|
- I listened very patiently to you, although I sometimes find that difficult!
- Bazen bunu yapmakta zorlansam da sizi sabırla dinledim!
- He patiently explained the ramifications of sending my flash drive, which needed data recovery performed on it.
- Üzerinde veri kurtarma işlemi yapılması gereken flash belleğimi göndermemin sonuçlarını sabırla açıkladı.
- She listened to me patiently and very attentively.
- O beni sabırla ve çok dikkatle dinledi.
- Mary waited patiently for her turn to see the exhibition.
- Mary sergiyi görmek için sabırla sırasını bekledi.
- I am patiently listening, but I don't feel interested.
- Sabırla dinliyorum ama ilgimi çekmiyor.
- Tom patiently waited for Mary to finish her story.
- Tom sabırla Mary'nin hikayesini bitirmesini bekledi.
- Tom has been patiently waiting all day.
- Tom bütün gün sabırla bekledi.
- Tom listened patiently.
- Tom sabırla dinledi.
- Patiently, he collected the facts, one by one.
- Sabırla, o gerçekleri tek tek topladı.
- After patiently listening to the audience's complaints, the judges changed the results.
- İzleyicinin şikayetlerini sabırla dinledikten sonra, hakimler sonuçları değiştirdi.
- Tom sat patiently.
- Tom sabırla oturdu.
- She listened to me patiently and very carefully.
- Beni sabırla ve çok dikkatli dinledi.
- He was angry, but he listened to me patiently.
- O kızgındı, ama sabırla beni dinledi.
- Tom is waiting patiently for Mary.
- Tom, sabırla Mary'yi bekliyor.
- Tom waited patiently for Mary to finish packing her suitcase.
- Tom sabırla Mary'nin bavulunu hazırlamasını bekledi.
- She listened to me patiently and very carefully.
- O beni sabırla ve çok dikkatli olarak dinledi.
- Tom patiently listened to Mary.
- Tom Mary'yi sabırla dinledi.
- She patiently waited for him.
- O, sabırla onu bekledi.
- In spite of his anger, he listened to me patiently.
- Öfkesine rağmen beni sabırla dinledi.
- Tom listened to Mary patiently.
- Tom, Mary'yi sabırla dinledi.
- Tom waited patiently for Mary to arrive.
- Tom sabırla Mary'nin gelmesini bekledi.
- Patiently, he collected the facts, one by one.
- Sabırla, gerçekleri teker teker topladı.
- Tom is waiting patiently for Mary.
- Tom sabırla Mary'yi bekliyor.
- Tom patiently listened to Mary.
- Tom sabırla Mary'yi dinledi.
- I am patiently listening, but I don't feel interested.
- Sabırla dinliyorum ama ilgilenmiyorum.
- Tom listened patiently as the old man rambled on.
- Yaşlı adam abuk subuk konuşurken Tom sabırla dinledi.
- She listened to me patiently and very attentively.
- Beni sabırla ve dikkatle dinledi.
- She listened patiently.
- Sabırla dinledi.
- Tom listened patiently as the old man rambled on.
- Tom, yaşlı adam konuşurken onu sabırla dinledi.
- In spite of his anger, he listened to me patiently.
- Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
- She patiently waited for him.
- Sabırla onu bekledi.
- Tom waited patiently for Mary.
- Tom sabırla Mary'yi bekledi.
- Tom patiently waited for Mary.
- Tom sabırla Mary'yi bekledi.
- She listened patiently.
- O sabırla dinledi.
- After patiently listening to the audience's complaints, the judges changed the results.
- Seyircilerin şikayetlerini sabırla dinledikten sonra jüri sonuçları değiştirdi.
- He was angry, but he listened to me patiently.
- Kızgındı ama beni sabırla dinledi.
- Fadil waited patiently for the right moment.
- Fadıl sabırla doğru anı bekledi.
- Tom listened to Mary patiently.
- Tom Mary'yi sabırla dinledi.
Show More (35)
|