|
- Which textbook are you using?
- Hangi ders kitabını kullanıyorsunuz?
- Tom lent me his French textbook.
- Tom bana Fransızca ders kitabını ödünç verdi.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
- Size rehberlik edecek hiçbir ders kitabı cevabının bulunmadığı durumlar olacaktır.
- Tom had lost his French textbook.
- Tom Fransızca ders kitabını kaybetti.
- Tom left his textbook in the car.
- Tom ders kitabını arabada bıraktı.
- Tom thinks he left his French textbook at Mary's.
- Tom Fransızca ders kitabını Mary'de unuttuğunu düşünüyor.
- This textbook is good.
- Bu ders kitabı iyidir.
- The original was written as a school textbook.
- Orijinali bir okul ders kitabı olarak yazılmıştır.
- I don't need a textbook on the Bulgarian language.
- Bulgar dilinde bir ders kitabına ihtiyacım yok.
- Tom forgot to bring his textbook to class.
- Tom sınıfa ders kitabını getirmeyi unuttu.
- Did you finish the assigned readings in the textbook?
- Ders kitabındaki okumaları bitirdin mi?
- The first day of the course he bought the textbook which he needed to do his homework.
- Dersin ilk günü, ödevini yapmak için ihtiyaç duyduğu ders kitabını satın aldı.
- I'll lend you my textbook if you promise not to write anything in it.
- İçine bir şey yazmayacağına söz verirsen ders kitabımı sana ödünç veririm.
- And open your textbook at page ten.
- Ve ders kitabınızda sayfa 10'u açın.
- Tom asked Mary if he could borrow her French textbook.
- Tom, Mary'ye Fransızca ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.
- Look up page 50 in the textbook.
- Ders kitabında sayfa 50'ye bak.
- This textbook is good.
- Bu ders kitabı iyi.
- You must read the textbook closely.
- Ders kitabını dikkatle okumalısın.
- In all likelihood, you will pass the entrance exam if you use this textbook.
- Bu ders kitabını kullanırsanız büyük olasılıkla giriş sınavını geçersiniz.
- This is a good textbook.
- Bu, iyi bir ders kitabı.
- I forgot my French textbook at home.
- Fransızca ders kitabımı evde unutmuşum.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- Bu, onları bir ders kitabı, bir uygulama, bir araştırma projesi, herhangi bir şey için özgürce yeniden kullanabileceğiniz anlamına gelir!
- I don't know where my French textbook is.
- Fransızca ders kitabımın nerede olduğunu bilmiyorum.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
- Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
- Gelecek haftadan itibaren yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- I can't trust my textbook.
- Ders kitabıma güvenemem.
- This textbook has a lot of notes.
- Bu ders kitabında çok fazla not var.
- That textbook is out of date.
- O ders kitabı güncel değil.
- At school we get a new textbook every month.
- Okulda her ay yeni bir ders kitabı alıyoruz.
- This textbook is designed for beginners.
- Bu ders kitabı, yeni başlayanlar için tasarlandı.
- This is a good textbook.
- Bu iyi bir ders kitabı.
- Tom forgot to bring his textbook to class.
- Tom ders kitabını sınıfa getirmeyi unuttu.
- This textbook is intended for foreign students.
- Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- I don't need a textbook on the Bulgarian language.
- Bulgarca hakkında bir ders kitabına ihtiyacım yok.
- The principle of this textbook is based on the communicative method.
- Bu ders kitabının prensibi iletişimsel yönteme dayanmaktadır.
- I don't like the new textbook we're using in the English class.
- İngilizce dersinde kullandığımız yeni ders kitabını sevmiyorum.
- My French textbook is on my desk.
- Fransızca ders kitabım masamın üzerinde.
- Tom wondered which textbook was his.
- Tom hangi ders kitabının kendisine ait olduğunu merak etti.
- Which textbook are you using?
- Hangi ders kitabını kullanıyorsun?
- In all likelihood, you will pass the entrance exam if you use this textbook.
- Büyük bir ihtimalle, bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin.
- Tom asked Mary if he could borrow her English textbook.
- Tom Mary'ye İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.
- This textbook is too hard for me.
- Bu ders kitabı benim için çok zor.
- I brought the Georgian textbook back to Emily.
- Gürcüce ders kitabını Emily'ye geri getirdim.
