?
- I love my woolly hat.
- Yünlü şapkamı seviyorum.
- How much for that red hat?
- O kırmızı şapka ne kadar?
- I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.
- Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm güneşten fena yandı.
- It took her a long time to choose a hat.
- Şapka seçmesi uzun zaman aldı.
- I need a hat.
- Bana bir şapka lazım.
- Layla is gonna love this hat.
- Layla bu şapkaya bayılacak.
- That hat looks good on Tom.
- Bu şapka Tom'a çok yakıştı.
- I took off my hat and entered the church.
- Şapkamı çıkardım ve kiliseye girdim.
- My hat was blown off.
- Şapkam uçtu.
- She's wearing a nice hat.
- Güzel bir şapka takıyor.
- That hat looks good on him.
- Bu şapka ona yakışıyor.
- He tipped his hat.
- O, şapkasını yana yatırdı.
- She's wearing a black hat.
- O siyah bir şapka takıyor.
- The hat is yours.
- Şapka senin.
- I seldom wear a hat.
- Nadiren şapka takarım.
- I don't like this hat.
- Bu şapkayı sevmiyorum.
- She removed her hat when she entered the room.
- Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.
- You look funny in that hat.
- O şapkayla komik görünüyorsun.
- This hat is Tom's.
- Bu şapka Tom'un.
- I bought the wrong size hat.
- Yanlış beden şapka almışım.
- I'd like a hat like that.
- Onun gibi bir şapka istiyorum.
- This is the hat that Tom gave me.
- Bu, Tom'un bana verdiği şapka.
- She sells a vintage hat.
- Eski bir şapka satıyor.
- The hat fits her perfectly.
- Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
- That hat cost around fifty dollars.
- Bu şapkanın fiyatı, yaklaşık 50 dolar.
- Tom has no hat on.
- Tom'un şapkası yok.
- The wind blew her hat off.
- Rüzgar onun şapkasını uçurdu.
- This hat does match the brown dress.
- Bu şapka kahverengi elbise ile uyar.
- Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka takılmasına izin verilmiyor.
- She was wearing a new hat.
- Yeni bir şapka takıyordu.
- You can't wear that hat to school.
- O şapkayı okulda takamazsın.
- I've never seen Tom wear a hat.
- Tom'un şapka taktığını hiç görmedim.
- Tom isn't wearing a hat.
- Tom bir şapka takmıyor.
- There were a hat and a coat on the wall.
- Duvarda bir şapka ve bir palto vardı.
- Ask Tom where he bought his hat.
- Tom'a şapkasını nereden aldığını sorun.
- Where are the hats?
- Şapkalar nerede?
- He bought a hat.
- O bir şapka aldı.
- She chose a hat.
- Bir şapka seçti.
- She's selling an old-fashioned hat.
- O eski moda bir şapka satıyor.
- Mary was wearing a vintage skirt and a wool hat.
- Mary klasik bir etek ve yün bir şapka giyiyordu.
- You left your hat on the table.
- Şapkanı masanın üzerinde unutmuşsun.
- My father usually wears a hat when he goes out.
- Dışarı çıktığında babam genellikle bir şapka giyer.
- I told her to wear a hat.
- Ona şapka takmasını söyledim.
- This hat is less expensive than that one.
- Bu şapka ondan daha ucuz.
- I do not like any of these hats.
- Bu şapkaların hiçbirini beğenmiyorum.
- How about this red hat?
- Bu kırmızı şapkaya ne dersin?
- I take off my hat.
- Ben şapkamı çıkarıyorum.
- Tom never wears a hat.
- Tom asla şapka takmaz.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
- Tom şapkasındaki ufak kiri fırçaladı.
- How many hats does your grandfather have?
- Büyükbabanın kaç tane şapkası var?
- Tom was wearing his new hat.
- Tom yeni şapkasını giyiyordu.
- Women are always buying hats.
- Kadınlar hep şapka alır.
- Tom took off his hat and bowed down to them.
- Tom şapkasını çıkardı ve onları selamladı.
- I always wear a hat in the summer.
- Ben yazın her zaman şapka giyerim.
- He produced a rabbit out of his hat by magic.
- Sihirle şapkasından bir tavşan çıkardı.
- You stole my hat.
- Şapkamı çaldın.
- This hat does match the brown dress.
- Bu şapka kahverengi elbiseye uyuyor.
- He went out without a hat.
- O, dışarıya şapkasız gitti.
- Tom was wearing a new hat.
- Tom yeni bir şapka giyiyordu.
- Where did you buy that hat?
- O şapkayı nereden aldın?
- I didn't see anyone wearing a hat.
- Ben şapka takan kimseyi görmedim.
- Where's your hat?
- Şapkanız nerede?
- What do you think of my new hat?
- Yeni şapkam hakkında ne düşünüyorsun?
- He entered the room with his hat off.
- Şapkasını çıkarmış olarak odaya girdi.
- It took her a long time to choose a hat.
- Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
- Where's your hat?
- Şapkan nerede?
- I forget where I put my hat.
- Şapkamı nereye koyduğumu unuttum.
