|
- I would ask you to consider postponing that debate until later tonight.
- Bu tartışmayı bu gecenin ilerleyen saatlerine ertelemeyi düşünmenizi rica ediyorum.
- Tonight he has made his best speech ever in the House.
- Bu gece Meclis'te şimdiye kadarki en iyi konuşmasını yaptı.
- I welcome everybody here again tonight.
- Bu gece herkese tekrar hoş geldiniz diyorum.
- I call upon her to give a clear indication tonight that there will be a positive response to this call.
- Bu gece bu çağrıya olumlu bir yanıt verileceğine dair açık bir işaret vermesi için kendisine çağrıda bulunuyorum.
- I would be even happier if I could be reassured tonight.
- Bu gece rahatlayabilseydim daha da mutlu olurdum.
- I am probably going to be the only person here tonight with my position on this particular report.
- Muhtemelen bu gece burada bu raporla ilgili görüş bildiren tek kişi ben olacağım.
- The bill before the House tonight traduces these principles.
- Bu gece Meclise sunulan tasarı bu ilkeleri çiğnemektedir.
- So there is no point in discussing a roadmap tonight.
- Dolayısıyla bu gece bir yol haritasını tartışmanın anlamı yok.
- I will try to find a compromise tonight or possibly tomorrow morning.
- Bu gece ya da muhtemelen yarın sabah bir uzlaşma bulmaya çalışacağım.
- The expectation is that they will break into the Ministry of Economy tonight, and presumably do exactly the same thing.
- Beklenti, bu gece Ekonomi Bakanlığı'na girecekleri ve muhtemelen aynı şeyi yapacakları yönünde.
- It has a very specific meaning and it is incompatible with the measure before us tonight.
- Bunun çok özel bir anlamı var ve bu gece önümüzde duran tedbirle bağdaşmıyor.
- For me, tonight will hopefully be the major culmination of the process.
- Benim için bu gece umarım sürecin en önemli doruk noktası olacak.
- What we are discussing tonight has been following that set of rules.
- Bu gece tartıştığımız şey bu kurallar dizisini takip ediyor.
- I will spend tonight with you, if you desire it.
- Eğer istersen bu geceyi seninle geçirebilirim.
- I will spend tonight with you, if you desire it.
- Eğer istersen bu geceyi seninle birlikte geçiririm.
- I hope you see now how much thought I put into tonight.
- Umarım şimdi bu geceye ne kadar kafa yorduğumu anlayabilmişsindir.
- I guess he's conserving energy for the big event tonight.
- Sanırım bu geceki büyük olay için enerji depoluyor.
- Anyways, I earned my money tonight.
- Her neyse, bu gece paramı kazandım.
- Papa, I think we'll be jailed tonight.
- Baba, sanırım bu gece kodese gireceğiz.
- Since I need a blood test, I'm going to fast tonight.
- Kan testi yaptırmam gerektiği için bu gece oruç tutacağım.
- Maxie and the boys needed a little help with the game tonight.
- Maxie ve çocukların bu geceki maçta biraz yardıma ihtiyaçları vardı.
- You live together and you had three dates tonight.
- Aynı evde yaşıyorsunuz ve bu gece üç randevunuz vardı.
- That's why I'm spending tonight with you.
- Bu yüzden bu geceyi senin yanında geçireceğim.
- It's just, tonight, no more drinking for me.
- Sadece bu gece, bana içki yok.
- Julia, just stay with me tonight.
- Julia, bu gece benimle kal.
- I came to congratulate you on your triumph tonight.
- Bu geceki zaferiniz için sizi tebrik etmeye geldim.
- A good time was had by all in the city tonight.
- Bu gece şehirde herkes iyi vakit geçirdi.
- No, I'm sleeping in a school tonight.
- Hayır, bu gece bir okulda kalacağım.
- I hope you see now how much thought I put into tonight.
- Umarım bu gece için ne kadar düşündüğümü anlamışsınızdır.
- Looks like someone didn't get lucky tonight.
- Görünüşe göre bu gece birinin şansı yaver gitmemiş.
- Tonight, we had a different kind of energy.
- Bu gece farklı bir enerjimiz vardı.
- I was surprised you decided to switch plans to tonight.
- Planlarını bu geceye değiştirmeye karar vermene şaşırdım.
- I'll just prepare your suit for the opera tonight.
- Ben bu geceki opera için kostümünüzü hazırlayayım.
- Sam, the important thing here is that we've both learned something tonight.
- Sam, önemli olan, ikimizin de bu gece bir şeyler öğrenmiş olması.
- All of my former teammates are here tonight.
- Bütün eski takım arkadaşlarım bu gece buradalar.
- And you start tonight.
- Ve sen bu gece başlıyorsun.
- Brother Yan, where will you be staying tonight?
- Kardeş Yan, bu gece nerede kalacaksınız?
- Thought we would save some time in the morning by delivering the presents tonight.
- Hediyeleri bu gece teslim ederek sabah için zaman kazanacağımızı düşündüm.
- I finished the book tonight with much pleasure.
- Bu gece kitabı büyük bir zevkle bitirdim.
- I beg you, bring peace to our gathering tonight.
- Size yalvarıyorum, bu geceki toplantımıza huzuru getirin.
- This is history and you'll never forget tonight.
- Burada tarih yazılıyor ve bu geceyi asla unutmayacaksın.
- Maybe all of it hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlı.
- No, we need to take this to Joan right now, tonight.
- Hayır, bunu hemen bu gece Joan'a götürmeliyiz.
- Charles, I only want to hear the good tonight.
- Charles, bu gece sadece iyi şeyleri duymak istiyorum.
- Did you tell Gene you're staying at your dad's starting tonight?
- Gene'e bu geceden itibaren babanda kalacağını mı söyledin?
- Never talk to me again the way you did tonight.
- Bir daha benimle asla bu geceki gibi konuşma.
- This is history and you'll never forget tonight.
- Bu tarihe geçecek ve bu geceyi asla unutmayacaksın.
- I can't know if that mark was or wasn't there before tonight.
- Bu işaretin bu geceden önce orada olup olmadığını bilmiyorum.
- Maybe all of it hinges on tonight.
- Belki her şey bu geceye bağlıdır.
- These words allow me to appear there with you, tonight.
- Bu sözler bu gece orada sizinle birlikte görünmeme vesile oluyor.
- And after what happened tonight, I could never like you.
- Bu gece olanlardan sonra senden asla hoşlanamam.
- Hello guys, I want to do something different tonight.
- Merhaba çocuklar, bu gece farklı bir şey yapmak istiyorum.
- You've never seen me before tonight.
- Beni bu geceden evvel görmemiştin.
- I have a good feeling about tonight.
- İçimde bu geceye dair iyi bir his var.
- No, we need to take this to Joan right now, tonight.
- Hayır, bunu hemen Joan'a götürmeliyiz, bu gece.
- Get ready, because tonight I've got another for you.
- Hazır olun, çünkü bu gece sizin için başka bir şeyim var.
- Folks, we got a real treat for you tonight.
- Millet, bu gece sizin için gerçek bir ikramımız var.
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Başkan Lee bugün Seul'e gitti, o yüzden bu gece burada kalacağım.
- There is someone who has taken away my whole heart here tonight.
- Bu gece kalbimi bütünüyle çalan birisi var burada.
- Maxie and the boys needed a little help with the game tonight.
- Max ve çocukların bu geceki maçta yardıma ihtiyaçları vardı.
- You know, maybe tonight is the answer.
- Biliyor musun, belki de cevap bu gecedir.
- You're the one I want to be with tonight, prom or not.
- Bu gece birlikte olmak istediğim kişi sensin, balo olsun ya da olmasın.
- It's just, tonight, no more drinking for me.
- Sadece bu gece bana içki yok.
- If there are no objections, we'll begin our stakeouts of the murder sites tonight.
- İtirazı olan yoksa bu gece cinayet yerlerini gözetlemeye başlayacağız.
- He is only home tonight and leaves tomorrow.
- Sadece bu gece evde ve yarın gidiyor.
- By quickly, I mean tonight.
- Çabucak derken, bu geceyi kastediyorum.
- You're the one I want to be with tonight, prom or not.
- Balo olsa da olmasa da, bu geceyi birlikte geçirmek istediğim kişi sensin.
- I mean, I think everybody looks like royalty tonight.
- Yani diyorum ki, bence bu gece herkes kraliyet ailesi gibi görünüyor.
- Brother Yan, where will you be staying tonight?
- Kardeşim Yan, bu gece nerede kalacaksın?
- No, I'm just a little tired tonight for some reason.
- Hayır, bu gece bazı nedenlerden dolayı biraz yorgunum.
- Charles, I only want to hear the good tonight.
- Charles, bu gece sadece iyi şeyler duymak istiyorum.
- He picked tonight to watch our set.
- Setimizi izlemek için bu geceyi seçmiş.
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babasıyla geçirecek.
- I never saw that woman before tonight.
- O kadını bu geceden önce hiç görmemiştim.
- Thanks to all of you for coming, participating tonight.
- Gelip bu gecede yer aldığınız için hepinize teşekkürler.
- He picked tonight to watch our set.
- Setimizi izlemek için bu geceyi seçti.
- Jen is going to have a dinner with her best friend tonight.
- Jen bu gece en yakın arkadaşıyla akşam yemeğine çıkacak.
- Did you tell Gene you're staying at your dad's starting tonight?
- Gene'e bu geceden itibaren babanda kalacağını söyledin mi?
- I guess he's conserving energy for the big event tonight.
- Sanırım bu geceki büyük olay için enerji topluyor.
- And now, during the election, Hank Hooper wants TGS on five nights a week, starting tonight.
- Ve şimdi, seçim sırasında Hank Hooper, bu geceden itibaren haftada beş gece TGS'nin yayınlanmasını istiyor.
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babasının yanında geçirecek.
- I have to finish the tribute video by tonight.
- Bu geceye kadar anma videosunu bitirmem gerekiyor.
- Don't forget, tomorrow as happy as tonight.
- Unutmayın, yarın da bu gece kadar mutlu geçecek.
- This is history and you'll never forget tonight.
- Bu tarihe geçecek bir olay ve bu geceyi asla unutmayacaksın.
- You've never seen me before tonight.
- Bu geceden önce beni hiç görmedin.
- I beg you, bring peace to our gathering tonight.
- Yalvarırım sana, bu geceki toplantıya huzur getir.
- Never talk to me again the way you did tonight.
- Bir daha asla benimle bu gece yaptığın gibi konuşma.
- Sam, the important thing here is that we've both learned something tonight.
- Sam, önemli olan bu gece ikimizin de bir şeyler öğrenmiş olmamız.
- I tried it tonight and I'm in love.
- Bu gece denedim ve aşık oldum.
- I'll be your girl for just tonight.
- Sadece bu gece senin kızın olacağım.
- Get ready, because tonight I've got another for you.
- Hazır ol, çünkü bu gece bende senin için başka bir tane var.
- He is only home tonight and leaves tomorrow.
- O sadece bu gece evde ve yarın ayrılıyor.
- At least I made some money tonight.
- En azından bu gece biraz para kazandım.
- And if tonight is any indication, she's no pushover.
- Ve eğer bu gece bir gösterge ise, o kolay lokma değil.
- Maybe all of it hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlıdır.
- Jonathan, clear my schedule for next week, starting with tonight.
- Jonathan, bu geceden başlayarak gelecek haftanın programını boşalt.
- Claire, my goal tonight is to hear you laugh.
- Claire, bu geceki amacım senin güldüğünü duymak.
- Sam, the important thing here is that we've both learned something tonight.
- Sam, önemli olan bu gece ikimizin de bir şeyler öğrenmiş olması.
- We just have to give tonight a new ending.
- Bu geceye yeni bir son yazmalıyız.
- I will spend tonight with you, if you desire it.
- Eğer istersen bu geceyi seninle geçireceğim.
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babası ile geçirecek.
- I was surprised you decided to switch plans to tonight.
- Planları bu geceye alma kararına şaşırdım.
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Müdür Lee bugün Seul'e gitti, bu yüzden bu gece burada kalacağım.
- A lot of nice ladies are here tonight.
- Bu gece bir sürü hoş hanımefendi var burada.
- He's at home, preparing for a big charity gala tonight.
- Evde, bu geceki büyük yardım galasına hazırlanıyor.
- Get ready, because tonight I've got another for you.
- Hazırlan, çünkü bu gece sana başka bir tane daha getireceğim.
- Hannah is very excited and needs your styling skills to look like a beauty queen tonight.
- Hannah çok heyecanlı ve bu gece bir güzellik kraliçesi gibi görünmek için senin stil becerilerine ihtiyacı var.
- One shot, everything rides on tonight.
- Tek deneme hakkı, her şey bu geceye bağlı.
- A lot of nice ladies are here tonight.
- Bu gece burada bir sürü güzel hanım var.
- And if tonight is any indication, she's no pushover.
- Ve eğer bu gece bunun bir göstergesiyse, o hiç de kolay bir çocuk değil.
- I wouldn't joke about anything else that happens here tonight.
- Bu gece burada olacak başka hiçbir şey hakkında şaka yapmam.
- The beauty is, tonight I win, no matter what.
- İşin güzel yanı, bu gece ne olursa olsun ben kazandım.
- I hope you see now how much thought I put into tonight.
- Umarım bu gece ne kadar çok düşündüğümü şimdi görmüşsündür.
- By quickly, I mean tonight.
- Çabuk derken bu geceyi kastediyorum.
- No, just tonight, for the chief's retirement thing.
- Hayır, sadece bu gece, şefin emekliliği için.
- If we want to keep sustaining, then we'll have to play better than we did tonight, for sure.
- Eğer devam etmek istiyorsak bu geceden daha iyi oynamamız gerekecek, orası kesin.
- These flyers need to be handed out before the concert tonight.
- Bu ilanların bu geceki konserden önce dağıtılması gerekiyor.
- Martha, I will never forget tonight.
- Martha, bu geceyi asla unutmam ben.
- We know The Man plans to make his move tonight.
- Adamın bu gece hamlesini yapmayı planladığını biliyoruz.
- I'll make you omelet rice tonight for being a good boy.
- İyi bir çocuk olduğun için bu gece sana muraisu yapacağım.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Ben bu geceyi ruhun bir kutlaması olarak görüyorum.
- Maybe it all hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlıdır.
- Look at how many people are here tonight.
- Bakın bu gece burada kaç kişi var.
- If we want to keep sustaining, then we'll have to play better than we did tonight, for sure.
- Eğer devam etmek istiyorsak, kesinlikle bu gece oynadığımızdan daha iyi oynamamız gerekecek.
- I'll go pick her up and bring her tonight.
- Gidip onu alacağım ve bu gece getireceğim.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Bu geceyi ruhun kutlanması olarak görüyorum.
- Don't forget, tomorrow as happy as tonight.
- Unutmayın, yarın da bu geceki kadar mutlu geçer.
- Okay Red, remember don't tire yourself out today, because tonight is a special night in the bedroom.
- Pekala Red, bugün kendini sakın fazla yormayasın, çünkü bu gece yatak odasında özel bir gece.
- Tonight we did our job for the most part.
- Bu gece işimizin büyük bir kısmını yaptık.
- No notifications until tonight at the earliest.
- En erken bu geceye kadar bildirim yapılmayacak.
- The doc wanted me to be the last one in tonight.
- Doktor bu geceki son gelen kişinin benim olmamı istedi.
- I guess he's conserving energy for the big event tonight.
- Sanırım bu geceki büyük organizasyon için enerjisini topluyor.
- You live together and you had three dates tonight.
- Birlikte yaşıyorsunuz ve bu gece üç buluşmanız vardı.
- We're raising money for animals tonight.
- Bu gece hayvanlar için para toplayacağız.
- By quickly, I mean tonight.
- Çabuk derken, bu geceyi kastediyordum.
- Perhaps it all hinges on tonight.
- Belki her şey bu geceye bağlıdır.
- The two would make quite a pair tonight.
- İkili bu gece oldukça iyi bir çift olacaktı.
- Never talk to me again the way you did tonight.
- Bir daha benimle bu geceki gibi konuşma.
- The firing big names here tonight.
- Bu gece büyük isimler aramızda.
- These words allow me to appear there with you, tonight.
- Bu sözler, bu gece orada sizinle birlikte görünmeme imkan veriyor.
- Papa, I think we'll be jailed tonight.
- Baba, sanırım bu gece hapse gireceğiz.
- Sheldon, we agreed we'd do something different tonight.
- Sheldon, bu gece farklı bir şey yapacağımıza karar vermiştik.
- Thought we would save some time in the morning by delivering the presents tonight.
- Hediyeleri bu gece teslim ederek sabah biraz zaman kazanabiliriz diye düşündüm.
- Julia, just stay with me tonight.
- Julia, bu geceyi benimle geçir.
- Great to be here tonight in this explosion of mixed martial arts.
- Bu geceki bu karma dövüş sanatları şöleninde burada olmak harika.
- So I hear there's a big old fund-raiser tonight for your husband.
- Duyduğuma göre bu gece kocan için büyük bir bağış etkinliği var.
- And remember, tonight is the talent show.
- Ve unutmayın, bu gece yetenek gösterisi var.
- Dude, until tonight, I wasn't that much fun.
- Dostum, ben bu geceye kadar o kadar da eğlenceli değildim.
- I'll go pick her up and bring her tonight.
- Bu gece gidip onu alacağım.
- You boys look me up at the fight tonight.
- Bu geceki dövüşte bana bir uğruyorsunuz gençler.
- Dude, until tonight, I wasn't that much fun.
- Dostum, bu geceye kadar o kadar da eğlenceli biri değildim.
- Besides, I told my parents I'd be home early tonight.
- Ayrıca, aileme bu gece eve erken geleceğimi söyledim.
- And what a show we've got for you tonight.
- Ve bakalım bu gece senin için nasıl bir şovumuz var.
- I've been thinking about tonight every day since I left that jewelry store.
- Kuyumcudan ayrıldığımdan beri her gün bu geceyi düşünüyorum.
- I never met this man before tonight.
- Bu adamla bu geceden önce hiç tanışmamıştım.
- All of my former teammates are here tonight.
- Eski takım arkadaşlarımın hepsi bu gece burada.
- I never met this man before tonight.
- Bu adamla bu geceden önce hiç tanışmadım.
- The beauty is, tonight I win, no matter what.
- İşin güzel yanı, ne olursa olsun bu gece ben kazanıyorum.
- Did Mom tell you about tonight?
- Annem sana bu geceden bahsetti mi?
- Linda's got me shopping for the barbecue tonight.
- Linda bu geceki barbekü için alışveriş yapmamı istedi.
- Okay Red, remember don't tire yourself out today, because tonight is a special night in the bedroom.
- Tamam Red, unutma ki bugün kendini yormayacaksın, çünkü bu gece yatak odasında özel bir gece.
- Tonight, we had a different kind of energy.
- Ve bu gecede farklı bir enerji vardı.
- Brother Yan, where will you be staying tonight?
- Kardeş Yan, bu gece nerede kalacaksın?
- Since I need a blood test, I'm going to fast tonight.
- Kan testine ihtiyacım olduğundan bu gece oruç tutacağım.
- He's invited us to his holiday ball tonight.
- Bu gece bizi tatil balosuna davet etti.
- You boys look me up at the fight tonight.
- Siz de bu geceki dövüşte beni bulun.
- And after what happened tonight, I could never like you.
- Ve bu gece olanlardan sonra senden asla hoşlanamadım.
