|
- Mice like cheese.
- Fareler peynirden hoşlanırlar.
- Mice don't have grandchildren.
- Farelerin torunları yoktur.
- Mice don't like cheese.
- Fareler peynirden hoşlanmaz.
- Are there many mice in the tundra?
- Tundrada çok fare var mı?
- Cats and mice are natural enemies.
- Kediler ve fareler doğal düşmandır.
- I think we have some mice in the attic.
- Sanırım tavan arasına fare girmiş.
- I'm not afraid of mice.
- Ben farelerden korkmam.
- All cats dream of mice.
- Bütün kediler farelerin hayalini kurar.
- Their job is to exterminate rats and mice.
- Onların işleri fareler ve sıçanları yok etmektir.
- Mice are afraid of badgers.
- Fareler porsuklardan korkuyorlar.
- A cat is a miniature lion that loves mice, hates dogs and tolerates humans.
- Bir kedi; fareleri seven, köpeklerden nefret eden ve insanlara tahammül eden minyatür bir aslandır.
- Cats and mice are natural enemies.
- Kediler ve fareler doğal düşmanlardır.
- Mary is afraid of mice.
- Mary farelerden korkar.
- Whether it's white or black, a cat that chases mice is a good cat.
- Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
- He says he must get rid of the mice that are in the attic.
- O, tavan arasındaki farelerden kurtulmak zorunda olduğunu söylüyor.
- A cat wearing gloves won't catch any mice.
- Eldiven giyen bir kedi hiç fare yakalayamaz.
- We got rid of the mice in their house.
- Evlerindeki farelerden kurtulduk.
- The cat catches mice.
- Kedi fareleri yakalar.
- Mice like cheese.
- Fareler peynir sever.
- Mice don't have nephews.
- Farelerin yeğeni olmaz.
- The cat loves to chase mice.
- Kedi fareleri kovalamayı sever.
- Mice are the dream of all cats.
- Fareler tüm kedilerin rüyasıdır.
- If the cat is outside, the mice dance on the table.
- Kedi dışarıdaysa, fareler masanın üzerinde dans eder.
- Modern cats don't eat mice.
- Modern kediler fare yemezler.
- A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.
- Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.
- Some people have a terror of mice.
- Bazı insanlar farelerden çok korkarlar.
- I killed the mice.
- Ben fareleri öldürdüm.
- We got rid of the mice in his house.
- Evindeki farelerden kurtulduk.
- If you have problems with rats or mice, you can scare them away with ultrasound.
- Eğer sıçanlar ve farelerle sorunun varsa onları ultrason ile korkutup kaçırabilirsin.
- If you have problems with rats or mice, you can scare them away with ultrasound.
- Fare ya da sıçanlarla sorun yaşıyorsanız, onları ultrasonla korkutup kaçırabilirsiniz.
- The cat likes mice; I don’t like them.
- Kedi fareleri sever; ben sevmem.
- I killed the mice.
- Fareleri öldürdüm.
- Have you noticed that we have mice in the house?
- Evde fare olduğunu fark ettin mi?
- Mice don't have grandchildren.
- Farelerin torunları olmaz.
- When the cat is not there, the mice are dancing.
- Kedi orada olmadığında, fareler dans eder.
- Cats catch mice.
- Kediler, fareleri yakalar.
- A cat is a miniature lion that loves mice, hates dogs and tolerates humans.
- Kedi, fareleri seven, köpeklerden nefret eden ve insanlara tahammül eden minyatür bir aslandır.
- Mice don't like cheese.
- Fareler peynir sevmez.
- A cat wearing gloves won't catch any mice.
- Eldiven takan bir kedi fare yakalayamaz.
- Their job is to exterminate rats and mice.
- Onların işi fare ve sıçanları yok etmek.
- I hate mice.
- Farelerden nefret ederim.
- When the cat is not there, the mice are dancing.
- Kedi orada olmadığında fareler dans ediyor.
- It doesn't matter whether the cat is white or black; the important thing is that it can catch mice.
- Kedinin beyaz mı yoksa siyah mı olduğu önemli değil; önemli şey fareleri yakalayıp yakalayamamasıdır.
- When the cat's away, the mice will play.
- Kedi gittiğinde, fareler oynayacak.
- I think we have some mice in the attic.
- Sanırım tavan arasında fareler var.
- It doesn't matter whether the cat is white or black; the important thing is that it can catch mice.
- Kedinin beyaz ya da siyah olması önemli değil; önemli olan fare yakalayabilmesi.
- All cats dream of mice.
- Tüm kediler fareleri hayal eder.
- He says he must get rid of the mice that are in the attic.
- Tavan arasındaki farelerden kurtulması gerektiğini söylüyor.
- Are you afraid of mice?
- Farelerden korkar mısın?
- Modern cats don't eat mice.
- Modern kediler fare yemez.
- The mice ate some of the bread.
- Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.
- A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.
- Saray farelerle doluyken topal bir kedi hızlı bir attan daha değerlidir.
- Cats catch mice.
- Kediler, fare yakalar.
- Tom has been trying to get rid of the mice in his house.
- Tom evindeki farelerden kurtulmaya çalışıyor.
- We got rid of the mice in his house.
- Onun evindeki farelerden kurtulduk.
- She caught two mice.
- O iki fare yakaladı.
- I'm not afraid of mice.
- Farelerden korkmuyorum.
- Mice are the dream of all cats.
- Fareler bütün kedilerin rüyasıdır.
- Mice are afraid of badgers.
- Fareler porsuklardan korkar.
- I'm afraid of mice.
- Farelerden korkuyorum.
- Elephants are several times the size of mice.
- Filler farelerden kat kat büyüktür.
- Elephants are several times the size of mice.
- Filler farelerin birkaç katı büyüklüğündedir.
- Whether it's white or black, a cat that chases mice is a good cat.
- İster beyaz ister siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
- When the cat is away, the mice will play.
- Kedi gidince meydan farelere kalır.
- The cat catches mice.
- Kedi fare yakalıyor.
- Mice don't have nephews.
- Farelerin yeğenleri yoktur.
- Some people have a terror of mice.
- Bazı insanlar farelerden korkar.
- I'm afraid of mice.
- Farelerden korkarım.
Show More (65)
|
