apple - Turc Anglais Dictionnaire

apple

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "apple" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 13 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
apple n. elma
Apple is a natural source of antioxidants.
Elma, doğal antioksidan kaynağıdır.

More Sentences
Gastronomy
apple n. elma
An apple with wormholes in it can be far healthier than a shiny, beautifully round apple.
İçinde kurt delikleri olan bir elma, parlak, güzel yuvarlak bir elmadan çok daha sağlıklı olabilir.

More Sentences
General
apple n. elmayı andıran nesne
apple n. elmaya benzeyen nesne
apple n. elmaya benzer obje
Botanic
apple n. gül familyasına mensup küçük bir yabani elma ağacının genellikle yuvarlak olan yenilebilir kırmızı veya sarı meyvesi
Slang
apple n. beyzbol topu
apple n. (hokeyde) asist
apple n. (hokeyde) takım arkadaşının gol atmasını sağlayan pas
apple n. aslında kızılderili olup beyaz gibi davranan, giyinen, konuşan kimse
apple n. amerikan yerlisi olup avrupalı gibi davranan kimse
apple n. göğüs
apple n. meme

Sens de "apple" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
apple tree n. elma ağacı
Apple trees are one of the main trees in the gardens.
Elma ağaçları bahçelerdeki ana ağaçlardan biridir.

More Sentences
bad apple n. çürük elma
There are therefore bad apples that need to be removed.
Bu nedenle ayıklanması gereken çürük elmalar vardır.

More Sentences
apple-pie n. elmalı turta
As his last meal, he requested lobster, steak, vanilla ice cream, and an apple pie.
Son yemeği olarak ıstakoz, biftek, vanilyalı dondurma ve elmalı turta istedi.

More Sentences
red apple n. kırmızı elma
She doesn't eat the red apple.
Kırmızı elmayı yemiyor.

More Sentences
eat an apple v. elma yemek
Instead of drinking apple juice, it is healthier to eat an apple.
Elma suyu içmek yerine elma yemek daha sağlıklıdır.

More Sentences
pick apple v. elma toplamak
We picked apples so we could make an apple pie.
Elmalı turta yapabilmemiz için elmalar topladık.

More Sentences
Colloquial
apple fell expr. elma düştü
An apple fell to the ground.
Yere bir elma düştü.

More Sentences
Idioms
a bad apple n. çürük elma
I gave the example of a bad apple before.
Daha önce çürük elma örneğini vermiştim.

More Sentences
apple a day expr. günde bir elma (doktoru uzak tutar)
An apple a day could help keep cancer and heart disease away.
Günde bir elma, kanser ve kalp hastalıklarını uzak tutmaya yardımcı olabilir.

More Sentences
Anatomy
adam's apple n. adem elması
Men have Adam's apples.
Erkeklerde Adem elması vardır.

More Sentences
Gastronomy
apple sauce n. elma sosu
Tom bought some apples and made apple sauce.
Tom bir miktar elma aldı ve elma sosu yaptı.

More Sentences
apple pie n. elmalı tart
My wife loves apple pie.
Karım elmalı tartı sever.

More Sentences
apple strudel n. elmalı strudel
These apple strudels are fresh from the oven.
Bu elmalı strudeller fırından yeni çıkmış.

More Sentences
apple cake n. elmalı kek
My wife made me a delicious apple cake.
Eşim bana lezzetli bir elmalı kek yaptı.

More Sentences
apple cider vinegar n. elma sirkesi
That’s why some people like to wash their fruits and vegetables in apple cider vinegar.
Bu yüzden bazı insanlar meyve ve sebzelerini elma sirkesinde yıkamayı sever.

More Sentences
Botanic
apple tree n. elma ağacı
Fruit (monilial) rot is the most common fungal disease of the apple tree.
Meyve (monilial) çürüklüğü elma ağacının en yaygın mantar hastalığıdır.