- I have a coat, but I don't have a hat.
- Ceketim var ama şapkam yok.
- I hate his hat.
- Onun şapkasından nefret ediyorum.
- Your hat is silly.
- Şapkan çok aptalca.
- What do you think of this hat?
- Bu şapka hakkında ne düşünüyorsun?
- Male gnomes have long beards and wear a tall red hat.
- Erkek cücelerin uzun sakalları vardır ve uzun kırmızı bir şapka takarlar.
- Put on your hat.
- Şapkanı tak.
- Tom kept his hat on to hide his baldness.
- Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
- I bought a new hat.
- Yeni bir şapka satın aldım.
- Tom took off his hat and bowed.
- Tom şapkasını çıkardı ve başını eğerek selam verdi.
- A man like me needs a hat.
- Benim gibi bir adamın şapkaya ihtiyacı var.
- They lost their hats.
- Şapkalarını kaybettiler.
- Everyone but Tom is wearing a hat.
- Tom hariç herkes şapka takıyor.
- I bought a new hat.
- Yeni bir şapka aldım.
- Why do you want to buy Tom this hat?
- Tom'a neden bu şapkayı almak istiyorsun?
- She's wearing a black hat.
- Siyah renkli bir şapka takıyor.
- Tom wondered where Mary had put his hat.
- Tom Mary'nin onun şapkasını nereye koyduğunu merak ediyordu.
- Tom put on his fishing vest and hat and headed for the door.
- Tom balıkçı yeleğini ve şapkasını giydi ve kapıya yöneldi.
- That hat matches your outfit.
- Bu şapka giysilerine uyuyor.
- The red hat goes well with her dress.
- Kırmızı şapka elbisesine çok yakışmış.
- That hat cost fifty dollars.
- Bu şapka 50 dolar.
- They threw their hats up into the air.
- Onlar şapkalarını havaya fırlattı.
- Why do you want to buy this hat for Tom?
- Neden Tom'a bu şapkayı almak istiyorsun?
- I had my hat blown off by the wind.
- Rüzgar şapkamı uçurdu.
- I need a new hat.
- Yeni bir şapkaya ihtiyacım var.
- That hat looks really good on Tom.
- O şapka Tom'da gerçekten iyi görünüyor.
- The girl had a large red hat on.
- Kızın başında büyük kırmızı bir şapka vardı.
- His hat was very funny.
- Onun şapkası çok komikti.
- He put on his hat.
- Şapkasını taktı.
- That hat looks good on Tom.
- O şapka Tom'da iyi duruyor.
- Who's the woman with the red hat?
- Kırmızı şapkalı kadın kim?
- Where did Tom buy that hat?
- Tom bu şapkayı nereden aldı?
- Bring my hat.
- Şapkamı getir.
- He stood up and reached for his hat on the table.
- O ayağa kalktı ve masanın üzerindeki şapkasına uzandı.
- He entered the room in his coat and hat.
- Odaya palto ve şapkasıyla girdi.
- We need hats.
- Şapkaya ihtiyacımız var.
- Tom is wearing a strange-looking hat today.
- Tom bugün tuhaf görünümlü bir şapka takıyor.
- Her hair came out from under her hat.
- Onun saçı şapkasının altından çıktı.
- These hats are the same size.
- Bu şapkalar aynı boyuttalar.
- Tom wasn't wearing his hat.
- Tom şapkasını takmıyordu.
- Do you like my new hat?
- Yeni şapkamı beğendin mi?
- This isn't Tom's hat.
- Bu Tom'un şapkası değil.
- Tom is wearing a birthday hat.
- Tom bir doğum günü şapkası takıyor.
- He stood up and reached for his hat on the table.
- Ayağa kalktı ve masadaki şapkasına uzandı.
- He bought a straw hat to protect himself from the sun.
- Kendini güneşten korumak için hasır bir şapka aldı.
- He's wearing a hat.
- O bir şapka takıyor.
- Hold onto your hats.
- Şapkalarınıza sahip çıkın.
- She's wearing a cool hat.
- O, hoş bir şapka giyiyor.
- Tom is wearing a hat, isn't he?
- Tom şapka takıyor, değil mi?
- Take off your hat in the room.
- Odada şapkanı çıkar.
- I'm looking for my hat.
- Şapkamı arıyorum.
- She laughed at the sight of his hat.
- Onun şapkasını görünce güldü.
- Next year, hats will become fashionable.
- Gelecek yıl, şapkalar moda olacak.
- Tom is wearing a new hat.
- Tom yeni bir şapka takıyor.
- Tom put on his hat and left.
- Tom şapkasını takıp çıktı.
- This hat is yours.
- Bu şapka senin.
- Tom gave me this hat for my birthday.
- Tom bana bu şapkayı doğum günüm için verdi.
- He doesn't have a hat on.
- O bir şapka takmıyor.
- You've put your hat on backwards.
- Şapkanı ters takmışsın.
- Looking at this hat what comes to your mind?
- Bu şapkaya bakınca aklına ne geliyor?
- Can you guess whose hat this is?
