bakmadan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bakmadan



Sens de "bakmadan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
bakmadan with no regard to adv.
bakmadan without regard to prep.
bakmadan regardless of prep.
Idioms
bakmadan with one's eyes closed expr.
bakmadan with eyes closed expr.
Archaic
bakmadan unsight unseen adv.

Sens de "bakmadan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

Turc Anglais
General
önüne bakmadan yürüyen kimse jaywalker n.
önüne bakmadan yürüyen kimse jaywalkers n.
önüne bakmadan yürüme jaywalking n.
önüne bakmadan yürüyen kimse jay-walker n.
tuşlara bakmadan yazma touch-type n.
bakmadan geçme skip n.
önüne bakmadan yürümek jaywalk v.
gözünün yaşına bakmadan canına kıymak kill without pity v.
önüne bakmadan yürümek jay-walk v.
bakmadan imzalamak rubber-stamp v.
bakmadan duramamak couldn't not turn v.
bakmadan edememek couldn't not turn v.
referansa bakmadan çizmek draw from memory v.
bakmadan imzalayan kimse rubber-stamp adj.
sağa sola bakmadan inconsiderately adv.
sağa sola bakmadan carelessly adv.
-e bakmadan without regard to prep.
Phrases
notalarına bakmadan by ear adv.
yaşına başına bakmadan regardless of his age expr.
Colloquial
parasına bakmadan damn the expense expr.
arkana bile bakmadan çık git! don't let the door hit you where the good lord split you! expr.
arkana bile bakmadan çık git! don't let the doorknob hit you where the good lord split you! expr.
Idioms
sağına soluna bakmadan kabul etme/alma a pig in a poke [old-fashioned] n.
sonuçlarına bakmadan kararlı bir şekilde ilerlemek ride roughshod v.
arkasına bakmadan kaçmak run like hell v.
görmeden/bakmadan almak buy something sight unseen v.
gözünün yaşına bakmadan konuşmak speak daggers v.
görmeden/bakmadan almak buy sight unseen v.
(birine/bir şeye) bakmadan edememek can't keep (one's) eyes off (of) (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bakmadan edememek can't take (one's) eyes off (of) (someone or something) v.
birine/bir şeye bakmadan edememek can't take your eyes off someone/something v.
birine/bir şeye bakmadan edememek can't keep your eyes off someone/something v.
arkasına bakmadan without a backward glance expr.
ardına dönüp bakmadan without a backward glance expr.
arkasına dönüp bakmadan without a backward glance expr.
ardına bakmadan without a backward glance expr.
hiç görmeden/bakmadan sight unseen expr.
Trade/Economic
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar averaging n.
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar–cost averaging n.
Computer
klavyeye bakmadan yazma tekniği touch system n.
klavyeye bakmadan yazma tekniği touch typing n.
klavyeye bakmadan yazma tekniği touch-typing n.
klavyeye bakmadan yazan kimse touch-typist n.
klavyeye bakmadan yazmak touch-type v.
vuruş oyunlarında keskin nişancının dürbününe bakmadan rakipleri öldürmek no-scope v.
Hunting
sahanın yarısından bakmadan yapılan atış a blind half court shot n.
Basketball
atılacak hedefe bakmadan atılan pas no-look pass n.
Card
kartlara bakmadan bahis oynamak go it blind v.
pokerde eline bakmadan potu iki katına çıkarmak straddle v.
Slang
homoseksüel açıdan bakmadan no homo expr.
homoseksüel açıdan bakmadan pause expr.
arkana bile bakmadan çık git! don't let the door hit your ass on the way out expr.