More Sentences
General
jamaica apple n. jamaika elması
apple of eye n. gözbebeği
apple polisher n. yağcı
apple orchard n. elmalık
apple blight n. elma küfü
apple worm n. elma kurdu
balsam apple n. kudretnarı
forbidden apple n. yasak elma
cherry apple n. kirazelması
apple maggot n. elma kurdu
apple growers n. elma yetiştiricileri
thorn apple n. alıç
thorn apple n. tatula
crab apple n. yaban elması
thorn apple n. şeytanelması
apple polisher n. dalkavuk
madrona apple n. kocayemiş
toffee apple n. elmalı şeker
apple butter n. elma marmelatı
custard apple n. hintayvası
bitter apple n. ebucehilkarpuzu
the apple of someone's eye n. gözbebeği
candied apple n. şekerlenmiş elma
elephant apple n. filelması
gall apple n. mazı
apple of discord n. anlaşmazlık konusu
apple of the eye n. gözbebeği
rose apple n. gülelması
green apple aphid n. yeşil elma biti
sharp apple n. ekşi elma
tart apple n. ekşi elma
sour apple n. ekşi elma
tahitian apple n. tahiti elması
bad apple n. yozlaşmış
apple-pie order n. düzenli olma
apple-jack n. elma şarabından damıtılmış konyak
apple-jack n. elma şarabından damıtılmış sert bir konyak türü
vi-apple n. tahiti elması
thorn-apple n. tatula
sugar-coated apple n. elma şekeri
toffee-apple n. elma şekeri
oak apple n. yaş mazı
apple peel n. elma kabuğu
apple skin n. elma kabuğu
apple basket n. elma sepeti
apple cider n. elmalı içecek/meşrubat
baked apple n. pişirilmiş elma
custard apple n. hint ayvası
candied apple n. elma şekeri
taffy apple n. elma şekeri
candy apple n. elma şekeri
poison apple n. zehirli elma
juicy apple n. sulu elma
apple seller n. elma satıcısı
apple core n. elma çöpü
apple sauce [obsolete] [us] [canadian] n. saçmalık
eating apple n. çiğ olarak yenilebilen elma
queen apple n. bir elma türü
crab apple n. kırmızımsı bir turuncu tonu
apple core n. elma eşeleği
be the apple of one's eye v. gözbebeği olmak
upset the apple-cart v. pişmiş aşa su katmak
take a bite of apple v. elmadan bir ısırık almak
take a bite from the apple v. elmadan bir ısırık almak
bob at an apple v. ipte sallanan elma, vişne veya diğer yuvarlak meyveleri ısırmaya veya yakalamaya çalışmak
apple-polish v. dalkavukluk etmek
apple-polish v. yaltaklanmak
apple-polish v. yağ çekmek
apple-faced adj. tabak gibi/yusyuvarlak yüzlü
apple-shaped adj. elmaya benzeyen
apple-scented adj. elma kokan
apple-sized adj. elma büyüklüğünde olan
in apple pie order adv. çok düzenli
in apple-pie order adv. çok düzenli bir şekilde
Phrases
an apple cleft in two n. bir elmanın iki yarısı
Proverb
an apple a day keeps the doctor away günde bir elma doktoru uzak tutar
an apple a day keeps the doctor away günde bir elma doktoru uzakta tutar
rotten apple spoils the barrel bir kötünün bin iyiye zararı olur
rotten apple spoils the barrel sepetteki bir çürük elma tüm sepeti çürütür
rotten apple spoils the barrel üzüm üzüme baka baka kararır
rotten apple spoils the barrel körle yatan şaşı kalkar
the apple never falls far from the tree armut dibine düşer
an apple never falls far from the tree armut dibine düşer
the apple doesn't fall far from the tree armut dibine düşer
the apple doesn't fall far from the tree armut dibine düşermiş
a bad apple spoils the (whole) barrel üzüm üzüme baka baka kararır
a rotten apple spoils the (whole) bushel üzüm üzüme baka baka kararır
a rotten apple spoils the (whole) bunch üzüm üzüme baka baka kararır
a bad apple spoils the (whole) barrel körle yatan şaşı kalkar
a bad apple spoils the (whole) barrel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
a rotten apple spoils the (whole) bunch körle yatan şaşı kalkar
a rotten apple spoils the (whole) bushel körle yatan şaşı kalkar
a rotten apple spoils the (whole) bushel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
a rotten apple spoils the (whole) bunch kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
a rotten apple spoils the (whole) bunch itle yatan bitle kalkar
a bad apple spoils the (whole) barrel itle yatan bitle kalkar
a rotten apple spoils the (whole) bushel itle yatan bitle kalkar
a bad apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan bir kazanı kokutur
a rotten apple spoils the (whole) bushel bir baş soğan bir kazanı kokutur
a rotten apple spoils the (whole) bushel balık baştan kokar
a bad apple spoils the (whole) barrel balık baştan kokar
a bad apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