- Bunun kimin şapkası olduğunu tahmin edebiliyor musun?
- That hat matches your outfit.
- Bu şapka kıyafetine uymuş.
- Tom reached for his hat.
- Tom şapkasına uzandı.
- Do you know where my hat is?
- Şapkamın nerede olduğunu biliyor musun?
- Fetch me my hat.
- Git şapkamı getir.
- That hat looks good on her.
- Bu şapka ona yakışıyor.
- Tom isn't wearing his hat.
- Tom şapkasını takmıyor.
- He raised his hat when he saw me.
- Beni görünce şapkasını kaldırdı.
- They threw their hats up into the air.
- Şapkalarını havaya fırlattılar.
- Which hat is Tom's?
- Hangi şapka Tom'un?
- When did you buy that hat?
- O şapkayı ne zaman aldın?
- I'm wearing a hat.
- Şapka takıyorum.
- Where did you find such an ugly hat?
- Bu kadar çirkin bir şapkayı nereden buldun?
- Tom wasn't wearing his new hat.
- Tom yeni şapkasını giymiyordu.
- Ask Tom where he bought his hat.
- Tom'a şapkasını nereden aldığını sor.
- What kind of hat do you want to buy?
- Ne tür bir şapka satın almak istiyorsun?
- Mary's husband always wears the same hat.
- Mary'nin kocası hep aynı şapkayı takar.
- Where did you get this great-looking hat?
- Bu mükemmel görünümlü şapkayı nereden aldın?
- It is too small a hat for you.
- Bu şapka senin için çok küçük.
- Tom found the hat Mary was looking for in the basement.
- Tom Mary'nin bodrumda aradığı şapkayı buldu.
- She took a long time to choose her hat.
- Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
- Men's and women's hats for sale.
- Satılık erkek ve kadın şapkaları.
- Tom used to never wear a hat.
- Tom asla şapka takmazdı.
- Your hat matches your dress marvellously.
- Şapkan elbisenle oldukça uyumlu.
- Tom threw some money into the busker's hat.
- Tom sokak çalgıcısının şapkasına biraz para attı.
- That's not your hat, is it?
- Bu senin şapkan değil, değil mi?
- That hat matches your outfit.
- Bu şapka kıyafetine uyuyor.
- I don't like the shape of this hat.
- Bu şapkanın şeklini beğenmedim.
- When did you buy this hat?
- Bu şapkayı ne zaman aldın?
- Tell me where you bought that hat.
- Bana o şapkayı nereden aldığını söyle.
- Tell me whose hat this is.
- Bunun kimin şapkası olduğunu bana söyle.
- Please take off your hat.
- Lütfen şapkanı çıkar.
- She was wearing a black hat.
- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- That hat becomes you.
- Bu şapka sana yakışıyor.
- That hat is very much in fashion.
- Bu şapka çok moda.
- Tom left his hat in my room.
- Tom şapkasını odamda unutmuş.
- This hat belongs to me.
- Bu şapka bana ait.
- Looking at this hat what comes to your mind?
- Bu şapkaya bakınca aklınıza ne geliyor?
- Tom is holding his hat in his hand.
- Tom elinde şapkasını tutuyor.
- He pushed his hat back on his head.
- O, kafasındaki şapkayı geriye doğru itti.
- I put on my coat and hat.
- Ceketimi ve şapkamı giydim.
- Don't forget to wear a hat.
- Şapka takmayı unutma.
- She had a strange hat on.
- Başında tuhaf bir şapka vardı.
- I don't usually wear a hat.
- Genelde şapka takmam.
- You should probably buy a hat to wear.
- Muhtemelen giymek için bir şapka almalısın.
- Why don't I just buy you a hat?
- Neden sana bir şapka almayayım ki?
- He tipped his hat.
- Şapkasını eğdi.
- Tom was wearing a black hat.
- Tom siyah bir şapka takıyordu.
- A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.
- Bir rüzgâr Curdken'in şapkasını uçurdu ve Curdken şapkayı tepeden tırnağa kovalamak zorunda kaldı.
- Why didn't you bring your hat today?
- Neden bugün şapkanı getirmedin?
- What do you think of this red hat?
- Bu kırmızı şapka hakkında ne düşünüyorsun?
- This hat will suit her.
- Bu şapka ona yakışacak.
- Do you know whose hat this is?
- Bunun kimin şapkası olduğunu biliyor musun?
- The brown hat is old.
- Kahverengi şapka eski.
- I lost my hat.
- Şapkamı kaybettim.
- I wear a hat whenever I go outside.
- Ne zaman dışarı çıksam şapka takarım.
- I like these hats.
- Bu şapkaları seviyorum.
- This hat suits me nicely.
- Bu şapka bana çok yakışıyor.
- Tom didn't have a hat on.
- Tom bir şapka giymemişti.
- Tom picked his hat off the ground.
- Tom şapkasını yerden kaldırdı.
- Tom took off his hat and bowed down to them.
- Tom şapkasını çıkarıp eğilerek onları selamladı.
- I usually don't wear a hat.
