|
- It was a nice gesture to hand out party favors.
- Parti hediyelerini dağıtmak hoş bir jest oldu.
- That was a very kind gesture from the Italian presidency.
- Bu, İtalya Cumhurbaşkanlığı'nın çok nazik bir jestiydi.
- In my opinion this was a rushed gesture, and I did not see it as the best way of resolving the matter.
- Bana göre bu aceleye getirilmiş bir jestti ve meseleyi çözmenin en iyi yolu olarak görmedim.
- That means that what is being proposed here is to some extent an empty gesture.
- Bu da, burada önerilen şeyin bir dereceye kadar boş bir jest olduğu anlamına gelmektedir.
- I do not agree with this viewpoint or with this dismissive gesture.
- Bu bakış açısına ya da bu küçümseyici jeste ben katılmıyorum.
- President Vaclav Klaus's political gesture should not, however, be played down.
- Ancak Başkan Vaclav Klaus'un siyasi jesti küçümsenmemelidir.
- Safeguarding employment should be a priority, not an empty gesture.
- İstihdamın korunması boş bir jest değil, bir öncelik olmalıdır.
- I simply wanted to thank the Group of the Party of European Socialists for this gesture.
- Ben sadece Avrupa Sosyalistleri Partisi Grubuna bu jesti için teşekkür etmek istedim.
- The sectors I have talked to have, in fact, interpreted the programme in this way and have appreciated the gesture.
- Konuştuğum sektörler aslında programı bu şekilde yorumladılar ve bu jesti takdir ettiler.
- They know the price of solidarity and appreciate, I hope, the gesture that Europe has made today.
- Dayanışmanın bedelini biliyorlar ve umarım Avrupa'nın bugün yaptığı jesti takdir ediyorlardır.
- Is this simply a political gesture?
- Bu sadece siyasi bir jest mi?
- For us, that too is a significant act of politics and not merely a gesture.
- Bizim için bu da sadece bir jest değil, önemli bir siyasi eylemdir.
- In vain do we wait for a political gesture in a spirit of reconciliation.
- Uzlaşma ruhu içinde siyasi bir jest beklemek boşunadır.
- These problems are not being raised here in order to accuse Pakistan or in a gesture of friendship towards India.
- Bu sorunlar burada Pakistan'ı suçlamak için ya da Hindistan'a karşı bir dostluk jesti olarak gündeme getirilmiyor.
- I'm telling you, kid, women love a grand gesture.
- Sana söylüyorum evlat, kadınlar abartılı jestlere bayılır.
- I appreciate the gesture, but it's not enough.
- Jesti takdir ediyorum ama yeterli değil.
- This is an unprecedented gesture.
- Bu eşi benzeri görülmemiş bir jestti.
- That's a very generous gesture.
- O çok cömert bir jesttir.
- Gesture is another way of communication.
- Jestler iletişimin başka bir yoludur.
- One gesture may have multiple meanings, while a single meaning can be expressed by a number of gestures.
- Bir jestin birden fazla anlamı olabilirken, tek bir anlam birkaç jestle ifade edilebilir.
- I appreciate the gesture, but it's not enough.
- Jestin için minnettarım ama yeterli değil.
- I appreciate the gesture.
- Bu jestiniz için minnettarım.
- That's a very generous gesture.
- Bu çok cömert bir jest.
- Gesture is another way of communication.
- Jest diğer bir iletişim yoludur.
- I appreciate the gesture.
- Jestiniz için minnettarım.
- This is an unprecedented gesture.
- Bu eşi benzeri görülmemiş bir jest.
Show More (23)
|