a rotten apple spoils the (whole) bushel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
a rotten apple spoils the (whole) bushel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
a bad apple spoils the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
a bad apple spoils the (whole) barrel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel bir korkak bir orduyu bozar
a bad apple spoils the (whole) barrel balık baştan kokar
a bad apple spoils the (whole) barrel itle yatan bitle kalkar
a bad apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
a bad apple spoils the (whole) barrel benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur
a bad apple spoils the (whole) barrel kötü arkadaştan kötü iyi arkadaştan iyi
a bad apple spoils the (whole) barrel bir korkak bir orduyu bozar
a bad apple spoils the (whole) barrel isin yanına varan is misin yanına varan mis kokar
a bad apple spoils the (whole) barrel üzüm üzüme baka baka kararır
a bad apple spoils the (whole) barrel karga ile gezen boka konar
a bad apple spoils the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
a rotten apple spoils the whole barrel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
a rotten apple spoils the barrel bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur
a rotten apple spoils the barrel bir kötünün bin iyiye zararı olur
a rotten apple spoils the barrel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
a rotten apple spoils the whole barrel bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur
a rotten apple spoils the barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
a rotten apple spoils the whole barrel bir kötünün bin iyiye zararı olur
a rotten apple spoils the whole barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel itle yatan bitle kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir korkak bir orduyu bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch balık baştan kokar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch üzüm üzüme baka baka kararır
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir baş soğan bir kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel üzüm üzüme baka baka kararır
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel körle yatan şaşı kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch itle yatan bitle kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir baş soğan bir kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch körle yatan şaşı kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir korkak bir orduyu bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel balık baştan kokar
one bad apple spoils the (whole) bushel balık baştan kokar
one bad apple spoils the (whole) barrel benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur
one bad apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) barrel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one bad apple spoils the (whole) bushel benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur
one bad apple spoils the (whole) bunch balık baştan kokar
one bad apple spoils the (whole) bunch benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur
one bad apple spoils the (whole) bushel karga ile gezen boka konar
one bad apple spoils the (whole) bushel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) bushel itle yatan bitle kalkar
one bad apple spoils the (whole) bushel bir baş soğan bir kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) bunch bir baş soğan tüm kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) bushel üzüm üzüme baka baka kararır
one bad apple spoils the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one bad apple spoils the (whole) bunch körle yatan şaşı kalkar
one bad apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan bir kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) barrel balık baştan kokar
one bad apple spoils the (whole) bunch itle yatan bitle kalkar
one bad apple spoils the (whole) barrel bir korkak bir orduyu bozar
one bad apple spoils the (whole) bunch çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one bad apple spoils the (whole) bushel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one bad apple spoils the (whole) bushel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one bad apple spoils the (whole) barrel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one bad apple spoils the (whole) bushel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one bad apple spoils the (whole) bunch kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one bad apple spoils the (whole) barrel karga ile gezen boka konar
