bud - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bud

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bud" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 56 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bud n. tomurcuk
General
bud n. ahbap
bud n. arkadaş
bud n. gelişmemiş şey veya kimse
bud n. göz
bud n. cücük
bud n. ulan
bud n. kafadar
bud n. gonca
bud n. sürgün
bud n. domur
bud n. filiz
bud n. aşı
bud n. ergenlik çağına gelmemiş çocuk
bud n. cemiyete yeni giren genç kız
bud n. çocuk
bud n. genç
bud n. gelişimin ilk aşaması
bud n. tomurcuklanma
bud n. başlangıç
bud n. küçük çikolata parçası
bud n. erkek kardeş
bud v. aşılamak
bud v. gonca vermek
bud v. gelişmeye başlamak
bud v. aşı yapmak
bud v. filizlenmek
bud v. konca vermek
bud v. tomurcuklanmak
bud v. sürmek
bud v. gelişmemiş durumda olmak
bud v. gelişmemiş aşamada olmak
bud v. gençlik ve tazelik bakımından tomurcuğa benzemek
bud v. umut ve ilerleme bakımından tomurcuğa benzemek
Colloquial
bud n. budweiser (bira)
bud n. bira
bud n. dişi kenevir bitkisinden elde edilen kullanıma hazır çiçekler
bud n. kenevir bitkisinin dişi çiçeği
Technical
bud n. gonca
bud n. tomurcuk
bud n. kulak içi kulaklık
bud v. gonca vermek
bud v. tomurcuklanmak
Anatomy
bud n. tomurcuğa benzeyen vücut yapısı
bud n. meme ucu
Gastronomy
bud n. budweiser bira
Biology
bud n. aseksüel üreme yapısı
bud n. bitki tomurcuğuna benzeyen küçük yuvarlak organik parça
bud v. tomurcuk oluşturarak aseksüel üreme yapmak
Botanic
bud n. filiz
Agriculture
bud v. aşı yapmak
bud v. tomurcuklandırmak
Ottoman Turkish
bud n. şükufe
Ornithology
bud v. (kuş) tomurcukla beslenmek
British Slang
bud n. esrar
bud n. ot

Sens de "bud" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 130 résultat(s)

Anglais Turc
General
taste bud n. tat alma cisimciği
flower bud n. gonca
bud graft n. gözaşısı
fruit bud n. meyve tomurcuğu
a white-winged bud moth n. akkelebek
fruit-bud n. tomurcuk
terminal bud n. tepe tomurcuğu
terminal bud n. uç tomurcuğu
cotton bud n. kulak temizleme çubuğu
cotton bud n. pamuklu çubuk
taste bud n. tat tomurcuğu
taste bud n. lezzet tomurcuğu
cotton bud n. kulak temizleme pamuğu
cotton bud n. kulak çubuğu
rum bud n. yüzde ve özellikle burun üzerinde aşırı alkol tüketimi sonucu oluşan kızarıklık
burst into bud v. tomurcuklanmak
nip in the bud v. başlangıçta durdurmak
nip in the bud v. başından engellemek
nip in the bud v. daha başlangıçta bir şeyin önünü almak
nip something in the bud v. başından engellemek
nip something in the bud v. başlangıçta bastırmak
nip something in the bud v. başlangıçta durdurmak
nip something in the bud v. daha başlangıçta bir şeyin önünü almak
nip in the bud v. başlangıçta bastırmak
nip in the bud v. en başından engellemek
nip in the bud v. yılanın başını küçükken ezmek
Phrasals
bud out v. tomurcuklanmak
bud out v. tomurcuk açmak
bud up v. tomurcuklanmak
bud up v. tomurcuk çıkarmak
bud up v. bir anda/aniden ortaya çıkmak
bud up v. mantar gibi bitmek
bud off v. (bir belirtiden) tomurcuklanır gibi çıkmak
bud out v. tomurcuklandırmak
Colloquial
best bud n. dost
best bud n. en yakın/iyi arkadaş
best bud n. can dostu/arkadaşı
best bud n. canciğer/sıkı fıkı arkadaş
best bud n. kanka
best bud n. dost
best bud n. can dostu
best bud n. can arkadaşı
best bud n. çok iyi/yakın arkadaş
best bud n. kanka
best bud n. kanki
bud head n. biracı
bud head n. bira (içmeyi) seven
Idioms
nip something in the bud v. başlamadan/şiddetlenmeden/başında bitirmek
nip in the bud v. başından engellemek
nip in the bud v. daha başlamadan önünü kesmek
nip in the bud v. suyu baştan kesmek
nip in the bud v. yılanın başını küçükken ezmek
in (the) bud adv. olma yolunda
in (the) bud adv. yolun başında
in (the) bud adv. başlangıç aşamasında
in (the) bud adv. henüz acemi/çaylak/toy
in (the) bud adv. henüz tam olgunlaşmamış/pişmemiş
Technical
accessory bud n. ek gonca
bud vase n. gonca vazosu
bud stick n. göz aşısı çeliği
bud stage n. tomurcuklanma safhası
bud stage n. tomurcuklanma dönemi
Anatomy
taste bud n. tat alma cisimciği
taste bud n. tat alma organı
Dentistry
dental bud n. diş tomurcuğu
tooth bud n. diş tomurcuğu
bud stage n. tomurcuk safhası
Biology
medusa bud n. hidroitin gonofora veya medüze evrilecek olan tomurcuklarından her biri
Marine Biology
winter bud n. bir tatlı su yosun hayvanının üzerindeki kış uykusuna yatıp baharda yeni bireye dönüşen tomurcuk
Zoology
taste bud n. tat alma cisimciği
tail bud n. kuyruk tomurcuğu
tail bud n. kuyruk çıkıntısı
Botanic
big-bud hickory n. kuzey amerika'ya özgü düz gövdeli sert kabuklu yenilebilir yemişleri olan ağaç
trace bud n. damarlı yapısı olan ve sap boyunca uzanan bitki tomurcuğu
bud scale n. tomurcuk pulu
bud scale n. tomurcuğun en dış kısmında bulunan koruyucu tabaka
brood bud n. çiçek soğancığı
dormant bud n. dinlenme tomurcuğu
dormant bud n. durgun tomurcuk
composite bud n. karma tomurcuk
dormant bud n. kış tomurcuğu
shield bud n. koruyucu filiz
axillary bud n. yan tomurcuk
lateral bud n. yan tomurcuk
leaf bud n. yaprak tomurcuğu
arnica bud (scorzoneroides autumnalis) n. abd'ye sonradan getirilen, sarı çiçekleri sonbaharda açan bir avrupa bitkisi
bud sagebrush (artemisia spinescens) n. abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki
bud brush n. abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki
latent bud n. süresiz şekilde uykuda bekleyen ve belirli şartlar altında filiz verebilen tomurcuk
big bud n. tomurcukların anormal derecede şişmesiyle karakterize olan çeşitli bitki hastalıkları
big bud n. safra akarının kuş üzümünde neden olduğu hastalık
big bud n. domateste görülen bir virüs hastalığı
big bud n. ak ceviz ağacı
big bud n. beyaz ceviz ağacı
big bud n. ak ceviz
big bud n. beyaz ceviz
big–bud hickory n. ak ceviz ağacı
big–bud hickory n. beyaz ceviz ağacı
big–bud hickory n. ak ceviz
big–bud hickory n. beyaz ceviz
winter bud n. odunsu bitkinin koruyucu kabuk veya tabakayla kaplı, kışın uyku halinde olan bir tomurcuğu
mary-bud [obsolete] n. kadife çiçeği
mary-bud [obsolete] n. açmış kadife çiçeği
bud sheath n. tomurcuk yaprağı
bud sport n. tomurcuk mutasyonu ürünü
bud sport n. tomurcuk varyasyonu ürünü
mixed bud n. dal, yaprak ve çiçek oluşturan tomurcuk
seed bud n. tohum tomurcuğu
seed bud n. ovül
flower bud n. çiçek gözü
in bud adv. tomurcuklanma aşamasında
Agriculture
bud eye n. aşı gözü
bud eye n. aşı kalemleri üzerinde bulunan ve göz aşılarının yapılmasında kullanılan normal gelişmiş sağlıklı göz ya da tomurcuklar
base bud n. esas göz
bud stick n. göz aşısı çeliği
base bud n. kışlık tomurcuk
bud break n. tomurcukların patlaması
bud swell n. tomurcukların kabarması
bud break n. gözlerin uyanması
bud bursting n. gözlerin uyanması
Breeding
bud [dialect] [uk] n. bir yaşındaki buzağı
Geography
red bud n. illinois eyaletinde şehir
Entomology
bud moth n. tomurcuk güvesi
imaginal bud n. imajinal disk
Slang
sense bud n. tohumsuz, yüksek kaliteli marihuana
bud (rap slang) n. esrar
bud (rap slang) n. ot
Modern Slang
air bud clause n. yapılmaması gerektiği kural olarak özellikle belirtilmemiş şeylerin yapılabileceği düşüncesi
air bud rule n. özellikle kurallarla/yasalarla yasaklanmamış her şey yapılabilir/yasaldır
air bud clause n. özellikle kurallarla/yasalarla yasaklanmamış her şey yapılabilir/yasaldır