beak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

beak

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "beak" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 39 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
beak n. ibrik ağzı
beak n. gaga
beak v. gagalamak
General
beak n. ağız
beak n. burun
beak n. kakaç
beak n. kuş gagası
beak n. gaga gibi nesne
beak n. bitkinin sivri ucu
beak n. at nalındaki yukarı doğru çıkıntı
Colloquial
beak n. büyük burun
beak n. hakim
beak n. okul müdürü
beak n. yargıç
beak v. dedikodu yapmak
beak v. gevezelik etmek
beak v. çene çalmak
beak v. laklak etmek
Technical
beak n. mahmuz
beak n. penselerin ağızlarından biri
beak v. kırmak
Architecture
beak n. kornişin suyu dışarı atmak için dışarı doğru eğimli üst yüzeyi
Construction
beak n. sivri bir yapı
beak n. çıkıntı
Chemistry
beak n. buharın yoğunlaştırıcıya geçtiği imbik bölümü
Marine Biology
beak n. çift kabuklu ve dallı bacaklıların kabuklarının en üst bölümünün ucu
beak n. bazı tek kabuklularda kanalı içeren uzantı
Zoology
beak n. gaga
beak n. hayvanlarda bulunan kuş gagasına benzer ağız çıkıntısı
Botanic
beak n. bazı bitki yapılarının üstündeki sert ve sivri uç
beak n. bitkide gagaya benzer çıkıntı
beak n. buğday kabuğundaki kısa kılçık
Military
beak n. eski savaş gemilerinin pruvasından uzanan bir metal koçbaşı
beak n. pruvasında düşman gemilerine zarar vermek için çıkıntı bulunan savaş gemisi
Music
beak n. müzik aletinin ağızlığı
Printery
beak n. yazı karakterinin kollarındaki çıkıntı
Entomology
beak n. (bazı böcek ve omurgasızlarda) dışarı çıkık uzun emme ağzı
British Slang
beak n. ağız
beak n. kokain

Sens de "beak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Anglais Turc
General
curved beak n. tumşuk
beak nose n. kemerli burun
sharp beak n. keskin gaga
Idioms
wet (one's) beak v. arpasını/arpalığını almak
wet (one's) beak v. haracını almak/yemek
wet (one's) beak v. haraca bağlamak/kesmek
Architecture
bird's-beak n. kuş gagasına benzeyen bir silme
Medical
beak dipping n. gaganın daldırılması
Veterinary
shovel beak n. mandibüler hastalık
shovel beak n. civciv veya piliçlerin gagalarında meydana gelen şekil bozukluğu
Botanic
kaka beak n. yeni zelanda'ya özgü, papağan gagası şeklinde yaprakları ve parlak kırmızı çiçekleri olan herdem yeşil sarmaşık çalı
bird's-beak n. scrophulariaceae familyasından cordylanthus cinsine ait bir kaliforniya bitkisi
parrot's beak n. zafer sarmaşığı
parrot's beak n. yeni zelanda'ya özgü, pençe veya gagaya benzeyen çiçekleri olan herdem yeşil bir çalı
parrot's beak n. gaga benzeri kırmızı veya beyaz çiçekleri olan ve yaprak dökmeyen, yeni zelanda'ya özgü bir çalı
parrot's-beak n. clianthus cinsi bitki
parrot's-beak n. yeni zelanda'ya özgü, papağan gagası şeklinde yaprakları ve parlak kırmızı çiçekleri olan herdem yeşil sarmaşık çalı
Breeding
beak trimming n. gaga kesme
History
beak doctor n. (hıyarcıklı) veba doktoru
Ornithology
hooked beak n. kanca gibi aşağıya doğru kıvrıma sahip olan gaga
beak wiping n. gaga temizleme
beak wiping n. gaga yalama
British Slang
keep your beak out of this n. bu işe sen karışma