neutralize - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
neutralize etkisiz hale getirmek v.
  • If someone starts a nuclear war our space friends will neutralize it.
  • Eğer birisi nükleer savaş başlatırsa, uzaylı dostlarımız bunu etkisiz hale getirecekler.
  • Ensure you look for cleaning products containing enzymes since they break down the urine and neutralize the smell.
  • İdrarı parçaladıkları ve kokuyu etkisiz hale getirmek için enzim içeren temizlik ürünlerini aradığınızdan emin olun.
  • Supposing you try to neutralize the effect, you cannot, because cause is still there.
  • Etkiyi etkisiz hale getirmeye çalıştığınızı varsayalım, başaramazsınız çünkü sebep hâlâ oradadır.
Show More (3)
neutralize nötralize etmek v.
  • Supposing you try to neutralize the effect, you cannot, because cause is still there.
  • Varsayalım ki etkiyi nötralize etmeye çalıştınız, bunu yapamazsınız, çünkü sebep hala oradadır.
Show More (-2)