(bir şeyi) taşımak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

(bir şeyi) taşımak



Sens de "(bir şeyi) taşımak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
(bir şeyi) taşımak dispose of (someone or something) v.
(bir şeyi) taşımak convey (something) v.

Sens de "(bir şeyi) taşımak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)

Turc Anglais
General
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak teleport v.
ağır bir şeyi taşımak veya çekmek lug v.
(ağır bir şeyi) büyük güç harcayarak taşımak horse v.
gururla (bir şeyi taşımak vb) with pride adv.
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzağa taşımak bring away v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or something) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) to (someone or something) v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak drag something from one place to another v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something from some place (to some place) v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something (from some place) to some place v.
(bir şeyi) beraberinde/yanında taşımak carry something around with one v.
bir şeyi başka bir boyuta getirmek/tırmandırmak/taşımak escalate something into something v.
bir şeyi (birinden ya da bir yerden birine ya da bir yere) götürmek/taşımak convey something (from someone or something) (to someone or something) v.
bir şeyi başka bir şeyden uzağa taşımak bring something away from something v.
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla taşımak wheel someone or something away v.
(birini/bir şeyi bir şeye/yere) taşımak relocate (someone or something) in (something or some place) v.
birini/bir şeyi bir şeye taşımak relocate someone or something in something v.
birini/bir şeyi başka bir yere taşımak relocate someone or something in something v.
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak ferry someone or something across something v.
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak ferry someone or something across v.
bir şeyi birine/bir şeye taşımak take something back to someone or something v.
(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için taşımak put (something) up to (someone or something) v.
bir şeyi yanında taşımak carry (someone or something) along with (someone or something) v.
bir şeyi yanında taşımak carry something along (with someone) v.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak carry (someone or something) along with (someone or something) v.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak carry something along (with someone) v.
(bir şeyi) beraberinde taşımak carry someone along (with something) v.
bir şeyi yavaşça ve dikkatle taşımak ease (someone or something) along v.
(birini/bir şeyi) bir yere götürmek/taşımak/nakletmek beam someone or something up (to some place) v.
birini/bir şeyi taşımak bear someone or something up v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına taşımak bring (someone or something) up against (someone or something) v.
bir şeyi aşağı indirmek/taşımak/getirmek bring something down v.
birini/bir şeyi yukarı taşımak bring someone or something up v.
birini/bir şeyi uzak bir yerden taşımak carry someone or something over from something v.
(bir şeyi) içinde/ruhunda taşımak carry (something) with (one) v.
bir şeyi bir sütundan/kategoriden diğerine taşımak carry something forward v.
birini/bir şeyi dışarı taşımak carry someone or something out v.
birini/bir şeyi bir şeyin içinden/arasından taşımak carry someone or something through something v.
birini/bir şeyi alıp bir şeyden taşımak carry someone or something through something v.
birini/bir şeyi (bir yerden bir yere) taşımak fly someone or something (into some place) (from some place) v.
birini/bir şeyi (bir yerden bir yere) taşımak fly someone or something in v.
(bir şeyi bir yerden) sürüklemek/taşımak haul (something) from (something or some place) v.
(bir şeyi bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) from (some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak push (someone or something) about in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak/sürmek push (someone or something) around in (something) v.
(bir şeyi) dikkatlice taşımak/götürmek walk with (something) v.
(bir şeyi) zar zor taşımak wrestle with (something) v.
Idioms
(birini/bir şeyi) mahkemeye taşımak take (someone or something) to law v.
birini/bir şeyi uzağa taşımak blow someone or something away v.
(birini/bir şeyi) mahkemeye taşımak bring (someone or something) to trial v.
(bir şeyi) bir üst kademeye taşımak bring (something) to the next level v.
(bir şeyi) bir üst/daha yüksek seviyeye taşımak bring (something) to the next level v.
(bir şeyi) ileri taşımak bring (something) to the next level v.
(birini/bir şeyi) kalbinde taşımak enshrine (someone or something) in (one's) heart v.
(birini/bir şeyi) zirveye taşımak push (someone or something) over the top v.
(birini/bir şeyi) zirveye taşımak put (someone or something) over the top v.
(bir şeyi) daha ciddi bir aşamaya getirmek/taşımak take (something) further v.
(bir şeyi) bir sonraki aşamaya taşımak/ilerletmek take (something) to the next level v.
(bir şeyi) sokağa/sokaklara taşımak/dökmek take (something) to the street v.
(bir şeyi) sokağa/sokaklara taşımak/dökmek take (something) to the streets v.
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak/gururla taşımak wear (something) as a badge of honor v.