brain - Turc Anglais Dictionnaire

brain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "brain" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
brain n. beyin
There is a tumour in the patient's brain.
Hastanın beyninde tümör var.

More Sentences
General
brain n. zeki kimse
Even our best brains couldn't solve this puzzle.
Bizdeki en zeki kimseler bile bu bulmacayı çözemedi.

More Sentences
brain n. kafa
We should, therefore, really not rack our brains over this any longer.
Bu nedenle, bu konu üzerinde daha fazla kafa yormamalıyız.

More Sentences
brain n. zeka
If you had any brains, you could easily pass the exam.
Biraz aklınız olsaydı, sınavı kolayca geçebilirdiniz.

More Sentences
brain n. zeki
She has brains.
Zeki biridir.

More Sentences
brain n. beyin
I couldn't eat the brain salad.
Beyin salatasını yiyemedim.

More Sentences
brain v. kafa yarmak
I almost brained myself on the corner of the desk.
Neredeyse masanın köşesine çarpıp kafamı yaracaktım.

More Sentences
Anatomy
brain n. beyin
The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
Gürültü kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.

More Sentences
Psychology
brain n. beyin
The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
Dinleme, kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.

More Sentences
Linguistics
brain n. beyin
Learning new languages is amazing for your brain.
Yeni diller öğrenmek beyniniz için harikadır.

More Sentences
General
brain n. kafalı kimse
brain n. akıl
brain n. zihin
brain n. dimağ
brain n. (gemi, uçak, uzay aracı) kumanda merkezi
brain v. kafasına ağır bir darbe indirmek
brain v. beynini patlatmak
brain v. kafasına patlatmak
brain v. beynini dağıtarak öldürmek
brain v. yok etmek
brain v. sonlandırmak
Colloquial
brain v. kafasına vurmak
Technical
brain n. (bilgisayar, robot) kontrol merkezi
brain n. (füze) bilgisayar sisteminin koordinasyon bölümü
Medical
brain n. ensafal

Sens de "brain" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
brain washing n. beyin yıkama
Some know this as being brain washing.
Bazıları bunu beyin yıkama olarak bilir.

More Sentences
brain power n. beyin gücü
It is not difficult to boost brain power.
Beyin gücünü artırmak zor değil.

More Sentences
brain damage n. beyin hasarı
This may be related to the degree of brain damage.
Bu beyin hasarının derecesi ile ilgili olabilir.

More Sentences
brain development n. beyin gelişimi
This is crucial to their brain development.
Bu onların beyin gelişimi için çok önemlidir.

More Sentences
brain drain n. beyin göçü
We have also made significant progress on matters concerning young people, grants and women and preventing brain drains.
Ayrıca gençler, hibeler, kadınlar ve beyin göçünün önlenmesi konularında da önemli ilerlemeler kaydettik.

More Sentences
human brain n. insan beyni
The most widespread is the numbing of the human brain in the name of business.
En yaygın olanı, iş adına insan beyninin uyuşturulmasıdır.

More Sentences
brain waves n. beyin dalgaları
Normally, when an individual is awake, brain waves show a regular rhythm.
Normalde kişi uyanıkken beyin dalgaları düzenli bir ritim gösterir.

More Sentences
brain surgeon n. beyin cerrahı
She's an excellent brain surgeon.
O mükemmel bir beyin cerrahıdır.

More Sentences
brain teaser n. zeka oyunu
If you like puzzles and brain teasers, you're going to love our Flash Gridlock games.
Bulmacaları ve zeka oyunlarını seviyorsanız, Flash Gridlock oyunlarımıza bayılacaksınız.

More Sentences
brain functions n. beyin fonksiyonları
A good breakfast enables it to operate better brain functions.
İyi bir kahvaltı beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışmasını sağlar.

More Sentences
brain food n. beyin gıdası
Some people say that fish is brain food.
Bazı insanlar balığın beyin gıdası olduğunu söylüyor.

More Sentences
brain dead adj. beyin ölümü gerçekleşmiş
Tom has been declared brain dead.
Tom'un beyin ölümünün gerçekleştiği açıklandı.

