arasına girmek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

arasına girmek



Sens de "arasına girmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
arasına girmek interpose v.
arasına girmek rank v.
Phrasals
arasına girmek get in v.
arasına girmek wade into someone or something v.
arasına girmek wade in someone or something v.
arasına girmek nose in on v.
arasına girmek cut through v.
arasına girmek fall between v.

Sens de "arasına girmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

Turc Anglais
General
iki arkadaşın arasına girmek come between two friends v.
arkadaşların arasına girmek come between friends v.
(sıralama vb) arasına girmek rank among v.
öğle arasına girmek have lunch break v.
öğle arasına girmek go on lunch break v.
Phrasals
akan trafiğin arasına girmek cut in v.
(bir şeylerin) arasına girmek fall between (two things) v.
(bir şeylerin) arasına girmek fall between (something and something else) v.
(bir kişi veya şeyle başka bir kişi veya şey/iki kişi veya şey) arasına girmek/sızmak get between v.
(bir kişi veya şeyle başka bir kişi veya şey/iki kişi veya şey) arasına girmek/sızmak get between (someone or something and someone or something else) v.
(iki kişi veya şey) arasına girmek/adım atmak step between (someone or something) v.
(iki kişi veya şey) arasına girmek/adım atmak step between (someone or something and someone or something else) v.
sözün/lafın/işin arasına girmek/atlamak burst in v.
biriyle birinin arasına girmek pry off v.
biriyle birinin arasına girmek pry (someone or something) off of (someone or something) v.
tartışmanın, anlaşmazlığın, kavganın arasına girmek wade into v.
bir şeyin arasına bir şeyle girmek interpose something in (to) something v.
arasına girmek/katılmak throw in v.
(birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek break in on (someone or something) v.
(birilerinin/bir şeyin) arasına girmek butt in (on someone or something) v.
(bir şeyin) arasına girmek butt into (something) v.
(iki kişinin) arasına girmek come between (someone and someone else) v.
(biriyle başka birinin) arasına girmek come between (someone and someone else) v.
(iki veya daha fazla kişinin) arasına girmek come between (two or more people) v.
(iki veya daha fazla kişinin) arasına girmek come between (two or more people) v.
(bir şeyin) arasına girmek cut in on (something) v.
(araçla bir şeylerin) arasına girmek/dalmak drive in v.
(araçla bir şeylerin) arasına girmek/dalmak drive into v.
(araçla) birilerinin/bir şeylerin arasına girmek/dalmak drive something into someone or something v.
(araçla) birilerinin/bir şeylerin arasına girmek/dalmak drive into someone or something v.
(birilerinin/bir şeylerin) arasına girmek get between (someone or something) v.
(birilerinin) arasına girmek/dahil olmak get in with (someone) v.
(biriyle/bir şeyle başka birinin/bir şeyin) arasına girmek/sızmak go between (someone or something and someone or something else) v.
'-in arasına girmek interpose in v.
(birilerinin) arasına girmek intervene between (multiple people) v.
(bir şeyin) arasına girmek/katılmak merge into (something) v.
(biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin) arasına girmek stand between (someone or something) and (someone or something) v.
Idioms
etle tırnak arasına girmek (girilmez) go between the bark and the tree v.
sadece sonunu duyduğu bir lafın içine dalmak/arasına girmek pick up stompies [south africa] v.
karı koca arasına girmek go between the bark and the tree v.