assimilate

Sens de "assimilate" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	assimilate v.	özümsemek
Jace thinks it is hard to assimilate the material presented on paper. Jace, kağıt üzerinde verilen bilgileri özümsemenin zor olduğunu düşünüyor. More Sentences
General
2	General	assimilate v.	benimsemek
It took some time for the immigrants to assimilate into the culture of their new country. Göçmenlerin yeni ülkelerinin kültürünü benimsemeleri biraz zaman aldı. More Sentences
3	General	assimilate v.	asimile olmak
The Uyghurs do not want to assimilate. Uygurlar asimile olmak istemiyor. More Sentences
4	General	assimilate v.	hazmetmek
5	General	assimilate v.	asimile etmek
6	General	assimilate v.	özümsenmek
7	General	assimilate v.	uydurmak
8	General	assimilate v.	benzetmek
9	General	assimilate v.	özümlemek
10	General	assimilate v.	benimsenmek
11	General	assimilate v.	benzemek
12	General	assimilate v.	kıyaslamak
Technical
13	Technical	assimilate v.	özümlemek
14	Technical	assimilate v.	sindirmek
Linguistics
15	Linguistics	assimilate v.	ses benzeşmesine uğramak

Sens de "assimilate" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	assimilate to v.	uydurmak
2	General	assimilate to v.	benzetmek
3	General	assimilate with v.	özümsetmek
4	General	assimilate with v.	massetmek
5	General	assimilate into v.	özdeş kılmak
6	General	assimilate into v.	uydurmak
7	General	assimilate with v.	uydurmak
8	General	assimilate into v.	massetmek
9	General	assimilate with v.	özdeş kılmak
10	General	assimilate into v.	özümsetmek
11	General	assimilate into v.	özdeşleştirmek
12	General	assimilate with v.	özdeşleştirmek
13	General	assimilate with v.	ile asimile etmek
Phrasals
14	Phrasals	assimilate (oneself/someone/something) into v.	(kendini/birini/bir şeyi) '-in içine karıştırmak
15	Phrasals	assimilate someone or something into something v.	birini/bir şeyi bir şeyle asimile etmek
16	Phrasals	assimilate with some people v.	birilerinin arasına/içine karışmak
17	Phrasals	assimilate (oneself/someone/something) into v.	(kendini/birini/bir şeyi) ile birleştirmek
18	Phrasals	assimilate (oneself/someone/something) into v.	(kendini/birini/bir şeyi) '-e kaynaştırmak
19	Phrasals	assimilate with some people v.	birileri arasında kabul görmek
20	Phrasals	assimilate with some people v.	birileriyle asimile olmak
21	Phrasals	assimilate with some people v.	birileriyle kaynaşmak
22	Phrasals	assimilate someone or something into something v.	birini/bir şeyi bir şeyle kaynaştırmak
23	Phrasals	assimilate with some people v.	birilerinin arasına katılmak
24	Phrasals	assimilate someone or something into something v.	birini/bir şeyi bir şeyle özdeşleştirmek
25	Phrasals	assimilate with some people v.	birileriyle özdeşleşmek
26	Phrasals	assimilate (oneself/someone/something) into v.	(kendini/birini/bir şeyi) ile asimile etmek
27	Phrasals	assimilate someone or something into something v.	birini/bir şeyi bir şeyle özdeş kılmak
28	Phrasals	assimilate (oneself/someone/something) into v.	(kendini/birini/bir şeyi) ile özdeşleştirmek