- Genellikle şapka takmam.
- This hat isn't new.
- Bu şapka yeni değil.
- I got a new hat at the shop.
- Dükkandan yeni bir şapka aldım.
- Tom gave me this hat for my birthday.
- Tom bu şapkayı bana doğum günüm için verdi.
- Tom took off his top hat and got into his car.
- Tom silindir şapkasını çıkardı ve arabasına bindi.
- Don't go without a hat.
- Şapkasız gitme.
- If you want that hat, I'll buy it for you.
- Eğer o şapkayı istiyorsan, senin için satın alırım.
- What's with the hat?
- Şapkanın nesi var?
- Tom doesn't have a hat on.
- Tom'un şapkası yok.
- This hat belongs to Tom.
- Bu şapka Tom'a ait.
- He had no hat on.
- Şapkası yoktu.
- I don't like your hat.
- Şapkanı beğenmedim.
- Tom is wearing a strange-looking hat today.
- Tom bugün tuhaf görünümlü bir şapka giyiyor.
- Which hat do you want to give to Tom?
- Hangi şapkayı Tom'a vermek istiyorsun?
- Tom was wearing a black hat when I first met him.
- Onunla ilk tanıştığımda Tom siyah bir şapka takıyordu.
- Tom brushed the snow off his hat.
- Tom şapkasındaki karı fırçaladı.
- Take your hat off in the room.
- Şapkanı odada çıkar.
- I remember that she wore a green hat.
- Onun yeşil bir şapka giydiğini hatırlıyorum.
- Is that your hat, too?
- Bu da senin şapkan mı?
- I bought this hat when I was in Boston.
- Boston’dayken bu şapkayı aldım.
- Is this Tom's hat?
- Bu Tom'un şapkası mı?
- Is there a hat shop nearby?
- Yakında bir şapka dükkanı var mı?
- Tom only has one hat.
- Tom'un sadece bir şapkası var.
- Don't forget to wear a hat.
- Şapka giymeyi unutma.
- I have to brush my hat.
- Ben şapkamı fırçalamak zorundayım.
- I have a hat just like that one.
- Benim de tıpkı bunun gibi bir şapkam var.
- Their hats were hanging there.
- Şapkaları orada asılıydı.
- Put on this hat.
- Bu şapkayı tak.
- I wore a hat yesterday because it was very cold.
- Dün şapka taktım çünkü hava çok soğuktu.
- He put on his hat at once.
- O, derhal şapkasını giydi.
- Tom had no hat on.
- Tom'un başında şapka yoktu.
- Does Tom usually wear a hat?
- Tom genelde şapka takar mı?
- You've put your hat on backwards.
- Şapkanı ters taktın.
- I've never seen Tom wearing a hat.
- Tom'un şapka taktığını hiç görmedim.
- This hat will become her.
- Bu şapka ona yakışacak.
- The hat was blown away by the wind.
- Şapka rüzgarla uçup gitmiş.
- Tom is wearing a hat.
- Tom şapka takıyor.
- I can't find my red hat anywhere.
- Kırmızı şapkamı hiçbir yerde bulamıyorum.
- Put this hat on.
- Bu şapkayı tak.
- The hat fits her perfectly.
- Şapka ona çok yakışıyor.
- It is common for people to wear wool hats in winter.
- İnsanların kışın yün şapka takması yaygındır.
- I wonder where Tom bought that hat.
- Tom'un o şapkayı nereden aldığını merak ediyorum.
- I wore a hat yesterday.
- Dün şapka taktım.
- Is there a hat shop nearby?
- Yakınlarda bir şapka dükkanı var mı?
- These hats are the same size.
- Bu şapkalar aynı boyda.
- Tom was wearing a black hat.
- Tom siyah bir şapka giyiyordu.
- He kept his hat on.
- Şapkasını başından çıkarmıyordu.
- He can't find his hat.
- Şapkasını bulamıyor.
- What does this hat remind you of?
- Bu şapka sana neyi hatırlatıyor?
- The hat on the desk is Chama's.
- Masanın üstündeki şapka Chama'nın.
- Tom held his hat in his hand.
- Tom şapkasını elinde tutuyordu.
- Tom is wearing a hat like mine.
- Tom benimki gibi bir şapka takıyor.
- He pushed his hat back on his head.
- Şapkasını kafasına geri itti.
- He does not wear a hat.
- O, şapka takmaz.
- I don't like any of these hats.
- Bu şapkaların hiçbirini sevmiyorum.
- I never wear a hat.
- Ben hiç şapka takmam.
- I'm the guy who gave Tom that hat.
- Tom'a o şapkayı veren adam benim.
- Your hat is somewhere around here.
- Şapkan buralarda bir yerde.
- Do you like my new hat?
- Yeni şapkamı beğeniyor musun?
- What color is your hat?
- Şapkan ne renk?
- I've never seen you wear a hat.
- Bir şapka giydiğini hiç görmedim.
- I take my hat off to Tom.
- Tom'a şapka çıkarıyorum.
- My wife told me to throw this old hat away.
