benefits - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

benefits

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "benefits" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
benefits n. faydalar
Trade/Economic
benefits n. personel sosyal yardımları
Construction
benefits n. yan yardımlar

Sens de "benefits" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 150 résultat(s)

Anglais Turc
General
together with its benefits n. faydalarının yanısıra
unemployment insurance benefits n. işsizlik parası
fringe benefits n. maaş dışında verilen haklar
dependents benefits n. dul ve yetim aylığı
social benefits n. sosyal fayda
survivors’ benefits n. dul ve yetim aylığı
unemployment insurance benefits n. işsizlik ödeneği
medical benefits n. sağlık yardımları
benefits of reading n. kitap okumanın yararları
benefits of reading n. okumanın yararları
maternity benefits/assistance n. analık yardımları
maternity benefits/pay/allowance n. doğum parası
state-social payments-benefits-substitutions n. ivaz
state-social payments-benefits-substitutions n. edim
social benefits n. sosyal yardımlar
mutual benefits n. karşılıklı çıkarlar
the benefits of technology n. teknolojinin nimetleri
benefits of electricity n. elektriğin yararları
benefits of computer n. bilgisayarın faydaları
benefits of computer n. bilgisayarın yararları
benefits of the internet n. internetin yararları
fringe benefits n. yan haklar
benefits sought n. aranan faydalar
benefits sought n. aranan yararlar
benefits sought n. beklenen faydalar
benefits sought n. beklenen yararlar
health promoting benefits n. sağlığı geliştirici faydalar
key benefits n. temel faydalar
look after one's benefits v. çıkar gözetmek
look after one's own benefits v. çıkarlarını gözetmek
derive personal benefits v. kişisel çıkar elde etmek
derive personal benefits v. kişisel çıkar sağlamak
protect one's benefits v. çıkarını korumak
get a job with social security benefits v. sigortalı bir işe girmek
Colloquial
friend with benefits n. duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki yaşanan arkadaş
friend with benefits n. seks partneri/arkadaşı
Idioms
reap the benefits v. semeresini görmek
Trade/Economic
family benefits n. aile ödenekleri
core benefits n. ana faydalar
in-kind benefits n. ayni gelirler
gross reportable fringe benefits total n. bildirim gerektiren brüt yan ödenekler toplamı
employee benefits n. çalışanlara sağlanan faydalar
spillover benefits n. dışsal yararlar
other long-term employee benefits n. diğer uzun vadeli personel sosyal hakları
outside benefits and costs n. dış fayda ve maliyetler
outsourced benefits and services n. dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler
other long-term employee benefits n. diğer uzun vadeli personel sosyal yardımları
external benefits n. dışsal ekonomiler
flexible benefits n. esnek avantajlar
fringe benefits n. ek olanaklar (şirket arabası/lojman vb)
fringe benefits n. ek menfaatler
economic benefits n. ekonomik yararlar
retirement benefits n. emekli maaşı
post-employment benefits n. emeklilikteki sosyal yardımlar
retirement benefits n. emekli ikramiyesi
revenues and benefits service n. gelirler ve sosyal yardım servisi
vested employee benefits n. giydirilmiş personel sosyal hakları
daily benefits n. günlük kar
vested employee benefits n. giydirilmiş personel sosyal yardımları
duplication of benefits n. hakların mükerrer olarak elde edilmesi
termination benefits n. işten çıkarma tazminatları
remuneration and direct social benefits n. istihkaklar ve direkt sosyal menfaatler
employee benefits n. işçilerin sosyal hakları
cash benefits n. işveren tarafından çalışana veya çalışanla ilişkili kişilere verilen vergiye tabi yardım
post- employment benefits n. işten ayrılma sonrası sağlanan faydalar
cash benefits n. işverenin işçiye yaptığı para yardımı
termination benefits n. işten çıkarma yardımları
post-employment benefits n. işten ayrılma sonrası sağlanan faydalar
mutual benefits n. karşılıklı çıkarlar
short-term employee benefits n. kısa vadeli hizmet sunumunu izleyen oniki ay içindeki personel sosyal hakları
provisions for employee termination benefits n. kıdem tazminatı karşılıkları
short-term employee benefits n. kısa vadeli personel sosyal hakları
short- term employee benefits n. kısa vadeli personel sosyal hakları