- Maybe it all hinges on tonight.
- Belki her şey bu geceye bağlıdır.
- So you'll have heard it all before tonight.
- Yani bu geceden önce hepsini duymuş olacaksın.
- The firing big names here tonight.
- Bu gece büyük ve önemli isimler burada.
- We just have to give tonight a new ending.
- Bu geceye yeni bir son yazmamız gerek.
- Martha, I will never forget tonight.
- Martha, bu geceyi asla unutmayacağım.
- Actually, all the associates are leaving early tonight.
- Aslında tüm ortaklar bu gece erkenden ayrılıyor.
- I have to finish the tribute video by tonight.
- Anma videosunu bu geceye kadar bitirmem lazım.
- No, I'm sleeping in a school tonight.
- Hayır, bu gece okulun birinde uyuyorum.
- Dude, until tonight, I wasn't that much fun.
- Dostum, bu geceye kadar o kadar da eğlenceli değildim.
- Jonathan, clear my schedule for next week, starting with tonight.
- Jonathan, bu geceden başlayarak gelecek hafta için programımda yer aç.
- Perhaps it all hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlı.
- Tonight, you'll be dining with a captain of industry.
- Bu gece bir sektör lideri ile yemek yiyeceksin.
- Larbi wants an answer by tonight.
- Larbi bu geceye kadar bir cevap istiyor.
- Linda's got me shopping for the barbecue tonight.
- Linda bu gece beni barbekü için alışverişe götürdü.
- I wouldn't joke about anything else that happens here tonight.
- Bu gece burada olan başka hiçbir şey hakkında şaka yapmam.
- I never saw that woman before tonight.
- O kadını bu geceden önce hiç görmedim.
- Because of you, I'm a free man tonight.
- Senin sayende bu gece özgür bir adamım.
- That's why I'm spending tonight with you.
- Bu yüzden bu geceyi seninle geçiriyorum.
- So tell me, what happened tonight that was not part of our plan?
- Söyle bana o zaman, bu gece planımızın bir parçası olmayan ne yaşandı?
- Eat tonight and you work twice as hard tomorrow.
- Bu gece yemek yersen yarın iki kat daha fazla çalışırsın.
- He's invited us to his holiday ball tonight.
- Bizi bu geceki tatil balosuna davet etti.
- Tonight we did our job for the most part.
- Bu gece işimizin çoğunu yaptık.
- I wouldn't joke about anything else that happens here tonight.
- Ben olsam bu gece burada olacaklar hakkında pek şaka yapmazdım.
- One shot, everything rides on tonight.
- Tek deneme, her şey bu geceye bağlı.
- Since I need a blood test, I'm going to fast tonight.
- Kan testi yaptırmam gerektiğinden bu gece oruç tutacağım.
- No, just tonight, for the chief's retirement thing.
- Hayır, sadece bu gece, şefin emeklilik şeyi için.
- You've never seen me before tonight.
- Beni bu geceden önce hiç görmedin.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Bu geceyi ruhun bir kutlaması olarak görüyorum.
- I'll just prepare your suit for the opera tonight.
- Bu geceki opera için kostümünü hazırlayacağım.
- There's that palanquin again tonight.
- Bu gece yine tahtırevan var.
- Sheldon, we agreed we'd do something different tonight.
- Sheldon, bu gece farklı bir şey yapacağımız konusunda anlaşmıştık.
- Great to be here tonight in this explosion of mixed martial arts.
- Karma dövüş tekniklerinin bir araya geldiği bu gecede, burada olmak harika bir duygu.
- Thanks to all of you for coming, participating tonight.
- Geldiğiniz ve bu geceye katıldığınız için hepinize teşekkürler.
- So tell me, what happened tonight that was not part of our plan?
- Söyle bana, bu gece planımızın parçası olmayan ne yaşandı?
- Eat tonight and you work twice as hard tomorrow.
- Bu gece yerseniz yarın iki kat daha fazla çalışırsınız.
- Jen is going to have a dinner with her best friend tonight.
- Jen bu gece en iyi arkadaşıyla yemeğe çıkacak.
- One shot, everything rides on tonight.
- Tek hakkımız var, her şey bu gecede bitecek.
- Only tonight, this guy wanted to fall in love with me.
- Sadece bu gece, bu adam bana aşık olmak istedi.
- There's that palanquin again tonight.
- İşte yine bu gecede aynı tahtırevan.
- And you start tonight.
- Sen de bu gece başlıyorsun.
- And already tonight and over the weekend, you'll be able to see it.
- Ve zaten bu gece ve hafta sonu boyunca bunu görebileceksiniz.
- I made a decision tonight that led me to this.
- Bu gece beni buna yönlendiren bir karar verdim.
- I beg you, bring peace to our gathering tonight.
- Size yalvarıyorum, bu geceki toplantımıza huzur getirin.
- Looks like someone didn't get lucky tonight.
- Görünüşe göre bu gece birisinin şansı pek yaver gitmedi.
- So I hear there's a big old fund-raiser tonight for your husband.
- Duyduğuma göre bu gece kocanız için büyük bir bağış toplama etkinliği varmış.
- And if tonight is any indication, she's no pushover.
- Ve bu geceden yola çıkarsak o, kolay lokma değil.
- The beauty is, tonight I win, no matter what.
- Güzel olan şu ki, bu gece ben kazanacağım, ne olursa olsun.
- I didn't even know of his existence until tonight.
- Bu geceye kadar varlığından bile haberim yoktu.
- Anyways, I earned my money tonight.
- Neyse, bu gece paramı kazandım.
- No, just tonight, for the chief's retirement thing.
- Hayır, sadece bu gece, şefin emeklilik olayı için.
- No, I'm sleeping in a school tonight.
- Hayır, bu geceyi bir okulda geçireceğim.
- Because of you, I'm a free man tonight.
- Senin sayende bu gece hür bir adamım.
- I didn't even know of his existence until tonight.
- Bu geceye kadar onun varlığından bile haberim yoktu.
- However, she definitely had not felt as blessed as tonight.
- Ancak hiçbir sefer kesinlikle bu geceki gibi mutlu hissetmemişti.
- Thanks to all of you for coming, participating tonight.
- Bu gece geldiğiniz ve katıldığınız için hepinize teşekkür ederim.
- Perhaps it all hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlıdır.
- Claire, my goal tonight is to hear you laugh.
- Claire, bu geceki gayem senin güldüğünü duymak.
- However, she definitely had not felt as blessed as tonight.
- Ancak, kesinlikle bu geceki kadar şanslı hissetmemişti.
- All of my former teammates are here tonight.
- Bütün eski dostlar bir araya geldik bu gecede.
- I've been thinking about tonight every day since I left that jewelry store.
- Kuyumcudan çıktığımdan beri her gün bu geceyi düşünüyorum.
- If I die tonight, it'll be as a happy man.
- Eğer bu gece ölürsem, mutlu bir adam olarak öleceğim.
- I'll be your girl for just tonight.
- Ancak ben sadece bu geceliğine sizin kızınız olacağım.
- I have to finish the tribute video by tonight.
- Anma videosunu bu geceye kadar bitirmeliyim.
- I'll go pick her up and bring her tonight.
- Gidip onu alıp bu gece buraya getireceğim.
- Folks, we got a real treat for you tonight.
- Millet, bu gece sizin için gerçek bir sürprizimiz var.
- Maybe it all hinges on tonight.
- Belki de her şey bu geceye bağlı.
- President Lee went to Seoul today, so I'll be staying here tonight.
- Başkan Lee bugün Seul'e gitti, ben de bu gece burada kalacağım.
- No, the best part is we're going out again tonight.
- Hayır, en iyi kısmı bu gece tekrar dışarı çıkacak olmamız.
- I have a good feeling about tonight.
- Bu gece hakkında iyi hislerim var.
- So you'll have heard it all before tonight.
- Yani bu geceden önce hepsini duymuş olacaksınız.
- No notifications until tonight at the earliest.
- En erken bu geceye kadar bildirim gelmez.
- And already tonight and over the weekend, you'll be able to see it.
- Ve bu gece ve hafta sonu boyunca, bunu görebileceksiniz.
- Did Mom tell you about tonight?
- Annem sana bu geceden söz etti mi?
- I came to congratulate you on your triumph tonight.
- Seni bu geceki zaferinden dolayı tebrik etmeye geldim.
- I'll turn off my phone so no one will disturb us tonight.
- Bu gece kimse bizi rahatsız etmesin diye telefonumu kapatacağım.
- Only tonight, this guy wanted to fall in love with me.
- Yalnızca bu gece bu adam bana aşık olmak istedi.
- These words allow me to appear there with you, tonight.
- Bu sözler, bu gece sizlerle orada görünmeme izin veriyor.
- No, we need to take this to Joan right now, tonight.
- Hayır, bunu derhâl Joan'a götürmemiz gerek, bu gece.
- Actually, all the associates are leaving early tonight.
- Aslında, tüm ortaklar bu gece erken ayrılıyor.
- I made a decision tonight that led me to this.
- Bu gece buraya gelmeme yol açan bir seçim yaptım.
- If there are no objections, we'll begin our stakeouts of the murder sites tonight.
- Herhangi bir itirazı olan yoksa cinayet mahallindeki gözetimimize bu gece başlayacağız.
- I mean, I think everybody looks like royalty tonight.
- Yani bu gece herkesin asilzadelere benzediğini düşünüyorum.
- No, the best part is we're going out again tonight.
- Hayır, en iyi kısmı şu ki bu gece yine dışarı çıkıyoruz.
- You're the one I want to be with tonight, prom or not.
- Bu gece baloda olsun ya da olmasın birlikte olmak istediğim kişi sensin.
- I hope you found tonight therapeutic, because I would love to pretend that that was my plan.
- Umarım bu gece sana terapi gibi gelmiştir, çünkü planım buymuş gibi davranmayı çok isterdim.
- We know The Man plans to make his move tonight.
- Adam'ın bu gece hamlesini yapmayı planladığını biliyoruz.
- We want to celebrate it tonight and we will invite everybody.
- Bu gece kutlamak istiyoruz ve herkesi davet edeceğiz.
- I have a good feeling about tonight.
- Bu gece için içimde iyi bir his var.
- So you'll have heard it all before tonight.
- Yani bu geceden önce her şeyi duymuş olacaksın.
- Tonight, you'll be dining with a captain of industry.
- Bu gece bir sektör lideriyle yemek yiyeceksiniz.
- A good time was had by all in the city tonight.
- Bu gece şehirde herkes keyifli vakit geçirdi.
- You know, maybe tonight is the answer.
- Baksana, belki de cevap bu gecede gizlidir.
- Claire, my goal tonight is to hear you laugh.
- Claire, bu geceki amacım seni gülerken duymak.
- How about we go tonight and get it over with?
- Bu gece gidip bu işi halletmeye ne dersin?
- We're raising money for animals tonight.
- Bu gece hayvanlar için para topluyoruz.
- We want to celebrate it tonight and we will invite everybody.
- Bu gece bunu kutlamak istiyoruz ve herkesi davet edeceğiz.
- I made a decision tonight that led me to this.
- Bu gece beni buna götüren bir seçim yaptım.
- That's why I'm spending tonight with you.
- Bu yüzden bu geceyi sizinle geçireceğim.
- No notifications until tonight at the earliest.
- En erken bu geceye kadar bildirim yok.
- I can't know if that mark was or wasn't there before tonight.
- O iz bu geceden önce var mıydı yok muydu bilemem.
- And now, during the election, Hank Hooper wants TGS on five nights a week, starting tonight.
- Ve şimdi, seçim sırasında, Hank Hooper bu geceden itibaren haftada beş gece TGS istiyor.
- I was surprised you decided to switch plans to tonight.
- Planları bu geceye çevirmene şaşırdım.
- The doc wanted me to be the last one in tonight.
- Doktor bu gece en son benim gelmemi istedi.
- Seven years ago tonight, we met at my parents' house.
- Yedi yıl önce bu gece ailemin evinde tanışmıştık.
- There is someone who has taken away my whole heart here tonight.
- Bu gece burada kalbimi bütünüyle çalan biri var.
- I'm so tired that I don't feel like studying tonight.
- O kadar yorgunum ki bu gece ders çalışmak istemiyorum.
- I'm done for tonight.
- Bu gecelik işim bitti.
- Tom says I have to babysit tonight.
- Tom bu gece çocuk bakıcılığı yapmak zorunda olduğumu söylüyor.
- I want to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmak istiyorum.
- You're really talkative tonight.
- Bu gece sahiden çok konuşkansın.
- She is leaving for America tonight.
- Bu gece Amerika'ya gidiyor.
- What'll happen tonight?
- Bu gece ne olacak?
- Hey, guess what I'm doing tonight.
- Bil bakalım bu gece ne yapıyorum.
- Tom will be speaking at the dinner tonight.
- Tom bu gece akşam yemeğinde konuşuyor olacak.
- I didn't know that Tom was the one who was going to sing tonight.
- Bu gece şarkı söyleyecek olanın Tom olduğunu bilmiyordum.
- Tom said he would try to make it to our party tonight.
- Tom bu gece partimize gelmeye çalışacağını söyledi.
- I'd like a room for tonight.
- Bu gece için bir oda istiyorum.
- I have a pretty good idea who Tom will be hanging out with tonight.
- Tom'un bu gece kiminle takılacağı hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- Tonight a comet will be visible.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız görünür olacak.
- How would you like to sleep in a nice soft bed tonight?
- Bu gece güzel yumuşak bir yatakta nasıl uyumak istersiniz?
- It isn't going to rain tonight.
- Bu gece yağmur yağmayacak.
- What are they doing here tonight?
- Bu gece burada ne yapıyorlar?
- I'm on the late shift tonight and won't be home until around midnight.
- Bu gece geç vardiyadayım ve gece yarısına kadar evde olmayacağım.
- Tom asked me to come to his house tonight.
- Tom bu gece onun evine gelmemi istedi.
- What's on the menu tonight?
- Bu gece menüde ne var?
- Who are you going to see tonight?
- Bu gece kimi görmeye gidiyorsun?
- We all thought Tom would be here tonight.
- Hepimiz Tom'un bu gece burada olacağını düşündük.
- Are we going to eat at a Chinese restaurant tonight?
- Bu gece Çin lokantasında mı yiyeceğiz?
- Don't forget to call me up tonight.
- Bu gece beni aramayı unutma.
- I guess the laundry isn't getting done tonight.
- Sanırım çamaşırlar bu gece hallolmayacak.
- They're giving a big ball at the American Embassy tonight.
- Bu gece Amerikan Büyükelçiliği'nde büyük bir balo veriyorlar.
- I'll see Tom tonight.
- Bu gece Tom'u göreceğim.
- Come and see me tonight.
- Bu gece beni görmeye gel.
- Perhaps we will see each other again tonight.
- Belki bu gece tekrar görüşürüz.
- Tom promised me that tonight he'd sing that new song he wrote.
- Tom bana bu gece yazdığı yeni şarkıyı söyleyeceğine söz verdi.
- How about going to a movie tonight?
- Bu gece bir filme gitmeye ne dersin?
- The moon is really bright tonight.
- Ay bu gece gerçekten çok parlak.
- Let's stay here tonight.
- Bu gece burada kalalım.
- How many of you are alone tonight?
- Bu gece kaçınız yalnızsınız?
- Mary asked me to take her out tonight.
- Mary bu gece onu dışarı çıkarmamı istedi.
- What shall we eat tonight?
- Bu gece ne yeriz?
- Let's have dinner in Algiers tonight.
- Bu gece Cezayir kentinde akşam yemeği yiyelim.
- Can we have dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği yiyebilir miyiz?
- Tom may not come to the party tonight.
- Tom bu gece partiye gelmeyebilir.
- Call him tonight.
- Bu gece ara onu.
- Tonight I plan to go to a concert.
- Bu gece bir konsere gitmeyi planlıyorum.
- Tom is our designated driver tonight.
- Bu gece ayık şoförümüz Tom.
- Tom is going to stay here with us tonight.
- Bu gece Tom burada bizimle kalacak.
- You can meet Tom tonight.
- Tom ile bu gece buluşabilirsiniz.
- The weatherman predicts snow for tonight.
- Meteoroloji uzmanı bu gece için kar öngörüyor.
- We will be back tonight.
- Bu gece döneceğiz.
- Do you think Tom will actually dance tonight?
- Sence Tom bu gece gerçekten dans eder mi?
- Ask Trang if she's going out tonight.
- Bu gece çıkıp çıkmayacağını Trang'e sor.
- He won't turn up tonight.
- Bu gece gelmeyecek.
- I saw Tom tonight.
- Bu gece Tom'u gördüm.
- What was the name of the last song you sang tonight?
- Bu gece söylediğin son şarkının adı neydi?
- I don't intend to sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemek niyetinde değilim.
- We're coming back tonight.
- Bu gece geri geliyoruz.
- It's supposed to rain tonight.
- Bu gece yağmur yağacakmış.
- I don't want to do anything tonight.
- Bu gece hiçbir şey yapmak istemiyorum.
- I've decided not to sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylememeye karar verdim.
- Do you mind if I sleep here tonight?
- Bu gece burada yatmamın sakıncası var mı?
- I'll start doing that tonight.
- Bu gece yapmaya başlayacağım.
- I won't have to make dinner tonight.
- Bu gece yemek yapmak zorunda kalmayacağım.
- We're going out tonight.
- Bu gece çıkıyoruz.
- Would you like to come over tonight after work?
- Bu gece işten sonra gelmek ister misiniz?
- The moon is nice tonight.
- Ay bu gece güzel.
- Tom isn't likely to get much sleep tonight.
- Tom bu gece pek uyuyamayacak gibi görünüyor.
- So, what do you guys want to do tonight?
- Bu gece ne yapmak istiyorsunuz?
- The trouble is that we have nowhere to stay tonight.
- Sorun şu ki, bu gece kalacak yerimiz yok.
- Tom was outstanding tonight.
- Tom bu gece mükemmeldi.
- Are you working late tonight?
- Bu gece geç saatlere kadar çalışıyor musun?
- Tom's performance was very good tonight.
- Bu gece Tom'un performansı çok iyiydi.
- Think about it tonight.
- Bu gece bunu bir düşün.
- Could you do me a favor and babysit my kids tonight?
- Bu gece bana bir iyilik yapar mısın ve çocuklarıma bakar mısın?
- I might not sleep very well tonight.
- Bu gece çok uyumayabilirim.
- There's a party tonight.
- Bu gece bir parti var.
- Where are we going tonight?
- Bu gece nereye gidiyoruz?
- There's a full moon tonight.
- Bu gece dolunay var.
- There's no wind tonight.
- Bu gece hiç rüzgar yok.
- I'll see her tonight.
- Bu gece onu göreceğim.
- Why don't you just stay here tonight?
- Neden bu gece burada kalmıyorsun?
- I met Tom tonight.
- Bu gece Tom'la tanıştım.
- We'll see you later tonight.
- Bu gece daha sonra seni göreceğiz.
- What are you going to wear to the party tonight?
- Bu geceki partide ne giyeceksin?
- Can I borrow your car tonight?
- Bu gece arabanı ödünç alabilir miyim?
- I'll see you later tonight.
- Bu gece görüşürüz.
- A girl was attacked tonight.
- Bu gece bir kız saldırıya uğradı.
- Can you watch her tonight?
- Bu gece onu izleyebilir misiniz?
- How much have you made tonight?
- Bu gece ne kadar yaptın?