More Sentences
Colloquial
a brain drain n. beyin göçü
Strict exchange arrangements will be needed to stave off a brain drain.
Beyin göçünü engellemek için sıkı değişim düzenlemelerine ihtiyaç duyulacaktır.

More Sentences
use your brain expr. beynini kullan
Do you like to use your brain?
Beynini kullanmayı sever misin?

More Sentences
Idioms
brain drain n. beyin göçü
Receiving third-country nationals for study purposes must not lead to an increase in brain drain from these countries.
Üçüncü ülke vatandaşlarının eğitim amacıyla kabul edilmesi, bu ülkelerden beyin göçünün artmasına yol açmamalıdır.

More Sentences
the brain drain n. beyin göçü
The programme is not, after all, intended to crank up the brain drain.
Programın amacı beyin göçünü hızlandırmak değildir.

More Sentences
a brain drain n. beyin göçü
That could also lead to a brain drain.
Bu aynı zamanda beyin göçüne de yol açabilir.

More Sentences
brain-teaser n. zeka oyunu
It's a brain-teaser.
Bu bir zeka oyunu.

More Sentences
be brain dead v. beyin ölümü gerçekleşmek
Layla's mother was brain dead.
Layla'nın annesinin beyin ölümü gerçekleşmişti.

More Sentences
Speaking
use your brain expr. beyninizi kullanın
It is time to use your brain.
Beyninizi kullanmanın zamanı geldi.

More Sentences
Trade/Economic
brain drain n. beyin göçü
This country suffers from brain drain.
Bu ülke beyin göçünden muzdarip.

More Sentences
Technical
brain surgery n. beyin cerrahisi
Brain surgery is very complex.
Beyin cerrahisi çok karmaşıktır.

More Sentences
brain surgery n. beyin ameliyatı
That is why brain surgery can be done while the patient is awake.
Bu nedenle beyin ameliyatı hasta uyanıkken yapılabilir.

More Sentences
Medical
brain tumor n. beyin tümörü
Living with a serious disease such as a brain tumor is not easy.
Beyin tümörü gibi ciddi bir hastalıkla yaşamak kolay değildir.

More Sentences
brain diseases n. beyin hastalıkları
Üsküdar University is using neurotechnology in brain diseases!
Üsküdar Üniversitesi beyin hastalıklarında nöroteknolojiyi kullanıyor!

More Sentences
brain lesion n. beyin lezyonu
Some people may experience trigeminal neuralgia due to a brain lesion or other abnormalities.
Bazı insanlar beyin lezyonu veya diğer anormallikler nedeniyle trigeminal nevralji yaşayabilir.

More Sentences
brain stem n. beyin sapı
This test is used to diagnose hearing ability and may indicate the presence of brain stem tumors and multiple sclerosis.
Bu test işitme yeteneğini teşhis etmek için kullanılır ve beyin sapı tümörlerinin ve multipl sklerozun varlığını gösterebilir.

More Sentences
traumatic brain injury n. travmatik beyin yaralanması
Actovegin is used after surgical interventions and traumatic brain injuries.
Actovegin, cerrahi müdahaleler ve travmatik beyin yaralanmalarından sonra kullanılır.

More Sentences
blood-brain barrier n. kan-beyin bariyeri
The body’s blood-brain barrier normally protects the brain and spinal cord from harmful chemicals.
Vücudun kan-beyin bariyeri normalde beyin ve omuriliği zararlı kimyasallardan korur.

More Sentences
brain chemistry n. beyin kimyası
Well, the fact is, stress alters brain chemistry.
Gerçek şu ki, stres beyin kimyasını değiştirir.

More Sentences
brain plasticity n. beyin plastisitesi
This adaptation is governed by brain plasticity.
Bu adaptasyon beyin plastisitesi tarafından yönetilir.

More Sentences
brain scanner n. beyin tarayıcısı
Days later, they entered the brain scanner.
Günler sonra beyin tarayıcısına girdiler.

More Sentences
brain cells n. beyin hücreleri
Brain cells begin to die after just a few minutes without blood or oxygen.
Beyin hücreleri kan veya oksijen olmadan sadece birkaç dakika sonra ölmeye başlar.

More Sentences
brain metastases n. beyin metastazları
If diagnosed and treated early, brain metastases usually respond to therapy.
Erken teşhis ve tedavi edilirse, beyin metastazları genellikle tedaviye yanıt verir.

More Sentences
traumatic brain injury n. travmatik beyin hasarı
What Is Traumatic Brain Injury and How Does It Affect People?
Travmatik Beyin Hasarı Nedir ve İnsanları Nasıl Etkiler?

More Sentences
brain aneurysm n. beyin anevrizması
When a brain aneurysm ruptures, the bleeding usually lasts only a few seconds.
Bir beyin anevrizması patladığında, kanama genellikle sadece birkaç saniye sürer.

More Sentences
General
brain trust n. bir grup danışman
brain child n. parlak fikir
wet brain n. beyin ödemi
brain wave n. dahiyane buluş
brain blooming n. beyin fırtınası
brain labour n. beyin emeği
a brain wave n. aniden gelen güzel fikir
brain wave n. parlak fikir
brain child n. buluş
scatter brain n. dağınık fikirli
brain wave n. aniden gelen parlak fikir
brain wave n. beyin akımı
a brain trust n. danışman grubu
brain damage n. beynin tedavi edilemeyecek şekilde zarar görmesi
brain teaser n. muamma
brain pan n. kafatası
brain fag n. zihin yorgunluğu
brain fever n. beyin humması
fore brain n. ön beyin
addle-brain n. beyinsiz
brain-teaser n. merak konusu
addle-brain n. kuş beyinli
feather-brain n. akılsız
feather-brain n. kuş beyinli
brain disease n. beyin rahatsızlığı
brain wave n. aniden akla gelen parlak fikir
brain worker n. bilgi işçisi
brain gym n. beyin jimnastiği
brain wave n. beyin dalgası
right-brain dominant people n. sağ beyni baskın insanlar
left-brain dominant people n. sol beyni baskın insanlar
split-brain n. ayrık beyin
addle brain n. kuş beyinli
addle brain n. beyinsiz
brain truster n. danışman grubu üyesi
brain twister n. çözümü zor sorun
brain trust n. danışman grubu
brain-break n. kısa zihinsel ara
brain camp n. beyin kampı
lizard brain n. sürüngen beyin
reptilian brain n. sürüngen beyin
lower brain n. alt beyin
befuddled brain n. şaşkın beyin
brain trainer n. beyin alıştırması
brain chip n. beyin çipi
brain picking n. (birine) soru sorarak bilgi toplama
brain-picking n. (birine) soru sorarak bilgi toplama
brain-worker n. beyin işçisi
brain-fag n. zihin yorgunluğu
scatter-brain n. dikkatini veremeyen kimse
scatter-brain n. dağınık fikirli kimse
scatter-brain n. dikkatsiz kimse
scatter-brain n. sersem kimse
scatter-brain n. odaklanamayan kimse
pick one's brain v. bir kişinin görüş ve düşüncelerini sormak
pick one's brain v. birinden fikir almak
have a brain hemorrhage v. beyin kanaması geçirmek
get (something) on the brain v. parmağına dolamak
get (something) on the brain v. parmağına sarmak
be imprinted on one's brain(s) v. beyinlere kazınmak
brain-drain v. beyin göçü yapmak
brain-drain v. beyin göçü çekmek
brain washed adj. beyni yıkanmış
brain-boosting adj. zeka geliştirici
brain-damaged adj. beyni hasar görmüş
brain-dead adj. sönük
brain-dead adj. akılsız
brain-dead adj. beyin ölümü ile nitelenen
Phrasals
brain up v. sofistike hale getirmek
brain up v. (entelektüel açıdan) zorlaştırmak
Proverb
brain is better than brawn akıl gücü fiziksel güçten üstündür
brain is better than brawn akıl gücü kaba kuvvetten üstündür
brain is better than brawn akıl, fiziksel güçten üstündür
brain is better than brawn akıl gücü fiziksel güçten önemlidir
idle brain is the devil's workshop boş beyin şeytanın mekanıdır
idle brain is the devil's workshop tanrı boş duranı sevmez
idle brain is the devil's workshop boş beyin kötülüğe çalışır
Colloquial
bird brain n. geri zekalı
bird brain n. aptal
bird-brain n. kuş beyinli
bird brain n. salak
brain wave n. esin
brain wave n. dahiyane buluş
brain wave n. parlak fikir
brain wave n. ilham
brain wave n. beyin akımı
brain wave n. ansızın akla gelen düşünce
brain dump n. düşüncelerini not alma/etme
brain dump n. bilgi yağdırma
brain dump n. bir anda çok miktarda bilgi yükleme/ aktarma
brain dump n. aklındakileri yazma/not etme
brain dump n. kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma
brain dump n. aklındakileri yazarak kaydetme
brain dump n. bilgi yüklemesi
pregnancy brain n. unutkanlık
pregnancy brain n. kafa karışıklığı
pregnancy brain n. dalgınlık
pregnancy brain n. gebelik aklı
brain fart n. kafası gitme
brain fart n. beyni durma
brain fart n. kafası durma
brain fart n. dikkati dağılma
brain-twister n. beyin yakan problem
brain box n. akıl
brain gain n. beyin kazancı
brain-teaser n. beyin yakan problem
brain box n. kafatası
brain box n. beyin
brain box n. kranyum
pea-brain n. bezelye kafalı kimse
pea-brain n. salak kimse
pea-brain n. aptal kimse
pea-brain n. ahmak kimse
be brain dead v. beyin ölümü gerçekleşmiş olmak
be brain dead v. beyni ölmüş olmak
be brain dead v. komaya girmek
brain (someone) v. (birinin) kafasına indirmek
brain (someone) v. (birinin) kafasına patlatmak
brain (someone) v. (birinin) kafasına vurmak
brain (someone) v. (birinin) beynini patlatmak
brain-fried adj. dut/fitil/zom gibi
brain-fried adj. beyni gitmiş
brain-burned adj. beyni yanmış
brain-fried adj. beyni yanmış
brain-burned adj. aklı uçmuş
brain-fried adj. beyni uçmuş
brain-burned adj. beyni uçmuş
brain-fried adj. aklı uçmuş
brain-burned adj. dut/fitil/zom gibi
brain-burned adj. beyni gitmiş
brain-burned adj. beyni/kafası gidik
brain-burned adj. beyni yanmış
brain-fried adj. beyni/kafası gidik
brain-fried adj. beyni yanmış
brain-dead adj. beyinsiz
brain dead adj. beyni ölmüş
brain-dead adj. salak
brain dead adj. beyin ölümü gerçekleşmiş
brain-dead adj. beyni yanmış
brain dead adj. komaya girmiş
brain-dead adj. akılsız
brain-dead adj. aptal
brain-dead adj. beyni sulanmış
lame-brain adj. aptal
lame-brain adj. beyinsiz
lame-brain adj. kuş beyinli
pea-brain adj. aptal
pea-brain adj. şapşal
pea-brain adj. kuş beyinli
pea-brain adj. bezelye kafalı
pea-brain adj. salak
pea-brain adj. ahmak
use your brain expr. aklını kullan
use your brain expr. kafanı kullan
yeah, this is big brain time expr. beyin bedava
we're lacking in the brain department expr. bizim beyinimiz yok
all brawn and no brain expr. güçlü ama aptal
all brawn and no brain expr. güçlü ama aptal
Idioms
brain-wave n. parlak fikir
brain twister n. kafa kurcalayan sorun
brain twister n. zor sorun
bird-brain n. kuş beyinli
a brain box n. zeka küpü kimse
a brain box n. çok zeki kimse
a brain trust n. danışman grubu
a brain box n. zeka küpü
a brain box n. akıl küpü
racking one's brain n. bedeni gererek işkence edilmesini
a brain like a sieve n. balık hafıza
a light bulb goes on in (one's) brain n. kafada şimşek çakması
a light bulb goes off in (one's) brain n. kafada şimşek çakması
a light bulb goes on in (one's) brain n. aklına birden fikir gelmesi
a light bulb goes off in (one's) brain n. aklına birden fikir gelmesi
bird of (one's) own brain n. gizli düşünce/fikir
bird of (one's) own brain n. içindeki sır
bird of (one's) own brain n. birisinin herkesten sakladığı düşüncesi
bird of (one's) own brain n. herkesten saklanan sır
a brain like a sieve n. aklında kalmama
brain dump n. not defterine/ajandasına/günlüğüne yazma
brain dump n. not defteri/günlük tutma
brain bucket n. koruyucu kask/başlık
brain bucket [dated] n. kafatası
brain candy n. eğlencelik/kafa dağıtmalık oyun/film
brain bucket n. miğfer
bird of (one's) own brain [obsolete] n. (birinin) aklındaki/kafasındaki gizli düşünce/fikir/gizler/sırlar
a brain like a sieve n. çabuk unutma
brain dump n. kısa bir zaman diliminde büyük miktarda bilgi boca etme/aktarma
brain dump n. düşüncelerini/dertlerini deftere/yazıya dökme
a brain like a sieve n. aklında/zihninde/hafızasında bir şey tutamama
brain bucket n. kask
brain bucket [dated] n. kafa
bird of (one's) own brain [obsolete] n. aklından/kafasından geçen düşünce/fikir
a brain like a sieve n. hafızası zayıf
a brain like a sieve n. zayıf/balık hafıza
brain bucket [dated] n. baş
brain surgeon n. akıl/zeka küpü
brain candy n. eğlencelik oyun, öykü
baby brain n. hamilelikten kaynaklı unutkanlık/kafa karışıklığı
baby brain n. hamilelik kafası
baby brain n. balık hafızası
brain surgery n. yetenek gerektiren iş
brain surgery n. beyin ameliyatı yapmak gibi bir iş
brain-teaser n. çözülmesi zor şey
brain-twister n. beyin yakan bilmece
brain-twister n. zor sorun
brain-twister n. çözümü zor sorun/bilmece
brain cramp n. kafası durma
brain-drain n. beyin göçü
brain-twister n. kafa kurcalayan bilmece
brain cramp n. dikkati dağılma
brain-teaser n. zor bilmece
brain-teaser n. muamma
brain box n. akıl küpü
brain cramp n. kafası gitme
brain surgery n. akıl/zeka gerektiren iş
brain box n. zeka küpü kimse
brain cramp n. beyni durma
brain box n. akıl küpü kimse
brain box n. zeka küpü
brain surgery n. üstün beceri/zeka gerektiren iş
brain box n. çok zeki kimse
sharpen one's brain v. gözünü açmak
cudgel one's brain v. kafa yormak
cudgel one's brain v. zihnini meşgul etmek
turn someone's brain v. kafası kızmak
turn someone's brain v. kafasının tasını attırmak
turn someone's brain v. kafasını attırmak
have a maggot in one's brain v. aklından zoru olmak
be out of one's brain v. çok sarhoş olmak
rack one's brain v. kafa patlatmak
be out of one's brain v. zil zurna sarhoş olmak
rack one's brain v. bir konu hakkında çok fazla düşünmek
rack one's brain v. bir konu üzerinde çok düşünmek
have something on the brain v. bir şeye aklını takmak
pick somebody's brain v. fikrini sormak
pick somebody's brain v. fikir sormak/istemek
pick somebody's brain v. fikrini almak
have something on the brain v. aklını bir şeyle bozmak
get one's brain in gear v. kafasını toplamak
pick somebody's brain v. tavsiye istemek
pick somebody's brain v. görüşünü almak
have something on the brain v. kafasına bir şey koymak
have something on the brain v. aklında bir şey olmak
have something on the brain v. kafasına bir şey takmak
rack one's brain v. kafa yormak
twist brain v. saksıyı çalıştırmak
have a brain fade v. beyni donmak
have a brain fade v. beyni durmak
have a brain fade v. kafa karışıklığı yaşamak
a light bulb goes off in (one's) brain v. kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes off in (one's) brain v. beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
not have two brain cells to rub together v. kafası tıntın olmak
have a light bulb go off in (one's) brain v. beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
wrack (one's) brain v. kafa patlatmak
wrack (one's) brain v. kafa yormak
not have two brain cells to rub together v. zerre kadar aklı olmamak
not have two brain cells to rub together v. nato kafa
wrack (one's) brain v. zihin yormak
have a moonflaw in the brain v. ay çıkınca tuhaf davranışlar sergilemek
not have two brain cells to rub together v. aptal olmak
wrack (one's) brain v. bir konu üzerinde beyni sulanıncaya kadar düşünmek
have a light bulb go off in (one's) brain v. kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
wrack (one's) brain v. hatırlamaya çalışmak
wrack (one's) brain v. hatırlamak için uğraşmak
not have two brain cells to rub together v. nato mermer
a light bulb goes on in (one's) brain v. kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
have a light bulb go on in (one's) brain v. kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes on in (one's) brain v. beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
have a light bulb go on in (one's) brain v. beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
not have two brain cells to rub together v. beyin kırıntısı bile olmamak
not have two brain cells to rub together v. kuş beyinli olmak
not have two brain cells to rub together v. kafası tın tın ötmek
not have two brain cells to rub together v. akıldan yoksun olmak
not have two brain cells to rub together v. kalın kafalı olmak
not have two brain cells to rub together v. taş kafa olmak
not have two brain cells to rub together v. aklın a'sı bile olmamak
not have two brain cells to rub together v. akıldan nasibini almamış olmak
not have two brain cells to rub together v. zerre kadar aklı olmamak
beat (one's) brain v. zihnini zorlamak
beat (one's) brain v. kafa yormak
beat (one's) brain v. çok düşünmek
beat (one's) brain v. kafa patlatmak
cudgel your brain v. kafa patlatmak
cudgel your brain v. kafa yormak
get your brain in gear v. kafasını toplamak
get your brain into gear v. kafasını toplamak
have (someone or something) on the brain v. aklında (biri/bir şey) olmak
have (someone or something) on the brain v. aklında (biri/bir şey) olmak
have (someone or something) on the brain v. aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on the brain v. aklını (biriyle/bir şeyle) bozmak
have (someone or something) on the brain v. (biriyle/bir şeyle) kafayı bozmak
have (someone or something) on the brain v. aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak
have (someone or something) on the brain v. (birine/bir şeye) kafayı takmak
have (someone or something) on the brain v. aklını (birine/bir şeye) takmak
have (someone or something) on the brain v. (birine/bir şeye) kafayı takmak
have (someone or something) on the brain v. aklını (birine/bir şeye) takmak
have brain on a leash v. sarhoş olmak
have somebody/something on the brain v. kafasına birini/bir şey takmak
have somebody/something on the brain v. aklını biriyle/bir şeyle bozmak
have someone or something on the brain v. aklında biri/bir şey olmak
have somebody/something on the brain v. birine/bir şeye aklını takmak
have someone or something on the brain v. sürekli birini/bir şeyi düşünmek
have someone or something on the brain v. kafasında biri/bir şey olmak
have someone or something on the brain v. birine/bir şeye kafayı takmak
have somebody/something on the brain v. aklında biri/bir şey olmak
have someone or something on the brain v. biri/bir şey kafasını kurcalamak
pick someone's brain v. birinden tavsiye istemek
pick brain v. görüşünü almak
pick (one's) brain v. (birinden) fikir almak
pick (one's) brain v. (birinin) bilgilerinden yararlanmak
pick someone's brain v. birinin fikrini sormak
pick someone's brain v. birinin görüşünü almak
pick brain v. tavsiye almak
pick someone's brain v. birinin bilgisine başvurmak
pick brain v. fikir almak
pick (one's) brain v. (birine) sorular sormak
pick (one's) brain v. (birinin) görüşünü almak
pick (one's) brain v. (birinden) tavsiye almak
pick brain v. sorular sormak
pick someone's brain v. birinin fikrini almak
pick (one's) brain v. (birinin) fikrini sormak
pick (one's) brain v. (birinin) görüş ve düşüncelerini sormak
pick brain v. bilgilerinden yararlanmak
pick someone's brain v. birine fikir sormak
pick brain v. fikrini sormak
pick brain v. görüş ve düşüncelerini sormak
pick someone's brain v. birinden fikir istemek
