snuggle - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
snuggle sarılmak v.
  • We watched the baby snuggling with her teddy bear.
  • Bebeğin oyuncak ayısına sarılışını izledik.
  • I wish I had someone I could snuggle with.
  • Keşke sarılabileceğim biri olsaydı.
  • Tom says he's snuggled with his girlfriend, but they haven't yet kissed.
  • Tom kız arkadaşına sarıldığını ama henüz öpüşmediklerini söyledi.
Show More (3)
snuggle sokulmak v.
  • When I entered the room, Tom and Mary were snuggled together on the couch.
  • Odaya girdiğimde Tom ve Mary kanepede birbirlerine sokulmuşlardı.
  • Tom snuggled in close, putting his arm around Mary.
  • Tom iyice sokuldu ve kolunu Mary'ye doladı.
  • Tom was snuggled up in bed reading a book.
  • Tom yatağına sokulmuş kitap okuyordu.
Show More (2)
snuggle sarınıp yatmak v.
  • They snuggled tightly beneath the blankets.
  • Onlar battaniyelerin altında sıkıca sarınıp yattılar.
Show More (-2)