- Are we going to eat at a Chinese restaurant tonight?
- Bu gece bir Çin lokantasında mı yemek yiyeceğiz?
- Your parents are expecting you home tonight.
- Ebeveynlerin seni bu gece eve bekliyor.
- I probably won't watch TV tonight.
- Ben bu gece muhtemelen tv izlemeyeceğim.
- Tonight would be better.
- Bu gece daha iyi olurdu.
- It's doubtful whether I'll be able to come tonight.
- Bu gece gelip gelemeyeceğim şüpheli.
- You look beautiful tonight.
- Bu gece çok güzel görünüyorsun.
- I would like to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmak isterim.
- We're going to eat at a Chinese restaurant tonight.
- Bu gece bir Çin lokantasında yemek yiyeceğiz.
- The stars look very beautiful tonight.
- Yıldızlar bu gece çok güzel görünüyor.
- It seems I'm going to be up all night tonight.
- Görünüşe göre bu gece bütün gece ayakta olacağım.
- It's really cold tonight.
- Bu gece gerçekten soğuk.
- I learned a valuable lesson tonight.
- Bu gece değerli bir ders öğrendim.
- Squalls are expected later tonight.
- Bu gece fırtına bekleniyor.
- Tonight could be the night.
- Bu gece o gece olabilir.
- I could eat a horse tonight.
- Bu gece bir at yiyebilirim.
- It'll be cool tonight.
- Bu gece hava serin olacak.
- Tell me where you want to go tonight.
- Bana bu gece nereye gitmek istediğini söyle.
- I don't think Tom did that tonight.
- Tom'un onu bu gece yaptığını sanmıyorum.
- You can meet him tonight.
- Bu gece onunla buluşabilirsin.
- Tonight a comet will be visible.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız gözlemlenebilecek.
- I want to eat lobster tonight.
- Bu gece ıstakoz yemek istiyorum.
- We're so glad to have you here tonight.
- Bu gece burada olduğun için çok mutluyuz.
- Are you ready for tonight?
- Bu gece için hazır mısın?
- I promised Tom we wouldn't sing that song tonight.
- Tom'a bu gece o şarkıyı söylemeyeceğimize dair söz verdim.
- I can't do anything tonight.
- Bu gece bir şey yapamam.
- Will Tom really stay with us tonight?
- Tom gerçekten bu gece bizimle kalacak mı?
- How do you feel about what happened tonight?
- Bu gece olanlar hakkında ne hissediyorsun?
- Tonight the King of Hell returns.
- Cehennemin Kralı bu gece dönüyor.
- I have to study tonight.
- Bu gece çalışmalıyım.
- I'm not going to watch TV tonight.
- Bu gece televizyon izlemeyeceğim.
- Wait until tonight.
- Bu geceye kadar bekle.
- I can't stay here tonight.
- Bu gece burada kalamam.
- It'll be cool tonight.
- Bu gece güzel olacak.
- Is it all right to eat out tonight?
- Bu gece dışarıda yemeğe ne dersin?
- Are any of you guys free tonight?
- Bu gece boş olanınız var mı?
- We suggest you come early tonight.
- Bu gece erken gelmenizi öneriyoruz.
- Tell me where you want to go tonight.
- Bu gece nereye gitmek istediğini söyle.
- You're working late tonight, aren't you?
- Bu gece geç saate kadar çalışacaksın, değil mi?
- The weatherman predicts snow for tonight.
- Meteoroloji bu gece kar yağacağını tahmin ediyor.
- I'm invited to Claudia's party tonight.
- Bu gece Claudia'nın partisine davetliyim.
- Let's go out and eat Chinese food tonight.
- Bu gece dışarı çıkıp Çin yemekleri yiyelim.
- I wanted to sleep tonight!
- Bu gece uyumak istedim!
- I'll talk with her tonight.
- Onunla bu gece konuşacağım.
- Let's go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkalım.
- What do you say we go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkmaya ne dersin?
- I think it'll freeze tonight.
- Sanırım bu gece don olacak.
- Why don't you come over tonight?
- Neden bu gece buraya gelmiyorsun?
- It's not possible for me to forget tonight.
- Bu geceyi unutmam mümkün değil.
- Tell Tom I'll see him tonight.
- Tom'a onu bu gece göreceğimi söyle.
- Let's go somewhere tonight.
- Bu gece bir yere gidelim.
- I have a few things I have to do before I can go home tonight.
- Bu gece eve gitmeden önce yapmam gereken birkaç şey var.
- We're going to the movies tonight.
- Biz bu gece sinemaya gidiyoruz.
- Tom is sure that Mary will be at the party tonight.
- Tom, Mary'nin bu gece partide olacağından emin.
- Did I tell you how beautiful you looked tonight?
- Bu gece ne kadar güzel göründüğünü söylemiş miydim?
- I won't be able to sleep tonight.
- Bu gece uyuyamayacağım.
- We had better not stay up too late tonight.
- Bu gece çok geç saate kadar kalmasak iyi olur.
- What's wrong with you tonight?
- Bu gece neyin var?
- Did you enjoy yourself tonight?
- Bu gece eğlendin mi?
- Please take me home tonight.
- Lütfen bu gece beni eve götür.
- May I go to the movies tonight?
- Bu gece sinemaya gidebilir miyim?
- It's going to take me at least three hours to do my homework tonight.
- Bu gece ev ödevimi yapmak için en az üç saatimi alacak.
- I want to stay home and watch TV tonight.
- Bu gece evde kalmak ve TV izlemek istiyorum.
- I'd like to get together with you tonight.
- Bu gece seninle bir araya gelmek istiyorum.
- I'm glad I didn't sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemediğim için mutluyum.
- Can you meet tonight?
- Bu gece buluşabilir miyiz?
- I was happy tonight.
- Ben bu gece mutluydum.
- Should I call you tonight?
- Bu gece seni aramalı mıyım?
- I'm not likely to be there tonight.
- Bu gece orada olmam mümkün değil.
- See you tonight!
- Bu gece görüşürüz!
- I'll be here tonight.
- Bu gece burada olacağım.
- I might not sleep tonight.
- Bu gece uyuyamayabilirim.
- Tom had a great night tonight.
- Tom bu gece harika bir gece geçirdi.
- This train gets to Chicago at 9 o'clock tonight.
- Bu tren bu gece saat 9'da Chicago'da olacak.
- I really can't sing any more tonight.
- Ben gerçekten bu gece daha fazla şarkı söyleyemem.
- Tom wasn't going to be here tonight.
- Tom bu gece burada olmayacaktı.
- You look beautiful tonight.
- Bu gece güzel görünüyorsun.
- Mary asked me to take her out tonight.
- Mary bu gece onu dışarıya çıkarmamı istedi.
- The weather bureau says it will rain tonight.
- Metoroloji dairesi bu gece yağmur yağacağını söylüyor.
- I will call her tonight.
- Bu gece onu arayacağım.
- Why can't we sing that song tonight?
- Neden bu gece bu şarkıyı söyleyemiyoruz?
- Do we have any homework tonight?
- Bu gece ev ödevimiz var mı?
- I think it's going to snow tonight.
- Sanırım bu gece kar yağacak.
- Who is going to speak tonight?
- Bu gece kim konuşacak?
- Aren't you coming home tonight?
- Bu gece eve gelmiyor musun?
- It seems I'm going to be up all night tonight.
- Bu gece bütün gece ayakta olacağım gibi görünüyor.
- The moon is exceptionally bright tonight.
- Ay bu gece son derece parlak.
- I'm getting pregnant tonight.
- Bu gece hamile kalıyorum.
- Can you watch him tonight?
- Bu gece onu izleyebilir misin?
- The horses are nervous that there might be a thunderstorm tonight.
- Atlar bu gece fırtına çıkacağı için gergin.
- You can call me tonight.
- Bu gece beni arayabilirsiniz.
- Do you think Tom will do that tonight?
- Sence Tom bu gece bunu yapacak mı?
- Expect a surprise tonight.
- Bu gece bir sürpriz bekle.
- May I stay here tonight?
- Bu gece burada kalabilir miyim?
- I think it'd be better if you didn't go out tonight.
- Bence bu gece dışarı çıkmasan daha iyi olur.
- Tom isn't going out tonight.
- Tom bu gece dışarı çıkmıyor.
- What do you want to do tonight?
- Bu gece ne yapmak istiyorsun?
- I can't do that tonight.
- Bu gece yapamam bunu.
- Tom wanted to know if you're free tonight.
- Tom bu gece boş olup olmadığını bilmek istedi.
- Are you going to pick someone up tonight?
- Bu gece birini almaya mı gidiyorsun?
- Thank you for coming tonight.
- Bu gece geldiğiniz için teşekkür ederim.
- Let's get together tonight at my house.
- Bu gece benim evde toplanalım.
- Tom is taking me out to dinner tonight.
- Tom bu gece beni akşam yemeğine götürüyor.
- The moon is exceptionally bright tonight.
- Bu gece ay fevkalade parlak.
- How many guests should we expect tonight?
- Bu gece kaç misafir bekliyoruz?
- Did you watch TV tonight?
- Bu gece televizyon izledin mi?
- Are there any seats left for tonight?
- Bu gece için hiç yer kaldı mı?
- It's likely to get cold tonight, so you may need an extra blanket.
- Muhtemelen bu gece soğuk olacak, bu yüzden fazladan bir battaniyeye ihtiyacın olabilir.
- I have a reservation for three nights from tonight.
- Bu geceden itibaren üç gece için rezervasyonum var.
- Tom said he has a lot of homework to do tonight.
- Tom bu gece yapacak çok ödevi olduğunu söyledi.
- Aren't you going to Tom's party tonight?
- Bu gece Tom'un partisine gitmeyecek misin?
- Tom couldn't be here tonight.
- Tom bu gece burada olamazdı.
- Are you going to see Tom tonight?
- Bu gece Tom'u görecek misin?
- Let's do it tonight.
- Bu gece yapalım.
- Tom is going out tonight.
- Tom bu gece dışarı çıkıyor.
- Listen, um, I was wondering, what are you and Molly doing tonight?
- Dinle, um, merak ediyordum, sen ve Molly bu gece ne yapıyorsunuz?
- I saw him tonight.
- Bu gece onu gördüm.
- Those fish I just caught will be our dinner tonight.
- Az önce yakaladığım o balıklar bu gece akşam yemeğimiz olacak.
- I could ask Tom to babysit for us tonight.
- Tom'dan bu gece bize bakmasını isteyebilirim.
- I'm going to be there tonight.
- Bu gece orada olacağım.
- He made a promise to come home early tonight.
- Bu gece eve erken döneceğine söz verdi.
- How're you doing tonight?
- Bu gece nasılsınız?
- Aren't you coming back tonight?
- Bu gece geri dönmeyecek misin?
- I can't come over tonight.
- Bu gece gelemem.
- What are you guys doing tonight?
- Bu gece ne yapıyorsunuz?
- Is Tom here tonight?
- Tom bu gece burada mı?
- We aren't doing anything tonight.
- Bu gece hiçbir şey yapmıyoruz.
- We did that tonight.
- Bunu bu gece yaptık.
- I feel very tired tonight.
- Bu gece çok yorgun hissediyorum.
- I thought you were going to be in Boston tonight.
- Bu gece Boston'da olacağınızı düşünüyordum.
- All the songs we're singing tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz bütün şarkılar Tom tarafından yazıldı.
- Are your parents going to be home tonight?
- Ailen bu gece evde olacak mı?
- Tonight I'm free.
- Bu gece boşum.
- Tom will probably sleep better tonight.
- Tom bu gece muhtemelen daha iyi uyuyacak.
- They'll all be here tonight.
- Hepsi bu gece burada olacaklar.
- I'll have to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmak zorunda kalacağım.
- I'll definitely sing that song sometime tonight.
- Bu şarkıyı bu gece bir ara kesinlikle söylerim.
- We can see many stars tonight.
- Bu gece çok sayıda yıldız görebiliriz.
- We're here tonight for a good cause.
- Biz bu gece iyi bir neden için buradayız.
- Let's leave tonight.
- Bu gece ayrılalım.
- You're acting very strange tonight.
- Bu gece çok tuhaf davranıyorsun.
- It may well rain before tonight.
- Bu geceden önce iyi yağmur yağabilir.
- Are you going to attend the meeting tonight?
- Bu geceki toplantıya katılacak mısın?
- I have plans tonight.
- Bu gece planlarım var.
- Are you going to meet Jane tonight?
- Bu gece Jane'le buluşacak mısın?
- I'm staying at home tonight.
- Bu gece evde kalacağım.
- I'd like to get together with you tonight.
- Bu gece seninle buluşmak isterim.
- He'll almost certainly telephone tonight.
- Bu gece kesinlikle telefon edecek.
- You've already sung that song three times tonight.
- Bu şarkıyı bu gece üç kez söyledin zaten.
- Try to have fun tonight.
- Bu gece eğlenmeye çalış.
- Tom can't go to the movies tonight.
- Tom bu gece sinemaya gidemez.
- I'll never forget tonight.
- Bu geceyi asla unutmayacağım.
- I don't know for certain whether Tom will sing tonight or not.
- Tom'un bu gece şarkı söyleyip söylemeyeceğini kesin olarak bilmiyorum.
- Tom will stay here with us tonight.
- Tom bu gece burada bizimle kalacak.
- I'll see you tonight.
- Bu gece görüşürüz.
- Tom doesn't feel like talking to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary ile konuşmak istemiyor.
- We'll be up late tonight.
- Bu gece geç saate kadar ayakta olacağız.
- I really need to study tonight.
- Bu gece gerçekten çalışmam lazım.
- I'm happy tonight.
- Bu gece mutluyum.
- The stars are bright tonight.
- Bu gece yıldızlar parlak.
- I'm seeing Tom again tonight.
- Bu gece Tom'la tekrar görüşeceğim.
- Tom sang better tonight than he usually does.
- Tom bu gece her zaman olduğundan daha iyi şarkı söyledi.
- I'm seeing her again tonight.
- Bu gece onu tekrar göreceğim.
- You don't want to do that tonight, do you?
- Bunu bu gece yapmak istemiyorsun, değil mi?
- We're going to see a foreign film tonight.
- Bu gece yabancı bir film izleyeceğiz.
- You don't need to make dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeği yapmana gerek yok.
- The ship will cross the equator tonight.
- Gemi bu gece Ekvator'u geçecek.
- You can meet Tom tonight.
- Tom ile bu gece buluşabilirsin.
- Tom won't get much sleep tonight.
- Tom bu gece fazla uyuyamayacak.
- I've got a hunch something might be happening tonight.
- İçimde bu gece bir şeyler olacağına dair bir his var.
- Thank you all for coming tonight.
- Bu gece geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
- Aren't you free tonight?
- Bu gece boş değil misin?
- I just don't feel like doing that tonight.
- Bu gece bunu yapmak istemiyorum.
- Let's go drinking together tonight.
- Bu gece birlikte içmeye gidelim.
- I didn't plan on singing here tonight.
- Bu gece burada şarkı söylemeyi düşünmüyordum.
- Tom is having a party tonight.
- Tom bu gece bir parti veriyor.
- Where are you sleeping tonight?
- Bu gece nerede uyuyacaksın?
- How much did Tom have to drink tonight?
- Tom bu gece ne kadar içki içti?
- I'm glad I didn't sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemediğime memnunum.
- They'll all be here tonight.
- Bu gece hepsi burada olacak.
- Tom has already sung three ballads tonight.
- Tom bu gece üç türkü söyledi bile.
- I need to talk to you tonight.
- Seninle bu gece konuşmalıyım.
- I'd rather not eat out tonight.
- Bu gece dışarıda yememeyi tercih ederim.
- What do you say we go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkalım mı?
- Tom has called three times tonight.
- Tom bu gece üç kez aradı.
- How late will you stay up tonight?
- Bu gece ne kadar geç kalacaksın?
- I already have plans for tonight.
- Bu gece için zaten planlarım var.
- I might not sleep very well tonight.
- Bu gece pek iyi uyuyamayabilirim.
- We need to find her tonight.
- Bu gece onu bulmalıyız.
- I don't feel like going out tonight.
- Canım bu gece dışarı çıkmak istemiyor.
- Are there any seats left for tonight?
- Bu gece için hiç yer var mı?
- We need to talk about what happened tonight.
- Bu gece olanlar hakkında konuşmalıyız.
- I just don't feel like dancing tonight.
- Bu gece dans etmek istemiyorum.
- Ask Tom what he's doing tonight.
- Tom'a bu gece ne yapacağını sor.
- I saw that tonight.
- Bu gece onu gördüm.
- How late will you be out tonight?
- Bu gece kaça kadar dışarıda olacaksın?
- It might rain tonight.
- Bu gece yağmur yağabilir.
- Where are you going to eat tonight?
- Bu gece nerede yemek yiyeceksin?
- I'm really tired tonight.
- Bu gece gerçekten yorgunum.
- I'm going to Tom's tonight.
- Bu gece Tom'un evine gidiyorum.
- Are you guys planning to go to Tom's party tonight?
- Bu gece Tom'un partisine gitmeyi düşünüyor musunuz?
- Surely he'll phone me tonight.
- Kesinlikle o bu gece beni arayacak.
- What's going on tonight?
- Bu gece neler oluyor?
- I'm not going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmayacağım.
- You can meet me tonight.
- Bu gece benimle buluşabilirsin.
- Tom said he'd be here tonight.
- Tom bu gece burada olacağını söyledi.
- You can meet Tom tonight.
- Tom'la bu gece tanışabilirsiniz.
- Let's see what tonight will bring.
- Bu gecenin ne getireceğine bakalım.
- I'm going to watch TV tonight.
- Bu gece TV izleyeceğim.
- You're unusually talkative tonight.
- Bu gece alışılmadık derecede konuşkansın.
- I'll give Tom a call tonight.
- Bu gece Tom'u arayacağım.
- It's happening tonight.
- Bu gece oluyor.
- I should study tonight, but I'm tired so I'm going to bed.
- Bu gece ders çalışmalıyım ama yorgunum, yatmaya gidiyorum.
- I think I'll sleep well tonight.
- Sanırım bu gece iyi uyuyacağım.
- Tom blew me away tonight.
- Tom bu gece beni şaşırttı.
- Two-thirds of the people here tonight are Canadians.
- Bu gece buradaki insanların üçte ikisi Kanadalı.
- I didn't sleep well at all tonight.
- Ben bu gece hiç iyi uyumadım.
- I'll see her tonight.
- Onu bu gece göreceğim.
- I don't think I'll get any sleep tonight.
- Bu gece uyuyabileceğimi sanmıyorum.
- It will rain tonight.
- Bu gece yağmur yağacak.
- Should I call you tonight?
- Seni bu gece arayayım mı?
- Can my friend sleep over tonight?
- Arkadaşım bu gece bizde kalabilir mi?
- What's going to happen tonight?
- Bu gece ne olacak?
- Let's go somewhere tonight, OK?
- Bu gece bir yere gidelim, Tamam mı?
- I'm not having dinner with you tonight.
- Bu gece seninle yemek yemeyeceğim.
- You're acting very strange tonight.
- Bu gece çok garip davranıyorsun.
- I'm not certain we can get tickets tonight.
- Bu gece bilet bulabileceğimizden emin değilim.
- Tom is probably going to sleep better tonight.
- Tom muhtemelen bu gece daha iyi uyuyacak.
- Are you going to see Tom again tonight?
- Bu gece Tom'u tekrar görecek misin?
