till - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
till kadar adv.
  • It can wait till May, till the two parties have reached an agreement.
  • İki taraf bir anlaşmaya varana kadar Mayıs ayına kadar bekleyebilir.
  • However, up till now, Austria has committed no serious or persistent violations.
  • Bununla birlikte, Avusturya bugüne kadar ciddi veya ısrarlı bir ihlalde bulunmamıştır.
  • Yesterday I was present in Strasbourg, and from the moment I arrived I had meetings through till after 9 p.m.
  • Dün Strazburg'daydım ve geldiğim andan itibaren akşam 9'a kadar toplantılarım oldu.
Show More (374)
till dek prep.
  • It was such a hot night that I could not sleep till midnight.
  • O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
  • You can't say anything till you know the circumstances.
  • Koşulları öğrenene dek bir şey diyemezsiniz.
  • Let's endure till help comes.
  • Yardım gelinceye dek dayanalım.
Show More (0)
till işlemek v.
  • And the Lord God sent him out of the paradise of pleasure, to till the earth from which he was taken.
  • Ve Rab Tanrı onu zevk cennetinden, alındığı toprağı işlemesi için gönderdi.
  • And the Lord God sent him out of the paradise of pleasure, to till the earth from which he was taken.
  • Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı.
Show More (-1)
till -e kadar prep.
  • I didn't get out of my village till I was 13.
  • Ben 13 yaşıma kadar köyümden çıkmadım.
Show More (-2)
till kasa n.
  • Till is a machine that helps clerks to deal with the money that they are receiving from customers.
  • Kasa, tezgahtarların müşterilerden aldıkları parayla alışveriş yapmalarına yardımcı olan bir makinedir.
Show More (-2)
till sürmek v.
  • I paid some money to this man to till my field.
  • Tarlamı sürmesi için bu adama biraz para ödedim.
Show More (-2)