break out

Sens de "break out" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 38 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	break out v.	patlamak
These do not cause your skin to break out like oil-based creams. Bunlar cildinizin yağ bazlı kremler gibi patlamasına neden olmaz. More Sentences
2	General	break out v.	kaçmak
Only this last Tuesday, some 100 migrants broke out of a freight train at Dollands Moor in Folkestone. Daha geçtiğimiz Salı günü, Folkestone'daki Dollands Moor'da 100 kadar göçmen bir yük treninden kaçtı. More Sentences
3	General	break out v.	isyan çıkmak
Riots broke out in Boston. Boston'da isyanlar çıktı. More Sentences
4	General	break out v.	hapisten kaçmak
Three men broke out of prison yesterday. Dün üç adam hapisten kaçtı. More Sentences
5	General	break out v.	kopmak
Vigorous applause then broke out in the galleries. Bunun üzerine salonda şiddetli alkışlar koptu. More Sentences
6	General	break out v.	çıkmak
Specifically, it is the risk of war breaking out - which you have mentioned - in 15, 20 or 30 days' time. Özellikle, sizin de bahsetmiş olduğunuz gibi 15, 20 ya da 30 gün içinde savaş çıkma riski demektir. More Sentences
7	General	break out v.	patlak vermek
What about if plague returns to Europe or breaks out again anywhere? Peki ya veba Avrupa'ya geri dönerse ya da herhangi bir yerde tekrar patlak verirse? More Sentences
8	General	break out v.	fırtına kopmak
9	General	break out v.	başlamak (savaş/yangın)
10	General	break out v.	patırtı kopmak
11	General	break out v.	fırtına koparmak
12	General	break out v.	birden başlamak
13	General	break out v.	ortaya çıkmak
14	General	break out v.	(cilt) kuruyup dökülmek
15	General	break out v.	eyleme hazır hale getirmek
16	General	break out v.	kullanmak üzere çıkarmak
17	General	break out v.	tüketmek üzere çıkarmak
18	General	break out v.	açıp tüketmeye başlamak
19	General	break out v.	(hastalık) cilt döküntüleriyle kendini göstermek
20	General	break out v.	(bir şey ile) kaplanmak
21	General	break out v.	kabak çiçeği gibi açılmak
22	General	break out v.	kullanmak üzere gemideki istiften çıkarmak
23	General	break out v.	(mekanizma yüzeyinin bir bölümünü) normalde gizli olan detayları ortaya çıkarmak için kırılmış gibi çizmek veya boyamak
24	General	break out v.	demetten ayırmak
Phrasals
25	Phrasals	break out v.	ansızın patlak vermek
26	Phrasals	break out v.	birdenbire patlak vermek
27	Phrasals	break out v.	çıkarmak
28	Phrasals	break out v.	büyüyüp serpilmek
29	Phrasals	break out v.	dışarı doğru çıkıntı yapmak
Idioms
30	Idioms	break out v.	kurtarmak
31	Idioms	break out v.	özgürlüğünü kazandırmak
32	Idioms	break out v.	özgür bırakmak
Advertising
33	Advertising	break out v.	(yeni ürün) lanse etmek
34	Advertising	break out v.	(yeni ürün) tanıtımını yapmak
35	Advertising	break out v.	(yeni ürün) çıkarmak
Informatics
36	Informatics	break out v.	(veri) kategorilere ayrılabilir olmak
37	Informatics	break out v.	(bilgileri) büyük bir veri bütününden ayırmak
Marine
38	Marine	break out v.	(çapayı) dipten çıkarıp yukarı çekmeye başlamak

Sens de "break out" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 57 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	break out in v.	dökmek
When Kawazoe pinned me down at the meeting, I broke out in a cold sweat. Kawazoe beni toplantıda sıkıştırdığı zaman, soğuk terler döktüm. More Sentences