- I wonder if Tom will show up tonight.
- Bu gece Tom'un ortaya çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum.
- I have to give it back tonight.
- Bu gece geri vermeliyim.
- Do you want to go out with me tonight?
- Bu gece benimle çıkmak istiyor musun?
- He seems tired tonight.
- O bu gece yorgun görünüyor.
- What do you plan on doing tonight?
- Bu gece ne yapmayı planlıyorsun?
- He's leaving for Leningrad tonight.
- Bu gece Leningrad'a gidiyor.
- I'm looking forward to tonight.
- Bu geceyi iple çekiyorum.
- We just met tonight.
- Bu gece daha yeni tanıştık.
- He is acting like Nelson tonight.
- Bu gece Nelson gibi davranıyor.
- I intend to listen to it tonight.
- Bu gece onu dinlemeye niyetliyim.
- I don't think Tom did that tonight.
- Tom'un bu gece bunu yaptığını sanmıyorum.
- Tom did that tonight.
- Tom bunu bu gece yaptı.
- None of us will be at your party tonight.
- Hiçbirimiz bu gece partinizde olmayacağız.
- Do you know whether or not Tom is going to sing for us tonight?
- Tom'un bu gece bizim için şarkı söyleyip söylemeyeceğini biliyor musun?
- Nothing's going to happen tonight.
- Bu gece bir şey olmayacak.
- Why isn't Tom coming tonight?
- Tom bu gece neden gelmiyor?
- I certainly had no idea Tom would be coming over tonight.
- Tom'un bu gece buraya geleceğini kesinlikle bilmiyordum.
- I wonder if Tom will show up tonight.
- Acaba Tom bu gece gelecek mi?
- Do you know whether or not Tom is going to sing for us tonight?
- Bu gece Tom'un bizim için şarkı söyleyip söylemeyeceğini biliyor musun?
- We were pretty good tonight.
- Bu gece oldukça iyiydik.
- How're you doing tonight?
- Bu gece nasılsın?
- How's Tom tonight?
- Bu gece Tom nasıl?
- Tom asked me to come to his house tonight.
- Tom bu gece evine gelmemi istedi.
- I was happy tonight.
- Bu gece mutluydum.
- It's raining hard tonight.
- Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.
- Tom was outstanding tonight.
- Tom bu gece sıra dışıydı.
- Tonight I'm getting drunk!
- Bu gece sarhoş oluyorum!
- Tom almost died tonight.
- Tom bu gece neredeyse ölüyordu.
- I should've sung that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemeliydim.
- I've got to do this tonight.
- Bu gece bunu yapmak zorundayım.
- You can get in touch with Tom at his home tonight.
- Bu gece onun evinde Tom ile bağlantı kurabilirsin.
- I'm having a big party tonight.
- Bu gece büyük bir parti veriyorum.
- Let's go to the mall tonight.
- Bu gece alışveriş merkezine gidelim.
- Tom has his first date with Mary tonight.
- Bu gece Tom'un Mary ile ilk randevusu var.
- I'm working late tonight.
- Bu gece geç saate kadar çalışacağım.
- Tom said he couldn't make it tonight, but he could make it some other time.
- Tom bu gece gelemeyeceğini ama başka bir zaman gelebileceğini söyledi.
- Let's go out and have some fun tonight.
- Bu gece dışarı çıkıp biraz eğlenelim.
- Tom is on duty tonight.
- Tom bu gece görevli.
- I won't be there tonight.
- Ben bu gece orada olmayacağım.
- I'm not going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmıyorum.
- Tom won't be home for dinner tonight.
- Tom bu gece akşam yemeği için evde olmayacak.
- I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- Bu gece kardeşimin kız arkadaşıyla buluşacağım.
- I don't know for certain whether Tom will sing tonight or not.
- Tom'un bu gece şarkı söyleyip söylemeyeceğinden emin değilim.
- Why isn't Sami coming tonight?
- Sami neden bu gece gelmiyor?
- Tom is coming to my house tonight.
- Tom bu gece benim evime geliyor.
- Don't forget the party tonight.
- Bu geceki partiyi unutma.
- There's going to be a press conference tonight.
- Bu gece bir basın konferansı olacak.
- I've got a date tonight.
- Bu gece bir randevum var.
- You can meet Tom tonight.
- Tom'la bu gece buluşabilirsiniz.
- Ask Tom if he's going out tonight.
- Tom'a bu gece dışarı çıkıp çıkmayacağını sor.
- I'm not likely to be there tonight.
- Bu gece orada olabilecek gibi değilim.
- I wanted to see you tonight.
- Seni bu gece görmek istiyordum.
- There's no wind tonight.
- Bu gece rüzgar yok.
- I think it'd be better if you didn't go drinking with Tom tonight.
- Sanırım bu gece Tom'la içki içmeye gitmesen daha iyi olur.
- Could you call me tonight, please?
- Bu gece beni arar mısın, lütfen?
- Do you have to work tonight?
- Bu gece çalışmak zorunda mısın?
- Let's start tonight.
- Bu gece başlayalım.
- He says that he doesn't feel like drinking boza tonight.
- Bu gece canının boza içmek istemediğini söylüyor.
- He promised to come home early tonight.
- Bu gece eve erken geleceğine söz verdi.
- I'm seeing them tonight.
- Bu gece onlarla görüşeceğim.
- I want to eat lobster again tonight.
- Bu gece tekrar ıstakoz yemek istiyorum.
- You can stay till tonight.
- Bu geceye kadar kalabilirsin.
- You danced wonderfully tonight.
- Bu gece mükemmel dans ettin.
- He will reach Hakodate tonight.
- O bu gece Hakodate'ye varacaktır.
- You'd better find the courage to tell him tonight.
- Ona bu gece söyleyecek cesareti bulsan iyi olur.
- I saw her tonight.
- Bu gece onu gördüm.
- It's raining hard tonight.
- Bu gece çok yağmur yağıyor.
- You should try to get to bed a bit earlier tonight.
- Bu gece biraz daha erken yatmaya çalışmalısın.
- Are we eating out tonight?
- Bu gece dışarıda yiyor muyuz?
- She is giving a party tonight.
- O, bu gece bir parti veriyor.
- Tom did a great job tonight.
- Tom bu gece harika bir iş çıkardı.
- She is leaving for the United States tonight.
- Bu gece Birleşik Devletler'e gidiyor.
- I'd like to stay home tonight.
- Bu gece evde kalmak istiyorum.
- I would prefer to not leave tonight.
- Bu gece gitmemeyi tercih ederim.
- We aren't doing anything tonight.
- Bu gece bir şey yapmıyoruz.
- Could I see you tonight?
- Bu gece seni görebilir miyim?
- I had a great time tonight.
- Bu gece harika zaman geçirdim.
- Tom won't be here tonight.
- Tom bu gece burada olmayacak.
- You can stay with us tonight.
- Bu gece bizimle kalabilirsin.
- Let's see what tonight will bring.
- Bakalım bu gece ne getirecek.
- Let's go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkalım mı?
- I just don't feel like going out tonight.
- Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor.
- Tonight would be better.
- Bu gece daha iyi olur.
- I could ask Tom to babysit for us tonight.
- Bu gece Tom'dan bizim için çocuğa bakmasını isteyebilirim.
- Tom plans to stay here tonight.
- Tom bu gece burada kalmayı planlıyor.
- I'm pretty sure Tom is going to be there tonight.
- Tom'un bu gece orada olacağından oldukça eminim.
- Let's hit the town tonight and have some fun.
- Bu gece kasabaya gidelim ve biraz eğlenelim.
- I've already sung three folks songs tonight.
- Bu gece şimdiden üç tane halk şarkısı söyledim.
- I wanted to see you tonight.
- Bu gece seni görmek istedim.
- Promise you'll drop by tonight.
- Bu gece uğrayacağına söz ver.
- I have no place to sleep tonight.
- Bu gece yatacak yerim yok.
- Tom may be back tonight.
- Tom bu gece dönebilir.
- I'll sleep on the couch tonight.
- Bu gece kanepede uyuyacağım.
- I doubt if you'll know anyone at the party tonight.
- Bu geceki partide kimseyi tanıyacağından şüpheliyim.
- I bet Tom doesn't sleep a wink tonight.
- Tom'un bu gece gözünü kırpmayacağından eminim.
- We can't see any stars tonight.
- Bu gece hiç yıldız göremiyoruz.
- Read this tonight.
- Bu gece bunu oku.
- You'd better find the courage to tell him tonight.
- Bu gece ona söyleyecek cesareti bulsan iyi olur.
- I guess you will be very busy tonight.
- Sanırım bu gece çok meşgul olacaksın.
- I can't go out tonight because my parents won't let me.
- Bu gece dışarı çıkamam çünkü annem ve babam izin vermez.
- I'm going over to Tom's tonight.
- Bu gece Tom'lara gidiyorum.
- I know Tom is working late tonight.
- Tom'un bu gece geç saatlere kadar çalıştığını biliyorum.
- It's going to get cold tonight.
- Bu gece soğuk olacak.
- You thought I wouldn't come tonight, didn't you?
- Bu gece gelmeyeceğimi düşündün, değil mi?
- Perhaps I'll see Tom tonight.
- Belki bu gece Tom'u görürüm.
- A lunar eclipse will be visible tonight.
- Bu gece bir ay tutulması olacak.
- I wonder where Tom plans to sleep tonight.
- Tom'un bu gece nerede uyumayı planladığını merak ediyorum.
- Do you want to go out with me tonight?
- Bu gece benimle dışarı çıkmak ister misin?
- I expect Tom to be here tonight.
- Tom'un bu gece burada olmasını bekliyorum.
- I'd like to cook chicken tonight.
- Bu gece tavuk pişirmek istiyorum.
- Come to my quarters tonight.
- Bu gece benim konutuma gel.
- Where's Tom sleeping tonight?
- Tom bu gece nerede uyuyor?
- Tom is on night duty tonight.
- Tom bu gece gece nöbetinde.
- Sami will be our guest tonight.
- Sami bu gece misafirimiz olacak.
- What are your plans for tonight?
- Bu gece için planın nedir?
- Tom said that he and Mary would be at home tonight.
- Tom, Mary ile bu gece evde olacaklarını söyledi.
- I'll take care of your children tonight.
- Bu gece çocuklarınızla ben ilgileneceğim.
- Are you off duty tonight?
- Bu gece izinli misin?
- You can meet us tonight.
- Bu gece bizimle tanışabilirsin.
- So, Tom, are you doing anything tonight?
- Ee, Tom, bu gece bir şey yapıyor musun?
- You may stay here tonight, if you like.
- İstersen bu gece burada kalabilirsin.
- Are you coming home tonight?
- Bu gece eve geliyor musun?
- Tom didn't do that tonight.
- Tom bunu bu gece yapmadı.
- A moon rocket will be launched tonight.
- Bu gece bir ay roketi fırlatılacak.
- It'll be cold tonight.
- Bu gece soğuk olacak.
- Tom is on duty here tonight.
- Bu gece Tom burada görevde.
- Are you coming back tonight?
- Bu gece dönüyor musunuz?
- You can get in touch with Tom at his home tonight.
- Tom'la bu gece evinde görüşebilirsiniz.
- You can meet her tonight.
- Bu gece onunla buluşabilirsin.
- So, what are you up to tonight?
- Ee, bu gece ne yapacaksın?
- The moon is brighter than usual tonight.
- Ay bu gece her zamankinden daha parlak.
- Hi, my name is Tom, but you can call me tonight.
- Merhaba, adım Tom, ama bu gece beni arayabilirsin.
- We really thought Tom would be here tonight.
- Gerçekten Tom'un bu gece burada olacağını düşündük.
- Why isn't Tom coming tonight?
- Tom neden bu gece gelmiyor?
- Tom can't work tonight.
- Tom bu gece çalışamaz.
- I'm not working tonight.
- Bu gece çalışmıyorum.
- She is planning to stay home tonight.
- Bu gece evde kalmayı planlıyor.
- Please call me tonight.
- Lütfen beni bu gece ara.
- I wanted to see you tonight.
- Sizi bu gece görmek istiyordum.
- I'm afraid it'll rain tonight.
- Korkarım bu gece yağmur yağacak.
- Are you going to Tom's party tonight?
- Bu gece Tom'un partisine gidecek misin?
- Tom is coming back home tonight.
- Tom bu gece eve dönüyor.
- I'm setting off tonight.
- Ben, bu gece yola çıkıyorum.
- I said Tom could stay with us tonight.
- Tom'un bu gece bizimle kalabileceğini söyledim.
- You can meet Tom tonight.
- Tom ile bu gece tanışabilirsiniz.
- I won't eat at home tonight.
- Bu gece evde yemeyeceğim.
- I don't feel like watching TV tonight.
- Bu gece canım televizyon izlemek istemiyor.
- I have homework that has to been done tonight.
- Bu gece yapmam gereken bir ödevim var.
- Do you think Tom will actually dance tonight?
- Tom'un bu gece gerçekten dans edeceğini düşünüyor musun?
- You might not want to stay up so late tonight.
- Bu gece bu kadar geç saatlere kadar ayakta kalmak istemeyebilirsin.
- I don't feel like studying at all tonight.
- Bu gece canım hiç çalışmak istemiyor.
- I'm going to be home tonight.
- Bu gece evde olacağım.
- The moon is very bright tonight.
- Ay bu gece çok parlak.
- Tom says he has a lot of homework tonight.
- Tom bu gece çok ödevi olduğunu söylüyor.
- Tom is supposed to babysit our children tonight.
- Tom'un bu gece çocuklarımıza bakması gerekiyordu.
- Tonight I'm available.
- Bu gece boşum.
- Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.
- Bu geceki uçuş süremiz 6 saatin biraz altında olacak ama bakalım işleri biraz hızlandırabilecek miyim?
- I'm looking forward to tonight.
- Bu geceyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Let's go on a date tonight.
- Bu gece biriyle çıkalım.
- Are you coming to the party tonight?
- Bu gece partiye geliyor musun?
- Dinner is on me tonight.
- Bu gece akşam yemeği benden.
- I actually had fun tonight.
- Bu gece çok eğlendim.
- I didn't expect to see you here tonight.
- Bu gece seni burada görmeyi beklemiyordum.
- I'm going to stay home tonight.
- Bu gece evde kalacağım.
- I'm setting off tonight.
- Bu gece yola çıkıyorum.
- I need to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmam lâzım.
- It'll cool down tonight.
- Bu gece hava soğuyacak.
- I promised to help my dad at the shop tonight.
- Bu gece dükkânda babama yardım edeceğime söz verdim.
- Aren't you going out tonight?
- Bu gece dışarı çıkmıyor musun?
- I'd like you to be my guest tonight.
- Bu gece misafirim olmanı istiyorum.
- Tom is giving a party tonight.
- Tom bu gece bir parti veriyor.
- You can meet them tonight.
- Bu gece onlarla tanışabilirsin.
- I have a reservation for three nights from tonight.
- Bu geceden itibaren üç gecelik bir rezervasyonum var.
- You can meet Tom tonight.
- Tom'la bu gece buluşabilirsin.
- Tom will be at the party tonight.
- Tom bu gece partide olacak.
- Will you come home for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği için eve gelecek misin?
- A full moon can be seen tonight.
- Bu gece dolunay görülebilir.
- The sky is full of stars tonight.
- Gökyüzü bu gece yıldızlarla dolu.
- There's going to be a press conference tonight.
- Bu gece bir basın toplantısı olacak.
- We're having a surprise party for Tom tonight at my place.
- Bu gece benim evimde Tom için sürpriz bir parti veriyoruz.
- You look very beautiful tonight.
- Bu gece çok güzel görünüyorsun.
- Please call me tonight.
- Lütfen bu gece beni ara.
- Are you having a good time tonight?
- Bu gece iyi vakit geçiriyor musun?
- Hey, guess what I'm doing tonight.
- Hey, bu gece ne yaptığımı tahmin et.
- Who's playing hockey tonight?
- Bu gece kim hokey oynuyor?
- How's Tom tonight?
- Tom bu gece nasıl?
- Don't go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkma.
- Can you wash dishes tonight?
- Bu gece bulaşıkları yıkayabilir misin?
- They'll be here tonight.
- Bu gece burada olacaklar.
- Is there a room available for tonight?
- Bu gece için müsait bir oda var mı?
- I met him tonight.
- Onunla bu gece tanıştım.
- What brings you here tonight?
- Bu gece seni buraya getiren nedir?
- I won't have to make dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeği yapmak zorunda kalmayacağım.
- I won't be at home tonight.
- Bu gece evde olmayacağım.
- I'm seeing them again tonight.
- Onları bu gece tekrar göreceğim.
- I feel like eating out tonight.
- Canım bu gece dışarıda yemek istiyor.
- Tom is available tonight.
- Tom bu gece müsait.
- Tom could be available tonight.
- Tom bu gece müsait olabilir.
- I thought you were going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkacağını sanıyordum.
- You can call me tonight.
- Bu gece beni arayabilirsin.
- I'll see them tonight.
- Onları bu gece göreceğim.
- It's going to happen tonight.
- Bu gece olacak.
- I'll call you tonight.
- Seni bu gece arayacağım.
- Let's eat out tonight.
- Bu gece dışarıda yiyelim.
- I wonder if Tom will be at Mary's party tonight.
- Acaba Tom bu gece Mary'nin partisinde olacak mı?
- The surprise party for Laura is not tonight, but tomorrow night.
- Laura için sürpriz parti bu gece değil, yarın gece.
- I'm not sure if I'm going to be able to sing tonight.
- Bu gece şarkı söyleyip söyleyemeyeceğimden emin değilim.
- We will be back tonight.
- Bu gece geri döneceğiz.
- I didn't get much sleep tonight.
- Bu gece fazla uyumadım.
- I heard that Tom won't be at your party tonight.
- Bu gece Tom'un partinde olmayacağını duydum.
- How would you like to sleep in a nice soft bed tonight?
- Bu gece yumuşak bir yatakta uyumaya ne dersin?
- I should be here tonight.
- Bu gece burada olmalıydım.
- Tom says I have to babysit tonight.
- Tom bu gece bebek bakıcılığı yapmam gerektiğini söylüyor.
- Call me tonight.
- Bu gece beni ara.
- Is Tom coming back tonight?
- Tom bu gece dönecek mi?
- Tell Tom we're too tired to come over tonight.
- Tom'a bu gece gelemeyecek kadar yorgun olduğumuzu söyle.
- Tonight, let's all go dancing.
- Bu gece hepimiz dans etmeye gidelim.
- Weather's pretty nice tonight.
- Bu gece hava oldukça güzel.
- I'm leaving tonight.
- Bu gece gidiyorum.
- What're you doing tonight?
- Bu gece ne yapıyorsun?
- Tom may not come to our party tonight.
- Tom bu gece partimize gelmeyebilir.
- He is acting like Nelson tonight.
- O, bu gece Nelson rolü oynayacak.
- Tom and Mary are planning to eat out tonight.
- Tom ve Mary bu gece dışarıda yemek yemeyi planlıyorlar.
- Who will score the first goal tonight?
- Bu gece ilk golü kim atar?
- The moon looks amazing tonight.
- Ay bu gece harika görünüyor.
- Tonight, Tom sang better than usual.
- Bu gece Tom her zamankinden daha iyi şarkı söyledi.
- I don't have any homework tonight.
- Bu gece hiç ev ödevim yok.
- Tom seems tired tonight.
- Tom bu gece yorgun görünüyor.