rack brain v. kafa yormak
rack brain v. çok düşünmek
rack brain v. kafa patlatmak
on the brain adj. (kafasına koymuş anlamında) kafasında
an idle brain is the devil's workshop expr. boş beyin şeytanın mekanıdır
it is not a brain surgery expr. o kadar/gözünde büyüttüğün kadar zor değil
engage brain before mouth expr. konuşmadan önce düşün
it is not a brain surgery expr. atla deve değil
on one's brain expr. kafasında
on one's brain expr. kafasına takmış
on the brain expr. kafasında
on one's brain expr. kafasına koymuş
on the brain expr. kafasına koymuş
on the brain expr. kafasına takmış
out of (one's) brain [uk] expr. kendinden geçmiş
out of (one's) brain [uk] expr. zil zurna sarhoş
out of (one's) brain [uk] expr. uçmuş
out of (one's) brain [uk] expr. zom olmuş
out of (one's) brain [uk] expr. çok sarhoş
out of (one's) brain [uk] expr. kafayı bulmuş
Speaking
the brain scan is normal expr. beyin taraması normal
your brain cells are slowly dying expr. beyin hücrelerin yavaş yavaş ölüyor
what percentage of the brain do humans use? expr. insanlar beyinlerinin yüzde kaçını kullanır?
the brain is like a muscle expr. beyin kas gibidir
drugs have destroyed his brain expr. uyuşturucu beynini yok etmiş
Trade/Economic
brain drain tax n. beyin göçü vergisi
brain drain n. beyin göçü
Law
brain drain n. beyin göçü
Technical
brain drain n. beyin göçü
brain science n. beyin bilimi
Informatics
hbp (initialism of human brain project) abrev. insan beyni projesi
Automotive
brain bucket n. kask
Medical
radiation necrosis of brain n. radyasyon sonucu gelişen beyin nekrozu
brain injuries n. beyin zedelenmeleri
brain neoplasms n. beyin tümörleri
brain abscess n. beyin apsesi
triune brain n. üçlü beyin modeli
chronic brain damage n. kronik beyin hasarı
brain doctor n. beyin doktoru
gammagraphy of the brain n. gama ansefalografi
blood–brain barrier permeability n. kan beyin bariyeri geçirgenliği
brain mantle n. beyin korteksi
brain tissue transplantation n. beyin dokusu transplantasyonu
brain mapping n. beyin haritalaması
acute brain disorder n. akut beyin rahatsızlığı
brain injury n. beyin yaralanması
concussion of the brain n. beyin sarsıntısı
brain lobe n. beyin lobu
dead brain cell n. ölü beyin hücresi
brain and nerve system n. beyin ve sinir sistemi
intracerebral haemorrhage in brain stem n. beyin sapında intraserebral kanama
brain wave n. beyin dalgası
brain aging n. beyin yaşlanması
brain fever n. beyin humması
brain tumor n. beyin uru
brain tumour n. beyin uru
brain tumour n. beyin tümörü
softening of the brain n. beyin sulanması
undeveloped brain n. gelişmemiş beyin
brain function n. beyin fonksiyonu
brain scan n. beyin taraması
brain scan n. çeşitli teknolojiler yardımıyla beyin ve faaliyetlerinin görüntülenmesi
brain scanning n. beyin taraması
brain scanning n. çeşitli teknolojiler yardımıyla beyin ve faaliyetlerinin görüntülenmesi
differences between the right and left brain n. sağ beyin ile sol beyin arasındaki farklar
bleeding in the brain n. beyinde kanama
minimal brain dysfunction n. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
minimal brain damage n. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
concept of brain death n. beyin ölümü konsepti
criteria for the diagnosis of brain death n. beyin ölümü tanı kriterleri
congenital structural abnormality of the brain n. beyinin konjenital yapısal anomalisi
paralysis of the brain n. beyin felci
brain death in organ donation n. organ aktarımlarında beyin ölümü
postnatal brain development n. beynin postnatal gelişmesi
postnatal brain development n. postnatal beyin gelişimi
blood brain infusion agar n. kan beyin infüzyon agarı
