biçimsel - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

biçimsel



Sens de "biçimsel" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
biçimsel stylistic adj.
biçimsel adjective adj.
biçimsel figural adj.
biçimsel logistic adj.
biçimsel formal adj.
Technical
biçimsel morphological adj.
Computer
biçimsel formal adj.
Linguistics
biçimsel formal adj.

Sens de "biçimsel" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Turc Anglais
General
biçimsel diller formal languages n.
biçimsel yöntem formal method n.
biçimsel özellikler morphological properties n.
biçimsel eşitlik formal equality n.
biçimsel olarak değiştirme change of integrity n.
kullanan kişinin mastürbasyon sırasında erojen bölgelerini uyaran ve biçimsel olarak genellikle hayali bir partnerin erotik uzvuna benzetilen seks oyuncağı masturbator n.
dizgisi yapılacak taslağın üzerinde yazılı olan detaylı biçimsel talimatlar markup n.
fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan biçimsel fark mood n.
biçimsel olarak değiştirmek change integrity v.
biçimsel olmayan informal adj.
evrenin biçimsel, faal veya üretici prensiplerine ait male adj.
evrenin biçimsel, faal veya üretici prensipleri ile ilişkili male adj.
biçimsel olarak stylistically adv.
biçimsel olarak formalistically adv.
Trade/Economic
biçimsel denetim procedural review n.
biçimsel olmayan araştırma informal investigation n.
biçimsel olmayan gruplar informal groups n.
biçimsel denetim procedural audit n.
biçimsel gruplar formal groups n.
biçimsel olmayan örgütlenme informal organizations n.
biçimsel örgüt formal organization n.
biçimsel olarak pro forma adv.
Technical
biçimsel yapı formal structure n.
yüzey biçimsel bakışımsızlık topographical assymmetry n.
yüzey biçimsel görüntüler topographical images n.
dirim biçimsel biomorphic adj.
yüzey biçimsel topographical adj.
Computer
biçimsel yöntem formal method n.
biçimsel mantık formal logic n.
biçimsel dil formal language n.
Informatics
biçimsel mantık formal logic n.
biçimsel dil formal language n.
biçimsel yöntem formal method n.
Architecture
siluet veya biçimsel süsleme yerine üç boyutlu olarak tasarlanan yapı biçimi mass n.
Construction
biçimsel bozulma warping n.
Medical
biçimsel sürtünme form drag n.
Psychology
biçimsel karmaşıklık formal complexity n.
biçimsel örgütlenme formal organization n.
biçimsel düşünce bozukluğu formal thought disorder n.
Math
biçimsel güç demeyi formal power series n.
biçimsel mantık formal logic n.
Logic
biçimsel özellikleri belirli ahlak, epistemoloji ve psikoloji kavramlarına benzeyen kavramların mantık açısından incelenmesi modal logic n.
Social Sciences
biçimsel sosyoloji figurational sociology n.
Linguistics
biçimsel yapıdan ziyade dilin anlamsal içeriği ile ilgilenen dilbilimci notionalist n.
biçimsel sesbirim morphophoneme n.
biçimsel çatı formal voice n.
biçimsel dilbilgisi formal grammar n.
biçimsel sesdizimi morpho-phonology n.
biçimsel tümel/genelce formal universal n.
biçimsel yaklaşım formal approach n.
kelimelerin durum, cinsiyet, sayı, zaman, kişi, ruh hali, ses, karşılaştırma gibi ayrımları belirtmek için uğradığı biçimsel değişiklik modification n.
Philosophy
(stoacılık) retorik ve dilbilgisinden farklı olarak biçimsel mantık dialectic n.
Geography
biçimsel olarak son gelişim evresinde gelmiş (akarsu veya yer şekli) mature adj.