- Is there going to be a party tonight?
- Bu gece bir parti olacak mı?
- Can you tell me who is coming tonight?
- Bu gece kimin geleceğini bana söyler misin?
- Because of my lack of sleep I'm going to bed early tonight.
- Uyku eksikliğimden dolayı bu gece erken yatmaya gidiyorum.
- How about going to the movies tonight?
- Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?
- I'm waitressing tonight.
- Ben bu gece garsonluk yapıyorum.
- Who will you eat dinner with tonight?
- Bu gece kimle akşam yemeği yiyeceksin?
- It's not going to rain tonight.
- Bu gece yağmur yağmayacak.
- My name is Tom and I'll be your server tonight.
- Benim adım Tom ve bu gece sizin garsonunuz olacağım.
- Where are you sleeping tonight?
- Bu gece nerede uyuyorsun?
- I'll leave Tokyo tonight.
- Bu gece Tokyo'dan ayrılacağım.
- I'll be a little late tonight for check-in.
- Giriş için bu gece biraz geç kalacağım.
- Aren't you going to be at the party tonight?
- Bu gece partide olmayacak mısın?
- I don't have to study French tonight.
- Bu gece Fransız çalışmak zorunda değilim.
- Hi, my name is Tom, but you can call me tonight.
- Merhaba, benim adım Tom ama bu gece beni arayabilirsiniz.
- It was pitch-dark outside tonight.
- Bu gece dışarısı zifiri karanlıktı.
- How do you feel about what happened tonight?
- Bu gece olanlar hakkında nasıl hissediyorsun?
- We need to find them tonight.
- Onları bu gece bulmalıyız.
- How about going to the movie tonight?
- Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?
- We're going to work tonight.
- Biz bu gece çalışacağız.
- I'll talk with him tonight.
- Onunla bu gece konuşacağım.
- The weather bureau says it will rain tonight.
- Meteoroloji bürosu bu gece yağmur yağacağını söylüyor.
- Not tonight.
- Bu gece değil.
- Did you have fun tonight?
- Bu gece eğlendin mi?
- I'll phone her tonight.
- Bu gece ona telefon edeceğim.
- I'd like to study with you tonight, but I can't.
- Bu gece seninle çalışmak istiyorum ama çalışamam.
- Sorry, but I have to work tonight.
- Üzgünüm ama bu gece çalışmam gerekiyor.
- Why did you come here tonight?
- Bu gece buraya neden geldin?
- I'm kind of busy tonight.
- Bu gece biraz meşgulüm.
- What should I wear tonight?
- Bu gece ne giymeliyim?
- Does it have to be tonight?
- Bu gece olmak zorunda mı?
- I'm going out with Lisa tonight.
- Bu gece Lisa ile dışarı çıkıyorum.
- I can't do that tonight.
- Bu gece onu yapamam.
- Aren't you going to Tom's party tonight?
- Bu gece Tom'un partisine gitmiyor musun?
- It looks like we're going to be staying here tonight.
- Bu gece burada kalacağız gibi görünüyor.
- Did you tell Tom he could go see Mary tonight?
- Tom'a bu gece Mary'yi görmeye gidebileceğini söyledin mi?
- Is it going to snow tonight?
- Bu gece kar yağacak mı?
- If it's convenient, please come here tonight.
- Eğer uygunsa, lütfen bu gece buraya gel.
- May I borrow your car tonight?
- Bu gece arabanızı ödünç alabilir miyim?
- Tom won't be coming tonight, but I'm not sure why yet.
- Tom bu gece gelmeyecek ama nedenini henüz bilmiyorum.
- Tell Tom we're too tired to come over tonight.
- Tom'a bu gece uğramak için çok yorgun olduğumuzu söyle.
- You can not stay here tonight.
- Bu gece burada kalamazsın.
- I wonder if Tom will be at Mary's party tonight.
- Tom'un bu gece Mary'nin partisinde olup olmayacağını merak ediyorum.
- And what if we went to a Japanese restaurant tonight?
- Ve peki ya bu gece bir Japon restoranına gitseydik?
- Can you feel the love tonight?
- Bu gece aşkı hissedebiliyor musun?
- The moon is very bright tonight.
- Bu gece ay çok parlak.
- A heavy frost is expected tonight.
- Bu gece şiddetli bir don bekleniyor.
- Surely he'll phone me tonight.
- Eminim bu gece beni arayacaktır.
- I need a hotel for tonight.
- Bu gece için bir otele ihtiyacım var.
- I'm not tired tonight.
- Bu gece yorgun değilim.
- All the songs we sang tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz tüm şarkılar Tom tarafından yazılmıştı.
- The moon is full tonight.
- Ay bu gece dolunay.
- I'm going to die tonight.
- Bu gece öleceğim.
- We're having a bachelor party for Tom at my place tonight.
- Tom için bu gece benim evimde bir bekarlığa veda partisi veriyoruz.
- It may well rain before tonight.
- Bu geceden önce yağmur yağabilir.
- I don't think it's going to happen tonight.
- Onun bu gece olacağını sanmıyorum.
- It seems I'll be staying up all night tonight.
- Görünüşe göre bu gece bütün gece ayakta kalacağım.
- He is on night duty tonight.
- Bu gece gece nöbetinde.
- My boss wants me to work late tonight.
- Patronum bu gece geç saate kadar çalışmamı istiyor.
- Stay with us tonight and find a hotel tomorrow.
- Bu gece bizde kal, yarın bir otel bulursun.
- Are you open tonight?
- Bu gece açık mısınız?
- Aren't the stars bright tonight?
- Bu gece yıldızlar parlak değil mi?
- I know where Tom will be tonight.
- Tom'un bu gece nerede olacağını biliyorum.
- I do not feel like drinking beer tonight.
- Bu gece bira içmek istemiyorum.
- Tom is going to have a party tonight.
- Tom bu gece parti verecek.
- What're you up to tonight?
- Bu gece neyin peşindesin?
- The moon is exceptionally pretty tonight.
- Ay bu gece son derece güzel.
- Tom will probably stay here tonight.
- Tom muhtemelen bu gece burada kalacak.
- I'll see you tonight.
- Bu gece seni göreceğim.
- I'm looking forward to sleeping on a nice soft bed tonight.
- Bu gece güzel yumuşak bir yatakta uyumayı dört gözle bekliyorum.
- I don't feel like cooking tonight.
- Bu gece canım yemek pişirmek istemiyor.
- Is Tom going to be at the party tonight?
- Tom bu gece partide olacak mı?
- My band's playing tonight.
- Bu gece grubum çalıyor.
- I'm going out with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la çıkıyorum.
- Has this thing appeared again tonight?
- Bu şey bu gece yine mi ortaya çıktı?
- It'll be cold tonight.
- Bu gece hava soğuk olacak.
- Nothing's going to happen tonight.
- Bu gece hiçbir şey olmayacak.
- I have plans with her tonight.
- Bu gece onunla planım var.
- If it is raining, I won't go out tonight.
- Yağmur yağıyorsa, bu gece dışarı çıkmam.
- I want to know who you're going out with tonight.
- Bu gece kiminle çıkacağını bilmek istiyorum.
- I felt good tonight.
- Bu gece iyi hissettim.
- There's a beach party tonight.
- Bu gece bir plaj partisi var.
- No one's coming to our party tonight.
- Bu geceki partimize kimse gelmiyor.
- I didn't expect to see you here tonight.
- Seni bu gece burada görmeyi beklemiyordum.
- I want to eat lobster again tonight.
- Bu gece yine ıstakoz yemeyi isterim.
- Tom isn't going to get much sleep tonight.
- Tom bu gece fazla uyumayacak.
- Be sure and call me tonight.
- Bu gece beni mutlaka ara.
- Do you want to go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkmak istiyor musun?
- I thought you were going to the carnival with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la karnavala gideceğini sanıyordum.
- Are you going to meet Tom tonight?
- Bu gece Tom'la buluşacak mısın?
- Where do you want to sleep tonight?
- Bu gece nerede uyumak istersin?
- You are all our guests tonight.
- Bu gece hepiniz misafirlerimizsiniz.
- I think I'll take a bath tonight.
- Sanırım bu gece banyo yapacağım.
- Both songs that we sang tonight were written by Tom.
- Bu gece söylediğimiz iki şarkı da Tom tarafından yazıldı.
- Tom is going to come back here tonight.
- Tom bu gece buraya geri dönecek.
- Tom closed the shop early tonight.
- Tom bu gece dükkanı erken kapadı.
- I want you to stay tonight.
- Bu gece kalmanı istiyorum.
- I intend to sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemeye niyetliyim.
- He's not here tonight.
- O bu gece burada değil.
- You don't want to do that tonight, do you?
- Bu gece bunu yapmak istemiyorsun, değil mi?
- Would tonight be soon enough?
- Bu gece yeterince yakın olur muydu?
- I would rather stay at home than go to the movies tonight.
- Bu gece sinemaya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
- You were the most beautiful woman at the party tonight.
- Bu gece partideki en güzel kadın sendin.
- You're really talkative tonight, aren't you?
- Bu gece gerçekten konuşkansın, değil mi?
- We're going to have fish for dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeği için balık yiyeceğiz.
- Give me a call tonight.
- Bu gece beni ara.
- Are you going to bed early tonight?
- Bu gece erken yatacak mısın?
- I'd be very surprised if Tom isn't at the party tonight.
- Tom bu gece partide olmazsa çok şaşırırım.
- It's going to rain tonight.
- Bu gece yağmur yağacak.
- Tom should go to bed early tonight since he has a test tomorrow.
- Tom bu gece erken yatmalı çünkü yarın sınavı var.
- The ship will cross the equator tonight.
- Gemi bu gece ekvatoru geçecek.
- We'll be back tonight.
- Bu gece döneceğiz.
- See you tonight.
- Bu gece görüşürüz.
- Tom says that he doesn't feel like drinking beer tonight.
- Tom bu gece bira içmek istemediğini söylüyor.
- He promised to come home early tonight.
- O bu gece eve erken gelmeye söz verdi.
- Tom will come over to my place tonight.
- Tom bu gece benim mekanıma gelecek.
- I'm actually having fun tonight.
- Bu gece gerçekten eğleniyorum.
- You look very nice tonight.
- Bu gece çok güzel görünüyorsun.
- Ask Tom what he's doing tonight.
- Tom'a bu gece ne yaptığını sor.
- Would you like to have pizza tonight?
- Bu gece pizza yemek ister misin?
- Lots of my friends are going there tonight.
- Birçok arkadaşım bu gece oraya gidiyor.
- Tom will write a letter to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye bir mektup yazacak.
- We need to find him tonight.
- Onu bu gece bulmamız gerekiyor.
- There are a lot of idiots here tonight.
- Bu gece burada bir sürü aptal var.
- I'll ask Tom about Mary tonight.
- Bu gece Tom'a Mary'yi soracağım.
- I enjoyed being here tonight.
- Bu gece burada olmaktan keyif aldım.
- I really want to eat Chinese food tonight.
- Bu gece gerçekten Çin yemeği yemek istiyorum.
- It might rain tonight.
- Bu gece yağış olabilir.
- Tom did a great job tonight.
- Tom bu gece harika bir iş yaptı.
- I plan to go to bed early tonight.
- Bu gece erken yatmayı planlıyorum.
- Tonight, I'll miss you.
- Bu gece seni özleyeceğim.
- What do you say to dining out tonight?
- Bu gece dışarıda yemek yemeye ne dersin?
- We need to find her tonight.
- Onu bu gece bulmalıyız.
- Are you going to watch TV tonight?
- Bu gece televizyon izleyecek misin?
- Can you help us tonight?
- Bu gece bize yardım edebilir misin?
- Are you going to go to the party tonight?
- Bu gece partiye gidecek misin?
- I wonder if he'll come tonight.
- Bu gece onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
- Tom is leaving tonight.
- Tom bu gece ayrılıyor.
- You sure seem happy tonight.
- Bu gece kesinlikle mutlu görünüyorsun.
- I saw that tonight.
- Bunu bu gece gördüm.
- What happened tonight?
- Bu gece ne oldu?
- We're going to work tonight.
- Bu gece işe gidiyoruz.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
- Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- You can meet Tom tonight.
- Bu gece Tom'la görüşebilirsiniz.
- I'll be on duty tonight.
- Bu gece görevde olacağım.
- Let's finish this job tonight.
- Bu işi bu gece bitirelim.
- I want a room for tonight.
- Bu gece için bir oda istiyorum.
- He made a promise to come home early tonight.
- Bu gece eve erken geleceğine söz verdi.
- I have plans with Tom tonight.
- Bu gece Tom ile planlarım var.
- I've been asked to sing tonight.
- Bu gece şarkı söylemem istendi.
- Let's go out and have some fun tonight.
- Bu gece dışarı çıkalım ve biraz eğlenelim.
- Tonight sounds good.
- Bu gece kulağa hoş geliyor.
- Tom says he'd rather not go out tonight.
- Tom bu gece dışarı çıkmamayı tercih ettiğini söylüyor.
- Are you free for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği için boş musun?
- Tonight I leave for Astrakhan!
- Bu gece Astrahan'a gidiyorum!
- Can you come over to my house tonight?
- Bu gece evime gelebilir misin?
- I'd like to study with you tonight, but I can't.
- Bu gece seninle çalışmak isterdim ama yapamam.
- Do I have to attend the party tonight?
- Bu gece partiye katılmam gerekiyor mu?
- Tom has his first date with Mary tonight.
- Tom'un bu gece Mary ile ilk randevusu var.
- I think you're going to enjoy yourself tonight.
- Bence bu gece eğleneceksin.
- He believed Tom would not be able to catch the train tonight.
- O Tom'un bu gece treni yakalanamayacağına inanıyordu.
- I'm leaving this town tonight.
- Bu gece bu kasabadan gidiyorum.
- Can you see the stars tonight?
- Bu gece yıldızları görebiliyor musun?
- I don't think we have to worry about anybody showing up tonight.
- Bu gece birilerinin gelmesi konusunda endişelenmemiz gerektiğini sanmıyorum.
- Can you come to the meeting tonight?
- Bu gece toplantıya gelebilir misin?
- It's convenient for me to see you at ten tonight.
- Bu gece saat onda seni görmem uygun.
- I will be the cook tonight.
- Bu gece ben aşçı olacağım.
- We have a big audience tonight.
- Bu gece büyük bir dinleyici kitlemiz var.
- You're acting strange tonight.
- Bu gece garip davranıyorsun.
- I have no place to sleep tonight.
- Bu gece uyuyacak yerim yok.
- I shall sleep with your letter under my pillow tonight.
- Bu gece yastığımın altında senin mektubunla uyuyacağım.
- Tom is on fire tonight.
- Tom bu gece ateşli.
- I'm not able to do that tonight.
- Onu bu gece yapamam.
- It could rain tonight.
- Bu gece yağmur yağabilir.
- I'll stay home tonight.
- Bu gece evde kalacağım.
- Are you and Tom coming to the party tonight?
- Sen ve Tom bu gece partiye geliyor musunuz?
- Tom is coming over for dinner tonight.
- Tom bu gece akşam yemeği için geliyor.
- Tom could be available tonight.
- Tom bu gece hazır olabilir.
- I intend to listen to it tonight.
- Bu gece dinlemek niyetindeyim.
- Who is conducting the orchestra tonight?
- Bu gece orkestrayı kim yönetiyor?
- Why don't you come out with us tonight?
- Neden bu gece bizimle gelmiyorsun?
- We all thought Tom would be here tonight.
- Biz hepimiz Tom'un bu gece burada olacağını düşündük.
- Do you promise to call me tonight?
- Bu gece beni aramaya söz veriyor musun?
- Did you have plans for tonight?
- Bu gece için planların var mı?
- I'll see them tonight.
- Bu gece onları göreceğim.
- I met her tonight.
- Bu gece onunla buluştum.
- Do you think Tom will come back tonight?
- Tom'un bu gece geri geleceğini düşünüyor musun?
- Tom is going to be working tonight.
- Tom bu gece çalışıyor olacak.
- I won't sleep tonight.
- Bu gece uyumayacağım.
- What're you up to tonight?
- Bu gece neyin peşindesiniz?
- Aren't you going to be home tonight?
- Bu gece evde olmayacak mısın?
- Tom rarely sings, but I think he will tonight.
- Tom nadiren şarkı söyler, ama sanırım bu gece söyleyecek.
- Do you want to eat out tonight?
- Bu gece dışarıda yemek ister misin?
- Let's eat out tonight!
- Haydi bu gece dışarıda yemek yiyelim!
- It's going to take me at least three hours to do my homework tonight.
- Bu gece ödevimi yapmam en az üç saatimi alacak.
- I might be at home tonight.
- Bu gece evde olabilirim.
- I think I'll sleep well tonight.
- Bu gece iyi uyuyacağımı düşünüyorum.
- There's party at Tom's tonight.
- Bu gece Tom'un evinde parti var.
- I don't think it's going to happen tonight.
- Bu gece olacağını sanmıyorum.
- I still think we should've told your dad where we're going tonight.
- Hâlâ bu gece nereye gideceğimizi babana söylememiz gerektiğini düşünüyorum.
- I don't feel like studying at all tonight.
- Bu gece hiç ders çalışmak istemiyorum.
- She is giving a party tonight.
- Bu gece bir parti veriyor.
- I'm going out with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la dışarı çıkıyorum.
- Tom isn't the one who wrote the songs I sang tonight.
- Bu gece söylediğim şarkıyı yazan kişi Tom değil.
- Sami will be our guest tonight.
- Sami bu gece konuğumuz olacak.
- Let's do that tonight.
- Bunu bu gece yapalım.
- I thought you were going to be in Boston tonight.
- Bu gece Boston'da olacağını sanıyordum.
- I have a big date tonight.
- Bu gece büyük bir randevum var.
- I have plans with her tonight.
- Bu gece onunla planlarım var.
- I'm going to eat at a Chinese restaurant tonight.
- Bu gece bir Çin restoranında yiyeceğim.
- I'm waitressing tonight.
- Bu gece garsonluk yapacağım.
- Tonight I will travel for business to Chile.
- Bu gece iş için Şili'ye seyahat edeceğim.
- Tom seldom sings, but I think he will tonight.
- Tom nadiren şarkı söyler, ama sanırım bu gece söyleyecek.
- I won't bother you anymore tonight.
- Bu gece seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim.
- The moon is nice tonight.
- Bu gece ay çok güzel.
- I'd say we are definitely going to have a good time tonight.
- Bu gece kesinlikle iyi vakit geçireceğimizi söyleyebilirim.
- It'll happen tonight.
- Bu gece olacak.
- Tom is off duty tonight.
- Tom bu gece izinli.
- Can I stay at your place tonight?
- Bu gece sende kalabilir miyim?
- Tom is going to be appearing on TV tonight.
- Tom bu gece televizyona çıkacak.
- Tom is going to be at the party tonight.
- Tom bu gece partide olacak.
- I doubt if you'll know anyone at the party tonight.
- Bu gece partide birini tanıyıp tanımayacağından şüpheliyim.
- I'll take care of your children tonight.
- Bu gece çocuklarına bakacağım.
- What would you like to do tonight?
- Bu gece ne yapmak istersin?
- Tom said he saw Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'yi gördüğünü söyledi.
- I don't think I can do that tonight.
- Bu gece bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
- Tonight, I'll have to do an interview.
- Bu gece bir röportaj yapmam gerekecek.
- Who's going to clean up tonight?
