Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Historique
(bir şeyi) taşımak
Sens de
"(bir şeyi) taşımak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
(bir şeyi) taşımak
dispose of (someone or something)
v.
2
Phrasals
(bir şeyi) taşımak
convey (something)
v.
Sens de
"(bir şeyi) taşımak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak
teleport
v.
2
General
ağır bir şeyi taşımak veya çekmek
lug
v.
3
General
(ağır bir şeyi) büyük güç harcayarak taşımak
horse
v.
4
General
gururla (bir şeyi taşımak vb)
with pride
adv.
Phrasals
5
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzağa taşımak
bring away
v.
6
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or something)
v.
7
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth)
v.
8
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) to (someone or something)
v.
9
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
drag something from one place to another
v.
10
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something from some place (to some place)
v.
11
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something (from some place) to some place
v.
12
Phrasals
(bir şeyi) beraberinde/yanında taşımak
carry something around with one
v.
13
Phrasals
bir şeyi başka bir boyuta getirmek/tırmandırmak/taşımak
escalate something into something
v.
14
Phrasals
bir şeyi (birinden ya da bir yerden birine ya da bir yere) götürmek/taşımak
convey something (from someone or something) (to someone or something)
v.
15
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzağa taşımak
bring something away from something
v.
16
Phrasals
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla taşımak
wheel someone or something away
v.
17
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye/yere) taşımak
relocate (someone or something) in (something or some place)
v.
18
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeye taşımak
relocate someone or something in something
v.
19
Phrasals
birini/bir şeyi başka bir yere taşımak
relocate someone or something in something
v.
20
Phrasals
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak
ferry someone or something across something
v.
21
Phrasals
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak
ferry someone or something across
v.
22
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye taşımak
take something back to someone or something
v.
23
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için taşımak
put (something) up to (someone or something)
v.
24
Phrasals
bir şeyi yanında taşımak
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
25
Phrasals
bir şeyi yanında taşımak
carry something along (with someone)
v.
26
Phrasals
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
27
Phrasals
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
carry something along (with someone)
v.
28
Phrasals
(bir şeyi) beraberinde taşımak
carry someone along (with something)
v.
29
Phrasals
bir şeyi yavaşça ve dikkatle taşımak
ease (someone or something) along
v.
30
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yere götürmek/taşımak/nakletmek
beam someone or something up (to some place)
v.
31
Phrasals
birini/bir şeyi taşımak
bear someone or something up
v.
32
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına taşımak
bring (someone or something) up against (someone or something)
v.
33
Phrasals
bir şeyi aşağı indirmek/taşımak/getirmek
bring something down
v.
34
Phrasals
birini/bir şeyi yukarı taşımak
bring someone or something up
v.
35
Phrasals
birini/bir şeyi uzak bir yerden taşımak
carry someone or something over from something
v.
36
Phrasals
(bir şeyi) içinde/ruhunda taşımak
carry (something) with (one)
v.
37
Phrasals
bir şeyi bir sütundan/kategoriden diğerine taşımak
carry something forward
v.
38
Phrasals
birini/bir şeyi dışarı taşımak
carry someone or something out
v.
39
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin içinden/arasından taşımak
carry someone or something through something
v.
40
Phrasals
birini/bir şeyi alıp bir şeyden taşımak
carry someone or something through something
v.
41
Phrasals
birini/bir şeyi (bir yerden bir yere) taşımak
fly someone or something (into some place) (from some place)
v.
42
Phrasals
birini/bir şeyi (bir yerden bir yere) taşımak
fly someone or something in
v.
43
Phrasals
(bir şeyi bir yerden) sürüklemek/taşımak
haul (something) from (something or some place)
v.
44
Phrasals
(bir şeyi bir yere) sürüklemek/taşımak
haul (something) to (some place)
v.
45
Phrasals
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak
haul (something) to (some place) from (some place)
v.
46
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak
push (someone or something) about in (something)
v.
47
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak/sürmek
push (someone or something) around in (something)
v.
48
Phrasals
(bir şeyi) dikkatlice taşımak/götürmek
walk with (something)
v.
49
Phrasals
(bir şeyi) zar zor taşımak
wrestle with (something)
v.
Idioms
50
Idioms
(birini/bir şeyi) mahkemeye taşımak
take (someone or something) to law
v.
51
Idioms
birini/bir şeyi uzağa taşımak
blow someone or something away
v.
52
Idioms
(birini/bir şeyi) mahkemeye taşımak
bring (someone or something) to trial
v.
53
Idioms
(bir şeyi) bir üst kademeye taşımak
bring (something) to the next level
v.
54
Idioms
(bir şeyi) bir üst/daha yüksek seviyeye taşımak
bring (something) to the next level
v.
55
Idioms
(bir şeyi) ileri taşımak
bring (something) to the next level
v.
56
Idioms
(birini/bir şeyi) kalbinde taşımak
enshrine (someone or something) in (one's) heart
v.
57
Idioms
(birini/bir şeyi) zirveye taşımak
push (someone or something) over the top
v.
58
Idioms
(birini/bir şeyi) zirveye taşımak
put (someone or something) over the top
v.
59
Idioms
(bir şeyi) daha ciddi bir aşamaya getirmek/taşımak
take (something) further
v.
60
Idioms
(bir şeyi) bir sonraki aşamaya taşımak/ilerletmek
take (something) to the next level
v.
61
Idioms
(bir şeyi) sokağa/sokaklara taşımak/dökmek
take (something) to the street
v.
62
Idioms
(bir şeyi) sokağa/sokaklara taşımak/dökmek
take (something) to the streets
v.
63
Idioms
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak/gururla taşımak
wear (something) as a badge of honor
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyi) taşımak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy