Anglais | Turc | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | bite on something v. | oltaya gelmek |
Idioms | bite on something v. | tuzağa düşmek |
Idioms | bite on something v. | yemek |
Idioms | bite on something v. | yutmak |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | bite on (something) v. | (bir şeyi) ısırmak | ||
Don't bite on the right side. Sağ tarafı ısırma. More Sentences |
||||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi) ısırmak | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeye) dişini geçirmek | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi) sertçe ısırmak | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi) hart diye ısırmak | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi/duyguyu) baskılamak | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi/duyguyu) içinde tutmak | ||
Phrasals | bite down on (something) v. | (bir şeyi/duyguyu) göstermemek için dişini sıkmak | ||
Phrasals | bite on (something or someone) v. | zokayı yutmak | ||
Phrasals | bite on (something or someone) v. | (birinin/bir şeyin) tuzağına düşmek | ||
Phrasals | bite on (something or someone) v. | oltaya gelmek | ||
Phrasals | bite on (something or someone) v. | (birinin/bir şeyin) yalanını yemek | ||
Phrasals | bite on (something) v. | (bir şeyi) çiğnemek |