- Bu gece kim temizleyecek?
- What brings you here tonight?
- Seni bu gece buraya ne getirdi?
- Tom isn't sure whether he can come tonight.
- Tom bu gece gelip gelemeyeceğinden emin değil.
- I can't go to the gym tonight.
- Bu gece spor salonuna gidemem.
- I'd prefer to stay at home tonight.
- Bu gece evde kalmayı tercih ederim.
- I still think we should've told your dad where we're going tonight.
- Hala babana bu gece nereye gideceğimizi söylememiz gerektiğini düşünüyorum.
- What compositions will the orchestra play tonight?
- Bu gece orkestra hangi besteleri çalacak?
- We're going back to work tonight.
- Bu gece işe dönüyoruz.
- You can meet Tom tonight.
- Bu gece Tom'la tanışabilirsin.
- I have a report to write tonight.
- Bu gece yazacak bir raporum var.
- Let's stay in tonight.
- Bu gece içeride kalalım.
- How much did Tom drink tonight?
- Tom ne kadar içti bu gece?
- You can get in touch with him at his home tonight.
- Bu gece onun evinde onunla temasa geçebilirsin.
- I already have plans for tonight.
- Bu gece için planlarım var zaten.
- I'm going to bed early tonight.
- Bu gece erken yatacağım.
- Let's stay home and watch TV tonight.
- Bu gece evde kalalım ve televizyon izleyelim.
- I could have died tonight.
- Bu gece ölebilirdim.
- May I watch TV tonight?
- Bu gece televizyon izleyebilir miyim?
- I'm going to turn in early tonight.
- Bu gece erken yatacağım.
- It's going to cool down tonight.
- Bu gece serinleyecek.
- Can you watch her tonight?
- Bu gece onu izleyebilir misin?
- We need to find him tonight.
- Onu bu gece bulmalıyız.
- I really enjoyed myself tonight.
- Bu gece gerçekten çok eğlendim.
- He seems tired tonight.
- Bu gece yorgun görünüyor.
- What are your plans tonight?
- Bu gece ne yapmayı planlıyorsun?
- I would like to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmak istiyorum.
- I need to speak to you tonight.
- Bu gece seninle konuşmam gerekiyor.
- We're not doing anything tonight.
- Bu gece hiçbir şey yapmıyoruz.
- Are you going to pick someone up tonight?
- Bu gece birini mi alacaksın?
- Tom was by far the best singer tonight.
- Tom bu gecenin açık ara en iyi şarkıcısıydı.
- I'm coming back tonight.
- Bu gece geri geleceğim.
- Tom isn't here tonight.
- Tom bu gece burada değil.
- Would you like to go out with me tonight?
- Bu gece benimle dışarı çıkmak ister misin?
- Are you going to the concert tonight?
- Bu gece konsere gidiyor musun?
- I have to work late tonight.
- Bu gece geç saatlere kadar çalışmak zorundayım.
- What are your plans for tonight?
- Bu gece için planların nedir?
- Tonight is going to be awesome.
- Bu gece harika olacak.
- I'm really tired tonight.
- Bu gece gerçekten çok yorgunum.
- I don't feel like going to the movies tonight.
- Bu gece canım sinemaya gitmek istemiyor.
- Are you sure you don't want to come tonight?
- Bu gece gelmek istemediğine emin misin?
- There's no way to predict what you will dream tonight.
- Bu gece ne rüya göreceğinizi tahmin etmenin bir yolu yok.
- Tom says he'll sing that song he wrote about you tonight.
- Tom, bu gece senin hakkında yazdığı o şarkıyı söylediğini söyledi.
- I don't feel like cooking tonight.
- Bu gece yemek yapmak istemiyorum.
- Tonight I'm getting drunk!
- Bu gece sarhoş olacağım!
- Tonight I have guests.
- Bu gece misafirlerim var.
- Are you going to pick someone up tonight?
- Bu gece birini alacak mısın?
- Tom learned a lot tonight.
- Tom bu gece çok şey öğrendi.
- Let's hope it goes well tonight.
- Umalım da bu gece iyi geçsin.
- She looks amazing tonight.
- Bu gece harika görünüyor.
- If it is raining, I won't go out tonight.
- Eğer yağmur yağıyorsa, bu gece dışarı çıkmayacağım.
- My band's playing tonight.
- Bu gece benim grubum çalıyor.
- The debate will happen tonight.
- Tartışma bu gece olacak.
- Tonight, there's a good movie at the cinema.
- Bu gece sinemada iyi bir film var.
- I've already sung that song three times tonight.
- Bu şarkıyı bu gece üç kez söyledim zaten.
- Tom is going to eat with us tonight.
- Tom bu gece bizimle yemek yiyecek.
- We'll come by tonight.
- Bu gece uğrayacağız.
- She seldom sings, but I think she will tonight.
- Nadiren şarkı söyler, ama sanırım bu gece söyleyecek.
- Tom isn't doing anything tonight.
- Tom bu gece hiçbir şey yapmıyor.
- Would you have dinner with me tonight?
- Bu gece benimle birlikte akşam yemeği yer misin?
- Tom can't see you tonight, but he can see you tomorrow morning.
- Tom seni bu gece göremez ama yarın sabah görebilir.
- Tom will come to my house tonight.
- Tom bu gece evime gelecek.
- I want to go with you tonight.
- Bu gece seninle gitmek istiyorum.
- He should go to bed early tonight since he has a test tomorrow.
- Yarın sınavı olduğu için bu gece erken yatmalı.
- I'm pretty sure Tom will be there tonight.
- Tom'un bu gece orada olacağından oldukça eminim.
- Don't make any decisions tonight.
- Bu gece karar verme.
- We have to get out of here tonight.
- Bu gece buradan çıkmak zorundayız.
- I had a very good time tonight.
- Bu gece çok iyi vakit geçirdim.
- I think Tom is going to propose to you tonight.
- Sanırım Tom sana bu gece evlilik teklif edecek.
- Have you watched television tonight?
- Bu gece televizyon izledin mi?
- Are you guys planning to go to Tom's party tonight?
- Bu gece Tom'un partisine gitmeyi planlıyor musunuz?
- Tom will be appearing on TV tonight.
- Tom bu gece televizyona çıkacak.
- Tom doesn't need to make dinner tonight.
- Tom'un bu gece akşam yemeği yapmasına gerek yok.
- We have plenty of time tonight.
- Bu gece çok zamanımız var.
- Let's have a party tonight.
- Bu gece bir parti verelim.
- I'll call you tonight.
- Bu gece arayacağım.
- I met Tom tonight.
- Bu gece Tom'la karşılaştım.
- What's on for tonight?
- Bu gece ne var?
- I'd get to bed early tonight if I were you.
- Yerinde olsam bu gece erken yatardım.
- I suspect Tom will be there tonight.
- Tom'un bu gece orada olacağından şüpheleniyorum.
- I don't want to sit next to Tom tonight.
- Bu gece Tom'un yanında oturmak istemiyorum.
- You were a big help tonight.
- Bu gece büyük yardımın dokundu.
- Tom is planning to eat dinner with Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'yle akşam yemeği yemeği planlıyor.
- I'm supposed to take out the trash tonight.
- Bu gece çöpü dışarı almam gerekiyor.
- I can't make it tonight.
- Ben bu gece gelemem.
- I need to see you tonight.
- Bu gece seni görmem gerekiyor.
- You can meet Tom tonight.
- Bu gece Tom'la görüşebilirsin.
- So, Tom, are you doing anything tonight?
- Tom, bu gece bir şey yapıyor musun?
- You can sleep here tonight if you want.
- İstersen bu gece burada uyuyabilirsin.
- You'd better not sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söylemesen iyi olur.
- I need to talk to you tonight.
- Bu gece seninle konuşmalıyım.
- Tom will be working the late shift tonight.
- Tom bu gece geç vardiyada çalışıyor olacak.
- May I sleep on your couch tonight?
- Bu gece kanepende uyuyabilir miyim?
- I can't go to the movies tonight.
- Bu gece sinemaya gidemem.
- I had a long talk with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la uzun bir sohbetim oldu.
- Tom is supposed to babysit our children tonight.
- Tom bu gece çocuklarımıza bakmalı.
- Is it OK to call you tonight?
- Seni bu gece arayabilir miyim?
- Go out with me tonight.
- Bu gece benimle çık.
- I was supposed to do that tonight.
- Bunu bu gece yapmam gerekiyordu.
- I'll phone Tom tonight.
- Bu gece Tom'u arayacağım.
- How do I look tonight?
- Bu gece nasıl görünüyorum?
- You won't have to babysit tonight.
- Bu gece bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacaksın.
- Tom said he has a lot of homework to do tonight.
- Tom bu gece yapacak bir sürü ev ödevi olduğunu söyledi.
- Tom will eat with us tonight.
- Tom bu gece bizimle yemek yiyecek.
- Tom didn't do that tonight.
- Tom bu gece bunu yapmadı.
- No one's going to sing here tonight.
- Bu gece kimse burada şarkı söylemeyecek.
- Aren't you going to the theater tonight?
- Bu gece tiyatroya gitmiyor musun?
- She is appearing on TV tonight.
- O, bu gece televizyonda çıkıyor.
- Do we have a babysitter for tonight?
- Bu gece için bir bebek bakıcımız var mı?
- Tom made a promise to come home early tonight.
- Tom bu gece eve erken geleceğine söz verdi.
- Speaking of films, why not go to the cinema tonight?
- Filmlerden bahsetmişken, neden bu gece sinemaya gitmiyorsun?
- Are you going to be home tonight?
- Bu gece evde olacak mısın?
- Tom will call you tonight.
- Tom seni bu gece arayacak.
- Tonight, let's all go dancing.
- Bu gece hepimiz dansa gidelim.
- You could have let me know you were going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkacağını bana haber verebilirdin.
- Tom is babysitting tonight.
- Tom bu gece bebek bakıcılığı yapacak.
- I can't go with you tonight.
- Bu gece seninle gelemem.
- The two teams playing tonight are the Yomiuri Giants and the Hanshin Tigers.
- Bu gece oynayan iki takım Yomiuri Giants ve Hanshin Tigers.
- I'm going to watch the baseball game tonight.
- Bu geceki beyzbol maçını izleyeceğim.
- Why are you so nervous tonight?
- Bu gece neden bu kadar sinirlisin?
- Did you have plans for tonight?
- Bu gece için planınız var mıydı?
- She is off duty tonight.
- O bu gece izinli.
- Guess who's coming for dinner tonight.
- Bil bakalım bu gece akşam yemeğine kim geliyor?
- I have to study for three tests tonight.
- Bu gece üç sınava çalışmam gerekiyor.
- Can you think of anyone who might be able to babysit our kids tonight?
- Bu gece çocuklarımıza bakabilecek birini düşünebilir misin?
- You sure seem happy tonight.
- Bu gece mutlu görünüyorsun.
- How many bands will be playing tonight?
- Bu gece kaç grup çalacak?
- He is to come to my house tonight.
- Bu gece evime gelecek.
- Can I buy you dinner tonight?
- Bu gece sana akşam yemeği ısmarlayabilir miyim?
- It was a mistake to come here tonight.
- Bu gece buraya gelmek bir hataydı.
- I had a great time tonight.
- Ben bu gece çok iyi vakit geçirdim.
- Tom may not be home tonight.
- Tom bu gece evde olmayabilir.
- What do you say to eating out tonight?
- Bu gece dışarıda yemeye ne dersin?
- Tom doesn't want to eat here tonight.
- Tom bu gece burada yemek istemiyor.
- Let's do it tonight.
- Onu bu gece yapalım.
- I don't know if he can come tonight.
- Bu gece gelebilir mi bilmiyorum.
- Let's hope it goes well tonight.
- Bu gece iyi gideceğini umalım.
- You know what's going to happen tonight, don't you?
- Bu gece ne olacağını biliyorsun, değil mi?
- We'll talk at dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeğinde konuşacağız.
- Tom will leave tonight.
- Tom bu gece ayrılacak.
- So, what are you doing tonight?
- Peki, bu gece ne yapıyorsun?
- It is going to be cold tonight.
- Bu gece soğuk olacak.
- I didn't plan on singing here tonight.
- Bu gece burada şarkı söylemeyi planlamadım.
- What're you doing tonight?
- Bu gece ne yapıyorsunuz?
- We'll be back tonight.
- Biz bu gece geri döneceğiz.
- Aren't you coming back tonight?
- Bu gece dönmeyecek misin?
- The weather will be good tonight for sure.
- Hava bu gece kesinlikle iyi olacak.
- Can you feel the love tonight?
- Bu gece, aşkı hissedebiliyor musun?
- I'm seeing them again tonight.
- Bu gece onları tekrar göreceğim.
- Tom sang better tonight than he usually does.
- Tom bu gece genellikle söylediğinden daha iyi şarkı söyledi.
- Who'll be there tonight?
- Bu gece kimler olacak?
- Tom is off tonight.
- Tom bu gece izinli.
- I'm sure Tom won't have to work late tonight.
- Tom'un bu gece geç vakte kadar çalışmak zorunda kalmayacağına eminim.
- I'm afraid it'll rain tonight.
- Korkarım ki bu gece yağmur yağacak.
- Tom wants to eat here tonight.
- Tom bu gece burada yemek yemek istiyor.
- We need you to work late tonight.
- Bu gece geç saate kadar çalışmanı istiyoruz.
- Tonight belongs to the fireflies and the bats—and the werewolves.
- Bu gece ateşböceklerine, yarasalara ve kurtadamlara ait.
- Is Tom coming back tonight?
- Tom bu gece geri geliyor mu?
- Tom was actually here tonight.
- Tom aslında bu gece buradaydı.
- Tom told me the party was tonight.
- Tom bana partinin bu gece olduğunu söyledi.
- Tom will leave tonight.
- Tom bu gece yola çıkacak.
- We have a party tonight.
- Bu gece bir partimiz var.
- It's not likely Tom will be there tonight.
- Tom'un bu gece orada olması pek mümkün değil.
- I'll call you tonight.
- Sizi bu gece arayacağım.
- Tonight I feel like doing something!
- Bu gece kendimi bir şey yapıyor gibi hissediyorum!
- I wasn't able to sing very well tonight because I had a sore throat.
- Boğazım ağrıdığı için bu gece güzel şarkı söyleyemedim.
- We need you to work late tonight.
- Bu gece geç saatlere kadar çalışmanı istiyoruz.
- I'm invited to Tom's party tonight.
- Bu gece Tom'un partisine davetliyim.
- The forecast says it will begin to rain tonight.
- Hava tahmini bu gece yağmur yağmaya başlayacağını söylüyor.
- I'm not feeling very well tonight.
- Bu gece kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Do you think Tom will call tonight?
- Sence Tom bu gece arayacak mı?
- Aren't you going to eat with us tonight?
- Bu gece bizimle yemeyecek misin?
- Are you doing anything in particular tonight?
- Bu gece özel bir şey yapıyor musunuz?
- I'm not going to study tonight.
- Bu gece çalışmayacağım.
- I have plans tonight.
- Bu gece için planlarım var.
- I'm not going to bed early tonight.
- Bu gece erken yatmayacağım.
- I know where Tom is going to be tonight.
- Tom'un bu gece nerede olacağını biliyorum.
- I don't want spaghetti again tonight.
- Bu gece yine spagetti istemiyorum.
- Tom will call you tonight.
- Tom bu gece seni arayacak.
- I don't think I'll get any sleep tonight.
- Bu gece biraz uyuyacağımı sanmıyorum.
- Tom should be here tonight.
- Tom bu gece burada olmalı.
- I don't have to study tonight.
- Bu gece çalışmak zorunda değilim.
- The band that's playing tonight is from Boston.
- Bu gece çalacak olan grup Boston'dan.
- Tonight I feel like doing something!
- Bu gece bir şeyler yapmak istiyorum!
- Tom is coming to my house tonight.
- Tom bu gece evime geliyor.
- I can't work tonight.
- Bu gece çalışamam.
- We're here tonight for a good cause.
- Bu gece iyi bir amaç için buradayız.
- Tom will come back here tonight.
- Tom bu gece buraya gelecek.
- Tom is on duty tonight.
- Tom bu gece görev başında.
- I'll be meeting Tom's parents tonight.
- Bu gece Tom'un ebeveynleriyle buluşacağım.
- Ask for another blanket if it's cold tonight.
- Bu gece soğuk olursa bir battaniye daha isteyin.
- Let's not talk about Tom tonight.
- Bu gece Tom hakkında konuşmayalım.
- I'm sure you'll love what we have on the menu tonight.
- Eminim bu gece menüde olanları seveceksiniz.
- Tom will be appearing on TV tonight.
- Tom bu gece TV'de görünecek.
- I'll be free tonight.
- Bu gece boş olacağım.
- We're having a bachelor party for Tom at my place tonight.
- Bu gece benim evimde Tom için bekârlığa veda partisi veriyoruz.
- I saw them tonight.
- Onları bu gece gördüm.
- The ambassador is leaving Japan tonight.
- Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.
- According to the weather report, it will snow tonight.
- Hava durumu raporuna göre bu gece kar yağacak.
- I want to go to bed early tonight.
- Bu gece erken yatmak istiyorum.
- I had a really nice time tonight.
- Bu gece gerçekten güzel vakit geçirdim.
- The moon is shining brightly tonight.
- Ay bu gece ışıl ışıl parlıyor.
- I thought Tom was going to join us tonight.
- Tom'un bu gece bize katılacağını sanmıştım.
- Tom is going to be playing guitar with us tonight.
- Tom bu gece bizimle gitar çalıyor olacak.
- Do you promise to call me tonight?
- Beni bu gece arayacağına söz veriyor musun?
- Why don't you just stay here tonight?
- Neden bu gece burada kalmıyorsunuz?
- They'll arrive tonight.
- Bu gece varacaklardır.
- So, what do you guys want to do tonight?
- Peki, siz bu gece ne yapmak istiyorsunuz?
- We're really understaffed tonight.
- Bu gece gerçekten az personelimiz var.
- Tom has to go to bed early tonight.
- Tom bu gece erken yatmak zorunda.
- I have a great deal to do tonight.
- Bu gece yapacak çok işim var.
- It's going to happen tonight.
- O bu gece olacak.
- I'll try it again tonight.
- Bu gece onu tekrar deneyeceğim.
- They'll arrive tonight.
- Bu gece gelecekler.
- What's going on tonight?
- Bu gece ne oluyor?
- I'll catch up on my homework tonight.
- Bu gece ödevlerimi yetiştireceğim.
- May I watch TV tonight?
- Bu gece TV izleyebilir miyim?
- Will you go to the cinema tonight?
- Bu gece sinemaya gidecek misin?
- I thought we were going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkacağımızı sanıyordum.
- Give me a buzz if you feel like going out tonight.
- Bu gece canın dışarı çıkmak isterse beni ara.
- Tom is going to have a party tonight.
- Tom bu gece bir parti verecek.
- I intend to sing that song tonight.
- Bu gece bu şarkıyı söylemek istiyorum.
- Tom is going to be playing guitar with us tonight.
- Tom bu gece bizimle gitar çalacak.
- I don't feel like going out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmak istemiyorum.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
- Bu geceki toplantıya katılamayacağım.
- I saw Tom tonight.
- Tom'u bu gece gördüm.
- He may come and see us tonight.
- Bu gece bizi görmeye gelebilir.
- I forgot to tell you that Tom is coming over for dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeği için Tom'un uğrayacağını sana söylemeyi unuttum.
