|
- My heart goes out to the Galicians, and to the people who are clearing up the oil, which is now more than a metre thick.
- Kalbim Galiçyalılarla ve şu anda bir metreden daha kalın olan petrolü temizleyen insanlarla birlikte.
- If my heart could write songs, they'd sound like these.
- Eğer kalbim şarkı yazabilseydi, bunlar gibi olurdu.
- If my heart could write songs, they'd sound like these.
- Eğer kalbim şarkı yazabiliyor olsaydı, bunlara benzerdi.
- My heart belongs to another.
- Kalbim başkasına ait.
- My heart goes out to you.
- Kalbim seninle.
- My heart aches for the starving children in Africa.
- Kalbim Afrika'daki aç çocuklar için acıyor.
- My heart's beating so fast!
- Kalbim çok hızlı atıyor!
- My heart has broken into a thousand pieces.
- Kalbim bin parçaya bölündü.
- My heart was filled with sorrow.
- Kalbim kederle doluydu.
- My heart is bleeding.
- Kalbim kanıyor.
- My heart says yes, but my mind says no.
- Kalbim evet, aklım hayır diyor.
- My heart breaks when I think about this.
- Bunun hakkında düşündüğümde kalbim kırılıyor.
- My heart began to race.
- Kalbim çarpmaya başladı.
- At every goodbye my heart trembles with fear that you will never come back.
- Her vedalaşmada geri gelmeyeceksin diye kalbim korkudan titriyor.
- My heart is pounding so hard it feels like it's going to explode.
- Kalbim o kadar hızlı çarpıyor ki patlayacakmış gibi hissediyorum.
- My heart was in my boots when I thought of it.
- Bunu düşündüğümde kalbim yerinden çıkacaktı.
- My heart sank into my boots.
- Kalbim botlarımın içine battı.
- My heart broke when I saw the dying birds.
- Ölen kuşları gördüğümde kalbim kırıldı.
- My heart broke at the sight of the dying birds.
- Ölen kuşları gördüğümde kalbim kırıldı.
- My heart wasn't in the work.
- Kalbim işte değildi.
- My heart beats fast each time I see her.
- Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.
- At every goodbye my heart trembles with fear that you will never come back.
- Her vedalaşmada kalbim bir daha geri dönmeyeceğin korkusuyla titriyor.
- My heart is French, but my ass is international!
- Kalbim Fransız ama popom uluslararasıdır!
- When she walked through the door, my heart began to beat faster.
- O, kapıdan içeri girdiğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı.
- My heart was filled with joy.
- Kalbim neşeyle doluydu.
- My heart bleeds.
- Kalbim kanıyor.
- My heart was beating faster and faster.
- Kalbim gitgide daha da hızlı çarpıyordu.
- My heart broke at the sight of the dying birds.
- Ölen kuşları görünce kalbim kırıldı.
- All my heart, all my soul belong to you.
- Tüm kalbim, tüm ruhum sana ait.
- My heart is pounding.
- Kalbim küt küt atıyor.
- I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement.
- Kalbim heyecanla çarparak perdenin açılmasını bekledim.
- My heart stopped beating.
- Kalbim atmayı bıraktı.
- My heart sank.
- Kalbim sıkıştı.
- My heart began to race.
- Kalbim hızla atmaya başladı.
- My heart was beating faster and faster.
- Kalbim gittikçe daha hızlı atıyordu.
- My heart aches.
- Kalbim ağrıyor.
- My heart stopped beating.
- Kalbim durdu.
- When she walked through the door, my heart began to beat faster.
- Kapıdan içeri girdiğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı.
- Suddenly my heart hurts.
- Birden kalbim acıdı.
- My heart breaks when I think about this.
- Bununla ilgili düşündüğüm zaman kalbim kırılıyor.
- My heart beats fast.
- Kalbim hızlı atıyor.
- My heart started racing.
- Kalbim hızla çarpmaya başladı.
- My heart began to pound.
- Kalbim çarpmaya başladı.
- My heart quickened.
- Kalbim hızlandı.
- My heart began to beat fast.
- Kalbim hızlı atmaya başladı.
- My heart wasn't in the work.
- Kalbim o işte değildi.
- She is my heart.
- O benim kalbim.
- My heart skipped a beat.
- Kalbim küt küt atmaya başladı.
- My heart's aching.
- Kalbim ağrıyor.
- My heart is in pain.
- Kalbim acı içinde.
- My heart breaks when I think about this.
- Bunu düşündüğümde kalbim kırılıyor.
- I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement.
- Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.
- My heart is French, but my ass is international!
- Kalbim Fransız, ama kıçım uluslararası!
- My heart goes out to you and your family.
- Kalbim seninle ve ailenle.
- My heart was filled with sorrow.
- Kalbim üzüntü ile doluydu.
- My heart bleeds for you.
- Kalbim senin için kanıyor.
- When I heard that she was cured, my heart was full of gratitude.
- Onun iyileştiğini duyduğumda kalbim minnetle doluydu.
- My heart hurts.
- Kalbim acıyor.
- All my heart, all my soul belong to you.
- Bütün kalbim, bütün ruhum sana aittir.
- My heart is beating fast.
- Benim kalbim hızlı atıyor.
- My heart aches for those starving children.
- Açlıktan ölen çocuklar için kalbim sızlıyor.
- My heart was filled with joy.
- Kalbim sevinçle doldu.
- My heart has been destroyed.
- Kalbim parçalandı.
- When I heard that she was cured, my heart was full of gratitude.
- İyileştiğini duyduğumda kalbim şükranla doldu.
- My heart says yes, but my mind says no.
- Kalbim evet diyor ama aklım hayır diyor.
- My heart is pounding so hard it feels like it's going to explode.
- Kalbim o kadar çok sert vuruyor ki patlayacakmış gibi geliyor.
- My heart is green and yellow.
- Kalbim yeşil ve sarıdır.
- My heart aches for those starving children.
- Kalbim açlıktan ölen o çocuklar için sızlıyor.
- My heart began to pound.
- Kalbim küt küt atmaya başladı.
- My heart has broken into a thousand pieces.
- Kalbim bin parçaya parçalandı.
- My heart skipped a beat.
- Kalbim tekledi.
- My heart is yours.
- Kalbim senindir.
- My heart is yours.
- Kalbim sizindir.
- My heart began to beat fast.
- Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.
- My heart knows the truth.
- Kalbim gerçeği biliyor.
- My heart's aching.
- Kalbim sızlıyor.
- My heart has been destroyed.
- Kalbim mahvoldu.
- Listening to this song fills my heart with nostalgia.
- Bu şarkıyı dinlerken kalbim nostaljiyle dolar.
- My heart is beating fast.
- Kalbim hızlı atıyor.
- My heart was racing.
- Kalbim küt küt atıyordu.
- My heart goes out to Tom.
- Kalbim Tom için atıyor.
- My heart was beating so fast.
- Kalbim çok hızlı atıyordu.
- My heart is pounding.
- Kalbim çarpıyor.
- My heart is green and yellow.
- Kalbim yeşil ve sarı.
- My heart is in pain.
- Kalbim acılıdır.
- My heart beats fast each time I see her.
- Onu her gördüğümde kalbim hızla çarpıyor.
- It's not good for my heart.
- Bu kalbim için iyi değil.
Show More (84)
|