pray - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
pray dua etmek v.
  • Reese prayed for her mother's recovery.
  • Reese annesinin iyileşmesi için dua etti.
  • Logan hoped and prayed for a new car.
  • Logan yeni bir araba sahibi olma umuduyla dua etti.
  • It can no longer pray in aid of the misdemeanours of its predecessors.
  • Artık seleflerinin kabahatleri için dua edemez.
Show More (163)
pray namaz kılmak v.
  • Sami doesn't know how to pray.
  • Sami nasıl namaz kılacağını bilmiyor.
  • He drove to the mosque to pray.
  • Namaz kılmak için camiye gitti.
  • Muslims always pray facing toward Mecca.
  • Müslümanlar hep Mekke'ye doğru namaz kılarlar.
Show More (15)
pray ibadet etmek v.
  • Sami prays to Allah.
  • Sami Allah'a ibadet eder.
  • Killing people while they pray is the most despicable thing imaginable.
  • İnsanları ibadet ederken katletmek akla gelebilecek en aşağılık şey.
  • It's the first time I pray in a mosque.
  • Camide ilk defa ibadet ediyorum.
Show More (5)
pray yalvarma n.
  • She prayed that her daughters would forgive her.
  • Kızlarının kendisini affetmesi için yalvardı.
Show More (-2)