one bad apple spoils the (whole) barrel itle yatan bitle kalkar
one bad apple spoils the (whole) bunch bir korkak bir orduyu bozar
one bad apple spoils the (whole) barrel üzüm üzüme baka baka kararır
one bad apple spoils the (whole) barrel körle yatan şaşı kalkar
one bad apple spoils the (whole) bunch bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one bad apple spoils the (whole) bunch karga ile gezen boka konar
one bad apple spoils the (whole) bushel bir korkak bir orduyu bozar
one bad apple spoils the (whole) bunch bir baş soğan bir kazanı kokutur
one bad apple spoils the (whole) bushel körle yatan şaşı kalkar
one bad apple spoils the (whole) bunch üzüm üzüme baka baka kararır
one rotten apple spoils the (whole) barrel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one rotten apple spoils the (whole) bushel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one rotten apple spoils the (whole) bunch çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one rotten apple spoils the (whole) bushel itle yatan bitle kalkar
one rotten apple spoils the (whole) bunch bir baş soğan bir kazanı kokutur
one rotten apple spoils the (whole) barrel itle yatan bitle kalkar
one rotten apple spoils the (whole) bunch bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
one rotten apple spoils the (whole) bushel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one rotten apple spoils the (whole) barrel balık baştan kokar
one rotten apple spoils the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
one rotten apple spoils the (whole) bushel körle yatan şaşı kalkar
one rotten apple spoils the (whole) barrel bir korkak bir orduyu bozar
one rotten apple spoils the (whole) bushel bir baş soğan bir kazanı kokutur
one rotten apple spoils the (whole) barrel üzüm üzüme baka baka kararır
one rotten apple spoils the (whole) bushel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one rotten apple spoils the (whole) barrel körle yatan şaşı kalkar
one rotten apple spoils the (whole) bushel bir korkak bir orduyu bozar
one rotten apple spoils the (whole) bunch kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one rotten apple spoils the (whole) bunch üzüm üzüme baka baka kararır
one rotten apple spoils the (whole) bunch itle yatan bitle kalkar
one rotten apple spoils the (whole) bushel üzüm üzüme baka baka kararır
one rotten apple spoils the (whole) bunch körle yatan şaşı kalkar
one rotten apple spoils the (whole) barrel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
one rotten apple spoils the (whole) bunch balık baştan kokar
one rotten apple spoils the (whole) bunch bir korkak bir orduyu bozar
one rotten apple spoils the (whole) bushel balık baştan kokar
one rotten apple spoils the (whole) barrel bir baş soğan bir kazanı kokutur
the apple does not fall far from the tree armut dibine düşermiş
the apple does not fall far from the tree armut dibine düşer
Colloquial
apple of my eye n. gözümün bebeği
apple-polishing n. yaltakçılık
apple-pie order n. son derece düzenli olma
apple-polishing n. yağcılık
apple islander [australia] n. tazmanyalı kimse
apple isle [australia] n. tazmanya
apple-polishing n. dalkavukluk
apple-squire n. kadın satıcısı
apple-squire n. pezevenk
balsam apple n. yalancı portakal
apple of sodom n. boş eğlenme
apple of sodom n. boş alay
alley apple n. at gübresi
alley apple n. sokaklardaki oynak tuğla ya da taş
alley apple n. gevşemiş döşeme taşı
alley apple n. tezek
the big apple n. manhattan
apple-pie adj. mükemmel
apple-pie adj. amerikan geleneklerine uygun
easy as apple pie expr. çok kolay
Idioms
the apple of discord n. savaş sebebi
the apple of discord n. kavgaya yol açan davranış
the apple of discord n. çatışma nedeni
the apple of someone's eye n. (birisi için) gözbebeği
big apple n. new york
a rotten apple n. çürük elma
apple-polisher n. yalaka
a bad/rotten apple n. bir gruptaki en kötü/başarısız tip
the apple of one's eye n. göz bebeği
alley apple n. at pisliği
alley apple n. yol üzerindeki ufak taşlar veya taş kırıntıları/döküntüleri
second bite of the apple n. ikinci bir şans/fırsat
wise apple n. ukala
wise apple n. ukala dümbeleği
wise apple n. çokbilmiş