- I don't feel like talking to Tom tonight.
- Bu gece Tom'la konuşmak istemiyorum.
- I don't have the energy for this tonight.
- Bu gece için enerjim yok.
- Why can't we sing that song tonight?
- Neden bu gece o şarkıyı söyleyemiyoruz?
- I have class tonight.
- Bu gece dersim var.
- Would you like to drink a bit tonight?
- Bu gece biraz içmek ister misin?
- Will you be working late tonight?
- Bu gece geç saatlere kadar çalışacak mısın?
- Aren't you going to see Tom again tonight?
- Bu gece Tom ile tekrar görüşmeyecek misin?
- We're having a party tonight.
- Bu gece bir parti veriyoruz.
- I don't want to go anywhere tonight.
- Bu gece bir yere gitmek istemiyorum.
- Why don't you and I hang out tonight?
- Neden sen ve ben bu gece takılmıyoruz?
- I'll be coming back tonight.
- Bu gece geri geleceğim.
- The moon is brighter than usual tonight.
- Ay bu gece normalden daha parlaktır.
- Tom drank a lot tonight.
- Tom bu gece çok içti.
- I'm not having dinner with you tonight.
- Bu gece seninle yemek yemiyorum.
- We're buying the tickets tonight.
- Bu gece biletleri alacağız.
- Tom seemed to be tired tonight.
- Tom bu gece yorgun görünüyordu.
- It's hard for me to decide where to go tonight.
- Bu gece gideceğim yere karar vermek benim için zor.
- Let's leave tonight.
- Bu gece gidelim.
- Can you tell me who's going to come tonight?
- Bu gece kimin geleceğini bana söyleyebilir misin?
- I want to eat here tonight.
- Bu gece burada yemek istiyorum.
- Do you guys have any big plans tonight?
- Bu gece için büyük planlarınız var mı beyler?
- Do you wanna go out with me tonight?
- Bu gece benimle çıkmak ister misin?
- Tom isn't sure if he can come tonight.
- Tom bu gece gelip gelemeyeceğinden emin değil.
- Tom, I feel very alone tonight.
- Tom, bu gece çok yalnız hissediyorum.
- It's happening tonight.
- Bu gece olacak.
- Do you think Tom will come back tonight?
- Sence Tom bu gece geri gelecek mi?
- I have plans with him tonight.
- Bu gece onunla planlarım var.
- Aren't you going to meet Tom tonight?
- Bu gece Tom'la buluşmayacak mısın?
- I think you're going to enjoy yourself tonight.
- Bence bu gece çok eğleneceksin.
- Tom is on duty here tonight.
- Tom bu gece burada görevli.
- I have a reservation for tonight.
- Bu gece için rezervasyonum var.
- Tom is appearing on TV tonight.
- Tom bu gece televizyona çıkacak.
- You can meet me tonight.
- Bu gece benimle tanışabilirsin.
- Where's everyone going tonight?
- Herkes bu gece nereye gidiyor?
- I need a vacation tonight.
- Bu gece bir tatile ihtiyacım var.
- I have nowhere to sleep tonight.
- Bu gece uyuyacak yerim yok.
- Do you think it's going to snow tonight?
- Bu gece kar yağacağını düşünüyor musun?
- I have an appointment tonight.
- Onunla bu gece randevum var.
- I'll burn the midnight oil tonight.
- Bu gece geç vakte kadar çalışacağım.
- Tonight is a night I'll never forget.
- Bu gece asla unutamayacağım bir gece.
- What are they doing here tonight?
- Onlar bu gece burada ne yapıyorlar?
- Tonight a comet will be visible.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız görülebilecek.
- Be there tonight.
- Bu gece orada olun.
- Let's talk about that tonight.
- Bunu bu gece konuşalım.
- Don't make any decisions tonight.
- Bu gece bir karar verme.
- Are you going to the theater tonight?
- Bu gece sinemaya gidiyor musun?
- We need to find them tonight.
- Onları bu gece bulmamız gerekiyor.
- What compositions will the orchestra play tonight?
- Orkestra bu gece hangi besteleri çalacak?
- We ought to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmalıyız.
- Are you and Tom going to the party tonight?
- Sen ve Tom bu gece partiye gidiyor musunuz?
- Did I tell you how beautiful you looked tonight?
- Bu gece ne kadar güzel göründüğünü sana söyledim mi?
- You'll sleep better tonight.
- Bu gece daha iyi uyuyacaksın.
- I thought we all had plans tonight.
- Bu gece hepimizin planı var sanıyordum.
- What're we doing tonight?
- Bu gece ne yapıyoruz?
- Who's going to clean up tonight?
- Bu gece kim temizlik yapacak?
- Would you mind if I sleep here tonight?
- Bu gece burada uyusam sorun olur mu?
- I must work tonight.
- Bu gece çalışmalıyım.
- If aspirin will ease my headache, I will take a couple tonight instead of this horrible medicine.
- Aspirin baş ağrımı dindirecekse, bu korkunç ilaç yerine bu gece bir çift alacağım.
- Please call me up tonight at my office.
- Lütfen bu gece beni ofisimden ara.
- Are you coming back tonight?
- Bu gece geri geliyor musun?
- A lunar eclipse will be visible tonight.
- Bu gece bir ay tutulması görülecek.
- We're going to have a party tonight.
- Bu gece bir parti vereceğiz.
- Tom is going to be here tonight.
- Tom bu gece burada olacak.
- I have a date with her tonight.
- Bu gece onunla randevum var.
- It might not freeze tonight.
- Bu gece don olmayabilir.
- The food is very yummy tonight.
- Bu gece yemek çok lezzetli.
- Why are you so nervous tonight?
- Bu gece neden bu kadar gerginsin?
- Is everything ready for tonight?
- Bu gece için her şey hazır mı?
- Let's stay in tonight.
- Bu gece evde kalalım.
- Tom was by far the best singer tonight.
- Tom bu gece açık farkla en iyi şarkıcıydı.
- We're having a surprise party for Tom tonight at my place.
- Bu gece evimde Tom için sürpriz bir parti veriyoruz.
- Why don't you come out with us tonight?
- Neden bu gece bizimle birlikte dışarı çıkmıyorsun?
- Why don't you come over tonight?
- Neden bu gece uğramıyorsun?
- The surprise party for Laura is not tonight, but tomorrow night.
- Laura için yapılan sürpriz parti bu gece değil, yarın gece.
- Tom is going to write a letter to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye bir mektup yazacak.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
- Bu gece eski bir kız arkadaşımla randevum var.
- I'm having a party tonight and everyone's invited.
- Ben bu gece bir parti veriyorum ve herkes davetli.
- Are you up to any shenanigans tonight, or are you having a quiet one?
- Bu gece cinlik peşinde misin, yoksa edebinle duruyor musun?
- Are you up to any shenanigans tonight, or are you having a quiet one?
- Bu gece maskaralık yapacak mısın yoksa sakin bir gece mi geçireceksin?
- I have to study for three tests tonight.
- Bu gece üç sınava birden çalışmak zorundayım.
- We're not doing anything tonight.
- Bu gece bir şey yapmıyoruz.
- I bet Tom doesn't sleep a wink tonight.
- Bahse girerim Tom bu gece gözünü bile kırpmaz.
- Michael is to be on a TV program tonight.
- Michael, bu gece bir televizyon programına çıkacak.
- Thanks for coming over tonight.
- Bu gece geldiğin için teşekkürler.
- We're having steak tonight.
- Bu gece biftek yiyoruz.
- You look so beautiful tonight.
- Bu gece çok güzel görünüyorsun.
- We're buying the tickets tonight.
- Biletleri bu gece alıyoruz.
- She will be here tonight.
- O, bu gece burada olacak.
- I'm going out with some friends tonight.
- Bu gece birkaç arkadaşımla dışarı çıkacağım.
- I can't be bothered to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmaya zahmet edemem.
- Where do you want to sleep tonight?
- Bu gece nerede uyumak istiyorsun?
- I have to work overtime tonight.
- Bu gece fazla mesai yapmak zorundayım.
- Did Tom tell you he asked Mary to babysit tonight?
- Tom bu gece Mary'nin çocuk bakmasını istediğini sana söyledi mi?
- How did tonight go?
- Bu gece nasıl geçti?
- A full moon can be seen tonight.
- Bu gece bir dolunay görülebilir.
- It's cold tonight.
- Bu gece hava soğuk.
- What songs are you going to sing tonight?
- Bu gece hangi şarkıları söyleyeceksin?
- I think it'd be better if you didn't go drinking with Tom tonight.
- Bence bu gece Tom'la içmeye gitmesen daha iyi olur.
- How much did Tom have to drink tonight?
- Tom bu gece ne kadar içmişti?
- It's going to be really cold tonight.
- Bu gece hava çok soğuk olacak.
- What are you doing tonight?
- Bu gece ne yapıyorsun?
- It may snow tonight.
- Bu gece kar yağabilir.
- Aren't you going to the party tonight?
- Bu gece partiye gitmiyor musun?
- It'll be tonight.
- Bu gece olacak.
- They'll call tonight.
- Bu gece arayacaklar.
- It might snow tonight.
- Bu gece kar yağabilir.
- It is expected to rain all night tonight.
- Bu gece bütün gece yağmur yağması bekleniyor.
- Is it possible to see Venus tonight?
- Venüsü bu gece görmek mümkün mü?
- Are you on duty tonight?
- Bu gece görevde misiniz?
- Do you want to go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkmak ister misin?
- I wonder if he'll come tonight.
- Acaba bu gece gelecek mi?
- I can work late tonight if you need me to.
- Eğer istersen bu gece geç saate kadar çalışabilirim.
- Tom is playing poker with his friends tonight.
- Tom bu gece arkadaşlarıyla poker oynayacak.
- You sure are quiet tonight.
- Bu gece çok sessizsin.
- I'm seeing him again tonight.
- Bu gece onu tekrar göreceğim.
- You don't have to be alone tonight.
- Bu gece yalnız olmak zorunda değilsin.
- Aren't you coming home for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği için eve gelmiyor musun?
- I thought you guys had a big party tonight.
- Bu gece büyük bir parti verdiğinizi sanıyordum.
- Tom won't be able to babysit for us tonight.
- Tom bu gece bize bakıcılık yapamayacak.
- I had a really great time tonight.
- Bu gece gerçekten harika vakit geçirdim.
- How are you doing tonight?
- Bu gece nasılsın?
- I booked us a hotel in Galway tonight.
- Bu gece Galway'de bir otelde yer ayırttım.
- We're leaving tonight.
- Bu gece gidiyoruz.
- I'm breaking up with my girlfriend tonight.
- Bu gece kız arkadaşımdan ayrılıyorum.
- I'm having a party tonight, and you're all invited.
- Bu gece bir parti veriyorum ve hepiniz davetlisiniz.
- I hope I dream about you tonight.
- Umarım bu gece rüyamda seni görürüm.
- I'll be working tonight.
- Bu gece çalışacağım.
- Do you have a place to stay tonight?
- Bu gece kalacak bir yerin var mı?
- We should use the electric blankets tonight.
- Bu gece elektrikli battaniyeleri kullanmalıyız.
- Are you working late tonight?
- Bu gece geç saate kadar çalışacak mısın?
- Ask Tom if he's going to the party tonight.
- Tom'un bu gece partiye gidip gitmeyeceğini sor.
- Maybe we'll see each other again tonight.
- Belki bu gece tekrar görüşürüz.
- Tom isn't coming here tonight.
- Tom bu gece buraya gelmiyor.
- I have to work tonight.
- Bu gece çalışmalıyım.
- We're sold out tonight.
- Bu gece biletlerimiz tükendi.
- Ask for another blanket if it's cold tonight.
- Bu gece hava soğuksa bir battaniye daha iste.
- I want to see him tonight in my office.
- Onu bu gece ofisimde görmek istiyorum.
- Tom might not be at Mary's party tonight.
- Tom bu gece Mary'nin partisinde olmayabilir.
- The band that's playing tonight is from Boston.
- Bu gece çalan grup Bostonlu.
- Let's tell Tom we're too tired to come over tonight.
- Tom'a bu gece gelemeyecek kadar yorgun olduğumuzu söyleyelim.
- I'd like to make a reservation for tonight.
- Bu gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum.
- Tom is babysitting tonight.
- Tom bu gece çocuk bakıyor.
- Do you think it's going to snow tonight?
- Sence bu gece kar yağacak mı?
- I'm going to die tonight.
- Ben bu gece öleceğim.
- We would like to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmak istiyoruz.
- I know where Tom will be tonight.
- Bu gece Tom'un nerede olacağını biliyorum.
- It's hard for me to decide where to go tonight.
- Bu gece nereye gideceğime karar vermek benim için çok zor.
- Tom is playing poker with his friends tonight.
- Tom bu gece arkadaşlarıyla poker oynuyor.
- I have a date tonight.
- Bu gece bir randevum var.
- We're giving a party tonight.
- Bu gece bir parti veriyoruz.
- You can meet Tom tonight.
- Bu gece Tom'la tanışabilirsiniz.
- How many bands will be playing tonight?
- Bu gece kaç tane müzik grubu çalıyor olacak?
- I'm going out with Lisa tonight.
- Bu gece Lisa ile çıkıyorum.
- Tom is working late tonight.
- Tom bu gece geç saate kadar çalışacak.
- You should get to bed early tonight.
- Bu gece erken yatmalısın.
- Tonight the King of Hell returns.
- Bu gece Cehennem Kralı dönüyor.
- We really thought Tom would be here tonight.
- Gerçekten Tom'un bu gece burada olacağını düşünmüştük.
- You look wonderful tonight.
- Bu gece harika görünüyorsun.
- Because of my lack of sleep I'm going to bed early tonight.
- Uykusuzluğum yüzünden bu gece erken yatacağım.
- This train gets to Chicago at 9 o'clock tonight.
- Bu tren bu gece saat 9.00'da Şikago'ya varacak.
- We are leaving for Hawaii tonight.
- Bu gece Hawaii'ye gidiyoruz.
- I'll stay here tonight.
- Bu gece burada kalacağım.
- You can meet her tonight.
- Bu gece onunla tanışabilirsin.
- Where's everyone going tonight?
- Bu gece herkes nereye gidiyor?
- Everybody showed up tonight.
- Bu gece herkes geldi.
- I wonder whether Tom will really show up tonight.
- Tom'un bu gece gerçekten görünüp görünmeyeceğini merak ediyorum.
- Can I stay at your place tonight?
- Bu gece sizin evde kalabilir miyim?
- I'm going to Tom's tonight.
- Bu gece Tom'lara gidiyorum.
- Do you want to go see a movie after dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeğinden sonra bir film izlemeye gitmek ister misin?
- Will it snow tonight?
- Bu gece kar yağacak mı?
- Do you think Tom will call tonight?
- Tom'un bu gece arayacağını düşünüyor musun?
- Tonight a comet will be visible.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız görülür olacak.
- Let's go on a date tonight.
- Bu gece bir randevuya çıkalım.
- I'm going to sleep here tonight.
- Bu gece burada uyuyacağım.
- Are you going to the theater tonight?
- Bu gece tiyatroya gidiyor musun?
- I have a great deal to do tonight.
- Bu gece yapmam gereken çok şey var.
- I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu gece hava kararmadan önce evde olmalıyım.
- Tonight was tough.
- Bu gece zordu.
- Are you still planning on going back to Boston tonight?
- Bu gece hâlâ Boston'a dönmeyi planlıyor musun?
- Tom isn't the one who wrote the songs I sang tonight.
- Bu gece söylediğim şarkıyı yazan Tom değildi.
- It's so cold tonight.
- Bu gece hava çok soğuk.
- Can you come over tonight?
- Bu gece uğrayabilir misin?
- Tom hopes he won't be eating leftovers again tonight.
- Tom bu gece yine yemek artıkları yemeyeceğini umuyor.
- I'm footing the bill tonight.
- Bu gece faturayı ödüyorum.
- I'm leaving this town tonight.
- Bu gece bu kasabadan ayrılıyorum.
- I'm invited to a party tonight.
- Bu gece bir partiye davetliyim.
- Think about it tonight.
- Bu gece bunu düşün.
- Who'll be there tonight?
- Bu gece kim orada olacak?
- Tom is probably going to sleep better tonight.
- Tom muhtemelen bu gece daha iyi uyuyacaktır.
- Tom isn't sure whether he can come tonight.
- Tom bu gece gelip gelmeyeceğinden emin değil.
- Tonight I'd like to go to the movies.
- Bu gece sinemaya gitmek isterim.
- You can meet him tonight.
- Onunla bu gece tanışabilirsin.
- I hope I dream about you tonight.
- Bu gece senin hakkında rüya göreceğimi umuyorum.
- I'm here tonight as a friend.
- Bu gece bir arkadaş olarak buradayım.
- Where's your date tonight?
- Bu geceki randevun nerede?
- Are you going out tonight?
- Bu gece çıkıyor musun?
- Tom has already sung three ballads tonight.
- Tom zaten bu gece üç türkü söyledi.
- Tom was great tonight.
- Tom bu gece harikaydı.
- Tom's performance was very good tonight.
- Tom'un performansı bu gece çok iyiydi.
- I'm leaving tonight for Australia.
- Bu gece Avustralya'ya gidiyorum.
- Tom won't turn up tonight.
- Tom bu gece gelmeyecek.
- Let's not eat out tonight.
- Bu gece dışarıda yemeyelim.
- Tom made a promise to come home early tonight.
- Tom, bu gece eve erken gelmek için bir söz verdi.
- I'd like to thank you all for coming tonight.
- Bu gece geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek isterim.
- No one's going to sing here tonight.
- Bu gece burada kimse şarkı söylemeyecek.
- I'm having a party tonight and everyone's invited.
- Bu gece bir parti veriyorum ve herkes davetli.
- I think I'm going to sleep at my place tonight.
- Sanırım bu gece kendi evimde uyuyacağım.
- Tonight, a coffin will be our wedding bed.
- Bu gece, bir tabut bizim düğün yatağımız olacak.
- I don't have to study French tonight.
- Bu gece Fransızca çalışmama gerek yok.
- Not tonight.
- Bu gece yatmadım.
- There are no stars tonight.
- Bu gece hiç yıldız yok.
- Call me tonight.
- Beni bu gece ara.
- Tom is staying over at a friend's house tonight.
- Tom bu gece bir arkadaşının evinde kalacak.
- Aren't you on duty tonight?
- Bu gece görevli değil misin?
- Tom is staying over at a friend's house tonight.
- Tom bu gece bir arkadaşının evinde kalıyor.
- Are they coming back tonight?
- Onlar bu gece geri geliyor mu?
- Tom is going to propose to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye evlenme teklif edecek.
- What's wrong with you tonight?
- Bu gece neyin var senin?
- I'm not tired tonight.
- Bu gece yorulmadım.
- I feel like going to bed early tonight.
- Bu gece erken yatmak istiyorum.
- That's going to give me nightmares tonight.
- Bu gece kabuslar göreceğim.
- I'll never forget what you did tonight.
- Bu gece yaptıklarını asla unutmayacağım.
- Is it possible to see Venus tonight?
- Bu gece Venüs'ü görmem mümkün mü?
- I doubt if you'll know anyone at the party tonight.
- Bu gece partide birini tanıyacağından şüpheliyim.
- Tom promised to come home early tonight.
- Tom bu gece eve erken geleceğine söz verdi.
- We're coming back tonight.
- Bu gece geri dönüyoruz.