- Eşim bana bu eski şapkayı atmamı söyledi.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldivenleriyle çok asil görünüyordu.
- I've never seen him wear a hat.
- Onun bir şapka taktığını hiç görmedim.
- Hold onto your hats.
- Şapkalarınızı sıkı tutun.
- Does Tom usually wear a hat?
- Tom genellikle şapka giyiyor mu?
- Tom forgot to wear a hat.
- Tom şapka takmayı unutmuş.
- Tom put his hat on the table.
- Tom şapkasını masaya koydu.
- He put on a hat.
- Bir şapka taktı.
- Tom found his hat and put it on.
- Tom şapkasını buldu ve taktı.
- My father bought me this hat.
- Bu şapkayı bana babam aldı.
- The hat on the desk is Chama's.
- Masanın üzerine şapka Chama'ya ait.
- You have your hat on backwards.
- Şapkanı ters takmışsın.
- Sami wore his favorite hat.
- Sami en sevdiği şapkasını taktı.
- That hat looks really good on Tom.
- Bu şapka Tom'a çok yakışmış.
- Do you know where my hat is?
- Şapkam nerede, biliyor musun?
- That gentleman usually wears a hat.
- O beyefendi genelde şapka takar.
- Why do you always wear that hat?
- Neden hep o şapkayı takıyorsun?
- Why don't you have your hat on?
- Neden şapkanı takmıyorsun?
- Sami tried the hat on.
- Sami şapkayı denedi.
- This hat is less expensive than that one.
- Bu şapka ondan daha az pahalıdır.
- Is that your hat, too?
- Bu da mı senin şapkan?
- Tom wants a new hat.
- Tom yeni bir şapka istiyor.
- That hat looks good on Tom.
- Bu şapka Tom'a yakışmış.
- Tom took off his hat and bowed.
- Tom şapkasını çıkarıp selam verdi.
- Tom almost never wears a hat.
- Tom neredeyse hiç şapka takmaz.
- She laughed at the sight of his hat.
- Onun şapkasını gördüğünde güldü.
- We're looking for a guy with a hat.
- Biz de şapkalı bir adam arıyoruz.
- I've got quite a lot of hats.
- Bir sürü şapkam var.
- Tom went out without a hat.
- Tom şapka takmadan dışarı çıktı.
- Tom is wearing a wide-brimmed hat.
- Tom geniş kenarlı bir şapka takıyor.
- Yesterday his hat was blown away by the wind.
- Dün rüzgar şapkasını uçurdu.
- I bought this hat when I was in Boston.
- Bu şapkayı Boston'dayken almıştım.
- Hang your hat on the hook.
- Şapkanı askıya as.
- I left my hat in the classroom.
- Şapkamı sınıfta unutmuşum.
- Does she like my hat?
- O benim şapkamı beğenir mi?
- Seeing the woman with the yellow hat reminded me of a story.
- Sarı şapkalı kadını görmek bana bir hikayeyi hatırlattı.
- Tom said he was looking for a guy wearing a hat.
- Tom şapka takan bir adam aradığını söyledi.
- Do you know where my hat is?
- Şapkamın yerini biliyor musun?
- She wrapped her sandwich using Tom's tinfoil hat.
- Tom'un folyo şapkasını kullanarak sandviçini sardı.
- You're wearing my hat.
- Benim şapkamı takıyorsun.
- Your hat is somewhere around here.
- Senin şapkan buralarda bir yerde.
- Her new hat caught my notice.
- Yeni şapkası dikkatimi çekti.
- He picked up the wrong hat by mistake.
- Kazara yanlış şapkayı aldı.
- Tom is wearing a black hat.
- Tom siyah bir şapka takıyor.
- Tom took his hat off.
- Tom şapkasını çıkardı.
- That brown hat is old.
- O kahverengi şapka eski.
- She wore a pretty hat.
- Güzel bir şapka takmış.
- Tom is wearing a blue hat.
- Tom mavi bir şapka takıyor.
- I've never seen her wear a hat.
- Onu hiç şapka takarken görmedim.
- That hat looks kind of stupid.
- O şapka biraz aptalca görünüyor.
- I told them to wear hats.
- Onlara şapka takmasını söyledim.
- She came into the room with her hat on.
- Şapkasını giymiş olarak odaya geldi.
- Tom is wearing a cool-looking hat.
- Tom havalı görünen bir şapka takıyor.
- There were no hats in that store that fit me.
- O mağazada bana uyan hiç şapka yoktu.
- That brown hat is old.
- Bu kahverengi şapka eski.
- I love your hat.
- Şapkanı severim.
- Tom wasn't wearing his new hat.
- Tom yeni şapkasını takmıyordu.
- You should wear a hat that covers your ears when it's cold outside.
- Dışarıda hava soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka giymelisin.
- Does the hat fit well?
- Şapka tam oldu mu?
- There were two red hats on this table two hours ago.
- İki saat önce bu masada iki kırmızı şapka vardı.
- Here is the father's hat.
- Babanın şapkası burada.
- I often wear a hat.
- Genellikle bir şapka takarım.
