|
- She'll come down, strangle us with a garrote, and then slash our throats.
- Aşağı inip bizi iple boğacak, sonra da boğazımızı kesecek.
- Tom slashed Mary's throat.
- Tom Mary'nin boğazını kesti.
- Fadil slashed his own throat.
- Fadıl kendi boğazını kesti.
- Tom slashed Mary's throat.
- Tom, Mary'nin boğazını kesti.
- Did you slash Tom's tires?
- Tom'un lastiklerini sen mi kestin?
- Tom slashed his wrists.
- Tom bileklerini kesmiş.
- Tom slashed his wrists.
- Tom bileklerini kesti.
Show More (4)
|