birleşerek - Turc Anglais Dictionnaire

birleşerek

Sens de "birleşerek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
birleşerek unitedly adv.
birleşerek coherently adv.

Sens de "birleşerek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
General
önceki sözcükle birleşerek enclitically adv.
Trade/Economic
amaç uğruna eşit temel üzerinde birleşerek çalışma affectio societatis n.
birkaç bankanın birleşerek bir firmaya açtıkları kredi consortium credit n.
Anatomy
apandis arteriyle birleşerek kanı ileokolik damara boşaltan bir toplardamar appendicular vein n.
apandis arteriyle birleşerek kanı ileokolik damara boşaltan bir toplardamar vena appendicularis n.
dallanmış kanal sistemlerinin birleşerek salgı kanalına açıldığı bez compound gland n.
Physics
iki hafif elementin çekirdek reaksiyonlarıyla birleşerek daha ağır bir element oluşturması nuclear fusion reaction n.
(ses veya elektrik sinyalleri) birleşerek titreşimli sinyal üretme beat v.
Chemistry
bir enzim ile birleşerek ışın üreten bir madde luciferin n.
maddelerin kütlece görece sabit ve kesin oranlarda birleşerek farklı bileşikler oluşturması combination by weight n.
(iki aynı molekülün birleşerek daha büyük boyutlu bir molekül oluşturması amacıyla) dimer oluşturmak dimerize v.
(iki aynı molekülün birleşerek daha büyük boyutlu bir molekül oluşturması amacıyla) dimer oluşturmak dimerise v.
Biology
iki veya daha fazla serbest organizmanın birleşerek yeni bir organizma oluşturması symbiogenesis n.
Zoology
atnalı yengecinin karnındaki uzantı çiftlerinden birleşerek diğerlerini örten ilki operculum n.
Geography
birleşerek nehri oluşturan kaynak akıntılar headstreams n.
japonya'da başka şehirlerle birleşerek saitama şehrini oluşturmuş eski bir şehir urawa n.
Mythology
hermafrodit ile birleşerek tek vücut oluşturan peri salmacis n.