- Try this hat on and see if it fits you.
- Bu şapkayı dene ve sana uyup uymadığını gör.
- Which hat do you want to wear?
- Hangi şapkayı takmak istersin?
- Tom's hat and coat are on the chair over there.
- Tom'un şapkası ve paltosu şuradaki sandalyenin üzerinde.
- Isn't that Tom's hat?
- O, Tom'un şapkası değil mi?
- Tom wasn't wearing a hat.
- Tom şapka takmıyordu.
- Male gnomes have long beards and wear a tall red hat.
- Erkek cücelerin uzun sakalları var ve uzun kırmızı bir şapka giyerler.
- She can't find her hat.
- Şapkasını bulamıyor.
- Here is the father's hat.
- İşte babasının şapkası.
- This hat is mine.
- Bu şapka benim.
- Tom is wearing a new hat.
- Tom yeni bir şapka giyiyor.
- He doesn't have a hat on.
- Şapkası yok.
- She has worn the same hat for a month.
- Bir ay boyunca aynı şapkayı taktı.
- Tom put on his hat.
- Tom şapkasını taktı.
- This hat belongs to me.
- Bu şapka bana aittir.
- I'd like a hat like that.
- Ben de böyle bir şapka isterdim.
- Her new hat becomes her.
- Yeni şapkası ona yakışmış.
- Try a new hat on.
- Yeni bir şapka deneyin.
- My wife asked me to throw this old hat away.
- Karım bu eski şapkayı atmamı istedi.
- This hat is too big for me.
- Bu şapka benim için çok büyük.
- I only wear a hat in the winter.
- Sadece kışın şapka takarım.
- I don't wear a hat every day.
- Her gün şapka takmıyorum.
- There were no hats in that store that fit me.
- O mağazada bana uyan şapka yoktu.
- He showed us a beautiful hat.
- O, bize güzel bir şapka gösterdi.
- Tom only has one hat.
- Tom'un yalnızca bir şapkası var.
- Those hats look good on them.
- Bu şapkalar onlara yakışıyor.
- As this girl entered the room, every child was laughing at her little hat.
- Bu kız odaya girdiğinde, bütün çocuklar onun küçük şapkasına gülüyordu.
- She had her hat blown off yesterday.
- Dün şapkasını uçurdu.
- Tom wears a hat almost every day.
- Tom neredeyse her gün şapka takar.
- Where did you get that hat?
- O şapkayı nereden aldın?
- When did you buy that hat?
- Bu şapkayı ne zaman aldın?
- I like your hat.
- Şapkanı beğendim.
- He took off his hat and made a polite bow.
- Şapkasını çıkardı ve kibarca selam verdi.
- A puff of wind came and blew Curdken's hat far away.
- Bir rüzgar çıktı ve Curdken'in şapkasını uzaklara savurdu.
- She's wearing a nice hat.
- O güzel bir şapka takıyor.
- I don't think Tom needs any more hats.
- Tom'un daha fazla şapkaya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
- I bought this hat for 2000 yen.
- Bu şapkayı 2000 yene aldım.
- Take off your hat.
- Şapkanı çıkar.
- It is common for people to wear wool hats in winter.
- Kışın yün şapka giymek, insanlar arasında yaygındır.
- My hat is bigger than Jim's.
- Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.
- How about this red hat?
- Bu kırmızı şapkaya ne dersiniz?
- Those sorts of hats are seen often.
- Bu tür şapkalar çok sık görülür.
- Tom was wearing a ridiculous-looking hat.
- Tom gülünç görünen bir şapka takıyordu.
- He wore a top hat and a monocle.
- Silindir şapka ve tek camlı gözlük takardı.
- She is wearing a hat.
- Şapka takıyor.
- You look funny in the hat.
- Şapkayla komik görünüyorsun.
- Tom left his hat in the car.
- Tom şapkasını arabada unutmuş.
- I don't wear a hat every day.
- Her gün şapka takmam.
- I don't like the shape of this hat.
- Bu şapkanın şeklini sevmedim.
- Tom took off his hat and bowed down to them.
- Tom şapkasını çıkardı ve onların önünde eğildi.
- Tom chose a hat.
- Tom bir şapka seçti.
- It's quite cold here, so I wear a hat.
- Burası çok soğuk, o yüzden şapka takıyorum.
- Give me back my hat.
- Şapkamı geri ver.
- How do you like my new hat?
- Yeni şapkamı beğendin mi?
- Is this hat yours?
- Bu şapka sizin mi?
- That was a good hat.
- Güzel şapkaydı.
- Tom says he can't find his hat.
- Tom şapkasını bulamadığını söylüyor.
- That hat looks kind of stupid.
- Bu şapka biraz aptalca görünüyor.
- I'm looking for a hat to match a brown dress.
- Kahverengi bir elbiseye uyacak bir şapka arıyorum.
- I only wear a hat in the winter.
- Ben sadece kışın şapka takarım.
- Women are always buying hats.
- Kadınlar her zaman şapkalar alıyorlar.
- Why do you like wearing hats so much?
