Historique

birleşme yeri

Sens de "birleşme yeri" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	birleşme yeri	junction n.
2	Common Usage	birleşme yeri	joint n.
General
3	General	birleşme yeri	juncture n.
4	General	birleşme yeri	commissure n.
Technical
5	Technical	birleşme yeri	joint n.
6	Technical	birleşme yeri	junction n.
Geography
7	Geography	birleşme yeri	infall n.
Archaic
8	Archaic	birleşme yeri	close n.

Sens de "birleşme yeri" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	birleşme yeri olmayan	unjointed adj.
Technical
2	Technical	birleşme çizgisi/yeri	knit line n.
3	Technical	iki suyun birleşme yeri	conflux n.
4	Technical	iki yivli tahtanın birbirine geçmesi ile oluşan birleşme yeri	rabbet joint n.
5	Technical	iki yivli tahtanın birbirine geçmesi ile oluşan birleşme yeri	rabbet n.
6	Technical	krank piminin eksenini oluşturduğu birleşme yeri	wrist n.
7	Technical	lehimlenmiş birleşme yeri	soldering n.
8	Technical	(boru) birleşme yeri yapmak	wipe a joint v.
Construction
9	Construction	düz veya v tabanlı teknelerin tabanı ile yanlarının birleşme yeri	chine n.
Automotive
10	Automotive	birleşme yeri yalıtımı	seam sealing n.
Railway
11	Railway	çitin iki panelinin birbirine takıldığı birleşme yeri	lock n.
Medical
12	Medical	birleşme yeri detektörü	splice detector n.
Anatomy
13	Anatomy	tendon ve sinir gibi lifli sert yapıların birleşme yeri	communication n.
Chemistry
14	Chemistry	farklı iki metalin birleşme yeri	thermojunction n.
Apiculture
15	Apiculture	alın kemiği birleşme yeri	frontal commisure n.
16	Apiculture	iki organın birbiriyle birleşme yeri	commissure n.