wise apple n. bilgiçlik taslayan kişi
second bite of the apple n. ikinci bir şans/fırsat
second bite of the apple n. başka bir şans/fırsat
a bad/rotten apple n. çürük elma
a rotten apple n. çürük elma
a rotten apple n. kendisi kötü olup etrafını da kötü etkileyen kimse
a bad apple n. kendisi kötü olup etrafını da kötü etkileyen kimse
a bad apple n. çürük elma
the apple of one's eye n. birinin gözdesi
apple of (someone's eye) n. (birinin) gözdesi
apple of n. favorisi
apple of (someone's eye) n. (birinin) sevgilisi
apple of (someone's eye) n. (birinin) göz bebeği
apple of (someone's eye) n. (birinin) kız arkadaşı/erkek arkadaşı
the apple of one's eye n. birinin göz bebeği
apple of n. göz bebeği
apple of one's eye n. birinin göz bebeği
apple of n. kıymetlisi
apple of one's eye n. birinin gözdesi
the apple of your eye n. göz bebeği
upset the apple-cart v. bir planı bozmak
upset the apple-cart v. bir çuval inciri berbat etmek
be the apple of someone's eye v. gözünün bebeği olmak
polish the apple v. yağ çekmek
polish the apple v. göklere çıkarmak
polish the apple v. övmek
polish the apple v. yağ yakmak
polish the apple v. pohpohlamak
polish the apple v. kompliman yapmak
put something in apple-pie order v. düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek
get something in apple-pie order v. düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek
get something in apple-pie order v. bir şeyi iyice derleyip toplamak (toparlamak)
put something in apple-pie order v. bir şeyi iyice derleyip toplamak (toparlamak)
trade off the orchard for an apple v. ayrıntılarla uğraşırken büyük resmi göz ardı etmek
trade off the orchard for an apple v. ayrıntılarda boğulup büyük resmi kaçırmak
trade off the orchard for an apple v. çayda/bir kaşık suda boğulup denizi görememek
be as american as apple pie v. tipik amerikalı olmak
be as american as apple pie v. tamamen amerikan özellikleri taşımak
be as american as apple pie v. tam bir amerikan olmak
be as american as apple pie v. tipik amerikan olmak
be as american as apple pie v. tam bir amerikalı olmak
upset the apple cart v. bir planı/birinin planını suya düşürmek
upset the apple cart v. bir planı/birinin planını bozmak
upset the apple cart v. bir çuval inciri berbat etmek
upset the apple cart v. bir şeyin işleyişini/düzenini bozmak
upset somebody's apple cart v. bir şeyin işleyişini/düzenini bozmak
upset somebody's apple cart v. bir planı/birinin planını bozmak
upset somebody's apple cart v. bir planı/birinin planını suya düşürmek
upset somebody's apple cart v. bir çuval inciri berbat etmek
motherhood and apple pie adj. amerikan ev yaşamının tüm özelliklerine sahip
(as) easy as apple pie adj. çok temel
(as) easy as apple pie adj. çantada keklik
(as) easy as apple pie adj. çocuk oyuncağı
(as) easy as apple pie adj. işten bile değil
(as) easy as apple pie adj. çok basit
american as apple pie adj. tipik amerikan
american as apple pie adj. amerikan yaşam tarzına, ilgi alanlarına, düşünce yapısına emsal
american as apple pie adj. amerikan yaşam tarzını, ilgi alanlarını, düşünce yapısını yansıtan/gösteren
american as apple pie adj. tamamen amerikan özellikleri taşıyan
american as apple pie adj. tam bir amerikan
american as apple pie adj. tam amerikayı yansıtan
american as apple pie adj. amerikan yaşam tarzını, ilgi alanlarını, düşünce yapısını yansıtan/gösteren
american as apple pie adj. amerikan yaşam tarzına, ilgi alanlarına, düşünce yapısına emsal
american as apple pie adj. tipik amerikan
american as apple pie adj. tam bir amerikan
american as apple pie adj. tam amerikayı yansıtan
american as apple pie adj. tamamen amerikan özellikleri taşıyan
apple pie order adj. düzenli
apple pie order adj. derli toplu
apple pie order adj. iyi organize olmuş
an apple a day keeps the doctor away expr. elma girmeyen eve doktor girer
the rotten apple injures its neighbours expr. körle yatan şaşı kalkar
apple-pie order expr. derli toplu
in apple-pie order expr. yerli yerinde
in apple-pie order expr. her şeyi yerli yerinde
in apple-pie order expr. her şeyiyle düzenli
in apple-pie order expr. titizlikle düzenlenmiş
easy as (apple) pie expr. çocuk oyuncağı
in apple-pie order expr. çok düzenli
in apple-pie order expr. düzen içerisinde
as american as apple pie expr. tam bir amerikan
as american as apple pie expr. tamamen amerikan özellikleri taşıyan
as american as apple pie expr. tam bir amerikalı
