circulate - Turc Anglais Dictionnaire

circulate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "circulate" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 31 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
circulate v. deveran etmek
General
circulate v. dolaşımı olmak (havanın/sıvının)
The confusion arises from two different versions of the original having been circulated.
Karışıklık, orijinalin iki farklı versiyonunun dolaşımda olmasından kaynaklanmaktadır.

More Sentences
circulate v. dağıtmak
The charity circulates rations for the people in need.
Hayır kurumu ihtiyaç sahibi insanlara erzak dağıtıyor.

More Sentences
circulate v. dolaştırmak
The water pump circulates the coolant in the system.
Su pompası soğutma suyunu sistem içinde dolaştırır.

More Sentences
circulate v. dolaşmak
The rumours about her father's death circulated all over the town.
Babasının öldüğüne dair söylentiler kasabanın her yerinde dolaşmaktaydı.

More Sentences
Technical
circulate v. dolaşmak
I love parties as I can find an opportunity to circulate.
Dolaşma fırsatı bulabildiğim için partileri seviyorum.

More Sentences
General
circulate v. akımını sağlamak (havanın/sıvının)
circulate v. sürümde olmak (para)
circulate v. dolaşmak (kan/hava)
circulate v. yaymak
circulate v. yayılmak (haber)
circulate v. devridaim yapmak (motordaki sıvı)
circulate v. tamim etmek
circulate v. devirdaim olmak
circulate v. yaymak (haberi)
circulate v. devretmek
circulate v. tedavülde olmak
circulate v. akımı olmak (havanın/sıvının)
circulate v. tedavül etmek
circulate v. dolaştırmak (kanı/havayı)
circulate v. tedavüle çıkarmak (parayı)
circulate v. yayılmak
circulate v. tedavülde olmak (para)
circulate v. dolaşımını sağlamak (havanın/sıvının)
circulate v. dağıtımını yapmak
circulate v. deveran etmek
circulate v. tedavül ettirmek
Technical
circulate v. çevresinde hareket etmek
circulate v. deveran etmek
circulate v. döndürmek
Librarianship
circulate v. kütüphane dışında kullanımı serbest olmak

Sens de "circulate" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
circulate among v. dolaşmak
Dramatic works really do need to circulate among artists as translations if they are to travel.
Dramatik eserler, seyahat edeceklerse, çeviriler olarak sanatçılar arasında gerçekten de dolaşmaya ihtiyaç duyarlar.

More Sentences
circulate among someone or something v. arasında gezdirmek
circulate through something v. dolaşmak
circulate something through something v. gezdirmek
circulate something through something v. dağıtmak
circulate through something v. (sıvı) akıp gitmek
circulate among someone or something v. tek tek dolaşmak
circulate among someone or something v. dolaşmak
circulate among someone or something v. içinde/arasında gezmek
circulate something through something v. dolaştırmak
circulate through something v. dağıtmak
circulate through something v. akmak
circulate something through something v. dolaşmak
circulate through something v. içinden geçmek
circulate through something v. dolanmak
circulate through something v. dolaştırmak
circulate among someone or something v. arasında dolaştırmak
circulate among someone or something v. dağıtmak
circulate something through something v. dolanmak
circulate through something v. gezdirmek
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dağıtmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında gezdirmek
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaştırmak
circulate among v. arasında dolaştırmak
circulate through (something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate through (something) v. (bir şey) içerisinden yol almak/akmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate among v. arasında gezdirmek
circulate through v. içerisinde/arasında yaymak
circulate among v. içinde/arasında gezmek
circulate through (something) v. (bir şey) aracılığıyla dolaşmak/dolaşımda olmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında yayılmak
circulate through v. bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak
circulate something through something v. bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak
circulate among v. dağıtmak
circulate through (something) v. (bir şey) aracılığıyla devran etmek/akıp gitmek
circulate something through something v. bir şeyi bir şey içerisinde/arasında yaymak
circulate among v. tek tek dolaşmak
circulate through (something) v. (birileri/bir şeyler) arasında gezmek
Chemistry
circulate [obsolete] v. kapalı kapta sürekli yeniden damıtıma tabi tutmak