|
- To counter this shortage, sadly an abhorrent phenomenon has developed – the illicit trade in human organs.
- Bu eksikliği gidermek için, ne yazık ki, insan organlarının yasadışı ticareti gibi iğrenç bir olgu ortaya çıkmıştır.
- With 3,000 miles of coastline around Ireland, the possibility of illicit drug smuggling is always present.
- İrlanda'nın çevresindeki 3,000 millik sahil şeridinde yasadışı uyuşturucu kaçakçılığı ihtimali her zaman mevcuttur.
- He uses bitcoins to purchase illicit drugs.
- Yasadışı uyuşturucu satın almak için bitcoin kullanıyor.
- Fadil and Layla had an illicit affair.
- Fadıl ve Leyla'nın yasadışı bir ilişkisi vardı.
- Sami and Layla continued their illicit love relationship.
- Sami ve Layla yasadışı aşk ilişkilerini sürdürdüler.
Show More (2)
|