can it

Sens de "can it" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 7 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Colloquial
1	Colloquial	can it v.	susmak
2	Colloquial	can it v.	çenesini kapamak
3	Colloquial	can it v.	sesini kesmek
4	Colloquial	can it v.	konuyu kapamak
5	Colloquial	can it v.	konuşmayı kesmek
6	Colloquial	can it v.	sessiz olmak
7	Colloquial	can it v.	gürültüyü kesmek

Sens de "can it" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 138 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	can make it v.	başarabilmek
Yes, we can make it in our unilateral commercial policy. Evet, tek taraflı ticari politikamızla bunu başarabiliriz. More Sentences
Phrases
2	Phrases	it can be said that expr.	denebilir ki
3	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği gibi
4	Phrases	it can be expected that expr.	umulabilir ki
5	Phrases	as it can be seen expr.	görülebildiği üzere
6	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği üzere
Proverb
7	Proverb	he can dish it but he can't take it expr.	başkalarını eleştirir ama kendisinin eleştirilmesinden hoşlanmaz
8	Proverb	you can lead a horse to water, but you can't make it drink	birine şans verebilirsin ama o şansı kullanması için zorlayamazsın
9	Proverb	If anything can go wrong it will	bir iş ters gidecekse gider
10	Proverb	you can lead a horse to water but you can't make it drink	zorla güzellik olmaz
Colloquial
11	Colloquial	find it if you can expr.	bul bulabilirsen
12	Colloquial	come on you can do it expr.	haydi bunu yapabilirsin
13	Colloquial	can you beat it/that? expr.	inanabiliyor musun?
14	Colloquial	can you beat it/that? expr.	düşünebiliyor musun?
15	Colloquial	can you beat it/that? expr.	insan hayret etmekten kendini alamıyor
16	Colloquial	can you beat it/that? expr.	hiç aklına gelir miydi?
17	Colloquial	can you beat it/that? expr.	olur şey değil
18	Colloquial	can you beat it/that? expr.	kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi
19	Colloquial	can you beat it/that? expr.	(bu teklifin, fiyatın) daha altında/üstünde verebilir misin?
20	Colloquial	can you beat it/that? expr.	inanılır gibi değil
21	Colloquial	can you beat it/that? expr.	bunu geçebilir misin?
22	Colloquial	can you beat it/that? expr.	kimin aklına gelirdi?
23	Colloquial	can you beat it/that? expr.	şaşırtıcı/ilginç değil mi?
24	Colloquial	if (one) can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
Idioms
25	Idioms	can find it in one's heart v.	doğası gereği hazır olmak
26	Idioms	can find it in one's heart v.	istemek
27	Idioms	can find it in one's heart v.	doğası gereği istekli olmak
28	Idioms	can find it in one's heart v.	gönlü olmak
29	Idioms	want so bad one can taste it v.	çok istemek
30	Idioms	need so bad one can taste it v.	çok istemek
31	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) çok ihtiyaç duymak
32	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak
33	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak
34	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) gerçekten çok gereksinim duymak
35	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	dayanılmaz şekilde istemek/ihtiyaç duymak
36	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	çok istemek
37	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak
38	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) dayanılmaz şekilde istemek
39	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) çok/aşırı derecede istemek
40	Idioms	can take it to the bank! expr.	sana garanti ediyorum!
41	Idioms	can take it to the bank! expr.	bana inanabilirsin!
42	Idioms	can take it to the bank! expr.	dediğim doğru!
43	Idioms	if you can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
44	Idioms	not if you can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
45	Idioms	if you don't like it, you can lump it expr.	beğensen de bir beğenmesen de
46	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) üstüne bir bardak soğuk su içsin
47	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) avucunu yalasın
48	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) rüyasında görür
49	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) avucunu yalar
50	Idioms	can take it to the bank expr.	bana inanabilirsin
51	Idioms	can take it to the bank expr.	bundan emin olabilirsin
52	Idioms	can take it to the bank expr.	dediğim doğru
53	Idioms	can take it to the bank expr.	sana garanti ediyorum
54	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz
55	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz
56	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez
57	Idioms	not if one can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
58	Idioms	not if one can help it expr.	biri kabul etmedikçe
59	Idioms	so bad one can taste it expr.	dayanılmaz şekilde (istemek, ihtiyaç duymak)
60	Idioms	so bad one can taste it expr.	çok fazla (istemek, ihtiyaç duymak)
61	Idioms	so bad one can taste it expr.	aşırı derecede (istemek, ihtiyaç duymak)
62	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inan
63	Idioms	(you can) take it from me expr.	tecrübelerime dayanarak söylüyorum
64	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inanabilirsin/güvenebilirsin