as american as apple pie expr. tipik amerikalı
as american as apple pie expr. tipik amerikan
as easy as apple pie expr. çok kolay
(one) smart apple expr. çok zeki/akıllı biri
as american as motherhood and apple pie expr. tam amerikayı yansıtan
as american as motherhood and apple pie expr. tam bir amerikan
as american as mom and apple pie expr. tam amerikayı yansıtan
as american as mom and apple pie expr. tam bir amerikan
as american as motherhood and apple pie expr. tamamen amerikan özellikleri taşıyan
as american as mom and apple pie expr. tamamen amerikan özellikleri taşıyan
as american as mom and apple pie expr. tam bir amerikalı
as american as motherhood and apple pie expr. tam bir amerikalı
as american as motherhood and apple pie expr. tipik amerikan
as american as motherhood and apple pie expr. tipik amerikalı
as american as mom and apple pie expr. tipik amerikalı
as american as mom and apple pie expr. tipik amerikan
an apple a day [cliché] expr. günde bir elma (doktoru uzak tutar)
an apple a day [cliché] expr. sağlıklı alışkanlıklar ileride yaşanacak sağlık problemlerini önler
an apple a day [cliché] expr. günde bir elma (sağlığa iyi gelir)
an apple a day [cliché] expr. günde bir elma (doktoru uzak tutar)
an apple a day [cliché] expr. sağlıklı alışkanlıklar ileride yaşanacak sağlık problemlerini önler
an apple a day [cliché] expr. günde bir elma (sağlığa iyi gelir)
apple a day expr. sağlıklı alışkanlıklar ileride yaşanacak sağlık problemlerini önler
mom and apple pie expr. tam bir amerikan prensibi, özelliği, değeri, inancı
mom and apple pie expr. tam amerikayı yansıtan bir değer, inanç, özellik, prensip
Speaking
don't upset the apple-cart expr. sisteme karşı gelme
I ate an apple expr. elma yedim
Tourism
apple-pie bed [brit] n. çarşafları kişinin yatağa girmesini engelleyecek şekilde karyola kenarlarına sıkıştırma
Computer
apple events n. apple olayları
apple key n. elma tuşu
apple extended keyboard n. apple genişletilmiş klavye
apple desktop bus n. apple masaüstü yolu
apple menu items n. elma menüsü öğeleri
authorized apple dealer n. yetkili apple satıcısı
apple menu n. elma menüsü
open apple key n. açık elma tuşu
apple-jack n. macosx'de tek kullanıcı modundaki arızaları gideren bir kullanıcı arayüzü
apple iTunes n. apple firmasının ürettiği ücretsiz bir müzik oynatıcı
apple encrypted adj. apple şifreli
Dyeing
apple green n. açık ila koyu sarımsı yeşil arasında kalan bir renk
apple-green n. açık ila koyu sarımsı yeşil arasında kalan bir renk
Aeronautic
green apple n. acil durum oksijen sistemi düğmesi
Anatomy
adam's apple n. gırtlak çıkıntısı
adams apple n. adem elması
adams apple n. gırtlak çıkıntısı
adam's apple n. tiroid kıkırdağı
Parasitology
apple aphid n. elma yeşil yaprak biti
green apple aphid (aphis pomi) n. elma yeşil yaprak biti
apple aphid n. elma yapraklarını yiyerek kıvrılmalarına neden olan bir yaprak biti
green apple aphid (aphis pomi) n. elma yapraklarını yiyerek kıvrılmalarına neden olan bir yaprak biti
Food Engineering
stewed apple n. elma kompostosu
apple juice concentrate n. elma suyu konsantresi
drinks containing apple juice n. elma suyu içeren içecekler
waxed apple n. mumlu elma
Gastronomy
apple tea n. elma çayı
apple puree n. elma püresi
apple jelly n. elma jölesi
apple jack n. amerika’da yapılan bir elma brendisi
apple corer n. elma oyacağı
apple juice n. elma suyu
dried apple n. elma kurusu
stewed apple compote n. elma kompostosu
muscatel apple n. misket elması
apple marmelade n. elma marmeladı
apple compote n. elma kompostosu
peanut apple salad n. yerfıstıklı elma salatası
apple cider n. elma şırası
concentrated apple juice n. elma suyu konsantresi
sour apple n. ekşi elma
apple tart n. elmalı tart
apple juice concentrate n. elma suyu konsantresi
cloudy apple juice n. bulanık elma suyu
clear apple juice n. berrak elma suyu
apple crumble n. kırıntılı elma tatlısı
caramel apple n. karamelle kaplanmış elma şekeri
apple corer n. elma oyacağı
apple turnover n. elma dolgulu turta
apple fritter n. elmalı hamur kızartması
apple wine n. elma şarabı
apple pandowdy n. kenarları kıtır, içi pişmiş ve dilimli elmayla dolu tatlı
apple brandy n. elma suyundan yapılan brendi
apple dumpling n. elma mantısı
apple dumpling n. etrafı hamurla kaplı elma
potato apple n. patates yemişi
kai apple [south africa] n. turşu ve konservesi yapılan, kokusu ve tadı kayısıya benzer bir meyve