- Şapka takmayı neden bu kadar çok seviyorsun?
- Harry put on his robe and wizard hat.
- Harry cübbesini ve büyücü şapkasını giydi.
- That hat looks good on him.
- O şapka onda iyi görünüyor.
- Tom took off his hat.
- Tom şapkasını çıkardı.
- Remove your hat when you go inside.
- İçeri girdiğinde şapkanı çıkar.
- Those hats aren't Tom's and mine.
- O şapkalar Tom'un ve benim değil.
- Why aren't you wearing your hat?
- Neden şapkanı takmıyorsun?
- Remove your hat.
- Şapkanı çıkar.
- I want you to wear that new hat I bought for you.
- Senin için aldığım o yeni şapkayı takmanı istiyorum.
- I left my hat in the classroom.
- Şapkamı sınıfta bıraktım.
- This is a hat.
- Bu bir şapka.
- Is that the hat Tom gave you?
- Tom'un sana verdiği şapka bu mu?
- Tom and Mary are both wearing brown hats.
- Hem Tom hem de Mary kahverengi şapka giyiyorlar.
- Tom's hat and coat are on the chair over there.
- Tom'un şapkası ve ceketi oradaki sandalyenin üstünde.
- I love your hat.
- Şapkanı seviyorum.
- I have to tip my hat to Tom.
- Tom'a şapka çıkarmam gerek.
- I never wore that hat again.
- O şapkayı bir daha asla giymedim.
- I want you to wear that new hat I bought for you.
- Sana aldığım yeni şapkayı takmanı istiyorum.
- I've never seen Tom wearing a hat.
- Tom'u hiç şapka takarken görmedim.
- Tom wore a hat.
- Tom şapka takardı.
- I don't always wear a hat.
- Ben her zaman şapka takmam.
- Where did you get the hat?
- Şapkayı nereden aldın?
- They both are wearing a hat.
- İkisi de şapka takıyor.
- She's wearing a strange-looking hat.
- Garip görünümlü bir şapka takıyor.
- Tom wore an orange hat, and his coat was orange, too.
- Tom turuncu bir şapka giymişti ve paltosu da turuncuydu.
- We need hats.
- Bize şapka lazım.
- Tom put on his hat and left.
- Tom şapkasını taktı ve gitti.
- She put on her hat.
- Şapkasını taktı.
- He has a hat on.
- Şapkası vardı.
- He stood there with his hat on.
- Şapkasıyla orada durdu.
- He stood up and reached for his hat.
- Ayağa kalktı ve şapkasına uzandı.
- This is not his hat?
- Bu onun şapkası değil mi?
- I still have the hat I used to wear when I was thirteen.
- On üç yaşımdayken taktığım şapka hâlâ bende.
- He is not wearing a hat.
- O bir şapka takmıyor.
- Is that my hat?
- O benim şapkam mı?
- Did you see where I put my hat?
- Şapkamı nereye koyduğumu gördün mü?
- Jim has a white hat on his head.
- Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
- Those sorts of hats are seen often.
- Bu tarz şapkalar çok yaygın.
- He kept his hat on.
- Şapkasını çıkarmamıştı.
- Check your hat.
- Şapkanı kontrol et.
- I have to brush my hat.
- Şapkamı fırçalamalıyım.
- There were a hat and a coat on the wall.
- Duvarda bir şapka ve bir ceket vardı.
- I don't see anyone wearing a hat.
- Şapka takan birini görmüyorum.
- Tom picked his hat off the ground.
- Tom şapkasını yerden aldı.
- We're looking for a guy with a hat.
- Biz şapkalı bir adam arıyoruz.
- My hat isn't new.
- Şapkam yeni değil.
- It's the same hat.
- Aynı şapka.
- It's not very often that someone buys a thousand dollar hat.
- Birinin bin dolarlık bir şapka alması çok sık değildir.
- You're wearing my hat.
- Şapkamı giyiyorsun.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
- Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
- This is the hat I've been looking for.
- Bu, aradığım şapka.
- I know a man who has many faces but only one hat.
- Birçok yüzü olan ama tek bir şapkası olan bir adam tanıyorum.
- He brushed his hat.
- Şapkasını fırçaladı.
- I have a coat, but I have no hat.
- Paltom var ama şapkam yok.
- Tom took off his hat and bowed politely.
- Tom şapkasını çıkardı ve kibarca selamladı.
- I picked out the gray hat.
- Gri şapkayı seçtim.
- The only thing Tom ever gave me was this hat.
- Tom'un bana verdiği tek şey bu şapkaydı.
- Your hat looks silly.
- Şapkan aptalca görünüyor.
- I got a new hat at the shop.
- Ben mağazada yeni bir şapka aldım.
- Their hats were hanging there.
- Şapkaları orada asılı duruyordu.
- Her husband asked her to throw that old hat away.
- Kocası ondan o eski şapkayı atmasını istedi.
- I told them to wear hats.
- Onlara şapka takmalarını söyledim.
- What hat do you like?
- Hangi şapkayı seversiniz?
- You can't wear that hat to school.