65	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana güven
66	Idioms	you can like it or lump it expr.	ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
67	Idioms	you can like it or lump it expr.	işte hendek işte deve
Speaking
68	Speaking	nice work if you can get it n.	başarabilirsen ne ala
69	Speaking	I can feel it in my bones expr.	içime doğdu
70	Speaking	you can whistle for it expr.	üstüne bir bardak soğuk su iç
71	Speaking	not if I can help it expr.	elimden gelse yaptırmam
72	Speaking	you can take it expr.	alabilirsin
73	Speaking	how can I say that it is dead expr.	öldüğünü nasıl söylerim
74	Speaking	how can I say that it is dead expr.	nasıl söylerim öldüğünü
75	Speaking	how bad can it be expr.	ne kadar kötü olabilir
76	Speaking	can we just drop it? expr.	artık bu konuyu kapatsak?
77	Speaking	it is all I can do expr.	bütün yapabileceğim bu
78	Speaking	where can I find it? expr.	nereden bulabilirim?
79	Speaking	you can have it expr.	al senin olsun
80	Speaking	I can feel it in my bones expr.	içime doğuyor
81	Speaking	I can take it or leave it expr.	olsa da olur olmasa da olur
82	Speaking	can you spell it? expr.	heceler misin?
83	Speaking	can you spell it? expr.	heceleyebilir misin?
84	Speaking	can you fix it? expr.	tamir edebilir misin?
85	Speaking	only one that can do it expr.	bunu yapabilecek tek kişi
86	Speaking	can you do it for me? expr.	bunu benim için yapar mısın?
87	Speaking	can you or can't you do it? expr.	bunu yapabilir misin yapamaz mısın?
88	Speaking	if you can believe it expr.	inanır mısın
89	Speaking	you can have it back expr.	geri alabilirsin
90	Speaking	it can speak for itself expr.	görünce anlaşılıyor zaten
91	Speaking	I can prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayabilirim
92	Speaking	I can find a way to stop it expr.	bunu sona erdirmenin bir yolunu bulabilirim
93	Speaking	I don't know what i can do about it expr.	bunun hakkında ne yapabileceğimi bilmiyorum
94	Speaking	can you rewind it just a little bit? expr.	biraz başa sarabilir misin?
95	Speaking	you can keep it if you like expr.	beğendiysen sende kalabilir
96	Speaking	you don't think I can do it? expr.	yapamayacağımı mı sanıyorsun?
97	Speaking	if there's a rule you can bend it expr.	bir kural varsa onu esnetebilirsin
98	Speaking	there isn't anything they can do about it expr.	bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok
99	Speaking	if you can believe it expr.	insanın inanası gelmiyor
100	Speaking	how can I help it? expr.	benim elimden ne gelir?
101	Speaking	it can wait a couple of days expr.	birkaç gün beklemesi sorun yaratmayacaktır
102	Speaking	can you tell me what it means? expr.	bana bunun ne anlama geldiğini söyleyebilir misin?
103	Speaking	can you just get past it? expr.	unutamaz mısın şunu?
104	Speaking	I don't know if i can handle it expr.	başa çıkabilir miyim bilmiyorum
105	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrarlayabilir misin?
106	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrarlayabilir misiniz?
107	Speaking	can I read it to you? expr.	sana okuyabilir miyim?
108	Speaking	I can handle it expr.	üstesinden gelirim
109	Speaking	can you keep this box until I call for it next week? expr.	haftaya arayana kadar bu kutuyu saklar mısın?
110	Speaking	can you believe it? expr.	inanabiliyor musun?
111	Speaking	can you believe it? expr.	inanabiliyor musunuz?
112	Speaking	can you call it? expr.	telefonumu çaldırır mısın?
113	Speaking	I promise I can fix it expr.	söz veriyorum düzelteceğim
114	Speaking	can you say it again? expr.	tekrar söyler misin?
115	Speaking	I can imagine how hard it was for you expr.	senin için ne kadar zor olduğunu/geçtiğini hayal edebiliyorum
116	Speaking	can you handle it? expr.	bunun üstesinden gelebilir misin?
117	Speaking	can you handle it? expr.	bunu kaldırabilir misin?
118	Speaking	it can be tried expr.	denenebilir
119	Speaking	if it isn't far I can walk there expr.	çok uzak değil ise oraya yürüyebilirim
120	Speaking	I can go pro if I stick with it expr.	üstüne düşersem profesyonel olabilirim
121	Speaking	there's really nothing that you can do about it expr.	bu konuda gerçekten yapabileceğin hiçbir şey yok
122	Speaking	I can only dream about it expr.	bunun sadece hayalini kurabilirdim
123	Speaking	can you wrap it as a gift? expr.	hediye paketi yapabilir misiniz?
124	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrar eder misin?
125	Speaking	where do you think I can find it? expr.	sence nerede bulabilirim?
126	Speaking	can you keep this box until I call for it next week? expr.	haftaya isteyene kadar bu kutuyu saklar mısın?
127	Speaking	who can it be? expr.	kim olabilir?
128	Speaking	I can deal with it expr.	üstesinden gelebilirim
129	Speaking	can I try it on? expr.	bunu üzerimde deneyebilir miyim?
130	Speaking	can ı try it on? expr.	bunu üzerimde deneyebilir miyim?
131	Speaking	you can do it whenever you want expr.	istediğin zaman yapabilirsin
132	Speaking	İf you can dream it you can do it expr.	eğer hayal edebiliyorsan yapabilirsin
133	Speaking	İf you can dream it you can do it expr.	hayal edebiliyorsan yapabilirsin
134	Speaking	I'd like to see how far I can push it expr.	nereye kadar zorlayabilirim görmek isterim
135	Speaking	I would like to see how far I can push it expr.	nereye kadar zorlayabilirim görmek isterim
136	Speaking	find something you can produce for five bucks and sell it for 50 expr.	beş dolarak mal edip 50 dolara satacağınız bir şey bulun
Slang
137	Slang	can you dig it expr.	çaktın mı (anlamak)
138	Slang	tell him he can take his job and shove it up his arse! expr.	söyle ona alsın işini kıçına soksun