2	General	break out in v.	ile kaplanmak
3	General	break out into a sweat v.	ter basmak
4	General	(fire) to break out v.	yangın çıkmak
5	General	the war break out v.	savaş çıkmak
6	General	break out of prison v.	cezaevinden kaçmak
7	General	break out of prison v.	hapisten kaçmak
8	General	break out a sail v.	yelken açmak
9	General	storm to break out v.	fırtına çıkmak
10	General	break out of the routine v.	rutinin dışına çıkmak
Phrasals
11	Phrasals	break out in v.	birdenbire kaplamak
12	Phrasals	break out in v.	birdenbire ortaya çıkmak
13	Phrasals	break out with something v.	bir şarkı patlatmak
14	Phrasals	break out with (something) v.	birden (bir şey) yapıvermek
15	Phrasals	break out with (something) v.	bir şarkı patlatmak
16	Phrasals	break out with something v.	kendini tutamayıp (bir şey) yapmak
17	Phrasals	break out with something v.	çığlık) atmak/patlatmak
18	Phrasals	break out with (something) v.	gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak
19	Phrasals	break out with (something) v.	çığlık) atmak/patlatmak
20	Phrasals	break out with (something) v.	aniden (bir kahkaha
21	Phrasals	break out with (something) v.	birdenbire (bir şey) yapmaya başlamak
22	Phrasals	break out with something v.	aniden (bir kahkaha
23	Phrasals	break out with something v.	birden (bir şey) yapıvermek
24	Phrasals	break out with (something) v.	kendini tutamayıp (bir şey) yapmak
25	Phrasals	break out with something v.	gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak
26	Phrasals	break out with something v.	birdenbire (bir şey) yapmaya başlamak
27	Phrasals	break out with v.	kendini tutamayıp yapmak
28	Phrasals	break out with v.	aniden (bir kahkaha/çığlık) atmak/patlatmak
29	Phrasals	break out with v.	gözyaşlarına/yaşlara/kahkahaya boğulmak
30	Phrasals	break out with v.	birden yapıvermek
31	Phrasals	break out with v.	birdenbire yapmaya başlamak
32	Phrasals	break out with v.	bir şarkı patlatmak
33	Phrasals	break (out into) v.	şarkı patlatmak
34	Phrasals	break (out into) v.	hızlanmak
Idioms
35	Idioms	break out in a cold sweat v.	soğuk terler dökmek
36	Idioms	break out of v.	özgürlüğünü kazandırmak
37	Idioms	break out of v.	kurtarmak
38	Idioms	break out of v.	özgür bırakmak
39	Idioms	break out in a cold sweat on v.	korkudan ürpermek
40	Idioms	break out in a cold sweat v.	soğuk ter dökmek
41	Idioms	break out into tears v.	ağlamaya başlamak
42	Idioms	break out in tears v.	gözyaşlarına boğulmak
43	Idioms	break out in tears v.	ağlamaya başlamak
44	Idioms	break out into tears v.	gözyaşlarına boğulmak
45	Idioms	break out in a rash v.	isilik olmak
46	Idioms	break out in a rash v.	sivilce çıkarmak
47	Idioms	break out into tears v.	birden ağlamaya başlamak
48	Idioms	break out in tears v.	birden ağlamaya başlamak
49	Idioms	break-out adj.	büyük başarı gösteren
50	Idioms	break-out adj.	büyük çıkış yapan
Speaking
51	Speaking	people don't just break up with each other out of nowhere expr.	insanlar durup dururken birbirlerinden ayrılmazlar
Trade/Economic
52	Trade/Economic	break-out group n.	ayrı toplantı yapmak için büyük gruptan ayrılan küçük grup
Transportation
53	Transportation	break out a cargo v.	yükü depodan çıkarmak
Marine
54	Marine	break out a flag v.	bayrağı açmak
Medical
55	Medical	break out in hives v.	kurdeşen çıkarmak
Military
56	Military	break-out n.	yarma harekatı
57	Military	break out a flag v.	bayrak toparının ipini çekerek bayrağı açmak