improvise - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
improvise doğaçlama yapmak v.
  • I do not believe I can improvise a five-minute speech on budgetary affairs.
  • Bütçe konularında beş dakikalık bir konuşmayı doğaçlama yapabileceğime inanmıyorum.
  • I suppose I'll just have to improvise.
  • Sanırım doğaçlama yapmam gerekecek.
  • To survive in a hostile environment, one must be able to improvise and be tenacious.
  • Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için doğaçlama yapabilmek ve inatçı olmak gerekir.
Show More (11)
improvise uydurmak v.
  • You told me to improvise.
  • Bana uydurmamı söyledin.
  • He forgot a section of the speech and had to improvise for a while.
  • O, konuşmanın bir bölümünü unuttu ve bir süre uydurmak zorunda kaldı.
  • Charles improvised a short address.
  • Charles kısa bir konuşma uydurdu.
Show More (0)