dessert apple n. genellikle çiğ tüketilmek üzere kullanılan elma
cooking apple n. yemeklerde kullanılmaya uygun elma
apple-flavored adj. elma aromalı
Zoology
apple snail n. elma salyangozu
apple maggot n. elmaların içinde beslenen larva
apple maggot n. elma kurdu
Botanic
cashew apple n. kaju fıstığı
otaheite apple n. tahiti elması
thorn apple n. tatula
apple melon n. şamama
apple of peru n. boruçiçeği
common thorn apple n. şeytanelması
common thorn apple n. boruçiçeği
apple of peru n. şeytanelması
mad apple n. patlıcan
apple of peru n. tatula
common thorn apple n. tatula
apple of peru n. peru elması
pine apple n. ananas
downy thorn-apple n. boru çiçeği
torn-apple n. boru çiçeği
common thorn apple n. şeytan elması
sorb apple n. üvez
common thorn apple n. boru çiçeği
apple of peru n. şeytan elması
sorb apple tree n. üvez
apple of peru n. boru çiçeği
apple mint n. elma nanesi
orchard apple tree n. elma ağacı
crab apple n. çiçek elması
crab apple n. süs elması
adam's apple n. hindistan ve tayland'da yetişen parlak yeşil yapraklı sadece gece çiçek açan bir bitki
star apple n. batı hint adaları ve orta amerika'da yetişen yaprak dökmeyen bir ağaç
adam's apple n. tropikal bir ağaç
adam's apple n. tabernaemontana divaricata
apple blossom tree n. güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı
ackee apple n. ake elması
ackee apple n. ake
cashew apple n. kaju meyvesi
cashew apple n. kaju elması
cedar-apple rust n. pas mantarının sebep olduğu bitki hastalığı
emu apple n. nektarin büyüklüğünde asidik meyve veren bir avustralya ağacı
apple geranium n. kokulu yuvarlak yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan bir sardunya
apple of peru (nicandra physaloides) n. güney amerika'da yetişen, mavi-beyaz çiçekleri olan kaba bir ot
thorn apple (datura stramonium) n. boru çiçeği
alligator apple n. batı hint adalarına özgü anona palustris ağacının meyvesi
american crab apple (malus coronaria) n. amerika'nın doğusunda yetişen pembe çiçekleri ve küçük sarı meyveleri olan orta boy bir ağaç
balsam apple n. eski dünya'nın tropik bölgelerine özgü, meyvesi sebze olarak kullanılan otsu tek yıllık bir asma
pond-apple tree n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen yenilebilir meyvesi olan yaprak dökmeyen bir ağaç
custard-apple family n. esasen tropik ağaç veya çalılardan oluşan bir familya
prickly custard apple n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen büyük ve etli meyvesi olan bodur bir ağaç
sugar-apple (annona squamosa) n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen, kalın ve pullu kabuğu ve parlak siyah tohumları olan bir meyve ağacı
pond apple (annona glabra) n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen yenilebilir meyvesi olan yaprak dökmeyen bir ağaç
swamp apple n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen yenilebilir meyvesi olan yaprak dökmeyen bir ağaç
sugar-apple (annona squamosa) n. şeker-elma
alligator apple n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen yenilebilir meyvesi olan yaprak dökmeyen bir ağaç
monkey apple n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen yenilebilir meyvesi olan yaprak dökmeyen bir ağaç
sugar apple n. kalın pullu kabukları ve parlak siyah tohumları olan tatlı ve etli bir tropikal meyve
custard apple (annona reticulata) n. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen tüylü kalp şeklinde tropikal meyvesi olan bodur bir ağaç
apple nut n. güney amerika palmiyesinin fındık benzeri tohumları
apple box (eucalyptus bridgesiana) n. kalp şeklinde yaprakları ve konik meyveleri olan bir avustralya süs ağacı
apple gum n. kalp şeklinde yaprakları ve konik meyveleri olan bir avustralya süs ağacı
juniper-apple rust n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
apple (malus pumila) n. elma ağacı
apple mint (mentha suaveolens) n. güney ve batı avrupa'da yetişen sapları elma kokulu bir nane
apple rust (gymnosporangium juniperi-virginianae) n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
apple of love (lycopersicum esculentum) n. domates
cedar-apple rust n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
apple canker n. elma küfü
earth apple n. kuzey amerika'da yetişen, sarı çiçekleri ve yenebilir yumruları olan bir ayçiçeği
apple pear n. çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki
apple pear n. naşhi armudu
malay apple (syzygium malaccense) n. jambo