virtual dissection of the living human brain n. canlı bir bireyde beynin sanal diseksiyonu
acute brain stem infarct n. akut beyin sapı infarktı
acute ischemic infarct in the brain stem n. beyin sapında akut iskemik infarkt
brain stem vascular lesion n. beyin sapı vasküler lezyonu
supracerebellar region of brain n. beynin supraserebellar bölgesi
brain death declaration n. beyin ölümü deklarasyonu
irreversible loss of all cerebral and brain stem functions n. tüm serebral ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybı
cerebral and brain stem functions n. erebral ve beyin sapı fonksiyonları
brain pathology n. beyin patolojisi
thrombosis of brain veins and sinuses n. beyin ven ve sinüslerinin trombozu
brain and spinal cord n. beyin ve spinal kord
dead brain cells n. ölü beyin hücreleri
diffusion-weighted magnetic resonance imaging of the brain n. difüzyon ağırlıklı beyin manyetik rezonans görüntüleme
brain stem and cerebellar dysfunction n. beyin sapı ve serebellar disfonksiyon
treatment of brain edema and intracranial hypertension n. beyin ödemi ve intrakraniyal hipertansiyonun tedavisi
hypoxic brain injury n. hipoksik beyin hasarı
diffuse brain injury n. diffüz beyin hasarı
blood-brain barrier permeability n. kan-beyin bariyeri geçirgenliği
brain edema n. beyin ödemi
brain stem neoplasm n. beyin sapı tümörleri
brain metastasis n. beyin metastazı
surgical treatment of brain metastasis n. beyin metastazının cerrahi tedavisi
brain heart infusion n. beyin kalp infüzyonu
brain sparing effect n. beyin koruyucu etki
primary brain tumor n. primer beyin tümörü
biological and organic defects in brain functions n. beyin işlevlerinde biyolojik veya organik bozukluklar
adjacent brain regions n. beynin komşu bölgeleri
the three most prevalent brain cancers n. en yaygın üç beyin kanseri
brain scans n. beyin taramaları
brain-body ratio n. beyin beden oranı
dopamine-producing brain cells n. dopamin üreten beyin hücreleri
ischemic brain tissue n. iskemik beyin dokusu
alcohol-related brain damage n. alkole bağlı beyin hasarı
brain-stem auditory-evoked potentials n. beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyeller
brain-stem auditory-evoked potential n. beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel
brain natriuretic peptide n. beyin natriüretik peptid
primary brain injury n. primer beyin hasarı/yaralanması
brain herniation n. transtentoryal herniasyon
permanent brain damage n. kalıcı beyin hasarı
brain freeze n. soğuk bir şeyler yiyip içmenin sonucunda oluşan keskin baş ağrısı
brain freeze n. dondurma baş ağrısı
severe brain damage n. şiddetli beyin hasarı
severe brain damage n. ağır beyin hasarı
brain-derived neurotrophic factor n. beyin kaynaklı nörotrofik faktör
brain herniation n. beyin herniasyonu
committee for determination of brain death n. beyin ölümü tespit komitesi
human brain tissue n. insan beyin dokusu
non-epilepsy human brain tissue n. epilepsi olmayan insan beyin dokusu
brain and nerve surgery n. beyin ve sinir cerrahisi
auditory brain stem responses n. işitsel beyin sapı yanıtları
auditory brain stem n. işitsel beyin sapı
supratentorial brain tumor n. supratentoryal beyin tümörü
perinatal hypoxic-ischemic brain damage n. perinatal hipoksik-iskemik beyin zedelenmesi
brain fog n. bilinç bulanıklığı
brain fog n. bilinç kararması
n-terminal pro-brain natriuretic peptide n. n-terminal pro-beyin natriuretik peptid
in human brain microvascular endothelial cells n. insan beyin mikrovasküler endotel hücreleri
brain tissue damage n. beyin doku hasarı
brain toxicity n. beyin toksisitesi
brain abscess n. beyin absesi
bilateral autogenic brain abscess n. bilateral otojenik beyin absesi