- Bu şapkayı okulda takamazsın.
- Don't go out in this heat without wearing a hat.
- Bu sıcakta şapka takmadan dışarı çıkma.
- Tom's hat is red.
- Tom'un şapkası kırmızı.
- That was a good hat.
- O iyi bir şapkaydı.
- Tom is wearing a blue hat.
- Tom mavi bir şapka giyiyor.
- I wonder where Tom bought that hat.
- Acaba Tom o şapkayı nereden aldı?
- Give me this hat.
- Bu şapkayı bana ver.
- Tom and Mary are both wearing brown hats.
- Tom ve Mary'nin ikisi de kahverengi şapka takıyor.
- Tom sometimes wears a hat.
- Tom bazen şapka takar.
- She is selling a new hat.
- Yeni bir şapka satıyor.
- This hat is too big for me.
- Bu şapka bana çok büyük.
- Tom always wears a hat, even inside.
- Tom her zaman şapka takar, içeride bile.
- She took a long time to choose her hat.
- Şapkasını seçmesi uzun zaman aldı.
- I never wear a hat.
- Hiç şapka giymem.
- She wants a new hat.
- O yeni bir şapka istiyor.
- Why don't you wear that hat anymore?
- Neden artık o şapkayı takmıyorsun?
- I saw a man with a red hat.
- Kırmızı şapkalı bir adam gördüm.
- He is wearing a hat.
- Şapka takıyor.
- I don't like her hat.
- Ben onun şapkasını sevmiyorum.
- I see you're wearing a new hat.
- Bakıyorum da yeni bir şapka takmışsın.
- It's cold outside, so don't forget to wear a hat.
- Dışarıda hava soğuk, bu yüzden şapka takmayı unutma.
- Tom tipped his hat.
- Tom şapkasını uçurdu.
- She was wearing a new hat.
- O yeni bir şapka giyiyordu.
- I've never seen him wear a hat.
- Onu hiç şapka takarken görmedim.
- He went out without a hat.
- Şapkasız dışarı çıktı.
- The hat on the desk is Tom's.
- Masanın üstündeki şapka Tom'undur.
- I lost my hat on the bus.
- Şapkamı otobüste kaybettim.
- How much does this hat cost?
- Bu şapkanın fiyatı ne kadar?
- Tom is going to love that hat you bought him.
- Tom, ona satın aldığınız şapkayı sevecek.
- I almost always wear a hat when I go outside.
- Dışarı çıktığımda neredeyse her zaman bir şapka giyerim.
- I would never wear a hat that looked like that.
- Ben asla böyle görünen bir şapka takmazdım.
- How come you don't wear that hat anymore?
- Neden o şapkayı artık takmıyorsun?
- This is the hat that Tom gave me.
- Bu Tom'un bana verdiği şapka.
- This hat is too tall.
- Bu şapka çok uzun.
- My father usually wears a hat when he goes out.
- Babam dışarı çıkarken genellikle şapka takar.
- That hat looks good on Tom.
- O şapka Tom'a yakışmış.
- I'm the one who gave Tom that hat.
- Tom'a o şapkayı veren bendim.
- A lot of kids wear that kind of hat.
- Birçok çocuk bu tür şapkalar takıyor.
- Tom is wearing a nice hat.
- Tom güzel bir şapka takıyor.
- I wore a hat.
- Şapka takıyordum.
- This is the magician's hat.
- Bu sihirbazın şapkası.
- I am interested in getting a hat like this.
- Böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.
- Have you ever put on a cowboy's hat?
- Hiç kovboy şapkası taktın mı?
- Tom tried the hat on, but it didn't fit.
- Tom şapkayı denedi ama şapka uymadı.
- I just adore your new hat.
- Yeni şapkanıza bayıldım.
- I often wear a hat in the winter.
- Kışın genellikle şapka giyerim.
- You must take off your hat in the room.
- Odada şapkanı çıkarmak zorundasın.
- Tom isn't wearing a hat.
- Tom şapka takmıyor.
- This hat cost me $10.
- Bu şapka bana on dolara mal oldu.
- Tom carried his hat in his hand.
- Tom şapkasını elinde taşıyordu.
- I always leave something behind at work, like a jacket, my coffee cup, or my hat.
- İş yerinde her zaman ceketim, kahve fincanım ya da şapkam gibi bir şeyimi arkamda bırakırım.
- Tom smiled and raised his hat.
- Tom gülümsedi ve şapkasını kaldırdı.
- Is this hat yours?
- Bu şapka senin mi?
- He took off his hat.
- Şapkasını çıkardı.
- Tom is wearing a ridiculous hat.
- Tom saçma bir şapka takıyor.
- Where are my hat and my gloves?
- Şapkam ve eldivenlerim nerede?
- Tom doesn't wear a hat every day.
- Tom her gün şapka takmaz.
- I wasn't wearing a hat.
- Şapka takmıyordum.
- Tom wasn't wearing his new hat.
- Tom yeni şapkasını takmamıştı.
- He has no hat on.
- Şapkası yok.
Show More (908)
|