- This textbook, having been printed in haste, has a lot of printing mistakes.
- Bu ders kitabının, aceleyle basıldığı için, bir sürü hatası var.
- The original was written as a school textbook.
- Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
- Look up page 50 in the textbook.
- Ders kitabının 50. sayfasına bak.
- This textbook is written in simple English.
- Bu ders kitabı basit İngilizce ile yazılmıştır.
- This textbook, having been printed in haste, has a lot of printing mistakes.
- Bu ders kitabı aceleyle basıldığı için çok fazla baskı hatası var.
- He told me that he had lost his textbook the previous morning.
- O bana önceki sabah ders kitabını kaybettiğini söyledi.
- Whose textbook is this?
- Bu kimin ders kitabı?
- I'll lend you my textbook.
- Sana ders kitabımı ödünç vereceğim.
- I meant it to be used as a textbook.
- Onun ders kitabı olarak kullanılmasını amaçladım.
- And open your textbook at page ten.
- Ve ders kitabının onuncu sayfasını aç.
- The first day of the course he bought the textbook which he needed to do his homework.
- Kursun ilk günü ödevini yapmak için ihtiyacı olan ders kitabını satın aldı.
- I'll lend you my textbook if you promise not to write anything in it.
- Ona bir şey yazmamaya söz verirsen ders kitabımı sana gönderirim.
- This textbook is intended for foreign students.
- Bu ders kitabı yabancı öğrenciler için hazırlanmıştır.
- He was reading a textbook on American history.
- Amerikan tarihi üzerine bir ders kitabı okuyordu.
- Tom had lost his French textbook.
- Tom Fransızca ders kitabını kaybetmişti.
- That textbook is out of date.
- O ders kitabının tarihi geçmiş.
- This textbook uses a new method of teaching.
- Bu ders kitabında yeni bir öğretim metodu kullanılıyor.
- This textbook uses a new method of teaching.
- Bu ders kitabında yeni bir öğretme yöntemi kullanılıyor.
- This textbook uses a new method of teaching.
- Bu ders kitabı yeni bir öğretim yöntemi kullanıyor.
- Tom thinks he left his French textbook at Mary's.
- Tom Fransızca ders kitabını Mary'nin evinde bıraktığını düşünüyor.
- Is this your textbook or mine?
- Bu senin ders kitabın mı yoksa benim mi?
- This textbook is written in simple English.
- Bu ders kitabı basit bir İngilizce ile yazılmış.
- The textbook we use in our French class was written by a Canadian.
- Fransızca dersimizde kullandığımız ders kitabı bir Kanadalı tarafından yazılmış.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
- Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır.
- Tom told me that he had lost his textbook.
- Tom bana ders kitabını kaybettiğini söyledi.
- Emily lent me her Georgian textbook.
- Emily bana Gürcüce ders kitabını ödünç verdi.
- Tom lost his French textbook.
- Tom Fransızca ders kitabını kaybetti.
- Tom left his science textbook at home.
- Tom fen bilgisi ders kitabını evde bıraktı.
- There is no such a thing as a comprehensive textbook.
- Kapsamlı ders kitabı diye bir şey yoktur.
- He told me that he had lost his textbook the previous morning.
- Bana önceki sabah ders kitabını kaybettiğini söyledi.
- I meant it to be used as a textbook.
- Ders kitabı olarak kullanılmasını istemiştim.
- Each chapter in the textbook is followed by about a dozen comprehension questions.
- Ders kitabındaki her bölümü yaklaşık bir düzine anlama sorusu takip etmektedir.
- Tom closed his textbook.
- Tom ders kitabını kapattı.
- I forgot my French textbook at home.
- Fransızca ders kitabımı evde unuttum.
- I forgot to buy the textbook.
- Ders kitabını almayı unuttum.
- I don't need a textbook on the Bulgarian language.
- Bulgar dili üzerine bir ders kitabına ihtiyacım yok.
- This textbook is designed for beginners.
- Bu ders kitabı, yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
- What textbook does Tom use when he teaches French to beginners?
- Tom yeni başlayanlara Fransızca öğretirken hangi ders kitabını kullanıyor?
- Tom asked Mary if he could borrow her English textbook.
- Tom, Mary'ye İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.
Show More (79)
|