provision for employee termination benefits n. kıdem tazminatı karşılığı
withdrawal of benefits n. kazancın geri alınması
fringe benefits n. maaş dışında verilen haklar
marginal benefits n. marjinal faydalar
fringe benefits n. maaş harici ilave faydalar
fringe benefits n. maaş dışında verilen yan haklar
cash benefits n. nakdi yardımlar
security of benefits n. menfaatlerin korunması
cash benefits n. nakit yardımlar
equity compensation benefits n. özkaynak tazmin karşılıkları
death benefits n. ölüm yardımı
death benefits n. ölenin eş ve çocuklarına ödenen para
special service benefits n. özel hizmet tazminatı
pay and benefits n. ödeme ve yardımlar
private benefits n. özel çıkarlar
quantifying project benefits n. proje faydalarının belirlenmesi
employee benefits n. personel sosyal hakları
salaries and fringe benefits n. personel ücret ve giderleri
employee benefits n. personele sağlanan haklar
health benefits n. sağlık yardımı
social benefits n. sosyal yarar
static benefits n. statik yararlar
fringe benefits n. sosyal yardım
payment of benefits n. sosyal yardım
social benefits n. sosyal fayda
static benefits of trade n. statik dış ticaret kazançları
actuarial present values of promised retirement benefits n. taahhüt edilen emeklilik ikramiyelerinin aktuaryal bugünkü değeri
actuarial present values of promised retirement benefits n. taahhüt edilen emeklilik gelirlerinin aktuaryal bugünkü değeri
promised retirement benefits n. taahhüt edilen emeklilik gelirleri
actuarial present values of promised retirement benefits n. taahhüt edilen emeklilik gelirlerinin bugünkü gerçek değeri
department of the allocation of pension benefits n. tahsisler dairesi başkanlığı
spillover benefits n. taşma yararlar
tax efficiency benefits n. vergi verimliliği getirileri
long-term employee benefits n. uzun vadeli personel sosyal hakları
death benefits n. veraset geliri
long- term employee benefits n. uzun vadeli personel sosyal hakları
fringe benefits n. ücret dışı yararlar
vested benefits n. yan haklar
benefits-received principle of taxation n. yararlanılan kamu hizmeti oranında vergi alma prensibi
social security benefits n. (abd) sosyal sigorta yardımı
all due benefits n. tüm ödenmesi gereken haklar
all due benefits n. tüm ödenmesi gereken yardımlar
derive benefits from v. çıkar sağlamak
derive benefits from v. çıkar temin etmek
Law
paying employee benefits n. çalışanların menfaatine ödemeler
rights and benefits n. hak ve menfaatler
Politics
child benefits n. çocuk yardımı
compensation and benefits n. ödenek ve yan yardımlar
welfare benefits n. sosyal yardım
social benefits system n. sosyal yardımlar sistemi
make benefits available v. peşkeş çekmek
make benefits available to his supporters v. yandaşlarına peşkeş çekmek
make benefits available to his supporters v. yandaşlarına peşkeş çekmek
Insurance
widow’s benefits n. dul emekli aylığı
widow’s benefits n. dulların aldığı sosyal sigorta tazminatı
temporary disability benefits n. geçici sakatlık tazminatları
insurance of daily benefits n. günlük tazminat sigortası
insurance of daily benefits during hospitalization n. hastane gündelik tazminatı tedavi
security of benefits n. menfaatlerin korunması
Technical
indirect irrigation benefits n. indirek sulama faydalan
agricultural benefits n. tarımsal yararlar
stemming benefits n. yan faydalar
stemming benefits n. yan yararlar
agricultural benefits n. zirai faydalar
Telecom
fringe benefits tax n. yan ödemeler vergisi
Medical
pharmaceutical benefits scheme n. ilaç yararları projesi
clinical benefits n. klinik yararlar
Environment
benefits arising from the utilization of genetic resources n. genetik kaynakların kullanımından doğan faydalar
Military
dependency benefits n. aile yardımı
personal service and benefits n. özlük hizmetleri ve hakları
personal benefits n. özlük hakları
fringe benefits n. ücret dışı yararlar
Slang
fwb (friends with benefits) n. aralarında duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki olan iki kişi
friends with benefits n. aralarında duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki olan iki kişi
friendship with benefits n. duygusal birlikteliksiz cinsel ilişki
friendship with benefits n. seks arkadaşlığı
friendship with benefits n. duygusal bir bağlılık olmadan zaman zaman yapılan seks