- I'm going to stay at home tonight.
- Bu gece evde kalacağım.
- What do you say we go out tonight?
- Bu gece dışarı çıkmamıza ne dersiniz?
- I saw them tonight.
- Bu gece onları gördüm.
- I know Tom is working late tonight.
- Tom'un bu gece geç saate kadar çalıştığını biliyorum.
- Aren't you off duty tonight?
- Bu gece izinli değil misin?
- Didn't you have a date tonight?
- Bu gece bir randevunuz yok muydu?
- You're very talkative tonight.
- Bu gece çok gevezesin.
- I've already sung three folks songs tonight.
- Bu gece üç türkü söyledim bile.
- We're going to eat a lot tonight so I hope you're not on a diet.
- Bu gece çok yiyeceğiz, umarım diyette değilsindir.
- It'll rain tonight.
- Bu gece yağmur yağacak.
- Will you be at the concert tonight?
- Bu gece konserde olacak mısın?
- I really enjoyed myself tonight.
- Bu gece gerçekten çok iyi eğlendim.
- Tom says he has to work tonight.
- Tom bu gece çalışmak zorunda olduğunu söylüyor.
- Tom is going to be working tonight.
- Tom bu gece çalışacak.
- I need to see you tonight.
- Seni bu gece görmeliyim.
- What do you want me to cook for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeğinde ne pişirmemi istiyorsun?
- I thought Tom had a soccer game tonight.
- Tom'un bu gece futbol maçı olduğunu sandım.
- I'll be a little late tonight for check-in.
- Bu gece check-in için biraz geç kalacağım.
- It'll happen tonight.
- O bu gece olacak.
- Do you want to do something after school tonight?
- Bu gece okuldan sonra bir şey yapmak ister misin?
- Tom will come over to my place tonight.
- Tom bu gece bana gelecek.
- What'll you eat for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği için ne yiyeceksin?
- I need to stay here tonight.
- Bu gece burada kalmalıyım.
- I don't feel like doing anything tonight.
- Bu gece hiçbir şey yapmak istemiyorum.
- Tom will be working the late shift tonight.
- Tom bu gece geç vardiyada çalışacak.
- Tonight I'm available.
- Bu gece müsaitim.
- Let's have a few drinks tonight.
- Bu gece birkaç içki içelim.
- Will you be at home tonight?
- Bu gece evde olacak mısın?
- How many guests are we going to have tonight?
- Bu gece kaç misafirimiz olacak?
- I'm going to eat at a Chinese restaurant tonight.
- Bu gece bir Çin lokantasında yemek yiyeceğim.
- You were with Tom tonight, weren't you?
- Bu gece Tom'la birlikteydin, değil mi?
- It will cool down tonight.
- Hava bu gece soğuyacak.
- You can meet Tom tonight.
- Bu gece Tom'la buluşabilirsin.
- Are you open tonight?
- Bu gece açık mısın?
- Where are you going to eat tonight?
- Bu gece nerede yiyeceksin?
- We can't see any stars tonight.
- Bu gece hiç yıldız göremeyiz.
- What are you going to wear to the party tonight?
- Bu gece parti için ne giyeceksin?
- I'm not busy tonight.
- Bu gece meşgul değilim.
- Please come to my party tonight.
- Lütfen bu gece partime gel.
- It looks like it's going to snow tonight.
- Bu gece kar yağacak gibi görünüyor.
- I hope we don't have to sing that song tonight.
- Umarım bu gece o şarkıyı söylemek zorunda kalmayız.
- I booked us a hotel in Galway tonight.
- Bu gece Galway'de bizim için otelde rezervasyon yaptırdım.
- I'm free tonight.
- Bu gece boşum.
- The weather will be good tonight for sure.
- Bu gece havanın güzel olacağı kesin.
- Tonight we celebrate.
- Bu gece kutlama yapacağız.
- I'm going to church tonight.
- Bu gece kiliseye gidiyorum.
- I'm not working tonight.
- Bu gece çalışmayacağım.
- Let's not eat out tonight.
- Bu gece dışarıda yemek yemeyelim.
- I almost didn't sing that song tonight.
- Neredeyse bu gece o şarkıyı söylemeyecektim.
- She may not come to the party tonight.
- Bu gece partiye gelmeyebilir.
- Will I see you tonight?
- Bu gece görüşecek miyiz?
- I really can't sing any more tonight.
- Bu gece gerçekten daha fazla şarkı söyleyemeyeceğim.
- Are you still planning on going back to Boston tonight?
- Bu gece Boston'a dönmeyi düşünüyor musunuz?
- Do you have plans for tonight?
- Bu gece için planın var mı?
- I won't be singing with you tonight.
- Bu gece seninle şarkı söylemeyeceğim.
- Can you tell me who's going to come tonight?
- Bu gece kimin geleceğini söyleyebilir misin?
- I'll talk with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la konuşacağım.
- The stars are out tonight.
- Bu gece yıldızlar açık.
- Tom is going to see Mary again tonight.
- Tom bu gece Mary'yi tekrar görecek.
- Do you want to come over for dinner tonight?
- Bu gece akşam yemeği için gelmek ister misin?
- I'll give Tom a call tonight.
- Tom'a bu gece telefon edeceğim.
- You should get to bed early tonight.
- Bu gece erken yatman gerekir.
- Which would you rather eat tonight, beef or pork?
- Bu gece hangisini yemeyi tercih edersin, sığır eti veya domuz?
- We're going dancing tonight.
- Bu gece dansa gidiyoruz.
- Read this tonight.
- Bunu bu gece oku.
- I have the feeling that I'll sleep well tonight.
- Bu gece iyi uyuyacağımı hissediyorum.
- Tom said he was planning to get smashed tonight.
- Tom bu gece hepten dağıtmayı planladığını söyledi.
- Tom wasn't here tonight.
- Tom bu gece burada değildi.
- I thought we all had plans tonight.
- Bu gece hepimizin planları olduğunu düşündüm.
- I'll leave tonight.
- Bu gece ayrılacağım.
- Tom is picking me up tonight.
- Tom bu gece beni alacak.
- Can you come over to my house tonight?
- Bu gece benim eve uğrayabilir misin?
- I don't want to go anywhere tonight.
- Bu gece hiçbir yere gitmek istemiyorum.
- May I borrow your car tonight?
- Bu gece arabanı ödünç alabilir miyim?
- I will be the cook tonight.
- Bu gece aşçı ben olacağım.
- Are you going to bed early tonight?
- Bu gece erken mi yatacaksın?
- We probably shouldn't have sung that song tonight.
- Bu gece muhtemelen o şarkıyı söylememeliydik.
- We need to find her tonight.
- Bizim onu bu gece bulmamız gerek.
- Tom rarely sings, but I think he will tonight.
- Tom nadiren şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.
- I'd rather not sing tonight.
- Bu gece şarkı söylememeyi tercih ederim.
- Tom probably won't get much sleep tonight.
- Tom muhtemelen bu gece fazla uyumayacak.
- It'll be cool tonight.
- Bu gece serin olacak.
- I had a long talk with Tom tonight.
- Bu gece Tom'la uzun bir konuşma yaptık.
- You might not want to stay up so late tonight.
- Bu gece geç saate kadar kalmak istemeyebilirsin.
- I'm going to a concert tonight.
- Bu gece bir konsere gidiyorum.
- Why don't you and I hang out tonight?
- Sen ve ben niye bu gece takılmıyoruz?
- I have to stay at a hotel near the airport tonight.
- Bu gece havaalanına yakın bir otelde kalmam gerekiyor.
- The trouble is that we have nowhere to stay tonight.
- Sorun bu gece kalacak bir yerimizin olmamasıdır.
- Tom might sleep on our sofa tonight.
- Tom bu gece bizim kanepede uyuyabilir.
- I wonder whether or not Tom will be at Mary's party tonight.
- Acaba Tom bu gece Mary'nin partisinde olacak mı?
- We'll see you later tonight.
- Bu gece görüşürüz.
- We're having five guests tonight.
- Bu gece beş misafir ağırlıyoruz.
- I don't have anywhere to sleep tonight.
- Bu gece uyuyacak yerim yok.
- I'm pretty sure Tom won't be here tonight.
- Tom'un bu gece burada olmayacağından oldukça eminim.
- Cathy is coming to see our baby tonight.
- Cathy bu gece bizim bebeği görmek için geliyor.
- I feel like I'm going to be lucky tonight.
- Bu gece şanslı olacağım gibi hissediyorum.
- Tonight we celebrate.
- Bu gece kutluyoruz.
- I didn't sleep well at all tonight.
- Bu gece hiç iyi uyuyamadım.
- Junko will have to study math tonight.
- Junko'nun bu gece matematik çalışması gerekecek.
- Meet me tonight.
- Bu gece benimle buluş.
- I want to do that tonight.
- Bunu bu gece yapmak istiyorum.
- Are you going to be at the party tonight?
- Bu gece partide olacak mısın?
- How are you feeling tonight?
- Bu gece nasıl hissediyorsun?
- We need to find her tonight.
- Onu bu gece bulmamız gerek.
- You can't stay here tonight.
- Bu gece burada kalamazsın.
- Where are you going to be tonight?
- Bu gece nerede olacaksın?
- I'll help you cook dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeğini pişirmene yardım edeceğim.
- Squalls are expected later tonight.
- Bu gece daha sonra şiddetli fırtına bekleniyor.
- I'm going to be here tonight.
- Bu gece burada olacağım.
- I have to stay at a hotel near the airport tonight.
- Bu gece havaalanına yakın bir otelde kalmak zorundayım.
- I'm pretty sure Tom is going to be there tonight.
- Tom'un bu gece orada olacağından eminim.
- Tom is leaving tonight.
- Tom bu gece gidiyor.
- Is Tom going to sing tonight?
- Tom bu gece şarkı söyleyecek mi?
- Tom is babysitting Mary's children tonight.
- Tom bu gece Mary'nin çocuklarına bakacak.
- Tom won't be getting much sleep tonight.
- Tom bu gece fazla uyuyamayacak.
- Let's have fun tonight.
- Bu gece eğlenelim.
- I'll be meeting Tom's parents tonight.
- Bu gece Tom'un ailesiyle buluşacağım.
- Tom seldom sings, but I think he will tonight.
- Tom seyrek şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.
- I can't see you tonight.
- Bu gece seni göremem.
- Are you cooking tonight?
- Bu gece yemek pişiriyor musun?
- Today was a good day, so I'll sleep soundly tonight.
- Bugün güzel bir gündü, bu yüzden bu gece mışıl mışıl uyuyacağım.
- You'll have to work late tonight.
- Bu gece geç saate kadar çalışman gerekecek.
- Are they coming back tonight?
- Bu gece dönüyorlar mı?
- Can you still meet tonight?
- Bu gece buluşabilecek misiniz?
- I met them tonight.
- Onlarla bu gece tanıştım.
- I'm not certain we can get tickets tonight.
- Bu gece bilet alabileceğimizden emin değilim.
- I'll study French tonight.
- Bu gece Fransızca çalışacağım.
- I don't think we'll be able to hang out together tonight.
- Bu gece birlikte takılabileceğimizi sanmıyorum.
- I'm likely to be there tonight.
- Ben muhtemelen bu gece orada olacağım.
- Tom didn't come here alone tonight, did he?
- Tom bu gece buraya yalnız gelmedi, değil mi?
- We can see many stars tonight.
- Bu gece birçok yıldız görebiliriz.
- You're very talkative tonight.
- Bu gece çok konuşkansın.
- Tell Tom I'll see him tonight.
- Tom'a bu gece onu göreceğimi söyle.
- Aren't you going to see Tom again tonight?
- Bu gece Tom'u tekrar görmeyecek misin?
- The Moon is really beautiful tonight.
- Ay bu gece gerçekten güzel.
- We must finish this job tonight.
- Bu işi bu gece bitirmeliyiz.
- It's likely to get cold tonight, so you may need an extra blanket.
- Bu gece hava muhtemelen soğuk olacak, bu yüzden fazladan bir battaniyeye ihtiyacınız olabilir.
- Will you be home tonight?
- Bu gece evde olacak mısın?
- I liked having you here tonight.
- Bu gece burada olman hoşuma gitti.
- I met her tonight.
- Onunla bu gece tanıştım.
- The weather is nice tonight.
- Bu gece hava güzel.
- How about going to the movies tonight?
- Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin.
- I want you to come with us tonight.
- Bu gece bizimle gelmeni istiyorum.
- I want to take you out to dinner tonight.
- Bu gece seni yemeğe çıkarmak istiyorum.
- I'm really tired, so I'm going to go to bed early tonight.
- Çok yorgunum, o yüzden bu gece erken yatacağım.
- I'd like to thank you all for coming tonight.
- Bu gece geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
- I'm not going to study tonight.
- Bu gece ders çalışmayacağım.
- What are you doing tonight, Tom?
- Bu gece ne yapıyorsun, Tom?
- Where will you be tonight?
- Bu gece nerede olacaksın?
- They'll be here tonight.
- Onlar bu gece burada olacaklar.
- Tom will propose to Mary tonight.
- Tom bu gece Mary'ye evlenme teklif edecek.
- She is leaving for the United States tonight.
- O bu gece Amerika Birleşik Devletlerine gitmek için ayrılıyor.
- He's not here tonight.
- Bu gece burada değil.
- By the way, are you free tonight?
- Bu arada bu gece boş musun?
- Who are you eating dinner with tonight?
- Bu gece kiminle akşam yemeği yiyeceksin?
- Can you put me up tonight?
- Bu gece beni misafir edebilir misiniz?
- I want to go back there tonight.
- Bu gece oraya geri gitmek istiyorum.
- You are all our guests tonight.
- Bu gece hepiniz misafirimizsiniz.
- I have to write a report tonight.
- Bu gece bir rapor yazmalıyım.
- Tom will be here tonight.
- Tom bu gece burada olacak.
- We'll miss you tonight.
- Bu gece seni özleyeceğiz.
- I think I'll sleep well tonight.
- Bence bu gece iyi uyuyacağım.
- I'm sure Tom will be at the party tonight.
- Ben Tom'un bu gece partide olacağından eminim.
- I guess the laundry isn't getting done tonight.
- Sanırım çamaşırlar bu gece yıkanmayacak.
- Do you mind if I sleep here tonight?
- Bu gece burada uyumamın bir sakıncası var mı?
- I really don't want to be alone tonight.
- Ben gerçekten bu gece yalnız olmak istemiyorum.
- Tom is probably going to stay here tonight.
- Tom muhtemelen bu gece burada kalacak.
- Give me a call tonight.
- Beni bu gece ara.
- I'll talk with her tonight.
- Bu gece onunla konuşacağım.
- I don't think I'll sing that song tonight.
- Bu gece o şarkıyı söyleyeceğimi sanmıyorum.
- No one's coming to our party tonight.
- Bu gece partimize hiç kimse gelmiyor.
- I'll be home tonight.
- Bu gece evde olacağım.
- Lots of my friends are going there tonight.
- Arkadaşlarımın çoğu bu gece oraya gidiyor.
- I have to work tonight.
- Bu gece çalışmam gerekiyor.
- We did that tonight.
- Biz onu bu gece yaptık.
- I was hoping we could eat early tonight.
- Bu gece erken yiyebileceğimizi umuyordum.
- I want to dance and party tonight.
- Bu gece dans etmek ve parti yapmak istiyorum.
- I feel very tired tonight.
- Bu gece kendimi çok yorgun hissediyorum.
- Is there a room available for tonight?
- Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Tom is going to stay here tonight.
- Tom bu gece burada kalacak.
- Tom isn't going to be getting much sleep tonight.
- Tom bu gece fazla uyuyamayacak.
- I borrowed a necklace to wear to the banquet tonight.
- Bu geceki ziyafette takmak için bir kolye ödünç aldım.
- Tom said he was planning to get smashed tonight.
- Tom bu gece kafayı bulmayı planladığını söyledi.
- Tom is appearing on TV tonight.
- Tom bu gece televizyona çıkıyor.
- Tom won't be getting much sleep tonight.
- Tom bu gece fazla uyumayacak.
- I don't want to go out tonight.
- Bu gece dışarı çıkmak istemiyorum.
- I have to write a report tonight.
- Bu gece bir rapor yazmam gerekiyor.
- Aren't you going to see Tom tonight?
- Bu gece Tom'u görmeyecek misin?
- Michael is to be on a TV program tonight.
- Michael, bu gece TV programında olacak.
- It's really cold tonight.
- Bu gece hava çok soğuk.
- I'll meet with her tonight.
- Bu gece onunla buluşacağım.
- Would you like to go to a movie tonight?
- Bu gece bir sinemaya gitmek ister misin?
- It will cool down tonight.
- Bu gece hava serinleyecek.
- Guess who's coming for dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeğine kim geliyor tahmin et?
- So, are you free tonight?
- Bu gece boş musun?
- I wanted to sleep tonight!
- Bu gece uyumak istiyordum!
- I'll see him tonight.
- Bu gece onu göreceğim.
- I don't want to study tonight.
- Bu gece çalışmak istemiyorum.
- What do you have planned for tonight?
- Bu gece için ne planladın?
- What do we eat tonight?
- Bu gece ne yeriz?
- I feel a bit feverish tonight.
- Bu gece biraz ateşim var.
- Aren't you coming back tonight?
- Bu gece geri gelmiyor musun?
- I've already sung that song three times tonight.
- Ben o şarkıyı bu gece zaten üç kez söyledim.
- We must finish this job tonight.
- Bu gece bu işi bitirmeliyiz.
- Tom won't likely call you tonight.
- Tom muhtemelen bu gece seni aramayacak.
- Tom probably won't die tonight.
- Tom muhtemelen bu gece ölmeyecek.
- We're going back to work tonight.
- Bu gece işe geri gideceğiz.
- Let's go out for dinner tonight.
- Bu gece akşam yemeği için dışarı çıkalım.
- Who will score the first goal tonight?
- Bu gece ilk golü kim atacak?
- I'm footing the bill tonight.
- Bu gece hesabı ben ödeyeceğim.
- I learned a valuable lesson tonight.
- Bu gece değerli bir ders aldım.
- Tom said that he and Mary would be at home tonight.
- Tom bu gece onun ve Mary'nin evde olacağını söyledi.
- I'll see him tonight.
- Onu bu gece göreceğim.
- Tom will come back here tonight.
- Tom bu gece buraya geri gelecek.
- Excuse me, sir, have you been drinking tonight?
- Affedersiniz bayım, bu gece içtiniz mi?
- He'll almost certainly telephone tonight.
- Neredeyse kesinlikle bu gece telefon edecek.
- I don't have a place to stay tonight.
- Bu gece kalacak bir yerim yok.
- I can't see Tom tonight.
- Bu gece Tom'u göremem.
- It may rain tonight.
- Bu gece yağmur yağabilir.
- Tonight, I'll stay at home.
- Bu gece evde kalacağım.
- Why don't you and I have dinner tonight?
- Neden sen ve ben bu gece akşam yemeği yemiyoruz?
- I have a date with Tom tonight.
- Bu gece Tom ile randevum var.
- I just don't feel like dancing tonight.
- Bu gece canım dans etmek istemiyor.
- I won't bother you anymore tonight.
- Sizi bu gece daha fazla rahatsız etmeyeceğim.
- Do you need a place to stay tonight?
- Bu gece kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
- We need to talk about what happened tonight.
- Bu gece ne olduğu hakkında konuşmamız gerek.
Show More (1715)
|
